Taliban, zaferinden bir ay sonra büyük zorluklarla karşı karşıya

Şer Muhammed Abbas, Abdulgani Birader, Hibetullah Ahundzade ve Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid (arşiv)
Şer Muhammed Abbas, Abdulgani Birader, Hibetullah Ahundzade ve Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid (arşiv)
TT

Taliban, zaferinden bir ay sonra büyük zorluklarla karşı karşıya

Şer Muhammed Abbas, Abdulgani Birader, Hibetullah Ahundzade ve Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid (arşiv)
Şer Muhammed Abbas, Abdulgani Birader, Hibetullah Ahundzade ve Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid (arşiv)

Uzmanlar, Afganistan’da iktidarı ele alan Taliban’ın saflarında barışı sağlamak ve yıkımın eşiğinde olan bir ülkeyi yönetmek gibi zorlu bir görevle karşı karşıya olduğunu düşünüyor.
AFP’ye göre, dışarıdan bakıldığında, muhafazakarlar tüm ideolojik ve stratejik konularda homojen ve birleşik görünebilir.
Ancak her büyük siyasi örgüt gibi, onlarca yıl öncesine dayanan hareketin de bölünmeleri, rekabetleri, bağlılıkları ve gruplaşmaları var.
Bu bölünmeler, ABD liderliğindeki yabancı güçleri yenmek ve hükümeti devirmek için süren 20 yıllık çabalar sırasında büyük ölçüde kontrol altında tutuldu.
Şimdi, ortak düşmanın yenilmesi ve Taliban'ın iktidara gelmesinden birkaç hafta sonra hareketin bölünmeleri daha belirgin hale geliyor.
Devlet Başkanlığı Sarayı’ndaki rakip gruplar arasında bir çatışma yaşandığı ve hareketin kurucu liderinin öldürüldüğüne dair söylentiler, Başbakan Yardımcısı Abdulgani Birader’i hayatta olduğunu teyit eden bir sesli mesaj paylaşmaya zorladı.
Avustralya’daki La Trobe Üniversitesi’nden Afganistan uzmanı Nimetullah İbrahimi’ye göre, geçici hükümetin kurulması grubun siyasi gerilimlerini ortaya koydu ve belki de gelecekteki sorunların tohumlarını ekti.
Hükümette başlıca roller, Taliban’ın manevi doğum yerleri Kandahar’dan gelen ‘Birader’ gibi eski isimler ile El Kaide ve Pakistan’ın güçlü istihbarat teşkilatı ile bağları olan aile temelli bir grup olan Hakkaniler arasında bölündü.
1990’lardaki ilk Taliban rejimi altında Kandahar ekibi baskındı ancak grubun son askeri başarılarının çoğu Hakkanilere atfedildi.
İbrahimi, “Gerçekten Hakkanilerin gücünü hafife almamalıyız. El Kaide ve Pakistan istihbaratıyla önemli bağlantıları sürdürüp, aynı zamanda Afganistan’da kendine özgü bir güç üssüne sahip olarak hareketin askeri olarak daha gelişmiş bir parçası oldular” dedi.
ABD tarafından terörist olarak sınıflandırılarak yakalanması için başına 10 milyon dolarlık ödül konulan Siraceddin Hakkani, Taliban yönetiminin tonunu belirleyecek olan İçişleri Bakanlığı’na geldi.
Uluslararası Kriz Grubu’nda danışman olan Graeme Smith, Hakkani’nin o rol için doğal bir seçim olduğunu söyleyerek, “Taliban’ın en seçkin savaş birimlerinden bazılarını örgütledi” diye konuştu.
Ancak Hakkani’nin bu göreve atanması, Batılı hükümetlerin Taliban hükümetini tanımasını veya Afganistan’ın ABD’de dondurulan Merkez Bankası rezervlerinin serbest bırakmasını daha da zorlaştırdı.
Bu paranın dondurulması ve Taliban’ın tanınmaması, Batı ile ABD’nin Afganistan’dan çekilmesine yol açan görüşmelere başkanlık eden Birader için bir darbe olarak görülebilir.
Taliban, diğer ülkeler tarafından tanınmadan, Birleşmiş Milletler’in (BM) ekonomik kriz ve yaklaşan bir insani felaket olarak adlandırdığı Afganistan’daki durumu yönetmekte zorlanacak.
Uzmanlar, gruplar arasındaki rekabetin Afganistan’ın komşularıyla daha fazla sorun yaratabileceğini söylüyor.
İran Devrim Muhafızları ile bağlantıları olanlar da dahil olmak üzere Afganistan’ın batısından olan Taliban grupları ve hareketin dışından isimler hükümetten büyük ölçüde dışlandı.
Smith bu konuda, “Taliban, önde gelen Afgan politikacılar ve bölge devletlerinin, üst düzey saflara Taliban dışı figürleri dahil etme taleplerini görmezden gelerek, kapsayıcı bir kabineye karşı olan bir karar verdi. Bu, Taliban uyumu için iyi ve Taliban destekçilerine hitap edecek, ancak diğer Afganları ve uluslararası toplumu yabancılaştırma riski taşıyor” yorumunda bulundu.
İbrahimi, İran veya Rusya gibi bölgesel güçlerin çıkarlarını güvence altına almak için vekil grupları finanse edebileceğine dikkat çekerek, “Bu eylemlerinden memnun olmayan bölgesel güçler tarafından sömürü için fırsatlar yaratan şiddetli çatışmalar veya direniş hareketi oluşturulmasının reçetesidir” dedi.



NYT: İsrailli askeri yetkililer Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu gizlice itiraf etti

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
TT

NYT: İsrailli askeri yetkililer Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu gizlice itiraf etti

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)

Yeni bir rapor, bazı İsrailli askeri yetkililerin Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin geniş çaplı bir kıtlığın eşiğinde olduğunu ve yardım sevkiyatı haftalar içinde yeniden başlamazsa bunun sona ermeyeceğini gizlice itiraf ettiklerini ortaya çıkardı.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer yardım kuruluşları kıtlığın yaklaşmakta olduğu uyarısında bulunurken, İsrail aylardır Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın sivil halkın yaşamı için önemli bir tehdit oluşturmadığı konusunda ısrar ediyordu.

erfgthy
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım kuruluşunun aşevinden sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)

Şarku’l Avsat’ın New York Times’ten (NYT) aktardığına göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen üç İsrailli askeri yetkili, Gazze'deki insani durumu izleyen İsrailli askeri yetkililerin son günlerde komutanlarını, ablukanın hızla kaldırılmaması halinde Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde günlük asgari beslenme ihtiyacını karşılamaya yetecek gıda stokunun tükenebileceği konusunda uyardığını belirtti.

İnsani yardımın dağıtılması zaman aldığından, yetkililer yardımın açlığı önleyecek kadar hızlı ulaştırılmasını sağlamak için acil adımlar atılması gerektiğini söyledi.

dfvgbh
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinliler (AP)

Gazze Şeridi'ndeki açlık krizinin İsrail güvenlik kurumlarının bir kısmı tarafından kabul edilmesi, İsrail'in Gazze'deki savaşın kapsamını önemli ölçüde genişletme sözü verdiği bir döneme denk geldi. İsrail, Hamas kalan tüm esirleri serbest bırakana kadar Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermeyeceğini belirtti.

İsrail Hamas'ı yardımları çalmakla suçluyor, Hamas ise bunu reddediyor.

Gazze Şeridi'ndeki fırınların çoğu kapandı, onlarca hayır kurumunun aşevi yemek çıkarmayı durdurdu ve yardım dağıtan ve sevkiyatları koordine eden Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) gıda stoklarının tükendiğini açıkladı.

Küresel bir açlık izleme sistemi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması tarafından yapılan son değerlendirme, Gazze Şeridi'nde yarım milyon insanın açlık riski altında olduğunu ortaya koydu.