Brüksel’de 2016 yılında düzenlenen saldırıların failleri Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi

Brüksel Havalimanı’nda 2016 yılında gerçekleşen patlamalar ardında geniş çapta enkaz bıraktı. (BBC)
Brüksel Havalimanı’nda 2016 yılında gerçekleşen patlamalar ardında geniş çapta enkaz bıraktı. (BBC)
TT

Brüksel’de 2016 yılında düzenlenen saldırıların failleri Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi

Brüksel Havalimanı’nda 2016 yılında gerçekleşen patlamalar ardında geniş çapta enkaz bıraktı. (BBC)
Brüksel Havalimanı’nda 2016 yılında gerçekleşen patlamalar ardında geniş çapta enkaz bıraktı. (BBC)

Belçika’nın başkenti Brüksel’de Mart 2016'da gerçekleştirilen saldırılara karıştığından şüphelenilen on kişi cuma günü Brüksel Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi.
Sanıklar arasında, Kasım 2015’te Paris’te meydana gelen saldırıların failleri arasında yaşayan tek isim sanık olan Fas asıllı Fransa vatandaşı Salah Abdusselam da bulunuyor.
22 Mart 2016 sabahı önce Brüksel Havalimanı'nda iki patlama meydana gelmiş, ardından başkentteki bir metro istasyonunda da bir terörist intihar saldırısı gerçekleştirmişti. Söz konusu saldırılarda 32 kişinin öldüğü ve 340’tan fazla kişinin yaralandığı açıklanmıştı.
Soruşturma sırasında bir çöp kutusunda bulunan bilgisayar sayesinde, Brüksel saldırılarının faillerinin Kasım 2015’te Fransa'daki saldırıları düzenleyenlerle bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştı.
Brüksel’de Eylül 2022'de başlaması beklenen davada Salah Abdusselam’ın yanı sıra 130 kişinin hayatını kaybettiği ve DEAŞ’ın üstlendiği kasım saldırıları kapsamında Paris'te yargılanan beş terörist de yer alacak. Sanıklar arasında Fas kökenli Belçikalı Muhammed Abrini, Abdusselam’ın kaçmasına yardım eden ve 18 Mart 2016'da Brüksel'de tutuklanan Tunuslu Sufyan Ayari ve intihar bombacısına metroya kadar eşlik ettikten sonra 22 Mart'ta geri dönen Suriye asıllı İsveçli Usame Kerim de bulunuyor. Davadayargılanacak diğer iki sanık da Ali el-Haddâd ve saldırıların beyni olduğundan şüphelenilen Usame Attar. Usame Attar’ın Suriye’de öldürüldüğü düşünülüyor. Bu nedenle gıyaben yargılanıyor.
Federal Savcılık Sözcüsü Eric Van Duyse, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada dava kapsamında yargılanan on sanığın, ‘İddianame Dairesi’ tarafından Brüksel'deki Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildiği bilgisini verdi. Böylece ilk etapta Brüksel Mahkemesi Konsey Dairesi tarafından ocak ayında verilen karar da onaylanmış oldu.
Mahkeme, Federal Savcılığın, sekiz kişinin ‘terör eylemi kapsamında öldürme suçlamasıyla Asliye Ceza Mahkemesi’nde, diğer iki kişinin de ‘terör örgütü faaliyetlerine katılma’ suçlamasıyla Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanması talebini ise geri çevirdi.
Bu, 2018 yılında güvenlik güçlerine ateş açmaktan yirmi yıl hapis cezasına çarptırılan Salah Abdusselam’ın Belçika'da görülen ikinci davası olacak.

 


İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)
TT

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bin 200'den fazla yerleşimcinin eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenledi. Bu hareket ‘provokasyon’ ve kutsal mekandaki tarihi ve yasal statükonun bariz bir ihlali olarak nitelendirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal hükümeti yetkilileri tarafından tekrarlanan bu ihlallerin bölgedeki çatışmayı körüklediği uyarısında bulunarak, Suudi Arabistan’ın bu uygulamaları ‘en güçlü şekilde’ kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan, uluslararası topluma ‘barış çabalarını baltalayan ve uluslararası yasa ve normları ihlal eden bu ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçme’ çağrısını yineledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmî açıklamada, ‘yaşananların Mescid-i Aksa’daki statükonun ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu’ vurgulayarak, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Açıklamada ayrıca, ‘144 dönümlük alanıyla Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara özel bir ibadet yeri olduğu ve İsrail'in bunun üzerinde hiçbir egemenliği olmadığı’ vurgulandı.

Filistin Devleti Başkanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya girmesini şiddetle kınadığını ifade ederek, “Bu provokatif davranış, İsrail hükümetinin gerginliği artırma politikalarını sürdürme konusundaki ısrarını yansıtmakta ve aşırılık yanlısı doğasını teyit etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Filistin Devleti Başkanlığı, ABD liderliğindeki uluslararası topluma, ‘tekrarlanan bu ihlalleri durdurma ve İsrail'i uluslararası sözleşmeleri ihlalinden dolayı sorumlu tutma’ çağrısında bulundu.

zdfgth
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini, işgal güçlerinin yoğun koruması altında avlularında Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini ve mescidin kutsallığına karşı ‘sistematik saldırganlık’ olarak tanımladığı eylemin tekrarlandığını bildirdi.

Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırıyı kınayarak, bunu ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Haşimilerin Kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki himayesinin ihlali’ olarak nitelendirdi. Ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, bu tür uygulamaların tansiyonu yükselttiği ve sükûnet ve istikrarı sağlamaya yönelik tüm çabaları baltaladığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, uluslararası hukuka göre 1967'den beri işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olan ve tanınmış uluslararası anlaşmalar uyarınca Ürdün'ün himayesi altında bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırıların sonuçlarına karşı tekrarlanan uyarıların ardından geldi.