İsrail hapishanesinden firar eden Arida: Bölge sakinlerini tehlikeye atmamak için Arap kasabalarına girmekten sakındım

Hapishanenin dışındaki tünel deliği
Hapishanenin dışındaki tünel deliği
TT

İsrail hapishanesinden firar eden Arida: Bölge sakinlerini tehlikeye atmamak için Arap kasabalarına girmekten sakındım

Hapishanenin dışındaki tünel deliği
Hapishanenin dışındaki tünel deliği

İsrail hapishanesinden kaçış operasyonunun lideri mahkum Mahmud Abdullah el-Arida, bölge sakinlerinin firar eden bir mahkuma yardım etmekle suçlanmaması için 48 Araplarının kasabalarına kasıtlı olarak girmediğini söyledi.
Yeniden tutuklanmasından bu yana dün (Cuma) ikinci kez kendisiyle görüşen avukatı Halid Mahacna aracılığıyla hasta annesine gönderdiği bir mektupta, annesiyle görüştüğünde ona bir kutu bal hediye etmek istediğini ancak onu tutuklayan askerlerin bala el koyduğunu dile getirdi.
Arida, mektupta şunlar yer aldı:
“Selamlar anne. Sen bu dünyadan ayrılmadan önce sana sarılmaya çalıştım ama Allah bize aksini nasip etti. Gönlümdesin ve vicdanımdasın. Sana müjdeyi veririm ki 25 yıllık mahrumiyetten sonra memleketimin tarlalarından incir ve nar yedim, meşhur sumak ve kekik yedim, guava yedim. Cebimde size hediye olarak bir kutu bal vardı. Tutuklandığımda el koydular. Sevgili kardeşlerim Besime, Raba, Hitam ve Saide’ye selamlar söylüyorum. Onları çok özlüyorum. Özgürlük rüzgarları esiyordu ve dünyanın değiştiğini gördük. Uzun saatler boyunca Filistin dağlarına tırmandım ve geniş ovalardan geçtim. Köyümün ovasının Beisan ve Nasıra ovalarının küçük bir parçası olduğunu öğrendim. Tüm aile üyelerine ve arkadaşlara selamlar. Çoraplarını giyip onunla dağlara çıkan yeğenim Avihat'a selam olsun. Abdullah’a, Hadil’e, Yusuf’a, Raddad’ın eşine ve ailenin geri kalan üyeleri Sâre, Rahaf, Gâde, Muhammed’e selam olsun. Özellikle Hüda'ya selamlar. Onu çok özlüyorum ve ona tüm hikayeyi göndereceğim."
Ramallah'taki Mevcut ve Eski Mahkumlar İşleri Komisyonu için çalışan Umm el-Fahm şehrinden avukat Mahacna tutuklu Mahmud el-Arida ile bir araya geldi. El-Arida’nın avukat Mahacna aracılığı ile Filistin halkına mektup gönderdiği belirtildi. Mektupta, tekrar tutuklanmadan önce Gilboa hapishanesinden firar etmeyi başardığı beş gün boyunca yaşadıklarından ve özgürlüğünden bahseden Mahmud el-Arida, bunun tüm hayatına değer olduğunu söylüyordu. Mahacna, 48 Arapları ile yaptığı özel bir röportajda, mahkum el-Arida’nın moralinin çok yüksek olduğunu söyledi.
Mahacna, mahkum el-Arida’nın ‘Yahudi bayramları’ nedeniyle henüz sorguya çekilmediğini, hala hücresinde olduğunu, son günlerde kıyafetlerini değiştirmediğini ve Perşembe günü tekrar duş almasına izin verildiğini söyledi. Mahkumun, son ​​iki gün içinde önceki döneme göre daha fazla uyumasına izin verildiğini belirterek, ilk beş gün içinde toplam 10 saatten fazla uyuyamadığını vurguladı.
Mahacna, el-Arida hakkında yakın zamanda yapılacak olan duruşmanın önemli olduğuna dikkati çekerek, mahkuma yargı sürecinin gidişatını anlattığını açıkladığını söyledi. Mahacna, Cumhuriyet Savcılığı’nın ve İsrail istihbaratının, soruşturmanın tamamlanması için el-Arida’nın ve diğer mahkumların tutukluluk sürelerinin uzatılması talebi üzerine Pazar günü başka bir mahkeme oturumu yapılacağını ifade etti.
“Soruşturma sürecinin sonunda ciddi güvenlik suçlamalarıyla ilgili iddianamelerin hazırlanmasını bekliyorum” diyen Mahacna, bunu, ‘İsrail'in firar olayının başarısızlığını ve utancını örtmek için suni bir başarı arayışında olması’ gerçeğine bağladı.



Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
TT

Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)

Alman Basın Ajansı'na (DPA) göre bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail güçleri tarafından bir Filistin vatandaşı öldürüldü.

Filistin Enformasyon Merkezi, yerel kaynaklara dayanarak, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Nazla'da 18 yaşında bir gencin İsrail ordusunun ateşiyle öldürüldüğünü bildirdi.

Merkez ayrıca, İsrail savaş uçaklarının Han Yunus'un doğusuna ve Refah'ın doğusuna hava saldırıları düzenlediğini ve bombalama sonucu patlamalar duyulduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail güçlerinin Han Yunus'un doğusundaki binalarda yıkım operasyonları gerçekleştirdiğini de ifade etti.

Kaynaklar, "İsrail savaş uçaklarının bu sabah Refah'ın doğusuna, Han Yunus'a ve Gazze şehrine daha fazla hava saldırısı düzenlediğini" bildirdi.

Merkeze göre, "İsrail güçleri, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam ediyor ve bunun sonucunda yaklaşık 390 şehit ve 1000 yaralı var."

Diğer yandan Başkan Trump'ın Gazze'deki iki yıllık çatışmayı sona erdirme planının bir sonraki aşamasına geçmek için görüşmeler devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen geçici bir Filistin teknokrat yönetimini öngörüyor. Bu gücün oluşumu ve yetki alanı konusundaki müzakereler zorlu geçti.


Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu ve Şeba Çiftlikleri sınır bölgesi üzerindeki anlaşmazlığın çözümünün daha sonraki bir aşamaya ertelenebileceğini duyurdu.

Bir basın heyetiyle yaptığı görüşme sırasında yöneltilen bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Fransa bize Suriye ile olan sınırın haritalarını verdi ve onlar karar verdiklerinde sınırı belirlemeye hazırız. Lübnan komitesi hazır. Deniz sınırının belirlenmesi için bir komite ve kara sınırının belirlenmesi için başka bir komite kurabiliriz.” Sözlerine şöyle devam etti: “Suriye ile ilişkiler yavaş ama iyileşiyor ve en iyisini umuyoruz.”

İsrail ile müzakereler konusunda ise Avn şunları söyledi: “Topraklarımızı işgal eden, her gün bizi hedef alan ve oğullarımızı esir tutan bir güç var. Bunu müzakereden başka nasıl çözebiliriz?” “Herhangi bir ordu savaşa girdiğinde ve çıkmaza girdiğinde, müzakere seçeneği değerlendirilir” ifadelerini kullandı.

Lübnan heyetine Mekanizma Komitesi başkanlığına Büyükelçi Simon Karam'ı seçtiğini açıkladı; bunun nedeninin "kendisinin daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde büyükelçilik yapmış ve Madrid'deki önceki müzakerelere katılmış olması" olduğunu belirtti.

Amerikan elçisi Tom Barrack'ın son açıklamalarına ilişkin olarak Avn, "bu açıklamalar tüm Lübnanlılar tarafından reddedilmektedir" dedi.

Bazı milletvekillerinin Kıbrıs ile deniz sınırlarının belirlenme yönteminden duydukları memnuniyetsizliğe ilişkin olarak, “2011 yılında Cumhurbaşkanı (Necib) Mikati hükümeti sınır belirleme kurallarını koydu ve biz de bu kuralları onayladık. Bu anlaşmanın Meclise gitmesinin gerekli olup olmadığı konusunda Yasama ve Konular Kurulu'na danıştık ve cevap hayır oldu” şeklinde açıklama yaptı.

Bir soruya cevaben, “Kutsal Baba'nın (Papa'nın) altı ay önceki seçiminden bu yana ilk ziyareti ve Güvenlik Konseyi üyelerinin ziyareti, (Mekanizma) Komitesine bir sivilin atanmasıyla eş zamanlı olarak geldi ve bunların hepsi olumlu işaretlerdir” dedi.

Hannibal Kaddafi'nin serbest bırakılmasının ardından Libya ile diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi hakkındaki bir soruya cevaben Cumhurbaşkanı Avn, “İmam Musa el-Sadr'ın kaybolması meselesi çözülmelidir. Bu meşru bir meseledir ve Lübnan halkı onun ve iki arkadaşının akıbetini bilme hakkına sahiptir” ifadesini kullandı.

ABD'nin Lübnan ordusuna yaptığı yardımla ilgili olarak, "birkaç yardım programı var" diyen Avn, "Önemli olan, ilk defa resmi bir kararda Lübnan ordusuna yardım etmenin gerekliliğinden bahsedilmesi ve bunun bizim için olumlu ve temel bir gelişme olmasıdır" şeklinde konuştu.

Bir soruya cevaben, Hizbullah milletvekillerinden oluşan bir grubun, cumhurbaşkanı seçilmeden önce partiye silahsızlanmadan bahsetmeyen bir savunma stratejisi konusunda söz verdiğine dair iddialarını ve medyada bu sözle ilgili olarak imzaladığı bir belgenin varlığına dair çıkan haberleri yalanlayarak, "Eğer varsa, şimdi yayınlasınlar" dedi.


Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.