İngiltere, Kovid-19 aşısı olanlar için seyahat kısıtlamalarını hafifletiyor

Londra yönetimi, uluslararası seyahati artırmak için harekete geçti. (AFP)
Londra yönetimi, uluslararası seyahati artırmak için harekete geçti. (AFP)
TT

İngiltere, Kovid-19 aşısı olanlar için seyahat kısıtlamalarını hafifletiyor

Londra yönetimi, uluslararası seyahati artırmak için harekete geçti. (AFP)
Londra yönetimi, uluslararası seyahati artırmak için harekete geçti. (AFP)

İngiltere cumartesi günü, uluslararası seyahati canlandırmak için bir dizi önlem aldığını duyurdu. Bu kapsamda yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı tam doz aşı yaptırmış yolcular için maliyetli PCR testi uygulamasından vazgeçildi. Kovid-19 salgını nedeniyle uygulanan seyahat kısıtlaması sistemi doğrultusunda 8 ülkeyi ‘güvenliler listesine’ dahil etti.
İngiltere Ulaştırma Bakanı Grant Shapps konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ‘basitleştirilmiş sistemin’ daha fazla insanın sevdikleriyle bir araya gelmesine ve dünya çapında işlerini yürütmek içinseyahat etmesine olanak sağladığını, seyahat endüstrisine de destek vereceğini belirtti. Shapps ayrıca söz konusu değişikliklerin ülkedeki koronavirüse karşı yüksek aşılama oranı sayesinde mümkün hale geldiğini 16 yaş ve üzeri kişilerin yaklaşık yüzde 82’sinin tamamen aşılandığını vurguladı.
Shapps, yeni uygulamalara göre seyahat yerlerine ilişkin kırmızı, sarı ve yeşil renk düzenine alternatif olarak yüksek veya düşük riskli bölgeler arasında da sınıflandırma yapılacağını söyledi. Shapps,  Twitter hesabı üzerinden paylaştığı gönderisinde  "Seyahat kontrollerini kolaylaştırmak için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Söz konusu duyuru, seyahat edenlerin ve turizm sektörlerinden gelen,  sistemin ‘sıkıcı’ ve ‘etkisiz’ olduğu yönündeki şikayetlere yanıt olarak geldi.
İngiltere 4 Ekim ülkeleri sadece iki listeye göre sınıflandıracak. İlkinde, uluslararası seyahatler için yeni ve basitleştirilmiş bir sistem sunularak, koronavirüs ve mutasyona uğrayan varyantlarını içeren mevcut yaklaşım tek bir "kırmızı liste" ile değiştirilecek. Geriye kalan ülkeler "güvenli" olarak kabul edilecek.
Güvenli olarak kabul edilen ülkelerden gelen ve tam doz Kovid-19 aşısı yaptıran yolcuların seyahate çıkmadan önce PCR testi yaptırmaları gerekmeyecek. Bunun yerine İngiltere’ye ulaştıklarında PCR testi yaptırmaları yeterli olacak. Ekim ayının sonundan itibaren sadece hızlı muayenelerden geçebilecekler.
Diğer yandan Londra, Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında oluşturduğu seyahat listesinde güncelleme yaptı. Güncellemede, Türkiye, Pakistan, Maldivler, Mısır, Sri Lanka, Umman, Bangladeş ve Kenya kırmızı listeden çıkarıldı.



CENTCOM Ortadoğu'da stratejik bombardıman uçağı sortisi gerçekleştirdi

Ortadoğu semalarında F-35 ve F-18 savaş uçaklarının eşlik ettiği bir B-52 bombardıman uçağı (CENTCOM)
Ortadoğu semalarında F-35 ve F-18 savaş uçaklarının eşlik ettiği bir B-52 bombardıman uçağı (CENTCOM)
TT

CENTCOM Ortadoğu'da stratejik bombardıman uçağı sortisi gerçekleştirdi

Ortadoğu semalarında F-35 ve F-18 savaş uçaklarının eşlik ettiği bir B-52 bombardıman uçağı (CENTCOM)
Ortadoğu semalarında F-35 ve F-18 savaş uçaklarının eşlik ettiği bir B-52 bombardıman uçağı (CENTCOM)

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) müttefikleri ve bölgesel ortaklarıyla askeri iş birliğini geliştirme ve bölgede hızlı konuşlanma kabiliyetlerini sergileme çabalarının bir parçası olarak Ortadoğu'da bir stratejik bombardıman uçağı sortisi gerçekleştirdiğini duyurdu.

Birleşik Krallık'taki RAF Fairford'dan havalanan bir B-52 Stratofortress stratejik bombardıman uçağı, CENTCOM sorumluluk alanına girmeden önce Avrupa hava sahasından geçti.

Misyon, havadan havaya yakıt ikmali ve bölgedeki ortak kuvvetlerle ortak eğitimi de içeriyordu.

CENTCOM'dan yapılan açıklamada, bu sortilerin ortak savunma kabiliyetlerini geliştirmeyi ve ABD'nin Ortadoğu'da güvenlik ve istikrarı destekleme konusundaki kararlılığını göstermeyi amaçladığı belirtildi. Bu misyonlar aynı zamanda ABD kuvvetlerinin hızlı bir şekilde konuşlanma ve bölgedeki herhangi bir tehdit ya da güvenlik gelişmesine etkili bir şekilde yanıt verme kabiliyetini de vurguluyor.

Bu faaliyet, İran ve İsrail'in nisan ve ekim aylarındaki karşılıklı saldırıların ardından üçüncü bir karşılıklı saldırı konusunda tehdit ve uyarılarda bulundukları bir döneme denk geldi.

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurma tehdidi, ABD Başkanı Donald Trump'ın ocak ayında göreve gelmesiyle tırmanışa geçti.

Hem İsrail hem de ABD'nin İran'ın nükleer silah yapmasına izin vermeyeceklerini taahhüt etmeleri gerilimin tırmanma potansiyelini arttırıyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar geçen hafta yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer silah geliştirmesini önlemek için ‘askeri seçeneğin’ gerekli olabileceğini belirterek, İsrail'in Tahran üzerindeki baskıyı arttırmak için Trump'ın desteğini aradığını kaydetti.

Daha önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana İran'a ‘güçlü bir darbe’ indirdiğini söyledi.

Diğer yandan Trump, İsrail'in İran'ı bombalama ihtimalini gündeme getirdi, ancak İran'la nükleer silah geliştirmesini engelleyecek bir anlaşmadan yana olduğunu söyledi. Yaptırımlar yoluyla ‘maksimum baskı’ politikasını yeniden uygulamaya koydu ve Tahran'ın petrol satışları üzerindeki vidaları sıktı.

İran Dini Lideri Ali Hamaney 7 Şubat'ta yaptığı açıklamada, ABD ile görüşmelerin ‘ihtiyatlı, akıllıca ya da onurlu’ olmadığını belirtti. Hamaney’in bu ifadeleri, İran siyasi çevrelerinde Trump ile doğrudan görüşmelerin yasaklanması talimatı olarak yorumlandı.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından hazırlanan bir rapora göre, İran'ın uranyum zenginleştirme programı, nükleer silah yaratma olasılığına yaklaşan seviyelere ulaştı.

Tahran'ın nükleer programının barışçıl olduğu iddiasına rağmen, ABD istihbarat kurumları, İran'ın ‘istediği takdirde kendisini nükleer silah üretmeye yaklaştıracak faaliyetlerde bulunduğunu’ değerlendiriyor.

ABD istihbarat kurumları, İsrail'in İran'ın zayıf durumundan faydalanarak bu yılın ilk yarısında İran'ın nükleer tesislerine yönelik büyük saldırılar düzenlemeyi düşündüğü konusunda uyarıda bulundu.

Tahran, bölgesel nüfuzundaki gerilemeler ve ekonomi konusunda artan iç hoşnutsuzluk nedeniyle Trump'la müzakere seçeneğiyle karşı karşıya. Trump, İran'ın askeri gücündeki düşüşün onu zayıf bir savunma pozisyonuna soktuğuna ve bunun da askeri gerilim yerine müzakere masasına başvurma olasılığını arttırdığına inanıyor.

Rusya dün, Tahran ile Washington arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu ifade ederek, Tahran'ın nükleer programı konusundaki anlaşmazlığa barışçıl bir çözüm bulunması için mümkün olan her türlü çabayı göstermeye kararlı olduğunu vurguladı.