ABD ordusu ve istihbaratı Kabil'de 10 sivilin öldüğü saldırı konusunda birbirini suçladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD ordusu ve istihbaratı Kabil'de 10 sivilin öldüğü saldırı konusunda birbirini suçladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

CENTCOM Komutanı McKenzie, Kabil'de 10 sivilin hayatını kaybettiği saldırıyı acil istihbarat üzerine gerçekleştirdiklerini iddia ederken, CIA ise saldırıdan hemen önce saldırı alanında sivillerin bulunduğu konusunda orduyu uyardıklarını ileri sürdü.
ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Kenneth McKenzie'nin 17 Eylül Cuma günü kameraların karşısına geçip 29 Ağustos'ta Kabil'de düzenledikleri saldırıda bir yardım kuruluşu çalışanının aracını hedef aldıklarını, 7'si çocuk olmak üzere 10 masum sivilin öldürüldüğünü açıklarken istihbaratı üstü kapalı eleştirmesi ordu ile istihbaratın arasını açtı. 
CNN'e konuşan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'na (CIA) yakın kaynaklar, beyaz Toyota marka bir araca Hellfire füzesi fırlatılmadan hemen önce ABD ordusunun siviller konusunda uyarıldığını ileri sürdü.
CIA'nın sivillerin saldırı alanında ve araçta çocukların bulunduğunu acil koduyla orduya gönderdiğini belirten kaynaklar, ordunun istihbarata geri dönüş yapıp yapmadığını bilmediklerini kaydetti.
İstihbarat kaynaklarından CNN'e bu bilginin sızması dikkatleri McKenzie'nin açıklamalarına çekti.

McKenzie, saldırıdan 48 saat önce hassas bir istihbarat aldıklarını ve bahsi geçen evde DEAŞ planlayıcılarının bulunduğu, aynı alana çıkan patlayıcılarla ve havaalanına roketlerle saldırı düzenlenebileceği bilgisi verildiğini ifade etmişti.
Özellikle de saldırıdan 36 saat önce 60 farklı yerden saldırı istihbaratı aldıklarını belirten McKenzie, bu istihbarat bilgilerinde en fazla tekrar eden parçanın ise DEAŞ-H terör örgütünün beyaz bir Toyota Corolla araç kullanacağı olduğunu dile getirmişti.
McKenzie'nin bu açıklamalarından sonra CIA kaynaklarından orduyu uyardıklarına dair bilgi sızmasının, ordu ile istihbarat arasında bu saldırı konusunda bir gerilim olduğunu gösterdiği ifade ediliyor.



Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

Washington’a göre Lübnan'da silahların devlete teslimi için ‘büyük bir fırsat’ var

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Lübnan'a gönderilen Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnanlı yetkililerin, silahların devlete teslimi için ‘uygun bir fırsatlarının’ olduğunu açıkladı. Barrack'ın önümüzdeki hafta başlarında Beyrut'a giderek Lübnan'ın ABD'nin önerisine vereceği yanıtı görüşmesi bekleniyor.

Öte yandan Lübnanlı yetkililer, Hizbullah'ın görünürdeki katı tutumu ile paralel olarak, ABD’nin önerisine yanıt vermek için nihai bir formüle ulaşmada başarısız olurken, Meclis Başkanı Nebih Berri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Özellikle Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı arasında ortak bir tutum sergilemeye çalışıyoruz, ancak Barrack'ın ilettiği öneride talep edildiği gibi Hizbullah'ın tutumunu da dikkate almalıyız. Ancak şimdiye kadar Hizbullah’tan kesin bir yanıt gelmedi” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, anlaşmazlığı çözmek için yoğun bölgesel ve yerel temaslar yürütüldüğünü bildirdi. Kaynaklar, ‘kabul edilebilir bir iyimserlik’ olduğunu belirtti.

Bir diğer gelişmede Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy'ye ülkenin güneyinde, meşru güvenlik güçleri ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) dışında silahlı güç bulunmayacağını taahhüdünde bulundu.