Sana'daki Husi katliamı Yemenlilerin öfkesine yol açtı

Dün Sana'daki infazlar sırasında konuşlandırılan Husi silahlı unsurları (Reuters)
Dün Sana'daki infazlar sırasında konuşlandırılan Husi silahlı unsurları (Reuters)
TT

Sana'daki Husi katliamı Yemenlilerin öfkesine yol açtı

Dün Sana'daki infazlar sırasında konuşlandırılan Husi silahlı unsurları (Reuters)
Dün Sana'daki infazlar sırasında konuşlandırılan Husi silahlı unsurları (Reuters)

İran destekli Husi milisleri, insan hakları örgütleri ve hükümetin uyarılarını görmezden gelerek dün (Cumartesi) Hudeyde vilayetinden biri reşit olmayan 9 kişiyi Sana'daki bir meydanda idam ederek katliam yaptı. Söz konusu kişiler, Husilerin Siyasi Konsey Başkanı Salih es-Sammad’ı öldürmeyi planlamakla suçlandı.
Yemen hükümeti katliamı ‘tam teşekküllü bir savaş suçu’ olarak nitelendirirken, sosyal medyada yüzlerce aktivist tarafından ifade edildiği üzere olay Yemenli insan hakları çevrelerinde de öfkeye neden oldu.
Aktivistler, insan hakları örgütlerini milislerin sivillere karşı işlediği suçları durdurmak için uluslararası topluma müdahale etmeye çağırırken, Husi grubunu yasadışı idam cezaları yoluyla kontrol alanlarındaki nüfusu korkutmaya çalışmakla suçladı.
Husilerin eski Siyasi Konsey Başkanı Sammad, Nisan ayında Yemen’de hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu'nun düzenlediği hava saldırısında Hudeyde şehrindeyken öldürüldü. Olayın ardından Husi milisleri 10 kişiyi tutukladı ve Sammad’a suikast düzenlemekle suçladı. Grubun muhaliflerini bastırmak için kullandığı mahkemelerin hukuka aykırı eylemlerinin yanı sıra, insan hakları savunucularına göre söz konusu kişiler hakkında verilen casusluk ve komplo kurmak suçlamaları doğruluğu kanıtlanmamış suçlamalar.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, daha önce yaptığı açıklamada, Husilerin yasadışı mahkemelerinden birinde düzmece suçlamalar ve şekli bir yargılamayla Hudeyde sakinlerinden 9 kişiyi infaz ederek, toplu sivil katliamları başlatacağı konusunda uyarmıştı.
Bakan İryani, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Husi milislerin 9 sivil hakkındaki idam kararını, "tam teşekküllü bir taammüden suç ve Humeyni devriminden itibaren İran rejiminin siyasi muhalifleri tasfiye etme modelinin bir kopyası" olarak nitelendirdi. Ayrıca terör örgütlerinin (El Kaide ve DEAŞ) gerçekleştirdiği saha infazlarından farklı olmadıklarına da dikkati çekti.
Yemenli bakan, uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletleri (BM) ve BM ve ABD Yemen Özel Temsilcileri’ni infazın durdurulması adına Husilere baskı yapmaya çağırdı. İryani, Husilerin kararını Başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme olmak üzere uluslararası hukuk ve sözleşmelerin ihlali olarak nitelendirdi.
Husi milisleri, başkentin merkezindeki Tahrir Meydanı'nda 9 kişinin infazını gösteren fotoğraf ve videolar yayınladı. 9 kişinin avukatları, bir Facebook gönderisinde grubun cesetlerin teslim edilmesi konusunda sanıkların yakınlarına yanıt vermediğini açıkladı.
Husileri destekleyenler, Husilerin askeri kanatlarından birini 9 kişiyi idam ederek Sammad sayfasını kapatmaya çalışmakla suçlarken, Husi lideri Muhammed Ali el-Husi daha önce infazların yakında gerçekleşeceğini duyurmuştu.
10 tutukludan biri milislerin hapishanesinde işkence altında hayatını kaybederken, insan hakları savunucuları geri kalanların da çeşitli işkencelere maruz kaldıklarını, gizli hapishanelerde saklandıklarını ve kendilerini savunmalarının ve masumiyetlerini kanıtlamalarının engellendiğini bildirdi.
İnsan hakları kaynakları, grup tarafından idam edilen kişilerin: Ali Ali İbrahim el-Kuzi, Abdulmelik Ahmed Muhammed Hamid, Muhammed Halid Ali Heyc, Muhammed İbrahim Ali el-Kuzi, Muhammed Yahya Muhammed Nuh, İbrahim Muhammed Abdullah Akil, Muhammed Muhammed Ali el-Meşhari ve Abdulaziz Ali Muhammed el-Esved ile Muaz Abdurrahman Abdullah Abbas olduklarını açıkladı.
Tihame aşiretlerinden Salil aşiretinin lideri olan Ali el-Kuzi, Genel Halk Kongresi Partisi'ne mensuptu. Aynı zamanda Hudeyde Vekili ve Hudeyde Yerel Meclisi Genel Sekreteri olarak görev aldı.

İnfazlara itirazlar
9 kişinin idamına yapılan itiraz, meşru hükümete bağlı insan hakları çevreleriyle sınırlı kalmadı. Grupla bağlantılı veya grubun kontrolü altındaki hukukçulara ve aktivistlere kadar uzandı. Bunların başında parlamenter Ahmed Seyf Haşid ve Yargıç Abdulvehhab Katran yer aldı.
Avukat Abdulmecid Sabra, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, sanıkların masumiyetinden emin olduğunu belirterek, "Bu kararlar sadece bir öldürme emridir ve bunların uygulanması, tam teşekküllü taammüden bir suçtur" dedi.
Yemenli insan hakları topluluğunun infaz emirlerini yerine getiren milislere öfkesi çerçevesinde, aktivistler Şarku'l Avsat’a verdikleri röportajda, "uluslararası sessizlik" olarak tanımladıkları durum devam ettiği sürece grubun bu tür suçları işlemeye devam edeceğine dair uyarıda bulundular.
Yemen İnsan Hakları İhlallerini İzleme Koalisyonu’ndan (YCMHRV) insan hakları aktivisti Riyad ed-Dubai, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Husi grubu, utanç verici ve gerekçesi olmayan uluslararası sessizlik çerçevesinde, sivillere yönelik en çirkin suçları uygulamaya devam ediyor" dedi.
Dubai, Şarku'l Avsat’a verdiği röportajda, 9 kişinin infazını "cinayet, taciz ve utanç verici suç" olarak nitelendirdi. Bu olayın, uluslararası toplumun hoşgörüsü ve Husiler tarafından işlenen ihlallere uluslararası örgütlerin göz yumması nedeniyle gerçekleştiğini belirten Dubai, "Bu milisler tüm kutsalları çiğnedi ve suçları ve ihlalleri tüm normları aştı" dedi.
Husi milislerin bu yaklaşımı sürdürmesinden endişe ettiğini dile getiren Dubai, "Husiler bu noktada durmayacak, en tiksindirici ve en korkunç olanı yapacaklar. Yemen halkı uzun zamandır uluslararası karar vericilerin hesaplarından düştüğü için yaptıklarından dolayı eylemleri kınanmayacak bile" dedi.
Dubai ayrıca, Yemen halkının bu kadar aşağılama ve işkenceyi unutmayacağını ve Husilerin bu suçlarının zaman aşımına uğramayacağını vurgulayarak, “Uzun sürse de ırkçı, hanedan, suçlu grup kökünden sökülüp ortadan kaldırılacak” dedi.

Arap Parlamentosu’nda kınama
Arap Parlamentosu ise, Husi terörist milislerin Sana’a 9 kişi hakkında işledikleri yeni suça ilişkin yaptığı açıklamada, Husilerin özellikle bu hakların en kutsal ve en önemlisi olan yaşama hakkı ile ilgili Yemen halkına karşı devam eden insan hakları ihlallerini kınadı. 
Arap Parlamentosu ayrıca, uluslararası yasalara kayıtsız kalan terörist Husi milisleri caydırmak için uluslararası dayanışma ve ciddi çalışma gereğini vurgulayarak, uluslararası toplumun hareketsizliğinin bu darbe milislerini terör eylemlerini sürdürmeye teşvik edeceği konusunda uyardı.
Parlamento, tüm uluslararası insan hakları kuruluşlarını söz konusu terör eylemini kınamaya ve Husi darbe milislerinin terör suçlarına eklenen insanlığa karşı işlenen bu suçun faillerinin yargılanmasını sağlamak için gerekli yasal önlemleri almaya çağırdı.



Cezayir savunma yasasını yeniden düzenliyor: Genel seferberlik ilanı mı, önleyici bir tedbir mi?

Yasa taslağı genel seferberliğin nasıl hazırlanacağını ve uygulanacağını içeriyor (Cezayir Savunma Bakanlığı)
Yasa taslağı genel seferberliğin nasıl hazırlanacağını ve uygulanacağını içeriyor (Cezayir Savunma Bakanlığı)
TT

Cezayir savunma yasasını yeniden düzenliyor: Genel seferberlik ilanı mı, önleyici bir tedbir mi?

Yasa taslağı genel seferberliğin nasıl hazırlanacağını ve uygulanacağını içeriyor (Cezayir Savunma Bakanlığı)
Yasa taslağı genel seferberliğin nasıl hazırlanacağını ve uygulanacağını içeriyor (Cezayir Savunma Bakanlığı)

Ali Yahi

Cezayir'in Genel Seferberlik Yasası, onu şaşırtıcı olarak görenlerle normal olarak değerlendirenler arasında tartışmalara yol açmaya ve soru işaretleri yaratmaya devam ediyor. Taslağın nedenleri ve boyutları, Sahel bölgesi ve Kuzey Afrika'daki hızlı bölgesel dönüşümler ve güvenlikle ilgili zorluklar çerçevesinde tartışılmaya devam ediyor.

Yasa tasarısı meclise hava edildi

Cezayir hükümeti, bir hafta önce Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısında geniş bir şekilde tartışıldıktan sonra pazartesi günü 69 maddeden oluşan genel seferberlik yasa tasarısını meclise havale etti. Çoğu kişi değerlendirme ve okumalarında, seferberlik kavramını silahlı kuvvetlerin kabiliyetlerini herhangi bir tehlikeye karşı mücadelede gerekli seviyeye yükseltmekle ilişkilendirse de belirli bir seferberlik türünden bahsetmedi. Ancak medyada siyasi, sivil ve askeri olmak üzere seferberliği tüm boyutlarıyla kapsayan genel seferberlik ifadesini kullandı.

Yasa tasarısı, ülkenin istikrarına, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne yönelik herhangi bir potansiyel tehdide karşı savunma kapasitesinin güçlendirilmesi çalışmaları çerçevesinde ordu, devlet kurumları, ulusal kurum ve kuruluşlar ve tüm ulusal ekonomi için, kamu ve özel sektörün katılımıyla barıştan savaşa etkin geçişin sağlanması ve tüm ulusal kapasitelerin savaş çabalarının emrine verilmesi amacıyla genel seferberliğin nasıl hazırlanacağını ve uygulanacağını öngörüyor.

Mekanizmalar ve metinler

Yasa tasarısında mekan ve zaman açısından sınırlı bir tehdide karşı koymak için kısmi seferberlik planlarının ya da savaş çabalarına katkıda bulunan araçların sevk ve idaresinden, halk savunma önlemlerinin uygulanmasından sorumlu olan Milli Savunma Bakanlığı'nın denetimi altında tüm bakanlıkların ve sivil toplumun katılımıyla genel seferberlik planlarının uygulanmasına yönelik mekanizmalar tanımlanıyor. Genel seferberlik durumunda İnsanlar, mallar ve hizmetler savaş çabalarını desteklemek için kullanılır ve ordunun ihtiyaçlarıyla ilgili ürünlerin ve tüketim maddelerinin ihracatına kısıtlamalar getirilir.

Yasa tasarısının metnine göre genel seferberlik, ülkenin anayasal kurumlarına, bağımsızlığına veya toprak bütünlüğüne yönelik yakın bir tehdit olması ya da fiili yahut yakın bir saldırı olması durumunda, Bakanlar Kurulu'nda Cumhurbaşkanı'nın kararıyla kararlaştırılır ve seferberlik hali aynı mekanizma tarafından sona erdirilir.

sadfgh
Genel seferberlik planı Milli Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanır (Cezayir Savunma Bakanlığı)

Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, genel seferberlik için ulusal stratejinin ana eksenlerini ve özel direktiflerini belirleme yetkisine sahip. Genel seferberliğin hayata geçirilmesi açısından, duruma göre başbakan, hükümet üyelerinin kendi yetki alanlarındaki faaliyetlerinin genel seferberlik ulusal stratejisi doğrultusunda koordinasyonunu, yönlendirilmesini ve kontrolünü sağlarken, genel seferberliğin hazırlanması ve uygulanmasıyla ilgili tüm faaliyetlerin genel denetimi Milli Savunma Bakanı'ndadır.

Seferberlik hazırlığı

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre  yasa tasarısı seferberliğin hazırlık aşamasında, ilgili bakanlıklar tarafından özel planların hazırlanmasını ve Milli Savunma Bakanlığı'nın genel seferberlik için genel planı hazırlayarak cumhurbaşkanının onayına sunmasını öngörüyor. Kritik makamlardaki kişilerin emekliliklerinin askıya alınması, halk savunma tedbirlerinin uygulanması, kişilerin ve mülklerin zapturapt altına alınması ve savunma ihtiyaçlarıyla ilgili kalemlerin ihracatına kısıtlamalar getirilmesi gibi adımlar atılarak insan ve malzeme rezervleri oluşturulur ve sivil toplum katılım görevi konusunda duyarlı hale getirilir.

İçişleri Bakanlığı, vatandaşlar ve seferber edilen maddi kaynaklar hakkında güncel bir veri tabanı oluşturarak ve sivil toplumu ve vatandaşları genel seferberlik durumlarında sorumlulukları ve görevleri konusunda duyarlı hale getirerek yerel toplum yetkililerinin yetkili askeri makamlarla koordinasyonunu sağlar. Sanayi Bakanlığı ise Milli Savunma Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla iş birliği içinde, sivil sanayi üretimini ordunun ihtiyaçlarına ve savaş çabalarına uygun hale getirmekle görevlidir.

Dışişleri Bakanlığı, yurt dışındaki vatandaşları genel seferberlikteki rollerinin önemi konusunda duyarlı hale getirmekle sorumludur. Saldırı veya yakın bir tehdit durumunda seferberliğe başvurmanın meşruiyeti konusunda kamuoyunu ve uluslararası ve bölgesel kurumları duyarlı hale getirmeye çalışır.

Yasa tasarısı hakkında

Yasa tasarısı, Cumhurbaşkanı’nın Yüksek Güvenlik Kurulu'nu dinledikten ve Millet Meclisi Başkanı ile Ulusal Halk Meclisi Başkanı'na danıştıktan sonra Bakanlar Kurulu'nda genel seferberlik kararı alabileceğini öngören Anayasa'nın 99’uncu maddesine dayanıyor. Bu madde, 97’nci maddeden 102’nci maddeye kadar genel seferberliği düzenleyen ve meşrulaştıran maddelerden sadece biridir.

dfgthy
Cezayir parlamentosu yasa hakkında karar verdi (AFP)

‘Genel seferberlik’ ifadesi, bir devletin ordusunun savaş veya yarı-savaş durumuna dönüştürülmesi ve devletin ekonomisinin, kurumlarının, yeteneklerinin, maddi ve insan kaynaklarının ve yasalarının uzun süreli bir savaşın gerekliliklerini sağlamak ve hedeflerine ulaşmak için yeniden yapılandırılması olarak tanımlanıyor. Cezayir, 1962 yılında bağımsızlığına kazandığından bu yana ‘özel veya kısmi’ iki seferberlik vakası dışında anayasal konseptine uygun olarak genel seferberlik ilan etmedi. Bu iki vakadan biri Fas ile 1963 yılındaki Kum Savaşı, ikincisi ise 1990'lı yıllardaki güvenlik krizi olarak da bilinen Kara On Yıl’dı.

Afet veya olağanüstü hal

Siyaset sosyolojisi araştırmacısı Dehu bin Mustafa, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulu'nun yetkisi dahilinde olmayan genel seferberlik ilan etmediğini, ancak meclise sunulmak üzere genel seferberlik yasasını onayladığını söyledi. Dünyadaki her ülkenin tehditlere ya da savaşa karşı hazır olması gereken bir seferberlik kanunu olduğunu belirten Bin Mustafa, Cezayir'de 1986 yılının mart ayında çıkarılan 05/86 sayılı seferberlik yasasının, ihtiyat kanununun değiştirilmesi ve teknolojik ve siyasi değişikliklerle uyumlu hale getirilmesi için değiştirilmesi gerektiğini ifade etti. Bin Mustafa, sebeplerin bilinmediğini ya da saldırı yahut savaşla yüzleşmeye hazır olma, potansiyel dış tehditler ya da buna ilişkin sinyaller veren düşmanca eylemler olduğunu ve batı ve güney sınırlarında gerginlik işaretleri olduğunu açıkladı.

Yasanın duyurulma şeklinin kafa karışıklığına neden olduğunu söyleyen Bin Mustafa, medya ile yetkililerin yasanın içeriğini ve hedeflerini netleştirmesi gerektiğini belirterek, “Meclise sunulan seferberlik yasasını farklı kılan, savaş durumu ve barış durumundan savaş durumuna geçişle sınırlı olması, savaş çabasını ve bunu destekleyecek mekanizmaları tanımlaması ve afet ya da olağanüstü durumları içermeden milli seferberlik stratejisinin ana eksenlerini tanımlayan bir cumhurbaşkanlığı kararnamesinin çıkarılmasını onaylamasıdır” yorumunda bulundu.

Ulusal seferberlik stratejisinin entelektüel, kültürel, medya, ekonomik, sosyal, siber, sağlık ve yasal seferberliği kapsayacağını belirten Bin Mustafa, bunun da devleti, kaynaklarını ve toplumları bir savaş durumuna hazırlamak ve bu önlemleri test edip değerlendirmek anlamına geldiğini söyledi.

Dünyanın her ülkesinde bir seferberlik kanunu olduğu için bu kanunun savaş anlamına gelmediğini, ancak amacının siyasi belirsizlik ve uluslararası çalkantı ve gerginlikler çerçevesinde hazırlıklı olmayı sağlamak olduğunu söyledi.

Milli Savunma Bakanı

Cezayir anayasasına göre Cumhurbaşkanı olan Milli Savunma Bakanı, meclise sunulan taslağa göre ilgili bakanlarla koordinasyon içinde, genel seferberlik planını harekete geçirmekten, ordunun çalışmalarını desteklemekten ve hayati önem taşıyan malzemelerin tüketimini rasyonel hale getirmekten sorumludur. Ayrıca İçişleri Bakanlığı ile iş birliği içinde hayati ve hassas tesislerin korunmasının güçlendirilmesi de sorumlulukları arasında yer alır.

xsdfgrt
Yasa tasarısı, genel seferberliğin etkinliğinin korunmasını vurguluyor (Cezayir Savunma Bakanlığı)

Milli Savunma Bakanı, genel seferberlik sırasında adil bir tazminat ödenmesini sağlayarak, seferberlik ve savaş hâline ilişkin kişi, mal ve hizmet ihtiyaçlarının ordunun yararına yurtiçi kaynaklardan karşılanması yetkisine sahip. Söz konusu amaçların bu amaçlar dışında kullanılması ve savunma ihtiyaçlarıyla ilgili sarf malzemelerinin özel izin alınmadan ihraç edilmesi yasaktır.

Ceza yönü de var

Yasa tasarısında cezai yönler de mevcut. Genel seferberliğin etkinliğini korumak için ağır cezalar öngören yasa tasarısına göre seferberlik ve savaş hali için kullanılacak malları istismar eden veya bunu yapma yetkisini kötüye kullanan herkes üç yıldan 10 yıla kadar hapis ve 1 milyon dinara (yaklaşık 70 bin dolar) kadar para cezasına çarptırılır. Doğru bilgi vermeyen ya da seferberlik için tasarlanan ekipmanı gizlemeye çalışan herkes iki aydan üç yıla kadar hapis ve 300 bin dinara (2 bin 100 dolar) kadar para cezası ile cezalandırılır.

Seferberlik, halk savunma tedbirlerini uygulamayı reddetme ya da silahlanmayla ilgili yetkisiz açıklamalarda bulunanlar iki aydan bir yıla kadar hapis ve 100. Bin dinara (700 dolar) kadar para cezası alır.