Prens Charles'ın Buckingham planına Kraliçe II. Elizabeth'ten veto

Kraliçe II. Elizabeth ve Prens Charles, 2018'de Buckingham Sarayı'nda düzenlenen İngiliz Milletler Topluluğu Hükümet Başkanları Toplantısı'nın açılışına birlikte katılmıştı (Reuters)
Kraliçe II. Elizabeth ve Prens Charles, 2018'de Buckingham Sarayı'nda düzenlenen İngiliz Milletler Topluluğu Hükümet Başkanları Toplantısı'nın açılışına birlikte katılmıştı (Reuters)
TT

Prens Charles'ın Buckingham planına Kraliçe II. Elizabeth'ten veto

Kraliçe II. Elizabeth ve Prens Charles, 2018'de Buckingham Sarayı'nda düzenlenen İngiliz Milletler Topluluğu Hükümet Başkanları Toplantısı'nın açılışına birlikte katılmıştı (Reuters)
Kraliçe II. Elizabeth ve Prens Charles, 2018'de Buckingham Sarayı'nda düzenlenen İngiliz Milletler Topluluğu Hükümet Başkanları Toplantısı'nın açılışına birlikte katılmıştı (Reuters)

Prens Charles'ın annesi Kraliçe II. Elizabeth'ten tahtı devraldığı durumda büyük değişiklikler yapmayı planladığı ve bunlar arasında Buckingham Sarayı'nın müzeye dönüştürme tasarısının da olduğu iddia edildi. 
The Mirror'a konuşan bir kaynak, Kraliçe Elizabeth hayatta olduğu sürece Galler Prensi'nin müze planının "yakın zamanda gerçekleşmeyeceğini" söyledi. 
Kraliçe, 4 çocuğunu Buckingham Sarayı'nda büyütmüş ve tahtta olduğu onlarca yıl boyunca burada ikamet etmişti. 
Buckingham Sarayı, 1993'te halka açılmıştı ve 775 odalı sarayın bazı bölümleri ziyaretçi kabul etmeye başlamıştı. 
Kaynaklar Prens Charles'ın müze fikrine yönelik Kraliçe'nin fikirlerini şu ifadelerle aktarıyor:
"Bu fikre pek hevesli değil ve elbette bir aile evi olarak kalması gerektiğine inanıyor. Majesteleri Kraliçe, Londra'daki ana üssü olarak gördüğü Windsor Kalesi'ne gidip haftada iki ila 4 gününü yenilenen Buckingham Sarayı'nda geçirecek. Şimdilik ne okursanız okuyun Prens Charles yakın zamanda istediklerini yapacak gibi görünmüyor."
Page Six'in bildirdiğine göre en son II. Dünya Savaşı sırasında yenilenen Buckingham için 2016'da 500 milyon dolarlık (yaklaşık 4,5 milyar TL) bir restorasyon programı onaylanmıştı. Çalışmaların 2027'ye kadar tamamlanmayacağı belirtiliyor. 
Independent Türkçe, The Mirror, Page Six



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe