Mısır’dan Afrika’daki su kaynaklarını güvence altına alma çağrısı

Mısır ve Etiyopya arasında ‘Nahda Barajı’ ihtilafı devam ediyor

Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad, Afrika kıtasındaki su kaynaklarının güvenliğinin sağlanması çağrısında bulundu (AFP)
Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad, Afrika kıtasındaki su kaynaklarının güvenliğinin sağlanması çağrısında bulundu (AFP)
TT

Mısır’dan Afrika’daki su kaynaklarını güvence altına alma çağrısı

Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad, Afrika kıtasındaki su kaynaklarının güvenliğinin sağlanması çağrısında bulundu (AFP)
Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad, Afrika kıtasındaki su kaynaklarının güvenliğinin sağlanması çağrısında bulundu (AFP)

Mısır, Afrika kıtasında ‘su kaynaklarının güvenliğinin sağlanması’ çağrısında bulundu. Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad, iklim değişikliği sonucunda Afrika’daki su kaynakları üzerinde beklenen ciddi etkilerin ‘kaçınılmaz’ bir gündem haline geldiğini vurguladı.
Mısır Çevre Bakanı Yasmine Fuad, 18 Eylül’de “Halk İçin Sağlıklı Çevrenin Güvence Altına Alınması ve Afrika’da Çevresel Sürdürülebilirliğin Vurgulanması” başlığı altındaki Afrika Çevre Bakanları Konferansı (AMCEN) faaliyetlerine katılımı sırasında konuştu. Bakan, video konferans aracılığıyla katıldığı konferansta ‘emisyonları azaltmak için Afrika ülkelerinin karşılaştığı zorluklar ve Afrika kıtasının maruz kaldığı riskler hakkında farkındalık ve bilgi’ ihtiyacına dikkatleri çekti.
Kahire’nin kıtanın su kaynaklarını koruma ve güvence altına alma çağrısı, Etiyopya’nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği Nahda (Hedasi / Rönesans) Barajı konusunda bu ülkeyle uzun süredir devam eden anlaşmazlıklar ortasında yapıldı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) baraj konulu ‘bağlayıcı bir anlaşma’ ile sonuçlanacak müzakerelerin başlatılması çağrısında bulunduğu bir açıklamanın ardından, bir yanda Kahire ve Hartum ile diğer yanda da Addis Ababa arasında son günlerde bir anlaşmazlık yaşandı.
Mısır Çevre Bakanı, Afrika ülkelerinin iklim değişikliğine karşı koruyucu önlemlerinin uygulanması hususunda hırslı olması gerektiğini vurguladı. Yasmine Fuad, Mısır’ın 2022’de düzenlenecek olan iklim değişikliği konusunda BM tarafından organize edilen bir konferansa (COP27) ev sahipliği yapmasına verdikleri destekten dolayı Afrika Müzakereciler Grubu ve Afrika Birliği’ne takdirlerini dile getirdi. Konferansın bir Afrika konferansı olacağına dikkati çeken ve bu konuda Afrika sesini bir araya getirme umudunu dile getiren Fuad, kardeş Afrika ülkelerinin ve Afrika kurumlarının ‘Afrika iklim değişikliği sorunlarını’ önceliklerinin başına yerleştirerek destek verecekleri yönündeki umutlarını kaydetti.
Fuad ayrıca, “Yeşil Gündem’in uygulanmasına yönelik mekanizmaları desteklemek için Afrika ülkeleri arasında toplu eylem, dayanışma ve koordinasyon ihtiyacının” altını çizdi. Çevre Bakanı, “Mısır, yeşil bir toparlanma stratejisi için bir çerçeve hazırlamak üzere birçok adım attı. Mısır hükümetinin yenilenebilir enerji projelerini, sürdürülebilir ulaşımı ve atık yönetimini desteklemek üzere bir adım olarak, Afrika ülkeleri ve Ortadoğu’da türünün ilk örneği olan yeşil hisse senetlerinin çıkarılması da dahil olmak üzere bu konuda güçlü önlemler alındı” ifadelerini kullandı.



Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.


Irak... Sadr, Basra ve Vasit'teki “Seraya es-Selam” güçlerinin faaliyetlerini askıya aldı

Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)
Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)
TT

Irak... Sadr, Basra ve Vasit'teki “Seraya es-Selam” güçlerinin faaliyetlerini askıya aldı

Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)
Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)

Irak Şii ulusal hareketinin lideri Mukteda es-Sadr, dün Seraya es-Selam'ı dondurma ve Basra ile Vasit vilayetlerindeki karargahlarını 6 aylığına kapatma kararı aldı.

Es-Sadr, “X” platformunda yaptığı bir paylaşımda, “(Seraya es-Selam'daki) mücahitlerin itibarına zarar veren tekrarlanan ihlallere bir çözüm bulunana kadar, üçüncü taraflarca yapılmış olsa bile, Basra ve Kut'taki genel merkezlerin faaliyetlerini altı aylığına dondurulmasına ve kapatılmasına karar verildi” ifadelerini kullandı.

Sadr şöyle devam etti: "Onların itibarı, benim için varlıklarından daha önemlidir. Tüm mücahitlere, disiplinli olanlara ve yozlaşmışların ve benzerlerinin ihlallerini, fitne girişimlerini ve suistimallerini bilenlere selamlarımı iletiyorum.”