Avustralya Başbakanı Morrison Fransa’yla denizaltı anlaşmasını iptal ettiği için pişman olmadığını söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Avustralya Başbakanı Morrison Fransa’yla denizaltı anlaşmasını iptal ettiği için pişman olmadığını söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Scott Morrison, Fransa ile yaptıkları anlaşmanın iptal kararını savunan ve Avustralya'nın stratejik çıkarlarını koruması gerektiğini belirterek "Ulusal çıkarları ilk sıraya koyma kararından pişman değilim. Asla olmam’’ ifadelerini kullandı.
Başkent Canberra’da basın toplantısı düzenleyen Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Ülkesinin Fransız Donanma Grubu ile 2016 yılında yapılan 90 milyar dolarlık geleneksel denizaltı filosu inşa etme projesinin iptali üzerine, karara sert tepki gösteren ve büyükelçisini geri çağıran Fransa’nın aldığı kararla ilgili açıklamada bulundu.
Fransa ile yaptıkları anlaşmanın iptal kararını savunan ve Avustralya'nın stratejik çıkarlarını koruması gerektiğini vurgulayan Morrison, ‘‘Avustralya'nın ulusal çıkarlarını ilk sıraya koyma kararından pişman değilim. Asla olmam’’ ifadelerini kullandı.
Fransa’nın büyükelçisini geri çağırmasından dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını bununla birlikte Fransa’nın da anlaşmanın iptaliyle yaşadığı hayal kırıklığını anladıklarını dile getiren Morrison, ‘‘Onları anlıyor ve onlara saygı duyuyoruz’’ dedi.
Fransa’yla üretilecek denizaltıların Avustralya'nın egemenlik çıkarlarını korumada ihtiyaç duyduğu katkıyı yapamayacağını anladıkları için anlaşmayı bitirme kararı verdiklerini aktaran Morrison sözleri şöyle sürdürdü:
‘‘Karar bununla ilgiliydi. Avustralya'nın egemen çıkarlarını korumakla ilgiliydi. Ve elbette, Fransız Hükümeti, Deniz Kuvvetleri Grubu ve proje üzerinde çalışanlar için bu büyük bir hayal kırıklığıdır. Dolayısıyla hayal kırıklıklarını anlıyorum. Ancak aynı zamanda Avustralya, herhangi bir egemen ulus gibi, her zaman egemen ulusal savunma çıkarlarımıza uygun kararlar almalıdır.’’

Morrison, ‘‘Bir gece önce’’ Fransa’ya resmi bilgi verildi
Anlaşmanın iptaliyle ilgili önceden Fransa’ya bilgi verilmediği yönündeki eleştirilerin doğru olmadığını savunan Morrison, ‘‘Birkaç ay önce doğrudan benim tarafımdan dile getirilen bir konuydu ve savunma bakanları ve diğerleri de dahil olmak üzere bu konuları konuşmaya devam etmiştik. Daha önce sözleşmede bir dizi konu vardı ve devam ettiğimiz sözleşme boyunca birçok kez tartıştık’’ şeklinde konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a anlaşmanın iptalinden ‘‘Bir gece önce’’ bilgi verdiklerini açıklayan Morrison, ‘‘Stratejik ulusal çıkarlarımıza dayalı bir karar alacağımızı çok net bir şekilde belirtmiştik’’ dedi.

Fransa, Avustralya’yı ‘‘ihanetle’’ suçlamıştı
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Avustralya’nın anlaşmayla ilgili iptal planlarını Paris'e, Avustralya Başbakanı Scott Morrison'un, 16 Eylül'de ABD Başkanı Joe Biden ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile sanal ortamda açıklama yapmasından bir saat önce anlattığını söylemişti.
Anlaşmanın iptalini "ihanet" olarak değerlendiren ve "sırtımızdan vurulduk" diyen Le Drian, France 2'ye yaptığı açıklamada "Gerçek bir ittifakta birbirinizle konuşursunuz, bir şeyleri saklamazsınız, karşı tarafa saygı duyarsınız ve bu yüzden bu, gerçek bir krizdir" ifadelerini kullanmıştı.
Avustralya’nın, ABD ve İngiliz teknolojisiyle en az sekiz nükleer enerjili denizaltı inşa etme planını açıklayarak Fransız Naval Grubu ile 2016’da yaptığı 90 milyar Avustralya doları (yaklaşık 66 milyar ABD doları) tutarındaki geleneksel denizaltı filosu inşasından vazgeçmesine sert tepki veren Fransa, Canberra Büyükelçisini istişarede bulunmak üzere geri çağırmıştı.



İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
TT

İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)

İsrail güvenlik kabinesi bugün işgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin kurulmasına onay verdi. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, bu adımın ‘bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi’ amaçladığını söyledi.

Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamaya göre, söz konusu kararla birlikte son üç yılda onay verilen yerleşim sayısı 69’a yükseldi.

İsrail’in bu kararı, Birleşmiş Milletler’in (BM) Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerinin hız kazandığını ve 2017’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını duyurmasından birkaç gün sonra geldi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamada, “İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim yerinin onaylanması ve düzenlenmesine ilişkin Maliye Bakanı ile Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın önerisi, güvenlik kabinesi tarafından kabul edildi” denildi.

Açıklamada söz konusu adım ‘tarihi’ olarak nitelendirilirken, bunun bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi amaçladığı ifade edildi. Smotrich, “Fiili olarak bir Filistin terör devletinin kurulmasını engelliyoruz” dedi.

Smotrich sözlerini şöyle sürdürdü: “İzlediğimiz yolun doğru olduğuna inanarak, tarihi miras alanımızdaki yerleşim yerlerini geliştirmeye, inşa etmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.”

Açıklamaya göre, onaylanan yerleşimlerin bulunduğu bölgeler yüksek stratejik öneme sahip. Bunların başında, yaklaşık 20 yıl önce Batı Şeria’nın kuzeyinde kaldırılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin yeniden kurulması geliyor.

Onay verilen yerleşimler arasında, fiilen mevcut olan ancak bugüne kadar yasal statüye sahip olmayan beş kaçak yerleşim de bulunuyor.

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce İsrail’i Batı Şeria’yı ilhak etme konusunda uyarmıştı. Buna karşın İsrail’deki aşırı sağcı hükümette yer alan bazı bakanlar, bu adımı mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmeye çalışıyor.

Batı Şeria’daki tüm İsrail yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilirken, yerleşim karakolları İsrail yasalarına göre de illegal sayılıyor.

İsrail’in 1967’de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs hariç olmak üzere, Batı Şeria’da yaklaşık 500 bin İsrailli yerleşimci ile birlikte yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor.


Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
TT

Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)

Güney Afrika polisi, Johannesburg yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda 10 kişinin öldüğünü, 10 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberine göre olay, Johannesburg’un 40 kilometre batısındaki Bekkersdal kentinde, ruhsatlı bir barın bulunduğu caddede meydana geldi. Saldırının nedenine dair herhangi bilgi açıklanmadı. Polis sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, saldırganların kimlikleriyle ilgili henüz “ayrıntılı bilgi” bulunmadığını söyledi.

Reuters haberine göre polis, saldırıda yaklaşık 12 kişinin yer aldığı bilgisini verdi. Saldırganların beyaz bir minibüs ve gri bir sedanla olay yerine gelip bara ateş açtığı, ardından kaçarken etrafa gelişigüzel ateş ettikleri bildirildi. Yetkililer, saldırı nedeninin soruşturmayla ortaya çıkacağını duyurdu.

Güney Afrika’da suç oranları yüksek ve organize suç örgütlerinin etkisi dikkat çekiyor. Ülkede bireyler, kişisel güvenlik amacıyla ruhsatlı silah taşıyabiliyor ancak yasa dışı silahların dolaşımı da ciddi bir sorun oluşturuyor.

6 Aralık’ta da Pretoria’da bir işçilerin kaldığı bir eve düzenlenen silahlı baskında, aralarında üç yaşındaki bir çocuğun da bulunduğu 11 kişi öldürülmüştü. Söz konusu evde yine bir bar bulunuyordu.

Ülkede silahlı şiddet oranı son derece yüksek. Polis verilerine göre, Nisan ile Eylül ayları arasında her gün ortalama 63 kişi silahlı saldırılarda hayatını kaybediyor.


Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.