Suudi Arabistan sürü bağışıklığına ulaşmaya yaklaşıyor

Suudi Arabistan salgının etkileri ile mücadele için uluslararası anlaşmalara olan bağlılığını yeniledi

Suudi Arabistan, nüfusunun yüzde 50’sini aşılayarak sürü bağışıklığına ulaşmayı hedefliyor (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan, nüfusunun yüzde 50’sini aşılayarak sürü bağışıklığına ulaşmayı hedefliyor (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan sürü bağışıklığına ulaşmaya yaklaşıyor

Suudi Arabistan, nüfusunun yüzde 50’sini aşılayarak sürü bağışıklığına ulaşmayı hedefliyor (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan, nüfusunun yüzde 50’sini aşılayarak sürü bağışıklığına ulaşmayı hedefliyor (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan dün (Pazar) yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı nüfusunun yüzde 50’sini Kovid-19 aşısının iki dozu ile aşılayarak sürü bağışıklığına ulaşma konusunda önemli bir ilerleme kaydetti. Bu ilerleme, Ekim ayına kadar sürü bağışıklığına ulaşılmasını hedefleyen plan kapsamında geldi.
Suudi Arabistan geçen yılın Aralık ayında aşılama planını başlattı. O zamandan bu yana 41 milyon doz aşı dozu uygulandı. Nüfusun 23 milyonu en az bir doz aşı olurken 18 milyon kişi aşının iki dozunu da aldı.
Aşılama kampanyası 580 uygulama merkezi ile ülkenin tüm bölgelerini ve şehirlerini içeriyordu. Aşı işlemi için randevular, aşıya erişim ve aşı olanların verilerini kaydetme sürecini kolaylaştırmak için hükümet tarafından başlatılan çeşitli mobil uygulamalar aracılığıyla kaydedildi. Belirtilen merkez sayısında, ülkenin doğusundakiler de dahil olmak üzere kapatılan merkezler de bulunuyor.
Diğer yandan, Suudi Arabistan’daki vaka sayısı 100’ün altına düşmeye devam ederek, dün (Pazar) 70 vakaya ulaştı. 81 kişi daha sağlığına kavuşurken, 5 kişi daha hayatını kaybetti. Böylece son verilerle birlikte, aktif vaka sayısı, 343’ü kritik olmak üzere toplam 2 bin 357 olarak kaydedildi.
Uzmanların tahminlerine göre, Suudi Arabistan’ın 250 bin doza ulaşan günlük aşı olan kişi sayısının hesaplanması sonucunda, Ekim ayında sürü bağışıklığına ulaşması bekleniyor.
Suudi Arabistan, onaylı aşı şirketleri Pfizer, AstraZeneca ve Moderna ile birçok anlaşma imzalayarak koronavirüs ile mücadeledeki başarılarını arttırmaya devam ediyor.
Suudi Arabistan, Kovid-19 pandemisine karşı mücadele ile ilgili uluslararası girişimleri desteklemek üzere bir milyar dolar sağlamasının yanı sıra pandeminin etkilerini kontrol altına almayı amaçlayan uluslararası anlaşmaları ve sözleşmeleri (başta Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Anlaşması (TRIPS) olmak üzere) desteklemeye ve bunlara bağlı kalmaya devam ediyor.
Suudi Arabistan ayrıca Kovid-19 Teknoloji Erişim Havuzu (C-TAP) girişimini destekleyerek uluslararası ortak çabalarını desteklediğini açıkladı. C-TAP girişimi, Kovid-19 ile mücadelede ilaçlar, aşılar ve teşhisler ile ilgili gelişmelerin paylaşılması ve tüm sonuçların şeffaf bir şekilde yayınlanması amacıyla WHO ve birçok ülke tarafından benimsendi.
Bunun yanı sıra söz konusu girişim, fikri mülkiyetin, ticari olmayan amaçlarla aşıların üretimini destekleme fikrinin önünde engel oluşturmadığından emin olunması ve dünyanın her bir köşesinin aşılara adil bir şekilde erişim sağlamasının güvence altına alınmasına odaklanıyor.
Girişim tüm ülkelere, aşıları makul fiyatlarla herkesin kullanımına sunarak salgının üstesinden gelmek için sorumluluk almaya, fikri mülkiyetin ticari olmayan amaçlarla aşıların üretimini destekleme fikrinin önünde engel oluşturmadığından emin olunması ve dünyanın her bir köşesinin aşılara adil bir şekilde erişim sağlamasının güvence altına alınması çağrısında bulundu.
Girişim aynı zamanda ülkelere, mümkün olan en kısa sürede belge üzerinde fikir birliğine varılması için, Kovid-19 aşılarına ilişkin fikri mülkiyet haklarından feragat konusuna yönelik mevcut müzakerelerin ilerletilmesi çağrısında bulundu. Diğer yandan, aşı üreticilerinin bulunduğu ve aşı üretmek isteyen diğer ülkelere teknoloji transferini kolaylaştırma çağrısı da yapıldı.
Suudi Arabistan, Kovid-19 karşıtı aşıların, hastalığın tedavilerinin ve teşhis koyma araçlarının geliştirilmesi ve dağıtımlarına yönelik küresel ihtiyacı karşılamak için 500 milyon dolar tahsis etti. Aynı zamanda Salgın Hastalıklara Hazırlık için Yenilik Koalisyonu’na (CEPI) 150 milyon, Küresel Aşı İttifakı’na (GAVI) 150 milyon ve diğer uluslararası ve bölgesel sağlık kuruluşları ve programları için 200 milyon dolar katkı sağladı.



Katar: Gazze halkı topraklarını terk etmek istemiyor, kimsenin onları zorlamaya hakkı yok

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
TT

Katar: Gazze halkı topraklarını terk etmek istemiyor, kimsenin onları zorlamaya hakkı yok

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, ülkesinin Filistin halkına desteğinin süreceğini ancak Doha’nın “başkalarının yıktığını yeniden inşa etmeyeceğini” söyledi. Bakan, İsrail’in iki yılı aşkın süredir Gazze Şeridi’nde yol açtığı yıkıma işaret etti.

Doha Forumu’nda konuşan Al Sani, Gazze’de yaşayanların topraklarını terk etmek istemediğini vurgulayarak “Hiçbir tarafın onları göçe zorlamaya ya da başka bir yere taşımaya hakkı yok” dedi.

İsrail güçlerinin Gazze içinde kalmaya devam etmesinin ve ihlallerin sürmesinin çatışmayı yeniden tırmandırabileceğini belirten Katar Dışişleri Bakanı, Filistin meselesine çözüm bulunmamasının bölgesel gerginlikleri derinleştirdiğini ifade etti. “İki devletli çözüm”ün tek çıkış yolu olduğunu vurgulayan Al Sani, bölgenin “Filistinlilere yönelik etnik temizliği amaçlayan aşırılıkçı ajandalara” bırakılamayacağını söyledi.

İran’ın nükleer programına ilişkin diplomatik girişimlerin yokluğuna da dikkat çeken Al Sani, Tahran’a karşı atılacak her adımın bölge ülkeleri için sonuçlar doğuracağını belirtti.

Katar Dışişleri Bakanı ayrıca, ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik çabalarının başarılı olmasını umduklarını dile getirdi.


Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)

Kral Selman İnsani Yardım ve Destek Merkezi (KSRelief), dün Suriye genelindeki ihtiyaç bölgelerinde ve yerinden edilmiş topluluklarda beş yaş altı çocuklar, hamile kadınlar ve emziren anneler de dahil olmak üzere en savunmasız grupların beslenme durumlarını iyileştirmek için bir yönetim programı imzaladı.

Program, eğitimli ve kalifiye ekipler aracılığıyla kapsamlı koruyucu ve tedavi edici beslenme hizmetleri sunarak hayat kurtarmaya ve sürdürülebilir iyileşmeyi sağlamaya katkıda bulunacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre program Deyrizor, Hama, Humus ve Halep vilayetlerinde 645 bin kişiye doğrudan ve dolaylı olarak fayda sağlayacak.

Bu program, sağlık tesislerindeki beslenme kliniklerinin iyileştirilmesini, mobilya, tıbbi ekipman ve diğer ihtiyaçlarla donatılmasını, kliniklerin işletilmesini, personel kapasitesinin artırılmasını ve toplum bilinçlendirme programlarının sağlanmasını kapsamaktadır.

Program, Suudi Arabistan'ın insani yardım kolu olan KSRelief aracılığıyla sağlık sektörünü desteklemek ve Suriye halkının acılarını hafifletmek için yürüttüğü çabaların bir parçasıdır.


Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
TT

Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkelerinin liderleri, dün Bahreyn'in başkenti Manama'da bir araya gelerek, KİK'in güvenliğinin bölünmez olduğunu vurguladılar. Altı üye ülkenin ve bölgedeki diğer tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösterme, içişlerine karışmama ve güç kullanımını veya güç kullanımı tehdidini reddetme taahhütlerini teyit ettiler.

"Sakhir Deklarasyonu", Körfez ülkelerinin ortak güvenliği güçlendirme, Filistin devletinin kurulmasını ilerletme ve Arap dünyasındaki savaşları sona erdirme yönündeki yönelimini yansıtan çeşitli mesajlar içeriyordu.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, Körfez Sivil Havacılık Otoritesi'nin kurulduğunu, Katma Değer Vergisi ve Seçici Vergi Birleşik Anlaşması'nın bazı maddelerinde değişiklik yapıldığını, Körfez Sanayi Platformu'nun başlatıldığını, Dördüncü Sanayi Devrimi için Körfez Merkezi'nin uygulanmaya başlandığını ve Gümrük Veri Değişim Platformu 2026'nın işletilmesiyle Gümrük Birliği projesinde ilerleme sağlandığını duyurdu.

Öte yandan Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz ile Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad, dün Manama'da iki ülke arasındaki Koordinasyon Konseyi'nin dördüncü toplantısına başkanlık etti.