Fahrizade suikastı dosyası yeni detaylarla tekrar açıldı

Geçen yıl Ekim ayında açılan Kasım Süleymani Müzesi'nden bir kare (Mehr Ajansı)
Geçen yıl Ekim ayında açılan Kasım Süleymani Müzesi'nden bir kare (Mehr Ajansı)
TT

Fahrizade suikastı dosyası yeni detaylarla tekrar açıldı

Geçen yıl Ekim ayında açılan Kasım Süleymani Müzesi'nden bir kare (Mehr Ajansı)
Geçen yıl Ekim ayında açılan Kasım Süleymani Müzesi'nden bir kare (Mehr Ajansı)

New York Times gazetesi tarafından yayınlanan habere göre, İran Savunma Bakan Yardımcısı ve nükleer bilimci Muhsin Fahrizade'nin geçtiğimiz Kasım ayının sonunda öldürülmesine ilişkin dosyanın yeniden açıldığı ve suikastın yıldönümüne 3 aydan az bir zaman kala, önceki ABD yönetiminin makineli tüfekle gerçekleştiren operasyon planına ilişkin bilgisi olduğu iddia edildi.
İran Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakan Yardımcısı ve nükleer bilimci Fahrizade'nin öldürülmesinin ayrıntılarının İran güvenlik ve istihbarat servisleri tarafından ‘açıkça’ bilindiğini açıkladı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, eski ABD Başkanı Donald Trump ve eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya bilgi verilmesiyle ilgili gazetede yer alan haber hakkında yaptığı açıklamada, "Buna bir haber olarak bakmalıyız, daha fazlası değil” dedi.
Dün gazetecilere verdiği demeçte Hatibzade, ”Bu konudaki takibimiz çeşitli yollarla devam ediyor. İstihbarat ve güvenlik teşkilatlarının izlemesi gereken yol elbette belli ve onlar da bu yolları takip ediyorlar. Bunlar, bilmesi gereken insanların bildiği konular. Bunun yanı sıra konu hukuki yoldan da takip ediliyor ve suikastın taraflarını tespit eden detaylı raporlar alınıyor” ifadelerini kullandı.
Cumartesi günü yayınlanan bir haberde New York Times, İsrail'in, İran'ın nükleer programının kilit ismi olduğuna inanılan ve suikast düzenlediği Fahrizade'nin yaşamının son saatlerini ele aldı. Eski Güvenlik Bakanı Mahmud Alevi’nin, bakanlığın, operasyon hakkında bir zaman belirtmeksizin Fahrizade’nin saldırıya uğrayacağına dair tahminlerinin olduğunu ifade ettiği önceki bilgilere işaret ederek, Fahrizade’nin, kendisine suikast düzenlenmesi ihtimaline ilişkin uyarılar aldığını ancak bunları umursamadığını belirtti. Gazete, İsrail'in, İran'ın nükleer silah programına öncülük ettiğine inandığı uzmanları hedef aldığı bir dizi operasyonun ardından Fahrizade'nin günlük hayatında kaçak bir yaşam tarzı izlendiğine dikkati çekti. Gazeteye göre, 2009 yılında suikast ekibi Tahran'da planlanan yerde Fahrizade'yi bekliyordu ancak operasyon son anda iptal oldu. Planın ortaya çıktığının farkına varan Mossad ajanları İranlı yetkililer tarafından pusuya düşürüldü.
Gazete, bazı İranlı yetkililerin, suikastın Fahrizade şahsi aracı Nissan Tiana’yı kullanırken, bir kamyonet üzerine kurulu makineli tüfek kullanılarak gerçekleştiğine ilişkin bilgileri doğruladıklarını, Fahrizade’nin, koruma ekibinin güvenlik protokolüne göre zırhlı bir araç alınması talebini görmezden geldiğini aktardı.

İsrail-Amerikan koordinasyonu
Gazete, suikastın hazırlıklarının eski Mossad Başkanı Yossi Kohen liderliğindeki İsrailli yetkililer ile Trump, Pompeo ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Gina Haspel de dahil olmak üzere 2019'un sonundan 2020'nin başına kadar uzanan bir dönemde üst düzey ABD’li yetkililer arasında yapılan bir dizi görüşmeden sonra başladığına dikkati çekti.
ABD, 2015 nükleer anlaşmasıyla sonuçlanan İran nükleer müzakerelerine başladığı 2012 yılında İsrail sabotaj ve suikast girişimlerini durdurdu. New York Times'a göre, Trump’ın bu anlaşmayı askıya almasından sonra İsrail suikast girişimlerine kaldığı yerden devam etmeye karar verdi.
Şubat 2020'nin sonlarında Kohen, ABD’ye Fahrizade cinayeti de dahil olmak üzere olası operasyonların bir listesini sundu. Orada bulunan bir yetkili, Beyaz Saray yetkililerinin suikast planına destek verdiğini söyledi.
Gazeteye göre Fahrizade’nin çevresindeki sıkı güvenlik, İranlı bilim insanlarını tasfiye etmek için kullanılan önceki yöntemlerin tekrarını engelledi ve Mossad'ın hesaplarını değiştirerek katil robot kullanmasına neden oldu.
Bu, yabancı bir gazetenin Fahrizade suikastının ayrıntılarını ilişkin ilk haberi değil. Şubat ayında Londra merkezli haftalık Yahudi gazetesi The Jewish Chronicle, Fahrizade’nin hareketlerinin takip edilmesinin ardından bir ton ağırlığındaki güdümlü silahın teçhizatını taşımak için 20 İsrailli ve İranlı ajanın ortak çalışmasının ayrıntılarını aktarmıştı.

Süleymani’nin mahkemesi
Öte yandan İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ülkesinin, Devrim Muhafızları’nın dış operasyonlarının beyni olan Kasım Süleymani'nin eski Başkan Trump'ın emriyle ABD hava saldırısında öldürülmesiyle ilgili mahkeme kurmaya hazırlandığını söyledi. Bu açıklama, iki ülke arasında neredeyse doğrudan bir askeri çatışmaya neden olacak olan Süleymani suikastının ikinci yıldönümüne az bir zaman kala yapıldı.
Sözcü Said Hatibzade, özel bir hakim atamak suretiyle mahkeme sürecinin başlatıldığını aktardı. Hatibzade, yeni Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan'ın göreve başlamasının hemen ardından, Süleymani’nin öldürülmesiyle ilgili yargıda, savcılıkta, Kudüs Gücü’nde ve Devrim Muhafızları’ndaki mercilerle görüşmeden önce Dışişleri Bakanlığı personeli ile görüştüğünü belirterek, sanıklar hakkında iddianameler ve mahkeme dilekçeleri hazırlandığını ifade etti.  
Hatibzade, “Davadaki sanıklar hem ABD hem de diğer ülkelerin hükümetlerinde. Hatta bilgi aktarımında bulunarak bu suikasta yardımcı olan askeri üsler hakkında da dava açılmasına karar verildi. Uluslararası düzeyde, eski ABD’li yetkilileri suikasttan sorumlu tutmanın yollarını tartıştık. Önümüzdeki ay Dışişleri Bakanı başkanlığında bir toplantı daha yapılacağını düşünüyorum” dedi.
Süleymani’nin öldürülmesinden sonra, Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan o dönem, Kasım Süleymani Komitesi'nin sözcülüğünü üstlendi.
Süleymani'nin öldürülmesinin birinci yıldönümü, Trump yönetiminin son günlerinde ABD ile İran arasında şiddetli gerginliğe tanık oldu. Tahran'ın aldığı acı darbenin ikinci yıldönümünde yaşanacak olan benzer bir gerilim, nükleer anlaşmayı canlandırmak için yapılan müzakere girişimlerini olumsuz etkileyebilir.



Maduro: Venezuela'nın ABD tehditlerine karşı koymak için 5 bin uçaksavar füzesi var

 28 Ağustos 2025'te çekilen bir fotoğrafta, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro başkent Karakas'taki bir eğitim kampında askerlere hitap ediyor. (AFP)
28 Ağustos 2025'te çekilen bir fotoğrafta, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro başkent Karakas'taki bir eğitim kampında askerlere hitap ediyor. (AFP)
TT

Maduro: Venezuela'nın ABD tehditlerine karşı koymak için 5 bin uçaksavar füzesi var

 28 Ağustos 2025'te çekilen bir fotoğrafta, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro başkent Karakas'taki bir eğitim kampında askerlere hitap ediyor. (AFP)
28 Ağustos 2025'te çekilen bir fotoğrafta, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro başkent Karakas'taki bir eğitim kampında askerlere hitap ediyor. (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, dün ülkesinin ABD askeri tehditlerine karşı koymak için 5 bin Rus yapımı uçaksavar füzesine sahip olduğunu duyurdu.

ABD'nin eylül ayında Venezuela açıklarında uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını iddia ettiği tekneleri hedef alan saldırılar düzenlemesinin ardından Maduro, "Dünyadaki her askeri güç Igla-S füzelerinin gücünü anlar ve Venezuela en az 5 bin Igla-S füzesine sahiptir" ifadesini kullandı.


Trump: Wall Street Journal'ın ABD'nin Ukrayna'nın Rusya'da füze kullanmasına izin verdiği yönündeki haberi 'yanlış'

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
TT

Trump: Wall Street Journal'ın ABD'nin Ukrayna'nın Rusya'da füze kullanmasına izin verdiği yönündeki haberi 'yanlış'

ABD Başkanı Donald Trump (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump dün akşamı yaptığı açıklamada, Wall Street Journal'ın (WSJ) ABD'nin Ukrayna'nın Rusya topraklarında uzun menzilli füzeler kullanmasına izin verdiğine dair haberinin "yanlış" olduğunu söyledi.

Trump, ABD'nin bu füzelerle, bunların nereden geldiğiyle veya Ukrayna'nın bunlarla ne yaptığıyla hiçbir ilgisi olmadığını ifade etti.

Trump, Truth Social'da, "Wall Street Journal'ın, ABD'nin Ukrayna'nın Rusya'nın derinliklerinde uzun menzilli füzeler kullanmasına izin verdiği haberi yalan haber!"dedi. Trump ayrıca, "ABD'nin bu füzelerle, nereden geldikleriyle veya Ukrayna'nın bunlarla ne yaptığıyla hiçbir ilgisi yok!" ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre WSJ daha önce ABD'li yetkililerin, Trump yönetiminin Ukrayna'nın Batılı müttefikler tarafından sağlanan belirli uzun menzilli füzeleri kullanmasına yönelik temel kısıtlamaları kaldırdığını ve bunun Kiev'in Rusya içindeki saldırılarını ve Moskova üzerindeki baskıyı artırmasına olanak sağladığını söylediğini belirtmişti.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın salı günü İngiltere'den tedarik edilen Storm Shadow füzesini kullanarak, Bryansk bölgesinde patlayıcı ve roket yakıtı üreten bir Rus fabrikasını vurduğunu duyurdu.

Saldırı "başarılı" olarak nitelendirildi ve Rus hava savunma sistemlerini deldiği belirtildi. WSJ, ABD'nin duyurulmayan bu hamlesinin amacının Ukrayna'nın füzeyi Rusya'da kullanabilmesini sağlamak olduğunu bildirdi. Bu değişiklik, Trump'ın ekim ayı başlarında Kremlin'e savaşı sona erdirmek için görüşmelere başlaması yönünde baskı yapma çabalarıyla aynı zamana denk geldi. Bu görüşmelerde, menzili bin 600 kilometreden fazla olan ABD yapımı Tomahawk füzelerinin Kiev'e tedarikini onaylama imasında da bulunulmuştu.


ABD, Rus petrol şirketleri Rosneft ve Lukoil'e yaptırım uyguluyor

Avrupa Birliği bayrakları Brüksel'deki Avrupa Komisyonu genel merkezinde dalgalanıyor (Arşiv-Reuters)
Avrupa Birliği bayrakları Brüksel'deki Avrupa Komisyonu genel merkezinde dalgalanıyor (Arşiv-Reuters)
TT

ABD, Rus petrol şirketleri Rosneft ve Lukoil'e yaptırım uyguluyor

Avrupa Birliği bayrakları Brüksel'deki Avrupa Komisyonu genel merkezinde dalgalanıyor (Arşiv-Reuters)
Avrupa Birliği bayrakları Brüksel'deki Avrupa Komisyonu genel merkezinde dalgalanıyor (Arşiv-Reuters)

ABD Hazine Bakanı Scott Beswent, dün Rusya'nın en büyük iki petrol şirketine yaptırımlar uygulanacağını açıkladı. Açıklamada, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'daki "anlamsız savaşı sona erdirmeyi reddetmesi" gerekçe gösterildi.

 Bessent, Rosneft ve Lukoil'e yönelik yaptırımların, ABD Başkanı Donald Trump'ın Moskova'nın Şubat 2022'de komşusunu işgal etmeye başlamasından bu yana devam eden çatışmayı sona erdirmeye çalışması nedeniyle, bu şirketlerin "Kremlin'in savaş makinesini finanse etmesinden" kaynaklandığını söyledi.

ABD Hazine Bakanı, Rusya Devlet Başkanı'nın Amerikalı mevkidaşıyla yaptığı görüşmelerde "dürüst" davranmaması nedeniyle ABD'nin Moskova'ya karşı şimdiye kadarki en büyük yaptırım paketlerinden birini uygulayacağını söyledi. Fox Business'a konuşan Bakan, "Başkan Putin masaya umduğumuz dürüst ve açık sözlü şekilde gelmedi," dedi ve Trump'ın "bu görüşmelerin seyrinden hayal kırıklığına uğradığını" ifade etti.

Aynı bağlamda, Avrupa Birliği’nin (AB) dönem başkanlığını yapan Danimarka'dan yapılan açıklamaya göre AB, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta Kremlin'in kaynaklarını kurutmayı amaçlayan on dokuzuncu önlem paketinin bir parçası olarak, Rus enerji kaynaklarına yönelik yaptırımları sıkılaştırma konusunda dün anlaşmaya vardı. 

Yıl sonuna kadar AB dönem başkanlığını yürütecek olan Danimarka'nın açıklamasına göre önlem paketi, Rusya'dan sıvılaştırılmış doğalgaz ithalatının tamamen durdurulmasını ve Moskova'nın Batı yaptırımlarını delerek petrol ihraç etmesini sağlayan Rus gizli filosuna karşı ilave önlemler içeriyor.