Kovid-19 aşısının üçüncü dozu ABD’li uzmanlar arasında karışıklık yaratıyor

Bir çalışma üçüncü dozun önemini vurguluyor… Destekleyici dozun yaşlılarla sınırlı tutulmasına yönelik tavsiye

Kovid-19 aşısının üçüncü dozu ABD’li uzmanlar arasında karışıklık yaratıyor
TT

Kovid-19 aşısının üçüncü dozu ABD’li uzmanlar arasında karışıklık yaratıyor

Kovid-19 aşısının üçüncü dozu ABD’li uzmanlar arasında karışıklık yaratıyor

Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen aşıların üçüncü (destekleyici) dozunun uygulanması fikri, ABD’deki halk sağlığı uzmanlarının söz konusu dozların kullanımının sadece yaşlılarla sınırlandırılması gerektiği konusundaki fikir birliğine ulaşmalarına rağmen tartışmalara neden olmaya devam ediyor.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) Danışma Kurulu’nun üst düzey uzmanları Cuma günü üçüncü dozun genel nüfusa uygulanmaması kararını 16’ya karşı 2 oy ile onayladı. Uzmanlar ek dozun 16 yaş ve üzeri herkese verilmesine gerek olmadığına ve 65 yaş üstü kişilere ve virüsle tehlikeli bir enfeksiyon geçirme riski oluşturan kronik hastalıkları olan kişilere uygulanmasına karar verdiler. Ancak aynı gün yayınlanan ABD’de yapılmış başka bir araştırma ise, her yaştan insanlar için üçüncü dozun uygulanmasının önemini vurguladı.
Cuma günü New England Journal of Medicine isimli dergide yayınlanan çalışma, Pfizer aşısının üçüncü dozunun virüse karşı nötralize edici antikorların oranında önemli bir artış sağladığını gösterdi.
Çalışma sırasında, Texas Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bilim adamları Pfizer/BioNTech aşısının klinik denemelerinde katılımcıların bağışıklık tepkilerini izlediler. Bağışıklığın ana koruyucuları olan antikorların seviyelerinin, iki doz aşılamanın ardından 7 ila 9 ay içinde önemli ölçüde azaldığı tespit edildi. Nötralize edici antikor seviyelerindeki bu düşüş, aşılanmış bireylerde enfeksiyonların yayılmasının gözlemlenmesi ile ilişkilendirildi. Aşının üçüncü dozunun uygulanmasının ardından nötralize edici antikor seviyeleri, ikinci dozdan sonra görülenden birkaç kat daha yüksekti. Bundan daha da önemlisi üçüncü doz, üretilen antikorlarının Beta ve Delta varyantları dahil olmak üzere virüsün varyantlarına karşı daha verimli şekilde bastırma kabiliyetini arttırdı.
Bu çalışma, uzmanların tavsiyelerini yayınlamadan önce inceledikleri çalışmalardan biriydi. Uzmanlar ayrıca Pfizer’in kendisinin kurula sağladığı, iki dozun hastaneye yatmayı gerektiren ciddi semptomlara karşı yüksek koruma sağlamaya devam ettiğini gösteren veriler de dahil olmak üzere ABD’de yürütülen bir dizi araştırmayı da incelediler.

Üçüncü doz aşı yaşlılar ile kısıtlandı
Görünüşe göre FDA uzmanları orta bir yol seçtiler. Bu çözümlerinde üçüncü dozun uygulanmasını yaşlılar ile kısıtladılar ve 65 yaş altı kişiler için iki doz ile yetinilmesine karar verdiler. Uzmanların bu kararı, gençler virüs bulaşmasını önlemiyorsa, hastaneye yatış gerektiren ciddi hastalıklardan korunma sağlamak için iki dozun yeterli olduğundan emin olunmasının ardından geldi.
Uzmanlara göre gençlerde iki dozun uygulamasındaki hedef, antikor miktarını artırılmasıdır. Üçüncü doz ile enfeksiyonu önleme fikrinin ise, söz konusu doza bağlı olumsuz yan etkilerden daha az olduğu belirtildi. Uzmanlar, ek dozun özellikle genç erkeklerde miyokardit (kalp kasları iltihaplanması) dahil olmak üzere nadir görülen yan etki riskini artırabileceğini söylediler.
FDA Danışma Kurulu uzmanları tarafından fikir birliğine varılan bu görüş, ilk tartışmalar sırasında genel nüfusa üçüncü dozun uygulanması fikrini reddeden ve bazı devlet vatandaşlarına ek doz verirken bazılarının hala ilk dozu bile verememesi ile aşı dağıtımındaki eşitsizliği destekleyecek bir adım olarak gören, daha sonrasında ise bu konuda daha esnek düşündüğü görülen Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tavsiyeleri ile aynı yönde geldi.
WHO’nun aşı ve bağışıklık yetkilisi Dr. Katherine O'Brien, WHO’nun resmi hesaplarında yayınlanan “Science in 5” isimli serinin programının 53. bölümünde, WHO’yu üçüncü dozu onaylamaya itebilecek üç nedenden bahsetti.
İlk neden, uygulanan ilk iki doza yeterince yanıt vermeyen kişilerle ilgiliydi. Söz konusu kişiler arasında yaşlılar ve bağışıklığı baskılanmış olan kişiler yer alıyordu. İkinci sebep ise kişinin aşı olmasının ardından kazandığı bağışıklığın zamanla azalmaya ve bozulmaya başlamasıydı. Ancak WHO, şu ana kadar elde edilen kanıtların aşının sağladığı korumanın ciddi hastalıklara, hastaneye yatışlara hatta can kaybına karşı koruma açısından çok iyi durumda olduğunu gösterdiğini bildirmişti. O’Brien’ın saydığı üçüncü nedenin ise aşıların, son zamanlarda ortaya çıkan bazı endişe verici varyantlar karşısında daha az veya yetersiz olması olduğunu belirti. Yetkili, mevcut aşıların virüsün varyantlarına karşı etkili olduğunu ve WHO’nun aşıların virüse karşı direncini çok dikkatli bir şekilde izlediğini belirtti.



South Park'ın yayın hakları 1,5 milyar dolara satıldı

South Park yayın hayatına 1997'de başladı (Comedy Central)
South Park yayın hayatına 1997'de başladı (Comedy Central)
TT

South Park'ın yayın hakları 1,5 milyar dolara satıldı

South Park yayın hayatına 1997'de başladı (Comedy Central)
South Park yayın hayatına 1997'de başladı (Comedy Central)

South Park'ın yaratıcıları Trey Parker ve Matt Stone, uzun süredir yayımlanan animasyon komedi dizilerinin yayın hakları için 1,5 milyar dolarlık tarihi bir anlaşma imzaladı.

Paramount'un uzun süredir yayımlanan animasyonun küresel yayın haklarını satın aldığı ve dizinin şirketin dijital yayın platformu Paramount+'ta izlenebileceği bildirildi.

Bu, South Park'ın ABD'de Paramount+'ta ilk kez yayımlanacağı anlamına geliyor. Anlaşma, geçen hafta lisansın müzakereler sırasında sona ermesi nedeniyle yayından kaldırılan diziyi, birkaç yabancı ülkede de platforma geri getirecek.

Los Angeles Times'a göre, anlaşma Parker ve Stone'un Park County yapım şirketi tarafından imzalandı ve 5 yıllık bir süre için yılda en az 300 milyon dolar değerinde olduğu söyleniyor. Haberde ayrıca Parker ve Stone'un South Park'a yılda 10 yeni bölümü yazmayı kabul ettiği belirtiliyor.

Dizinin HBO Max'le yaptığı 500 milyon dolarlık özel yayın anlaşması haziranda sona ermişti. South Park'ın 1997'deki prömiyerinden bu yana yayınlandığı Comedy Central'ın ana şirketi Paramount Global, uzun süredir dizinin kendi yayın platformu Paramount+'da yayımlanmasını istiyordu.

Ancak South Park'ın yayın hakları Netflix ve HBO Max'ın ana şirketi Warner Bros. Discovery dahil diğer şirketlere satılmıştı.

South Park anlaşması için yapılan görüşmeler son aylarda uzamış ve dizinin 27. sezonunun prömiyerini ertelemişti.

Kanal, 2 Temmuz'da yaptığı açıklamada, 9 Temmuz'da yapılması planlanan prömiyerin 23 Temmuz'a ertelendiğini duyurmuştu. South Park'ın son sezonunun yayımlanmasının üzerinden iki yıldan fazla zaman geçti ve bu durum Parker ve Stone dahil birçok kişiyi öfkelendirdi.

Yaratıcılar, dizinin resmi X hesabında yayımlanan ortak bir açıklamada, "Bu birleşme berbat bir şey ve South Park'ı mahvediyor" demişti.

Stüdyoda yeni bölümler üzerinde çalışıyoruz ve hayranların bunları bir şekilde izleyebilmesini umuyoruz.

Görüşmeler, Paramount ve Skydance arasındaki birleşme nedeniyle ertelendi. Birleşen şirketin değeri yaklaşık 28 milyar dolar olacak.

Parker ve Stone, Paramount'la yeni bir genel anlaşma için yeniden müzakere ediyor. Bu anlaşma, 2027'ye kadar süren mevcut anlaşmalarının ötesinde Comedy Central için yeni bölümler üretmeye devam etmelerine olanak tanıyacak.

İkili, 2021'de Paramount+'la South Park'ı 2027'ye kadar uzatmak için 900 milyon dolarlık bir anlaşma imzalamış ve Comedy Central'da dizi 30. sezona kadar yenilenmişti.

Independent Türkçe