Halima Aden, Müslüman kadınlar için ‘mütevazı modanın’ gelişmesine güveniyor

Halima Aden, Müslüman kadınlar için ‘mütevazı modanın’ gelişmesine güveniyor

Somali asıllı ABD’li model Halima Aden (AFP)
Somali asıllı ABD’li model Halima Aden (AFP)
TT

Halima Aden, Müslüman kadınlar için ‘mütevazı modanın’ gelişmesine güveniyor

Somali asıllı ABD’li model Halima Aden (AFP)
Somali asıllı ABD’li model Halima Aden (AFP)

Somali asıllı ABD’li model Halima Aden, geçtiğimiz yıl moda evleriyle olan büyük sözleşmeleri feshederken Müslüman kadınlara yönelik ‘mütevazı modanın’ gelişimine katkı sağlıyor.
24 yıl önce Kenya’daki bir mülteci kampında doğan model, bu alanda hızla yükselerek adından söz ettirmeye devam ediyor.
Aden, İstanbul’da AFP’ye verdiği demeçte, “Küçüklüğümden beri 'kendini değiştirme, oyunu değiştir' sözü bana hayatta çok şey kazandırdı. Bırakma kararı aldığımda, yaptığım şey tam olarak buydu. Yani çok, çok gururluyum” dedi.
Halima Aden'in bu hareketi moda çevrelerinde şok etkisi yarattı ve birçok kişi onun cesaretine övgüde bulundu.
Aden, 2016'da Minnesota'da ABD eyalet güzellik yarışmasında, tartışmalara yol açan tam vücut mayo ve başörtüsü giyen ilk yarışmacı oldu. 2019'da Sports Illustrated'ın yıllık mayo sayısı için tekrar poz verdi
24 yaşındaki Aden açıklamasında, ”Her zaman kıyafetlerimi değiştirebileceğim özel bir yerim vardı ancak çoğu zaman bundan yararlanan tek kişi ben oldum. Genç kadın arkadaşlarımın toplum içinde, medya mensuplarının, aşçıların ve çalışanların, tasarımcıların ve asistanların önünde soyunup üstlerini değiştirmek zorunda kaldıklarını gördüm. Bana göre çok sarsıcıydı” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz yıl fotoğraf çekimlerini ve podyumları terk etme kararı alan Aden, rahatladığını söyledi.
Aden o dönem Instagram hesabından, “Hiç bu kadar rahat hissetmemiştim. Hepsini içimde tutmak zehir gibiydi” dedi.
Aden, 2017 yılında American Eagle kampanyasında kafasına kot pantolon giydiği için pişman olduğunu söyledi.
Ünlü model, İstanbul'da mütevazı moda sektörünün önde gelen isimlerinden biri olan ve özel koleksiyon hazırlayarak işbirliği yapacağı Modanisa'nın düzenlediği etkinliğe katıldı.
İslami pazarlarda uzmanlaşmış danışma grubu DinarStandard’a göre, 2019 yılında Modanisa’nın büyüklüğünün bu alandaki küresel moda pazarının onda birinden fazlasına denk geldiği belirtildi.
Son yıllarda Moskova, Riyad ve Londra'da mütevazı moda için defileler düzenlendi.
Bu pazar, özellikle Halima Aden'in sokak modasının çeşitliliğini övdüğü İran, Suudi Arabistan ve Türkiye'de büyük talep görüyor.
Son yıllarda ‘mütevazı’ modadaki patlama, Halima Aden gibi modellerin popülaritesinden kaynaklanıyor.
Aden açıklamasında, “Mütevazı moda büyüyor. Bu yüzlerce yıl öncesine dayanan ve sonra yüz yıl boyunca kalacak büyük bir yöntemdir” dedi.
Halima ayrıca, “Dinimizde modaya uygun olamazsın diye bir şey yok. Bence modanın daha büyük bir iş yapması gerekiyor” şeklinde konuştu.
DKNY ve Dolce Gabbana gibi tanınmış lüks markalar da son yıllarda bu pazara yönelmiş durumda.
“Moda sektörü bizim paramızdan yararlanmak istiyor ama karşılaştığımız sorunlarda bize destek olmuyor” diyen Halima Aden için bu sadece sembolik bir adım. Aden, “Müslüman olan müşterilerinizi temsil ediyorsunuz, haksızlıklarla karşılaştıklarında seslerini yükseltmeniz önemli” dedi.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.