Tunus Genel İşçi Sendikası’ndan Said'e diyalog çağrısı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said geçtiğimiz perşembe günü bakanlarla bir araya geldi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said geçtiğimiz perşembe günü bakanlarla bir araya geldi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı)
TT

Tunus Genel İşçi Sendikası’ndan Said'e diyalog çağrısı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said geçtiğimiz perşembe günü bakanlarla bir araya geldi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said geçtiğimiz perşembe günü bakanlarla bir araya geldi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı)

Tunus Genel İşçi Sendikası (TGİS), Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’i mevcut olağanüstü hal durumundan çıkılması için ulusal örgütler ve siyasi partilerle istişarelerde ve diyalogda bulunmaya çağırdı. Aynı zamanda geçen temmuz ayında açıklanan önlemlere karşı süren protesto hareketleriyle de bir ilgisi olmadığını bildirdi.
TGİS Sözcüsü Sami Tahiri, Cumhurbaşkanı'nın atılacak adımların belirlenmesinde diğer oluşumlarla istişare halinde bulunmamasının ‘çok ciddi bir eksiklik’ olduğunu, yalnızca hatalara yol açabilecek bir türde bir fikir ayrılığı taşıdığını söyledi. İstisnai tedbirlerin kaldırılması talebiyle cumartesi günü başkentte düzenlenen protestolara sendikanın dahil olup olmadığına ilişkin de açıklamada bulunan Tahiri “Şiddete kaymanın akıbeti konusunda uyarıda bulunan TGİS, çeşitli krizleri ve dosyaları çözmek için istişareye başvurulmasına ihtiyaç olduğu görüşünde” ifadelerini kullandı. Sendikanın söz konusu protesto hareketiyle bir ilgisinin olmadığını vurguladı. Yaptığı basın açıklamasında TGİS’in Tunus Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan olağanüstü hal döneminin sona erip tablonun netleşmesi gerektiğine inandığını belirten Tahiri sözlerini şöyle sürdürdü:
 “Bulutların yakında dağılması gerekiyor. Bu, ancak kapsamlı ve sorumlu bir ulusal diyalog yoluyla gerçekleştirilir. Barışçıl protesto ilkesi, bölme amacı taşımaması şartıyla en önemli haklarından biri olmaya devam ediyor.”
Gözlemcilerin aktardığına göre TGİS, söz konusu protestolara iki sebepten dolayı katılmıyor. Öncelikle TGİS, Nahda Hareketi’yle saf tutmak veya Cumhurbaşkanı karşıtı tutumunu desteklemek istemiyor. İkinci olarak da taleplerinde Cumhurbaşkanı’ndan aldığı desteği kaybetmemek konusunda kararlı olan TGİS, bekleyen çok sayıda meselenin çözülmesi için Said’e ihtiyaç olduğunu düşünüyor.
Siyaset sahnesinde yaşananlara dair yapılan son anketler, Tunusluların yüzde 77,2 oranında iyimser olduğunu gösteriyor. Halkın yaklaşık yüzde 72’si Cumhurbaşkanı Said’e güven duyuyor. Bu oran, 2019’da düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Said’in aldığı oy ile yaklaşık aynı.
Anketlere göre yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Said oyların yüzde 90'ını elde edecek. Said’i Abir Musa liderliğindeki Özgür Anayasa Partisi izliyor.



İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 212 gazeteci öldürüldü, 400'den fazlası yaralandı

Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
TT

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 212 gazeteci öldürüldü, 400'den fazlası yaralandı

Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)

Filistinli onlarca gazeteci, Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Tıp Kompleksi önünde bir araya geldi. Gazeteciler, İsrail saldırılarında öldürülen meslektaşlarının fotoğraflarını taşıdı.

Basın mensupları, Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasındaki savaşı haberleştirmek için ağır bir bedel ödüyor.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının başlangıcından bu yana 212 gazetecinin (bazıları evlerinde aileleriyle birlikte olmak üzere) öldürüldüğünü, 409'unun ise yaralandığını açıkladı. Yaralılardan bazıları kalıcı uzuv kaybı yaşadı, bazıları da felç geçirdi. Resmi kaynaklara göre İsrail güçleri 48 gazeteciyi de tutukladı.

Görsel kaldırıldı. Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler, Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamak için toplandı. (WAFA)

Doğrudan hedef alınma

Şarku’l Avsat’ın Birleşmiş Milletler’in (BM) haber sitesi UN News'ten aktardığına göre Sami Şehade, Nisan 2024'te Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta geçirdiği ağır bir yaralanmanın ardından bacağını kaybetti. Ancak o fotoğraf makinesini aldı ve Gazze Şeridi'ndeki trajik olayları belgelemek için sahaya döndü.

Engelinin kendisini çalışmaktan alıkoymasına izin vermeyen Şehade, “Tüm bu engellerle karşılaşsam bile foto muhabirliğini bırakmam mümkün değil” dedi.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü her yıl 3 Mayıs'ta kutlanıyor ve medyanın hesap verebilirlik, adalet, eşitlik ve insan haklarını vurgulamadaki rolüne odaklanıyor.

Koltuk değneklerine yaslanan Şehade, mavi renkli basın yeleğini giyerek kamerasının arkasında durmuş, meslektaşlarıyla birlikte yıkıntıların arasında çalışıyordu.

Şehade, “Yaşanan tüm suçlara tanık oldum ve sonra bana karşı işlenen bir suça tanık olduğum an geldi... Ben bir saha gazetecisiydim, açık bir alanda kamera taşıyordum, beni gazeteci olarak tanımlayan bir kask ve yelek giyiyordum. Ama yine de doğrudan hedef alındım” ifadelerini kullandı.

Bu olay onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Şehade durumunu şöyle açıkladı: “Daha önce kimsenin yardımına ihtiyacım yoktu ama şimdi var. Bu yeni gerçekliğin üstesinden gelme kararlılığına sahibim. İşte biz Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler bu halde bile çalışmalıyız.”

Görsel kaldırıldı.Gazze Şeridi'ne düzenlenen İsrail saldırılarının birinde bacağını kaybeden Filistinli gazeteci Sami Şehade (UN News)

Sokaklarda çalışmak

Gazze Şeridi'nde yıkılmış bir binanın enkazı arasında bir meslektaşıyla birlikte çekim yapan gazeteci Muhammed Ebu Namus, “Dünya Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlarken, Filistinli gazeteciler savaşta yıkılan işyerlerini hatırlıyor” dedi.

Ebu Namus sözlerini şöyle sürdürdü: “İşimizi yapmak için ihtiyacımız olan asgari şey elektrik ve internet, ancak birçok yerde yok. Bu yüzden internet sağlayan dükkanlara başvuruyoruz. Sokaklar artık bizim ofislerimiz.”

İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgali sırasında Filistinli gazetecilerin hedef alındığına inandığını ifade eden Ebu Namus, medya çalışanlarının ‘ister Filistin'de ister dünyanın başka bir yerinde çalışsınlar’ korunması gerektiğini söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinli gazeteci Muhammed Ebu Namus ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı takip eden meslektaşı (UN News)

Kaldırımlarda kan var

Filistinli Gazeteciler Sendikası'nın çağrısıyla Dünya Basın Özgürlüğü Günü münasebetiyle düzenlenen mitinge, çeşitli yerel ve uluslararası kuruluşlardan gazeteciler ve medya profesyonellerinin yanı sıra aktivistler ve insan hakları savunucularından oluşan kalabalık bir grup katıldı.

WAFA'ya göre kalabalık, gazeteciler için uluslararası koruma ve Gazze Şeridi'nde medya çalışanlarına karşı işlenen suçlara sessiz kalma ve suç ortaklığı politikasına son verilmesini talep etti.

Filistinli Gazeteciler Sendikası Başkan Yardımcısı Tahsin el-Astal, “Dünyanın yok etmek istediği Filistin'in sesini ve gerçeği savunmak için mesleki araçlarını taşırken şehit edilen meslektaşlarımızın kanı halen kaldırımlarda ve yıkılan evlerdeyken bugünü anıyoruz. İşgalci İsrail’i bu suçlardan tamamen sorumlu tutuyor ve uluslararası kurumları katillerin hesap vermesi için ciddi adımlar atmaya çağırıyoruz. Ayrıca uluslararası medyayı da yanımızda durmaya ve katliam karşısında sessiz kalmamaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

El-Astal, hiçbir güvenlik garantisinin olmaması, basın kuruluşlarının tahrip edilmesi ve medya çalışanlarının en temel çalışma araçlarından mahrum bırakılması nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki medya durumunun dünyadaki en tehlikeli durumlardan biri haline geldiğini belirtti.