100 milyon Kovid-19 aşısının son kullanma tarihi yaklaştı

100 milyon Kovid-19 aşısının son kullanma tarihi yaklaştı
TT

100 milyon Kovid-19 aşısının son kullanma tarihi yaklaştı

100 milyon Kovid-19 aşısının son kullanma tarihi yaklaştı

Bilimsel veri analizi yapan Londra merkezli Airfinity kurumu, dünya çapında 100 milyondan fazla yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısının kullanım süresinin bu yıl sonuna kadar dolacağını bildirdi. Aşıların yani hızlı bir şekilde dağıtılmamaları halinde boşa gidecekleri konusunda uyarıda bulundu.
Airfinity pazartesi günü yaptığı açıklamada söz konusu aşı dozlarının yüzde 40'tan fazlasının Avrupa Birliği (AP) ülkelerinde olduğunun altını çizdi. Eski İngiltere Başbakanı Gordon Brown da depolanan koronavirüs aşılarının yoksul ülkelere verilmesi çağrısı yaptı.
Yapılan açıklamalar, ülkelerin çoğunun kampanyalarını uygulamak için ihtiyaç duyduğu süre göz önüne alındığında aşıların kullanılmadan atılabileceği yönünde.
Airfinity, aşı dozları alan yönetimlerin kullanılmayan aşıları düşük ve orta gelirli ülkelere vermeleri durumunda insanların yüzde 70’inin aşılanabileceğini bildirdi.
Airfinity kurumu tarafından hazırlanan rapora göre AB ülkeleri, Japonya, Kanada, İngiltere ve ABD bu yılın sonuna kadar ihtiyaç duyduklarından toplam 1 milyar daha fazla aşı dozuna sahip olacaklar.
Gelecek yılın ortasına kadar 1,2 milyar doz aşı bağışlama sözü veren söz konusu ülkeler dozların yalnızca yüzde 12’sini teslim ettiler.
Aşılama oranının düşük olduğu ülkelerde koronavirüsün yayılma süresi arttıkça aşının daha az veya hiç etki etmediğini, yeni varyantların ortaya çıkma riskinin de yükseldiğini bildiren Dünya Sağlık Örgütü de (WHO) aylardır Kovid-19 aşılarının adil bir şekilde dağıtılmasını talep ediyor.



NASA, Ay'ın iki yüzü arasındaki çarpıcı farkları ortaya çıkardı

Sanatçı tasviri, Ay'ın milyarlarca yıl önceki sıcak iç kısmını gösteriyor. NASA araştırmacıları gökcisminin içine artık daha yakından bakabildiklerini söylüyor (NASA/JPL-Caltech)
Sanatçı tasviri, Ay'ın milyarlarca yıl önceki sıcak iç kısmını gösteriyor. NASA araştırmacıları gökcisminin içine artık daha yakından bakabildiklerini söylüyor (NASA/JPL-Caltech)
TT

NASA, Ay'ın iki yüzü arasındaki çarpıcı farkları ortaya çıkardı

Sanatçı tasviri, Ay'ın milyarlarca yıl önceki sıcak iç kısmını gösteriyor. NASA araştırmacıları gökcisminin içine artık daha yakından bakabildiklerini söylüyor (NASA/JPL-Caltech)
Sanatçı tasviri, Ay'ın milyarlarca yıl önceki sıcak iç kısmını gösteriyor. NASA araştırmacıları gökcisminin içine artık daha yakından bakabildiklerini söylüyor (NASA/JPL-Caltech)

NASA bilim insanları çarşamba günü Ay hakkında yeni sırları açığa çıkardıklarını duyurdu.

Özellikle yörüngedeki bir uzay aracından toplanan yerçekimi verilerini analiz ederek gökcisminin iç kısmına dair daha iyi bir bakış elde ettiler.

Bu analizde, Ay'ın yakın ve uzak taraflarının iç yapıları arasında keskin bir fark olduğu saptandı. Yakın taraf erimiş kayalardan oluşan engin düzlüklere sahipken, uzak yüzü daha engebeli. Ay en başta eriyik halindeki dünyanın bir parçasıydı ve eski yüzeyinin büyük bir kısmı lavla kaplıydı. 

Bazı teoriler iki ila üç milyar yıl önceki volkanizmanın gezegenin iç kısmında, radyoaktif elementlerin yakın tarafın mantosunun derinliklerinde birikmesine neden olacak farklılıklara yol açtığını öne sürüyor. Bu çalışma, sözkonusu teoriye bugüne kadarki en güçlü kanıtı sunuyor.

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı'nda Güneş Sistemi Dinamikleri Grubu'nun yöneticisi Ryan Park yaptığı açıklamada, "Ay'ın yakın tarafının uzak tarafına göre daha fazla esnediğini bulduk, yani Ay'ın yakın tarafının iç yapısında uzak tarafına kıyasla temelden bir farklılık var" dedi.

Verileri ilk analiz ettiğimizde sonuç bizi o kadar şaşırttı ki inanamadık. Bu yüzden bulguları doğrulamak için hesaplamaları defalarca yaptık. Bu toplamda 10 yıllık bir çalışma.

Bulgular hakemli dergi Nature'da yayımlandı.

Ay'ın, mavi bilyemizin yörüngesinde dönerken yerçekiminde meydana gelen değişimleri incelemeyi sağlayan yeni bir yerçekimi modeli geliştirerek bu sonuçlara ulaştılar.

Bu değişimler, Dünya'nın gelgit kuvveti nedeniyle Ay'ın esnemesine neden oluyor. Tıpkı Ay'ın Dünya'daki gelgitleri belirlemesi gibi, Dünya da Ay üzerinde kütleçekimsel bir kuvvet uyguluyor.

Araştırmacılar, 2011 ve 2012'de Ay'ın yörüngesinde dönen GRAIL görevinin Ebb ve Flow uzay aracının hareketine ilişkin verileri kullandı.

dfgrthyjuı
Ay'ın yakın (solda) ve uzak yüzünün bu görüntüleri NASA'nın Ay Keşif Yörünge Aracı tarafından çekildi. Uzay aracından elde edilen veriler, bilim insanlarının Jüpiter'in Io'su gibi uyduları daha iyi anlamalarını sağlıyor (NASA/JPL-Caltech)

Çalışmanın yazarları bir süper bilgisayar yardımıyla Ay'ın bugüne kadarki en ayrıntılı yerçekimi haritasını çıkardı. Yerçekimi haritası, Ay genelindeki yerçekimi ölçümlerini gösteriyor.

Elde ettikleri sonuçları inceleyen ve diğer modellerle karşılaştıran Park'ın ekibi, Ay'ın iki yarısının deformasyona uğrama derecesinde küçük ama beklenenden büyük bir fark buldu.

Ayrı bir çalışmada aynı tekniği kullanarak, Mars ve Jüpiter arasındaki Ana Asteroit Kuşağı'nda yer alan Vesta'nın iç kısmını incelemişlerdi. Önceki teorilerin aksine, Vesta'nın muhtemelen küçük bir çekirdeği olduğunu ya da hiç olmadığını bulmuşlardı. Yakın zamanda benzer bir tekniği Jüpiter'in volkanik uydusu Io'ya uygulayarak, ateşler içindeki uydunun küresel bir magma okyanusu barındırma ihtimalinin düşük olduğunu ortaya koymuşlardı.

Park, "Yerçekimi, bir gezegenin iç kısmının derinliklerini keşfetmek için kullanılabilecek eşsiz ve temel bir özellik" diyor.

Bizim tekniğimiz yüzeyden gelen verilere ihtiyaç duymuyor; içeride ne olduğuna dair küresel bir bakış açısı elde etmek için uzay aracının hareketini çok hassas bir şekilde izlememiz gerekiyor

Independent Türkçe