Nicole Kidman, Tom Cruise'la evliliğine dair konuştu: "Medyaya bunu ben sunmuştum"

Nicole Kidman ve Tom Cruise'un başrollerinde yer aldığı Gözü Tamamen Kapalı, Stanley Kubrick'in sinemaya veda filmiydi (Warner Bros.)
Nicole Kidman ve Tom Cruise'un başrollerinde yer aldığı Gözü Tamamen Kapalı, Stanley Kubrick'in sinemaya veda filmiydi (Warner Bros.)
TT

Nicole Kidman, Tom Cruise'la evliliğine dair konuştu: "Medyaya bunu ben sunmuştum"

Nicole Kidman ve Tom Cruise'un başrollerinde yer aldığı Gözü Tamamen Kapalı, Stanley Kubrick'in sinemaya veda filmiydi (Warner Bros.)
Nicole Kidman ve Tom Cruise'un başrollerinde yer aldığı Gözü Tamamen Kapalı, Stanley Kubrick'in sinemaya veda filmiydi (Warner Bros.)

Hollywood'un deneyimli yıldızı Nicole Kidman birlikte oldukları dönemde eski eşi Tom Cruise'la medyanın büyük ilgi gösterdiği evliliklerine dair konuştu. 
Hem 54 yaşındaki Kidman hem de 59 yaşındaki Cruise 11 yıllık evliliklerine dair nadiren konuşsa da ünlü aktris yeni röportajında çiftin o dönem etrafını çevreleyen medya çılgınlığına değindi. 
Harper's Bazaar'a verdiği röportajda Kidman o dönem ilişkilerine yönelik medya ilgisinden bunalıp bunalmadığına dair soruya da cevap verdi.
Cruise ve kendisinin karşı karşıya kaldığı abartılı ilgiye dair Kidman gülerek, "Gençtim. Sanırım medyaya bunu ben sunmuştum" ifadelerini kullandı. 
"Belki biraz daha endişeli hale geldim ama her zaman mümkün olduğunca açık olmaya çalıştım. Ben sadece dünyada bu şekilde yaşamayı tercih ettim."
Kidman sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
"Bazen ihtiyatlıyımdır ve incindim ama aynı zamanda dikenli, kapalı bir yaklaşımdansa sıcak bir yaklaşımı tercih ederim. Eşim Keith Urban'la tanıştığımda, 'Kalbin nasıl?' diye sormuştu. Ben de galiba, 'Açık' dedim."
Kidman ve Cruise 1990'da evlenmiş ve 2001'de ayrılmıştı. İkilinin 26 yaşında Connor ve 28 yaşında Isabella isimlerinde iki çocuğu bulunuyor. 
Geçen yıl New York Times'a verdiği röportajda Kidman, 1999 yapımı Gözü Tamamen Kapalı'nın (Eyes Wide Shut) çekimleri sırasında Cruise'la "mutlu bir evliliklerinin" olduğunu söylemişti. Stanley Kubrick'in yönetmenliğini yaptığı filmde ikili, evli bir çifti canlandırmıştı. 
Independent Türkçe, Harper's Bazaar, New York Times



Uzmanlar sadece tek bir aşırı işlenmiş gıdayı önerdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Uzmanlar sadece tek bir aşırı işlenmiş gıdayı önerdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Araştırmacılar, sosisli sandviç ve patates kızartması gibi aşırı işlenmiş gıdalarla beslenmenin Parkinson hastalığı, kardiyovasküler hastalıklar, kanser ve erken ölümle bağlantılı olduğunu daha önce göstermişti. Ancak bazı aşırı işlenmiş gıdaların sağlığımız için o kadar da kötü olmayabileceği ortaya çıktı.

Good Food Institute ve PAN International'ın aşırı işlenmiş bitki bazlı etler üzerine hazırladığı yeni rapor, son zamanlarda popülaritesindeki düşüşe rağmen bu gıda ürünlerine yönelmenin faydalarını ortaya koyuyor.

PAN International Beslenme Rehberi Girişimi Direktörü olan beslenme bilimci Roberta Alessandrini, yakın zamanda CNN'e, "Doktorlar ve diyetisyenler hastalarına beslenme tavsiyeleri verirken alternatif proteinleri dikkate almıyor çünkü bu gıdaları aşırı işlenmiş olarak görüyorlar" diye konuştu.

Ancak dikkatle seçildiği takdirde bu gıdalar, insanlar ve gezegenin iyiliği için daha bitkisel diyetlere geçişte uygun ve yararlı bir yol olabilir.

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nda beslenme ve epidemiyoloji profesörü olan Dr. Frank B. Hu, bu yıl The New York Times'a, "etsiz" et ürünleri etin tadını ve dokusunu taklit etmek için tasarlanırken (ve hatta bazı burger köfteleri "kanlıyken" ) sahte etin genellikle kırmızı etten daha iyi bir besin profiline sahip olduğunu söyledi.

Okulda epidemiyoloji ve beslenme profesörü olan Dr. Walter Willett, CNN'e, "Sığır etinin yağ bileşimi sağlık açısından o kadar istenmeyen bir durum ki, bundan daha iyisini yapmak çok kolay" diye konuştu. Willett, sığır etinde bulunan ve bitkilerde eksik olan önemli besin maddelerinin et alternatiflerine eklenebileceğini belirtti.

Hayvansal ürünler sadece çok fazla doymuş yağ içermekle kalmaz, aynı zamanda çoklu doymamış yağ, lif ve bitkilerde bulunan mineral ve vitaminlerin çoğundan yoksundur.

Ancak olumsuz yanlar da var. Avustralya George Enstitüsü 2023'te, bitki bazlı et ürünlerinin genellikle gerçek etlerden daha sağlıklı olmasına rağmen, şeker oranlarının daha yüksek olabileceğini tespit etmişti.

Bir başka sorun da yüksek sodyum içeriği. Kırmızı etin tuzu daha az ancak 2020'de yapılan rastgele klinik araştırmaya göre, çoğu kişi yemeden önce bifteği terbiye ediyor ve bazen daha yüksek sodyumlu ürünler yiyen insanlarla aynı miktarda tuz tüketiyor.

Bitki bazlı etlerin yüksek maliyeti tüketicilerin hâlâ büyük ölçüde gerçek ete yönelmesine neden olsa da bu etin beraberinde getirdiği ağır bir maliyeti daha var.

Biyolojik Çeşitlilik Merkezi'ne göre, et endüstrisi her yıl küresel olarak gezegeni ısıtan sera gazı emisyonlarının yüzde 16,5'ine sebep oluyor. Et ürünleri tüketmeyi kesmek, toplumlara her yıl ekstrem hava koşullarına bağlı felaketler nedeniyle trilyonlarca dolara mal olan bu küresel felaketin önlenmesinde önemli bir etkiye sahip olacaktır.

Willett, "İklim değişikliği, çevresel bozulma ve halk sağlığıyla ilgili o kadar büyük bir aciliyet var ki, insanlara bitki bazlı et alternatifleri de dahil mümkün olduğunca çok seçenek sunmamız gerekiyor" dedi.

Amerikan Kalp Derneği, et yerine yüksek oranda işlenmiş ikame etler tüketilmemesini ve bunun yerine "yüksek kaliteli, besin değeri yüksek bitki bazlı gıdaların" terchil edilmesini öneriyor.

Independent Türkçe