Suudi Arabistan ve Mozambik stratejik iş birliği için görüşmelere başladı

Fakir’den Şarku’l Avsat’a: Yeşil ekonomi, çevre, korumalı bölgeler ve balıkçılık alanlarında Suudi Krallığı ile işbirliğinde bulunmayı dört gözle bekliyoruz

Mozambik, Suudi Arabistan ile stratejik bir ilişki kurmayı dört gözle bekliyor. Fotoğraftaki kişi ise Riyad Büyükelçisi Faysal Fakir (Şarku’l Avsat)
Mozambik, Suudi Arabistan ile stratejik bir ilişki kurmayı dört gözle bekliyor. Fotoğraftaki kişi ise Riyad Büyükelçisi Faysal Fakir (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Mozambik stratejik iş birliği için görüşmelere başladı

Mozambik, Suudi Arabistan ile stratejik bir ilişki kurmayı dört gözle bekliyor. Fotoğraftaki kişi ise Riyad Büyükelçisi Faysal Fakir (Şarku’l Avsat)
Mozambik, Suudi Arabistan ile stratejik bir ilişki kurmayı dört gözle bekliyor. Fotoğraftaki kişi ise Riyad Büyükelçisi Faysal Fakir (Şarku’l Avsat)

Mozambik ve Suudi Arabistan insan kaynaklarının gelişmesi, ekonomik büyümenin teşvik edilmesi ve sürdürülebilir yönetimin geliştirilmesi dahil olmak üzere üç öncelikten oluşan bir iş birliği stratejisi belirledi.
Mozambik yönetimi, iki ülke arasında yatırımları koruma anlaşmaları yapma, çifte vergilendirmeyi önleme, enerji ve endüstri sektörlerini destekleme yönünde Suudi tarafı ile müzakerelerin devam ettiğini açıkladı. Aynı zamanda yeşil ekonomi, çevre, korumalı bölgeler ve balıkçılık alanlarında işbirliğinde bulunmayı dört gözle beklediğini dile getirdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Mozambik’in Riyad Büyükelçisi Faysal Fakir, yatırımların teşvik edilmesi ve karşılıklı korunması, çifte vergilendirmenin önlenmesi, tarım, ticaret, iş gücü, yargı, enerji, istihdam, sanayi ve iki ülkenin ticaret odaları arasında iş birliği alanlarında anlaşmaya varma yönünde müzakerelerin devam ettiğini açıkladı. Ülkesinin ikili ve çok taraflı düzeylerde diplomatik ve ekonomik ilişkileri desteklemeye ve yoğunlaştırmaya devam ettiğini de ekleyen Büyükelçi Fakir, “2016 tarihli Genel İşbirliği Anlaşması çatısı altında, mevcut ikili ticaret hareketliliğini artırma yönünde her iki ülkeden girişimciler ile ticaret ve sanayi odaları arasındaki etkileşimi artırmak amacıyla bir dizi anlaşma müzakere ediliyor” ifadelerine başvurdu. Üzerine müzakerelerin yapıldığı anlaşmaların iki ülke arasındaki mevcut ticaret dengesini önemli ölçüde iyileştireceği umudunu da dile getirdi.
Koronavirüs salgını dolayısıyla ülke ekonomisinin 2020'de yüzde 3,6 oranında büyüme kaybettiğini, uluslararası piyasada Mozambik ürünlerine olan düşük talep nedeniyle toplam istihdamında da yüzde 1,9 azaldığını söyleyen Fakir, salgın sonrası aşamada ekonomi politikasının gaz sektörünü geliştirmeye ve ekonomik büyümeyi desteklemeye odaklanacağını vurguladı.
Mozambik ekonomisinin turizm de dahil olmak üzere büyük ölçüde az sayıda ihracat ürününe bağlı olduğunu söyleyen Fakir, insan hareketliliğine getirilen kısıtlamalar, ithalat, ihracat ve doğrudan yabancı yatırım akışındaki düşüşün salgın yılında ülkenin ekonomik performansını olumsuz etkilediğini söyledi. Salgından en çok turizm, ulaşım, tarım, sanayi ve inşaat alanlarının etkilendiğini de ekledi.
Fakir’in ifade ettiğine göre Mozambik; yeşil ekonomi, çevre dostu projeler, temiz enerji, karbon piyasası ve kritik altyapı konularında Suudi Krallığı ile işbirliğinde bulunmayı dört gözle bekliyor. Nitekim Mozambik'te verimli topraklar, bol su kaynakları, yoğun ormanlar, deniz rezervleri, balık çeşitliliği, vahşi hayat, aynı zamanda güneş ve rüzgar enerjileri, biyoenerji ve hidroelektrik üretimi için büyük bir potansiyel bulunuyor.
Mozambik'in Suudi Arabistan Krallığına muz, kabuklu canlılar, kaju fıstığı, hindistancevizi, fildişi, deri, kuş tüyü ihraç ettiğini söyleyen Büyükelçi Fakir, Suudi Arabistan’dan ise petrol, polietilen, mineraller, kimyasal gübreler, elektronik cihazlar, hurma, incir ve inşaat malzemeleri ithal edildiğini belirtiyor. Aynı zamanda, “Mozambik, son zamanlarda yapılan 20 milyon riyal (5,3 milyon dolar) bağışın yanı sıra Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) aracılığıyla koronavirüs karşıtı aşıların sağlanması yoluyla dayanışma ve insani yardımdan yararlanacak en az gelişmiş İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üye ülkelerinden biri” ifadelerini kullanan Fakir, Mozambik'in yararlandığı COVAX programına Suudi Krallığının 50 milyon dolar değerinde katkısı olduğunu da hatırlattı.
Ülkedeki en az 2 milyon hektarın ve balıkçılık sektörünün korumalı bölgeleri oluşturduğunu söyleyen Büyükelçi Fakir, kullanılmayan geniş ekim arazileri ve çevre koşulları nedeniyle tarım ticaretinin büyük potansiyele sahip bir sektör olduğunu vurguladı. Diğer yandan genel olarak küçük şirketlerden oluşan, küçük ve orta ölçekli şirketlerin zayıf teknolojiden muzdarip olduğu sanayi sektörünün sorun teşkil etmeye devam ettiğini ifade eden Fakir, madenler, kimya, inşaat, ormancılık, kağıt üretimi, ambalaj, dokuma, tekstil, boya ve sabun üretimi, mobilya ve ağaç ürünleri imalatı ile deri ve ayakkabı sektörleri ile ilgili birim alanlarda faaliyet gösterildiğini de ekledi.
Maputo koridoru yoluyla Güney Afrika, Nacala koridoru yoluyla Malavi ve Zambiya, Beira koridoru yoluyla ise Zimbabve ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile bağları bulunan Mozambik’te düşük fiyatlı istihdam ve doğal kaynaklar açısından zenginlik mevcut. Gaz ve diğer madencilik endüstrilerinin geleceğe yönelik gelişiminin imalat sektöründe birçok fırsat sunması, geniş bir ürün ve hizmet yelpazesi için garantili bir talep kaynağı sağlıyor.
Mozambik, ikili bölgesel anlaşmalar kapsamında, Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC), Avrupa Birliği (AB) ve Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası (AGOA) arasındaki ekonomik ortaklık anlaşmasına bölgesel ve uluslararası piyasa üzerinden katılıyor.

 


Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.