Sedat Peker'e Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım'a yönelik 'hakaret' ve 'iftira' suçundan dava

Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker hakkında, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'a yönelik "hakaret" ve "iftira" suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 6 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

AA
AA
TT

Sedat Peker'e Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım'a yönelik 'hakaret' ve 'iftira' suçundan dava

AA
AA

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, yurt dışında kaçak yaşayan organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in yayımladığı bir videoda, Erkam Yıldırım hakkında yaptığı söylemlere ilişkin "hakaret" ve "iftira" suçundan yürütülen soruşturma tamamladı.
Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, Sedat Peker'in, YouTube hesabı üzerinden 23 Mayıs'ta yayınladığı videodaki konuşmada, yakın tarihte Kolombiya'da, yüksek miktarlı uyuşturucu maddenin yakalandığından bahsettiği, ayrıca müşteki Erkam Yıldırım ile ilgili de beyanları olduğu anlatıldı.
Söz konusu konuşmanın içeriklerine de yer verilen iddianamede, müşteki Erkam Yıldırım'ın, avukatı Muhammed Gök aracılığıyla şikayetçi olması üzerine soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
İddianamede, soruşturma kapsamında İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünden müşteki Erkam Yıldırım'ın, Sedat Peker'in konuşmasında belirtilen zaman dilimine ait yurt dışı giriş çıkış kayıtlarının temin edildiği bilgisi verildi.
Ayrıca müşteki Erkam Yıldırım'ın avukatı tarafından savcılığa sunulan aynı döneme ait uçak biletlerinin de dikkate alındığı vurgulanan iddianamede, yapılan inceleme sonucunda sanık Sedat Peker tarafından belirtilen zaman aralığında müşteki Erkam Yıldırım'ın Venezuela'da bulunmadığının tespit edildiği vurgulandı.

YouTube hesabının Sedat Peker tarafından kullanıldığı tespit edildi
İddianamede, İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan araştırmaya göre, soruşturmaya konu YouTube hesabının sanık Sedat Peker tarafından kullanıldığı belirtildi.
Adli kayıtlara göre, hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "silahlı yağma" suçlarından soruşturma yürütülürken Peker'in yurt dışına kaçtığı ve halen yakalama kararıyla arandığı aktarılan iddianamede, şu bilgilere yer verildi:
"Somut olayda şüpheli Sedat Peker tarafından müşteki Erkam Yıldırım'ın birtakım kişilerle illegal ilişkiler kurup, uluslararası uyuşturucu madde ticaretinin güzergahını belirlediğine dair soyut iddialarda bulunulmuştur. Müştekinin bahse konu suçu işlemek için yurt dışında bulunduğu zaman dilimini de içeren bu kurgunun gerçek dışılığı, hem müşteki avukatınca sunulan veriler hem de temin edilen resmi kayıtlarla sabit olduğu anlaşılmıştır. Peker'in beyanlarının, müştekiyi tahkir edici mahiyette olduğu, bu beyanların hiçbir veriye dayanmadığı belirlenmiştir."
İddianamede, sanık Sedat Peker'in müşteki Yıldırım'a yönelik suç ithamı ve tahkir kastı içerir açıklamalarının olgusal temelden yoksun olduğu vurgulanarak, bu nedenle eylemin ifade özgürlüğü kapsamında korunmasının mümkün olmayacağı kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede, Sedat Peker'in "iftira" ve "sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle alenen hakaret" suçlarından toplam 1 yıl 3 ay 15 günden 6 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istedi.
Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi, değerlendirilmek üzere gönderilen iddianameyi kabul ederek, duruşma günü verdi. Sanık Sedat Peker ocak ayında yargılanmaya başlanacak.

Suç duyurusu dilekçesinden
Erkam Yıldırım, Sedat Peker'in kendisine yönelik açıklamaları üzerine, avukatı Muhammed Gök aracılığıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.
Dilekçede yurt dışında kaçak olan organize suç örgütü lideri Peker'in YouTube adlı sosyal paylaşım sitesinden 23 Mayıs'ta bir video yayınlayarak Erkam Yıldırım hakkında birden çok iftira, itham ve isnatlarda bulunduğu belirtilmişti.
Söz konusu paylaşımdaki video içeriğindeki konuşmalara yer verilen dilekçede, "Bunun Erkam Yıldırım'ı karalamaya yönelik, toplumun gözünde ön yargılı ve yanlış bir algı oluşturma gayreti taşıyan, açıkça hakaret ve iftira içeren bir paylaşım olduğu izahtan varestedir. Bu paylaşım müvekkilimizin şahsiyetinde derin yaralar oluşturmuş ve kişilik haklarını da haksız bir şekilde ihlal etmiştir. Müvekkilim, deniz ticareti alanında saygın bir iş adamıdır. Bahsi geçen videoda müvekkilim Erkam Yıldırım'ın doğrudan şahsının hedef alındığı ve kişilik hakkının ihlal edildiği aşikardır." denilmişti.
Dilekçede, şüpheli Sedat Peker'in bahsi geçen videoda planlı bir kurguyla kendince uluslararası bir uyuşturucu ticaretini açıkladığı belirtilerek, şunlar kaydedilmişti:
"Kolombiya'dan sevk ve idare edilen bir kokain ticaretinin, DEA'nın (ABD'de uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele etmekle olan bir birim) yoğun baskısı sebebiyle Kolombiya'ya sınır Venezuela'ya kaydığını ve Venezuela'dan Türkiye'ye uluslararası kokain ticaretinde müvekkilime ait gemilerin de yer aldığı bir organizasyonla Avrupa'ya, Türkiye'ye ve Suriye/Lazkiye Limanı'ndan Ortadoğu'ya pazarlandığı iddia ve iftiralarına yer vermiştir. Müvekkilimin uluslararası uyuşturucu sevkiyatının içinde olduğu ve birtakım ağların eline düştüğü, siyasi nüfuz sebebi ile de hukuk dışı bu sürecin devam ettirildiği algısı ustaca ve planlı yürütülmüştür."
Twitter, Facebook, YouTube ve sair sosyal medya hesaplarında yüzlerce insanın bu iftiralara inandığı vurgulanan dilekçede, etkileşim alan bu iftiraların daha da tahrif edilerek Erkam Yıldırım'ın itibarının toplum nezdinde zedelendiği aktarılmıştı.
Suç duyurusu dilekçesinde, "Adı organize suç örgütü liderliğiyle anılan ve her ne sebeple olursa olsun kaçak durumunda olan şüphelinin, kendince birtakım iddia ve isnatlarda bulunması, şüphelinin videoda bahsettiği türden kirli bir uyuşturucu ticaret ağının, müvekkilimle birlikte anılması asla kabul edilebilir değildir. Zira müvekkilimin Venezuela'ya neden gittiği hususu basına açıklanmıştır." ifadelerine yer verilmişti.
Dilekçede, şüpheli Sedat Peker hakkında "hakaret", "iftira" ve "suç uydurma" ile varsa eylemlerine uyan başkaca suçlardan kamu davası açılması talep edilmişti.



Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Türk kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi kapsamında yaptıkları görüşmede, Suriye'deki gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele aldıklarını açıkladı.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump ile salıyı çarşambaya bağlayan gece gerçekleşen görüşmesinde, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yeni Suriye ordusuna entegrasyonunu ele aldığını söyledi. Erdoğan, Suriye yönetiminin DEAŞ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu ve Türkiye'nin de bu konuda Suriye yönetimine desteğini sürdürdüğünü vurguladı.

thyu
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz mart ayında SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için SDG lideri Mazlum Abdi ile anlaşma imzaladı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Türk hükümetine yakın medya kuruluşlarından aktardığına göre Erdoğan, SDG'ye ABD desteği konusuna da değindi. Erdoğan, “Mart ayında Şam ile imzalanan anlaşma uyarınca SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesinin ardından bu desteğin sürdürülmesine gerek kalmayacak… Suriye yönetimi, Türkiye'nin de desteğiyle, DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin tutulduğu hapishanelerin kontrolünü ele geçirecek” ifadelerini kullandı.

SDG'ye yönelik suçlamalar

Erdoğan daha önce SDG'yi, lideri Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara arasında imzalanan anlaşmayı geciktirmekle suçlamış, ‘SDG’nin anlaşmanın uygulanmamasının sonuçlarına katlanacağını ve Türkiye'nin bu konuyu yakından takip ettiğini’ belirtmişti.

Türkiye, ABD'nin ‘DEAŞ'a karşı savaşta yakın müttefik’ olarak gördüğü SDG'nin en büyük bileşeni olan YPG’nin dağıtılmasını, yabancı savaşçılarının Suriye'yi terk etmesini ve kalan savaşçıların yeni Suriye ordusuna entegre edilmesini talep ediyor. Washington ise ‘önemli bir müttefik’ olarak SDG'nin yanında durmaya devam edeceğini vurguluyor.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump'la ayrıca, ‘ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması kararının uygulanması için atılan adımları ve ABD'nin Suriye'deki güçlerinin durumunu, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını, bunların durdurulması ihtiyacını ve Suriye'nin birliği ve egemenliğinin desteklenmesi için yapılacak çalışmaları’ da ele aldığını söyledi.

dfrgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer dün Lahey'de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde görüşmelerde bulundu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan dün NATO zirvesi çerçevesinde Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmede, “Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyarak istikrarını desteklemeye devam edecektir” dedi.

Suriyeliler için kolaylıklar

Öte yandan Türkiye'deki Suriyeli sivil toplum aktivistleri, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Göç İdaresi Başkanlığı yetkilileriyle görüştüklerini ve Suriyelilerin statülerine ilişkin güvence aldıklarını açıkladılar.

Aktivistler, ‘Türkiye'de kalmak isteyen hiçbir Suriyelinin ülkesine dönmeye zorlanmayacağı, dönüşün sadece gönüllülük esasına dayanacağı ve daha sonra Türkiye'ye giriş yasağı getirilmeyeceği’ yönünde güvence aldıklarını ifade ettiler.

Türk yetkililer, ‘giriş ve vize işlemlerinin kolaylaştırılacağını, 1 Temmuz itibariyle sınır kapılarının çifte vatandaşlık sahiplerine ve birinci derece akrabalarına açılacağını ve Suriyeli üniversite öğrencilerinin, geçici koruma kartına sahip üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere, yılda dört kez kara kapılarından ülkelerine giriş yapmalarına izin verileceğini’ doğruladı.

Suriyeli aktivistler, Suriyelilerin ve Türklerin, Türkiye ve Suriye'de gayrimenkul sahibi olmalarının önündeki engellerin kaldırılması için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

hyu
Okulların kapanmasının ardından ülkelerine dönen Suriyeli mültecilerin sayısı artmaya başladı. (AFP)

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, geçtiğimiz cuma günü okulların kapanmasının ardından gönüllü ve kalıcı dönüşler kapsamında gözle görülür bir artışa sahne olmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz cuma günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Göç İdaresi Başkanlığı, Türk Kızılayı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yaptığı bir proje kapsamında gönüllü geri dönüşleri desteklemek amacıyla kurulan merkezin açılışında, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana 273 binden fazla Suriyelinin gönüllü olarak ülkelerine döndüğünü açıkladı.