İspanya: Güney sahilinde biri çocuk sekiz göçmenin cesedi bulundu

İspanya’ya ulaşmaya çalışan Faslı bir çocuk (EPA Arşiv)
İspanya’ya ulaşmaya çalışan Faslı bir çocuk (EPA Arşiv)
TT

İspanya: Güney sahilinde biri çocuk sekiz göçmenin cesedi bulundu

İspanya’ya ulaşmaya çalışan Faslı bir çocuk (EPA Arşiv)
İspanya’ya ulaşmaya çalışan Faslı bir çocuk (EPA Arşiv)

İspanya yerel makamları dün (Salı), İspanya’nın güneyindeki bir sahilde üç kadın ve bir çocuğun da aralarında bulunduğu sekiz göçmen cesedinin bulunduğunu belirtti.
AFP’nin haberine göre İspanya’daki Almeria şehri yetkilileri, “Pazar ve Salı günleri arası, bir veya daha fazla tekneden sahile ulaşan sekiz ceset bulduk” dedi. Yapılan açıklamada Sivil Savunma Polisi’nin konu ile ilgili soruşturma başlattığı belirtildi.
Yapılan açıklamalara göre teknenin Fas veya Cezayir’den Avrupa’ya ulaşmak için yola çıktığı belirtildi. İspanya İçişleri Bakanlığı geçtiğimiz 14 Eylül’de yaptığı açıklamada, sadece bu yıl 10 bin 701 göçmenin ülkenin güney kıyılarına veya Balear Takımadaları’na ulaşmayı başardığı belirtildi. Göçmen sayısı geçtiğimiz yıla nazaran bin 680 arttı.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM) 2021 yılının Ocak ayından bu yana denizde en az 238 kişinin hayatını kaybettiğini, 11 bin 60 göçmenin ise Batı Afrika’dan İspanya’daki Kanarya Adaları’na ulaşmayı başardığını açıkladı. Yapılan açıklamalarda geçtiğimiz yıl Kanarya Adaları’na ulaşan göçmen sayısının 5 bin 90 olduğu belirtildi.
İspanyol sivil toplum kuruluşu Caminando Fronteras, bu yıl göç yolunda 2 binden fazla insanın öldüğünü veya kaybolduğunu açıkladı.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times