Cezayir hükümetinden hukuka ve yargı bağımsızlığına saygı sözü

Cezayir Başbakanı Eymen Bin Abdurrahman (AFP)
Cezayir Başbakanı Eymen Bin Abdurrahman (AFP)
TT

Cezayir hükümetinden hukuka ve yargı bağımsızlığına saygı sözü

Cezayir Başbakanı Eymen Bin Abdurrahman (AFP)
Cezayir Başbakanı Eymen Bin Abdurrahman (AFP)

Cezayir Başbakanı Eymen Bin Abdurrahman, kanunlar önünde herkesin eşitliği sağlamak için kapsamlı reformlar gerçekleştirme sözü verdi. Başbakan, atalarının siyasi bağımsızlıklarını kazandıkları gibi, hükümetin de ekonomik bağımsızlığı kazanma ve başta tahıl olmak üzere gıda alanında dışa bağımlılığı azaltma konusunda kararlı olduklarını belirtti.
Başbakanı Eymen Bin Abdurrahman geçen hafta Ulusal Halk Meclisi’nin (birinci meclis) desteğini almasının ardından uygulamaya başlanması için dün (Salı) ikinci ve son durak olarak Millet Meclisi (ikinci parlamento odası) üyelerine “hükümet eylem planını” sundu. Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un hükümetinin eylem planının 5 bölüme odaklandığını, eylem planının bu yıl yürürlüğe gireceğini ve 2024 yılına kadar devam edeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tebbun’un 2019 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında verdiği vaatlerin başında, hukuk devleti anlayışının güçlendirilmesi, ekonominin canlandırılması, sosyal alanda destek politikasının sürdürülmesi, faydalı ve proaktif bir dış politika benimsenmesi, emniyet ve savunmanın güçlendirilmesi geliyordu. Daha önce yaptığı açıklamalarda, yetkililerin özgürlükleri pekiştirme ve insan haklarına saygı gösterme konusundaki kararlılığını vurgulayan Tebbun, konu ile ilgili yasaların, geçen yıl düzenlenen referandum gereğince hak ve özgürlüklere yönelik ekler içerecek şekilde değiştirilen Anayasa hükümlerine uygun hale getirilerek yapılacağını belirtmişti.
Cumhurbaşkanı haklar ve özgürlükler hakkındaki konuşması, bazı gazetecilerin, Demokratik ve Toplumsal Hareket Partisi başkanı Fethi Karas’ın ve Cumhurbaşkanı’nın siyasetine muhalif olan yüzlerce aktivistin duruşları ve görüşleri sebebiyle tutuklanmalarının ardından siyasi aktivistler ve insan hakları savunucuları tarafından yönetime yapılan geniş çaptaki eleştiriler bağlamında geldi. Tebbun şu ana kadar “devlete karşı eylemleri nedeniyle” yargılanan kişilerle ilgili olduğu için söz konusu kişilerle ilgili konuşmayı reddetti.
Cumhurbaşkanı Abdurrahman, adaletin yürütme organından bağımsızlığını ve kanunların önünde herkesin eşit olmasını sağlamak için hukuk sisteminde kapsamlı bir reformunun gerçekleştirilmesi ile hukukun vatandaşlara yana olması ve onları koruma rolünün güçlendirilmesinin önemini vurguladı. Cumhurbaşkanı devletin, Eski Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika döneminde geniş çapta yolsuzluklar nedeniyle vatandaşların kamu yetkililerine yönelik kaybolan güvenini yeniden inşa etmeye çalışırken aynı zamanda can ve mal güvenliğini ve emniyetini sağlayacak mekanizmalar oluşturma konusundaki son derece kararlı olduğunu belirtti.  Söz konusu güven kaybı iki yıldır hükümet konuşmalarında da sık sık tekrarlanıyordu.
Abdurrahman tamamen petrol ve gaz gelirlerine bağlı olan ekonomi ile ilgili olarak, tahıl başta olmak üzere gıda güvenliğinde dışa bağımlılığın devlet için büyük bir endişe kaynağı haline geldiğini belirtti. Cumhurbaşkanı yıllık bir milyar dolar sınırında olan yakıt ihracatı dışında diğer ihracatların değerini artırma sözü verdi.
Ekonomistlerin belirttiğine göre, 12 Haziran seçimlerinden sonra kurulan hükümet önünde en kısa zamanda üstesinden gelinmesi gereken zorluklar bulunuyor. Bunlardan en önemlileri arasında, yıllık 30 milyar dolar olan ithalat faturasının düşürülmesi (akaryakıt satışından elde edilen gelirler 30 milyar doları geçmiyor) ve yabancı yatırımcıları çekmek için yatırım sektörünü geliştirilmesi yer alıyor. Söz konusu yatırımlar 20 yıldır yıllık 500 milyon doları geçmiyor.



Riyad, Arap ve uluslararası toplantılarda Suriye'nin ilk temsilinin başlangıç noktası oldu

TT

Riyad, Arap ve uluslararası toplantılarda Suriye'nin ilk temsilinin başlangıç noktası oldu

Riyad, Arap ve uluslararası toplantılarda Suriye'nin ilk temsilinin başlangıç noktası oldu

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bir ay sonra mevcut durumu ve ülkeyi insani ve siyasi açıdan desteklemenin yollarını görüşmek üzere Riyad'da düzenlenen yeni Suriye toplantıları önde gelen Arap ve uluslararası katılımla başladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan başkanlığındaki Arap dışişleri bakanları, toplantılarına, Arap Birliği Genel Sekreteri ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri'nin huzurunda başladı. Toplantıya Mısır, Suriye, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün, Umman, Lübnan ve Bahreyn dışişleri bakanları katılıyor.

fvdrbgtny
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı,  yeni Suriye yönetiminin Dışişleri Bakanı ile görüştü (Reuters)

Toplantı sonrasında aralarında Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi'nin de bulunduğu Batılı dışişleri bakanları Arap bakanlara katılacak.

Baerbock: Yeni bir umut ancak durum çok değişken

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, “Yeni bir umut var (...) Tüm Suriye halkı adına adil bir siyasi diyalog ve yeniden inşa süreci için güçlerimizi ne kadar çok birleştirirsek, Suriye halkı için başarı şansımız o kadar artar. Bu süreç Suriyelilerin kendileri tarafından yönetilmeli. Bugün burada bulunan ülkelerin birleşik desteği bu sürece yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat'ın sorusu üzerine Baerbock şunları söyledi: “Suriye’deki durum çok değişken. Bunu son günlerde patlak veren yeni şiddet olaylarında gördük.”

xu76
Almanya Dışişleri Bakanı Annalana Baerbock, Riyad'da Suriye konulu bakanlar toplantısı öncesinde basına konuştu. (Reuters)

Kilit oyuncuların Riyad'da bulunmasının Ortadoğu ve Suriye için barışçıl süreçler bulmayı amaçladığını vurgulayan Baerbock, “Bu çok önemli” dedi.

İngiliz iyimserliği

İngiltere, Arap liderliğindeki Riyad toplantılarının, Esed rejimini Suriye halkına karşı işlediği savaş suçlarından sorumlu tutacak mekanizmalar da dâhil olmak üzere, uluslararası toplumun Suriye geçici makamlarını desteklemek için atabileceği bir sonraki adımlara odaklanacağını söyledi.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ülkesinin Suriye halkına bağlı olduğunu ve Suriye liderliğinde kapsayıcı ve mezhepçi olmayan bir hükümete yol açacak siyasi geçişe tam destek verdiğini vurguladı.

Lammy yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Birleşik Krallık, geçici yetkililerle yaptığı ilk görüşmelerde kapsayıcı yönetim, insani yardımın kolaylaştırılması, kimyasal silahlar konusunda iş birliği yapılması ve DEAŞ'ın Birleşik Krallık'ın ulusal güvenliğine yönelik oluşturduğu tehdidin ele alınması konularında harekete geçilmesi gerektiği hususunda son derece netti.”

Lammy sözlerini şöyle sürdürdü: “Uluslararası toplum, demokratik bir gelecek ve çeşitliliğe sahip modern bir ülke inşa eden Suriye halkını desteklemek üzere birleşmeli. Biz de sivillerin korunması, yardıma erişim ve Suriye'de güvenliğin sağlanması için bölgedeki ve ötesindeki kilit ortaklarımızla birlik içindeyiz. Suriyeliler parlak ve müreffeh bir geleceği hak ediyor. Biz de bugün bunu desteklemek için buradayız.”

İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre İngiliz Dışişleri Bakanı, Suudi Arabistan ziyareti sırasında Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve bir dizi Arap ve Avrupalı dışişleri bakanı ile görüşecek.

Suriye'nin Suudi Arabistan Büyükelçisi Eymen Susan, Şarku’l Avsat'a daha önce yaptığı açıklamalarda, ‘Suudi Arabistan'ın Suriye'nin içinde bulunduğu aşamayı aşmasına destek olabilecek bölgesel ve uluslararası ağırlığa ve muazzam bir potansiyele sahip olduğunu’ vurgulamış ve ‘her zaman olduğu gibi Suriye'yi yalnız bırakmayacağını ve doğal konumuna geri dönmesi için her şeyi yapacağını’ belirtmişti.

Susan, “Suudi Arabistan'ın bugün İki Kutsal Caminin Hizmetkârı'nın rehberliğinde, Veliaht Prens ve Başbakan'ın takibinde yaptığı şey bize hiç de yabancı değil. Suudi Arabistan, krizin başladığı 2011 yılından bu yana Suriyelilere yardım elini uzattı ve Suriye'nin tüm bölgelerine yardım göndermekte hiçbir sorun yaşamadı. Ancak eski rejim bu yardımları dilediği gibi kontrol etmek için halka ulaşmasını engelledi” ifadelerini kullandı.

Birkaç gün önce Suudi Arabistan, çeşitli krizler ve sıkıntılar yaşayan kardeş ve dost ülkelere devam eden desteğinin bir parçası olarak, Suriye halkının içinde bulunduğu zor koşulların etkilerini hafifletmek amacıyla Şam'a kara ve hava yoluyla gıda, barınma ve tıbbi malzeme taşıyan insani yardım göndermişti.

Riyad, bu yardımın ‘belirli bir üst sınırının olmadığını’, yardım köprüsünün, Suudi liderliğinin insanların acılarını hafifletme direktifleri doğrultusunda, insani durumu istikrara kavuşturarak sahadaki hedeflerine ulaşana kadar açık kalacağını vurguladı.

Riyad toplantısı, aralık ayı ortasında Ürdün'ün Akabe kentinin ev sahipliğinde düzenlenen ve Suriye Bakanlar Temas Komitesi'nin Suriye halkının yanında olduğunu ve vatanlarını güvenlik, istikrar, egemenlik ve birliğini koruyan temeller üzerinde yeniden inşa etme ve halkının kendi topraklarında güvenli, özgür, istikrarlı ve onurlu bir yaşam sürme haklarını karşılama yönündeki bu tarihi aşamada onlara her türlü yardım ve desteği sağlayacağını yinelediği toplantının ardından gerçekleşti.