Merkel’i, CDU’nun muhalefette düşeceği endişesi sardı

Olası bir sol hükümetin maliye politikası konusunda uyarıda bulundu

Merkel, ülkedeki ekonomik büyümenin sürekliliğini destekleme yönünde oylama çağrısında bulundu (EPA)
Merkel, ülkedeki ekonomik büyümenin sürekliliğini destekleme yönünde oylama çağrısında bulundu (EPA)
TT

Merkel’i, CDU’nun muhalefette düşeceği endişesi sardı

Merkel, ülkedeki ekonomik büyümenin sürekliliğini destekleme yönünde oylama çağrısında bulundu (EPA)
Merkel, ülkedeki ekonomik büyümenin sürekliliğini destekleme yönünde oylama çağrısında bulundu (EPA)

Almanya'da genel seçimler yaklaşırken Şansölye Angela Merkel, haftalardır daha fazla oy alma ve anketlerde ikinci sırayı elde etme yönünde mücadele eden adayı Armin Laschet'i desteklemek için partisinin seçim kampanyasına katılma kararı aldı.
Hristiyan Demokrat Partisi’nin (CDU) 16 yıl aranın ardından ilk kez muhalefete kalma tehdidiyle karşı karşıya kalan Merkel, kendisini Almanya'nın birleşmesi öncesinde büyüyüp eğitim gördüğü doğu Alman şehri Stralsund'da Laschet'in yanında buldu. Merkel'in mesajı kısa ve netti. “Ben iktidara geldiğimden beri ülkede kaydedilen ekonomik büyümenin sürekliliğini istiyorsanız Laschet'e oy verin” çağrısında bulunan Merkel, olası bir sol hükümetinin bu ekonomik büyümeyi tehdit edebileceği uyarısında bulundu.
Merkez soldaki Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SDP) oylamadan günler önce yapılan kamuoyu yoklamalarında önde gidiyor; son anketlere göre SDP ve şansölye adayı Olaf Scholz oyların yüzde 25'ini, CDU ve adayı Laschet ise yüzde 22’sini aldı. CDU geçen haftadan bu yana bir puan kazanmış olsa da, Laschet'in şansölye adaylığına seçilmesinden bu yana geçen aylarda 10 puan rekor düşüş kaydedildi.
Seçim kampanyası sırasında CDU’nun muhalefette oturma zamanının geldiğini defalarca kez vurgulayan Scholz, SDP kazandığı taktirde kendisini koalisyon hükümetine dahil etmeyi reddedeceğine, anketlerde oyların yüzde 15’ini alarak üçüncü sıraya oturan Yeşil Parti ile ittifakı tercih edeceğine atıfta bulundu. Ancak böyle bir durumda, anketlerde oyların yüzde 12’sini alan Liberal Parti veya yüzde 7’sini alan Die Linke Partisi gibi devreye üçüncü bir partinin daha girmesi gerekecek. Nitekim Scholz, Yeşil Parti ve Merkel'in uyarıda bulunduğu Die Linke Partisi’nin yer alacağı tamamen solcu bir hükümeti kurma olasılığını dışlamadı.
Görevinden yüksek popülaritesi ile ayrılan şansölye, üç partinin gelir ve kurumlar vergisini artırma planlarının ekonomik büyümede düşüşe yol açabileceğini, ülkeyi olumsuz etkileyeceğini ifade ediyor. Laschet ise böyle bir hükümetin ‘Almanya'yı Avrupa içerisinde zayıf düşüreceği, Fransa ve dünya ile ilişkilerini zayıflatacağı, ülkenin ekonomik ve iç güvenlik açısından güç kaybedeceği’, Almanya’nın kitlesel işsizliğe, kurumsal göçe ve yatırımların duracağı bir yere çekilebileceği uyarısında bulundu.
Almanların organize suça karışmış büyük Arap ailelerinden bahsederken kullandığı ‘aşiret’ suçlarıyla mücadele planlarından bahseden Laschet, güvenlik kartını kullanarak seçmen toplamaya çalışıyor. Laschet, ülke dahilindeki radikallere karşı güvenlik önlemlerini artırma programını ya da CDU’dan ayrılıp aşırı sağ kanattan Almanya İçin Alternatif (AfD) partisine oy veren seçmenleri hedef alıyor gibi görünen diğer politikalarını ön plana çıkarıyor. Zirâ bazıları, Merkel'in göçmen politikasından ve 2015'te yüz binlerce Suriyeli mülteciyi kabul edişinden hoşnut değil.
Ancak SDP kazandığı taktirde böyle bir sol hükümetin şansı yüksek değil. Zirâ Die Linke ittifakına, Scholz’un defalarca söylediği gibi, özellikle dış politika konusunda belirli koşullar eşlik edecek. Avrupa Birliği'nden ayrılma çağrısında bulunan sol, tüm yabancı askeri müdahalelere karşı çıkıyor. İdeolojik farklılıklara rağmen SDP, Yeşil Parti ve Liberal Parti arasında olası bir ittifak daha gerçekçi olabilir. Diğer yandan günlerdir Yeşil Parti’ye yaklaşmaya çalışan Hür Demokratik Parti (FDP) lideri Christian Lindner, onlarla anlaşmaya varmanın imkansız olmadığını söylüyor. Liberaller, Yeşil Parti ve sosyalistlerle çalışılması için vergi oranlarının artırılmamasını şart koşuyor; ancak çevresel ve sosyal politikalarında onları destekliyor.
Nitekim Laschet, SDP ile aralarında yalnızca yüzde 3’lük bir farkla yüzde 22’lik dilimin ardından durumu değiştirebileceğine dair güvenini yeniden kazanmış görünüyor. Ancak yıllardır Merkel ve CDU taraftarı olanları kendisine oy vermeye ikna etmek, Laschet'in en önemli mücadelesi sayılıyor. Zirâ kamuoyu yoklamaları, partinin birçok destekçisinin Laschet’in Almanya'yı yönetebilecek bir başbakan olacağına inanmadıkları için bu yönde henüz bir karar vermediklerini gösteriyor.



İran-ABD mutabakatı yakında Amman'da teknik görüşmeler başlayacak

İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)
İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)
TT

İran-ABD mutabakatı yakında Amman'da teknik görüşmeler başlayacak

İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)
İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)

ABD Başkanlık Temsilcisi Steve Witkoff ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasında İtalya'nın başkenti Roma'da yapılan ikinci tur görüşmeler, uzman düzeyinde görüşmelerin ve bir hafta sonra Muskat'ta üçüncü tur görüşmelerin yapılması konusunda anlaşmaya varılmasıyla sona erdi.

Umman Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Umman Dışişleri Bakanı Bedr Al Busaidi'nin arabuluculuğunda bugün Roma'da yapılan görüşmede İran Dışişleri Bakanı ve ABD Başkanı'nın elçisi, adil, kalıcı ve bağlayıcı bir anlaşmaya varmayı amaçlayan görüşmelerin bir sonraki aşamasına geçme konusunda anlaştı” denildi.

Açıklamada olası bir anlaşmanın İran'ın “nükleer silahlardan ve yaptırımlardan tamamen arınmasını” ve “barışçıl nükleer enerji geliştirme kabiliyetini korumasını” sağlayacağı kaydedildi.

“Diyalog ve açık iletişimin hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde tüm paydaşların çıkarına olacak güvenilir bir anlaşma ve karşılıklı anlayışa ulaşmanın anahtarı olduğu vurgulandı.”

Açıklamada bir sonraki turun önümüzdeki birkaç gün içinde Muskat'ta yapılması konusunda mutabık kalındığı belirtildi.

El-Busaidi hem Witkoff'a hem de Arakçi'ye teşekkür etti: “Bugünkü görüşmelere yapıcı ve verimli bir şekilde katıldıkları için “Witkoff ve Arakçi'ye teşekkür eden El-Busaidi, ‘bu müzakerelerin kayda değer bir ilerleme kaydettiğini ve daha önce imkânsız olanın artık gerçekleşmeye daha yakın olduğunu’ ifade etti.

Daha iyi anlama

İran Dışişleri Bakanı ise devlet televizyonuna yaptığı açıklamada “Görüşmeler doğru yönde ilerliyor” dedi. Bakan, ‘Umman'da uzmanlar düzeyinde teknik oturumlar düzenlenmesi ve ardından cumartesi günü üst düzey müzakerecilerin bir araya gelmesi’ konusunda anlaşmaya varıldığını kaydetti.

Arakçi şunları söyledi: “Bugün yaklaşık dört saat süren bir oturum gerçekleştirdik. Verimli bir oturum oldu ve müzakereler olumlu bir yolda ilerliyor” ifadelerini kullandı.

“Bu kez bir dizi ilke ve hedef üzerinde daha iyi bir anlayışa varabildik ve görüşmelere devam etme ve teknik oturumların başlayacağı bir sonraki aşamaya geçme konusunda anlaştık” diyen Arakçi ‘uzman düzeyindeki teknik müzakerelerin çarşamba günü Umman'da başlayacağını’ ifade etti.

Aynı bağlamda “Uzmanlar ayrıntıları müzakere edecek ve uzlaşı için bir çerçeve geliştirebilecekler, ardından önümüzdeki cumartesi günü Amman'da (Witkoff ile) bir araya gelerek uzmanların çalışmalarının sonuçlarını gözden geçireceğiz ve anlaşmanın temel ilkelerine ulaşma konusundaki ilerlememizi değerlendireceğiz” dedi.