Bakan Özer: İki doz aşı olan ya da hastalanıp bağışıklık kazanan öğretmen oranımız yüzde 86

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Bakan Özer: İki doz aşı olan ya da hastalanıp bağışıklık kazanan öğretmen oranımız yüzde 86

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, koronavirüs nedeniyle iki doz aşı olan ya da hastalanıp bağışıklık kazanıp antikor oluşturan öğretmen oranının yüzde 86 olduğunu belirterek "Çoğun kıta Avrupası'ndaki ülkelerden çok daha yüksek" dedi.
Özer, Antalya Valisi Ersin Yazıcı'yı yaptığı ziyarette 6 Eylül tarihi itibarıyla tüm kademelerde yüz yüze eğitime başlanıldığını anımsatarak bugün üçüncü haftanın tamamlandığını söyledi. Sağlık Bakanlığının önerileri çerçevesinde oluşturulan rehberler kapsamında sürecin yönetildiğini belirten Özer, okulların temizlik, dezenfektan, maske gibi tüm ihtiyaçlarının giderildiğini anlattı.
Herhangi bir sınıfta iki vaka olması durumunda yüz yüze sınıf bazlı ara verildiğini ve ara verilen sınıfların 14 gün sonra yüz yüze eğitime kaldığı yerden devam ettiğini aktaran Özer, şöyle devam etti:
"14 gün ara verildiği zaman öğrencileri kendi başlarına bırakmıyoruz. Hazırlamış olduğumuz dijital platformlar üzerinden canlı ders öğretmenleri tarafından yapılıyor. Aynı zamanda ihtiyacı olan öğrencilere de tabletleri ücretsiz olarak kendilerine veriliyor. 6 Eylül itibarıyla 45 sınıfımızı yüz yüze eğitime ara vermiştik, pazartesi günü itibarıyla 45 sınıf yüz yüze eğitime başladı. Yine salı günü itibarıyla yüz yüze eğitime ara veren 50 sınıf, tekrar yüz yüze eğitime başladı. Çarşamba günü 63 sınıf yüz yüze eğitime tekrar döndü. Perşembe günü 40 sınıf yüz yüze eğitime geri döndü. Şu anda bugün sabah itibarıyla 6 Eylül haftasındaki yüz yüze eğitime ara veren 198 sınıfımız yüz yüze eğitime kaldığı yerden devam ediyor."
Bakan Özer, bu süreçteki en büyük avantajın öğretmenlerin aşılanma oranları olduğunu dile getirdi. Öğretmenlerin aşılanma oranları hakkında da bilgi veren Özer, şunları kaydetti:
"Şu anda eğitim sistemimiz içerisinde 1,2 milyon öğretmenimiz hizmet vermekte. Bu öğretmenlerimizin yüzde 92'si en az bir doz aşı oldu. İki doz aşı olan ya da hastalanıp bağışıklık kazanıp antikor oluşturan öğretmen oranımız da yüzde 86. Bu oranlar çoğu kıta Avrupası'ndaki ülkelerden çok daha yüksek. Dolayısıyla şu anda eğitimin yüz yüze devam etmesindeki en büyük avantajımıza öğretmenlerimizin aşılanma oranlarının çok yüksek olması, hatta Türkiye ortalamalarının da çok üzerinde olması oluşturuyor. Onun için tüm öğretmenlerimize bu süreçteki katkıları ve desteklerinden dolayı en içten şükranlarımı sunuyorum."

"Toplumda şu anda en güvenli yerler okullar"
Özer, Antalya Valiliğinde gerçekleştirilen "İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı" sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde kentte 3 haftada yüz yüz eğitimin başarılı şekilde gerçekleştirildiğini, vaka oranlarının çok düşük olduğunu bildirdi.
Türkiye genelinde de kontrollü bir şekilde yüz yüze eğitimin devam ettiğini dile getiren Özer, şunları söyledi:
"Toplumda şu anda en güvenli yerler okullar. 6 Ağustos tarihinden itibaren okulların yüz yüze eğitime devam etmesiyle ilgili kararlı duruşumuz devam ediyor. Süreci Sağlık Bakanlığıyla, Sağlık Bilim Kuruluyla, İçişleri Bakanlığı ile koordineli bir şekilde herhangi bir probleme mahal vermeden yürütüyoruz."
Özer, kısmi problem olan yerlerde, ilçelerde, beldelerde güçlendirme ya da yıkım nedeniyle kalabalık sınıfların bulunduğu yerlerde valiliklerin, il milli eğitim müdürlerinin sınıfların sayısını azaltmaya yönünde her türlü inisiyatifi kullandıklarını belirtti.
Antalya'daki devlet yatırım programlarını yeniden revize ettiklerini söyleyen Özer, "2021 yılında Milli Eğitim Bakanlığı olarak 308 milyon liralık okul yapım ve güçlendirme çalışmalarıyla ilgili Antalya'ya destek verdik, vermeye devam ediyoruz" dedi.



Karanlık maddenin kökeni "Karanlık Büyük Patlama"da mı gizli?

Gizemli karanlık maddenin evrendeki maddenin yüzde 85'ini oluşturduğu öne sürülüyor (Pexels)
Gizemli karanlık maddenin evrendeki maddenin yüzde 85'ini oluşturduğu öne sürülüyor (Pexels)
TT

Karanlık maddenin kökeni "Karanlık Büyük Patlama"da mı gizli?

Gizemli karanlık maddenin evrendeki maddenin yüzde 85'ini oluşturduğu öne sürülüyor (Pexels)
Gizemli karanlık maddenin evrendeki maddenin yüzde 85'ini oluşturduğu öne sürülüyor (Pexels)

Bilim insanları karanlık maddenin diğer maddelerden sonra, "Karanlık Büyük Patlama" denen bir olayla ortaya çıktığını öne sürdü. 

Standart kozmolojik modele göre 13,8 milyar yıl önce gerçekleşen Büyük Patlama'yla evren bir saniyeden kısa sürede muazzam bir hızla genişledi.

Bu dönemde sıcak plazmayla dolu evrende, karanlık madde de dahil her şeyin, bu plazmanın soğumaya başlamasıyla meydana geldiği düşünülüyor.

Evrenin yüzde 27'sini oluşturduğu öne sürülen karanlık madde, ışıkla etkileşime girmediği için gözlemlenemiyor. 

Var olduğu düşüncesiyse, yarattığı kütleçekim etkisinin normal veya gözlemlenebilen madde üzerindeki etkisine dayanıyor.

Bilim insanları yaklaşık 100 yıldır bu maddenin varlığını doğrulayacak kanıtlar ararken, bazıları da gerçek olmadığını savunuyor. 

Physical Review D adlı hakemli dergide yayımlanan yeni bir makalenin yazarları, bu gizemli maddenin kökenini sorgulamaya açıyor.

Geçen yıl yine aynı bilimsel dergide çıkan bir makalede, karanlık maddenin Büyük Patlama'dan birkaç ay sonra gerçekleşen başka bir patlamayla ortaya çıkmış olabileceği iddia edilmişti. 

Austin Teksas Üniversitesi'nden Katherine Freese ve Martin Winkler, Karanlık Büyük Patlama adını verdikleri bu olayla sıcak ve karanlık plazma patlaması yaşandığını savunuyor. Tıpkı Büyük Patlama'nın normal maddeyi ortaya çıkarması gibi, bu olayın da karanlık maddeyi yarattığı düşünülüyor.

ABD'deki Colgate Üniversitesi'nden Cosmin Ilie ve Richard Casey'nin yeni çalışmasıysa, bu teoriyi destekleyerek karanlık maddeyi saptamaya yönelik yöntemler öneriyor.

Araştırmacılar, mevcut deneysel verilere dayanarak Karanlık Büyük Patlama modelinin geçerli olabileceği senaryoları inceledi. 

Karanlık maddenin kökenine dair yeni ihtimalleri ele alan ekip, bırakmış olabileceği kütleçekimsel dalgaların izini sürerek Karanlık Büyük Patlama teorisinin test edilebileceğini söylüyor. 

Ilie, "Karanlık Büyük Patlama tarafından üretilen kütleçekim dalgalarını tespit etmek, bu yeni karanlık madde teorisine çok önemli kanıtlar sağlayabilir" diyor: 

Uluslararası Pulsar Zamanlama Dizisi (IPTA) ve Kilometre Karelik Dizi (SKA) gibi deneyler ufukta belirmişken, yakında bu modeli daha önce görülmemiş şekillerde test edecek araçlara sahip olabiliriz.

Geçen yıl IPTA bünyesindeki bir araştırma ekibi, Büyük Patlama'dan kısa süre sonra meydana gelmeye başlayan kütleçekimsel dalgalarının sönük yankısı olan kütleçekimsel dalga arka planını ilk kez saptanmıştı.

Bu ve benzeri keşifler, karanlık madde teorilerini test etmenin yanı sıra evrenin ilk dönemindeki gelişiminin daha iyi anlaşılmasına da katkı sunma potansiyeli taşıyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Popular Mechanics, Physical Review D