Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 'iktidarı tekeline almak' suçlamalarıyla karşı karşıya

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said yeni hükümetini açıklamaya hazırlanmasına rağmen "iktidarı tekeline almak" ile suçlanıyor. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said yeni hükümetini açıklamaya hazırlanmasına rağmen "iktidarı tekeline almak" ile suçlanıyor. (Reuters)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 'iktidarı tekeline almak' suçlamalarıyla karşı karşıya

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said yeni hükümetini açıklamaya hazırlanmasına rağmen "iktidarı tekeline almak" ile suçlanıyor. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said yeni hükümetini açıklamaya hazırlanmasına rağmen "iktidarı tekeline almak" ile suçlanıyor. (Reuters)

Görevden alınan Hişam el-Meşişi hükümetinin yerini alacak yeni Tunus hükümetinin resmi duyurusu beklenirken, siyasi partiler ve sosyal örgütler, Cumhurbaşkanı Kays Said’i, bir sonraki siyasi süreci “cumhurbaşkanlığı kararnameleri” ile yöneterek “iktidarı tekeline almakla” suçlayarak eleştirmeye devam ediyorlar. Basına sızan haberler, yeni hükümetin başbakanlığına, Cumhurbaşkanı'na yakınlığıyla bilinen Eski İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin'in atanacağını, mevcut bakanların çoğunun değiştirileceğini, Ekonomi ve Maliye Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı, Turizm ve Kültür Bakanlığı, Devlet İskân ve Emlak Bakanlığı gibi başlıca bakanlıklarla yeniden teşkilatlanarak bakanlık sayısı 20’den fazla olmayan bir mini hükümet kurulacağını gösteriyor.
Tunus Genel İşçi Sendikası, istisnai durumun daha da karmaşıklaştırdığı ve şiddetlendirdiği bir durum ile yüzleşme yeteneğine ve tam yetkiye sahip bir hükümetin hızlı bir şekilde kurulmasını talep etti. Sendika, devletin sosyal taraflarla olan anlaşma ve taahhütlerini uygulamada süreklilik sağlayabilecek bir hükümet kurulmasının gerekliliğine vurgu yaptı.
İşçi Partisi (solcu) lideri Hamma Hammami, dün düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan kararnamelerin Tunus'un demokrasisi için büyük tehlike oluşturduğunu belirtti. Hammami, Cumhurbaşkanı Kays Said’in kendisini kurucu otorite olarak atadığını ve bütün gücü kendi elinde topladığını kaydetti. “Ait olduğu eski sistemi özlüyor” diyerek Kays Said’e sert eleştiriler yöneltti. Hammami, ulusal egemenlik ve uluslararası ilişkiler açısından Kays Said ve Nahda hareketi ile iktidar koalisyonu arasında hiçbir fark olmadığını, Cumhurbaşkanı’nın Tunus’u kurtarmak için bir programı olmadığını ifade ederek, “Tunus’taki sömürge lobilerinin çıkarlarına dokunulması” hususunda ona meydan okudu. Solcu lider, istisnai tedbirlerin kabul edildiği geçtiğimiz 25 Temmuz tarihinden bu yana İşçi Partisi’nin tutumunun net olduğunu, Cumhurbaşkanı'nın kendisini başsavcılığa atamasıyla istisnai tedbirlerin tehlikeli bir hal almaya başladığını belirtti. Nahda hareketinin önderlik ettiği son on yılda hüküm süren siyasi partileri şiddetle eleştiren Hammadi, son on yıllık demokrasiyi Tunus'un yoksulluk, işsizlik ve yolsuzluk yaşadığı “çürümüş bir demokrasi” olarak nitelendirdi.
Aynı bağlamda, Tunus Genel İşçi Sendikası Ulusal Yürütme Ofisi, sendikanın 25 Temmuz’dan sonra yaptığı açıklamalara bağlılığını sürdürdüğünü, yaşananların “başarısızlık ve tökezlemenin, kaos ve yolsuzluğun hüküm sürdüğü, terörün yayıldığı son on yıldan kurtulmak için tarihi bir fırsat” olduğunu ifade etti.  Dün yayınlanan bir bildiride Sendika, bu on yılın başarısızlığının, özgürlüğün terk edilerek gücün tekelleştirilmesi için bahane olarak kullanılmasını reddettiğini ve Cumhurbaşkanının anayasayı ve seçim yasasını değiştirme konusundaki "tekelini" kabul etmediğini belirtti.
İşçi Sendikası, anayasa değişikliğine dair temel esasların yerine getirilmemesi durumunda devletin tüm yetkilerinin cumhurbaşkanının elinde toplanmasının tehlikeleri hususunda uyarılarda bulundu. Tunus anayasasının bir başlangıç ​​noktası ve önemli bir referans olduğunu göz önünde bulundurarak, anayasa değişikliğinin “geniş bir diyaloğun ürünü” olan referanduma götürülmesinin önemini vurguladı. Ayrıca reformların resmi meselelerle ve yalnızca siyasi ve seçim sisteminin yeniden yapılandırılmasıyla sınırlı kalmaması, bunun yerine "onlarca yıldır gevşetilmiş ve sistematik olarak sabote edilmiş" tüm sorunları içermesi çağrısında bulundu. İşçi Sendikası, mevcut krizden çıkmak için gereken çözümlerle ilgili olarak ulusal ilkeler temelinde istişare, ortaklık ve diyalog yaklaşımının, Tunus'un egemenliğinin, halka hizmet etmenin gözetilmesinin, şahsi ve parti menfaatlerinden sıyrılmanın krizden çıkmanın için tek yolu olduğunu kaydetti.
Bu arada, Abir Musa liderliğindeki Hür Anayasa Partisi, “devletin mali durumu hakkındaki gerçeklerin açıklanması talebiyle” bugün (Cumartesi) Tunus Merkez Bankası genel merkezinin önünde bir oturma eylemi düzenlemeye karar verdi. Musa, eylemi amacının, "Merkez Bankası Başkanı Mervan el-Abbasi'nin dikkatini ülkenin ekonomik durumunun kötüye gittiğine çekmek” olduğunu söyleyerek, “Artık sessizliğe ve kabullenmeye yer yok” dedi.
Musa aynı zamanda, Tunus Üniversitesi'nde hukuk profesörleri olan El-Sağir Zekravi, Rabih el-Haraifi gibi isimleri yöneticilere boyun eğmek, anayasa ve kanunları ihlal etmek ve iktidardakilerin isteğine göre fetva vermekle suçlayarak hukuk öğrencilerini, Tunus'taki Hukuk ve Siyasal Bilimler Fakültesi önünde profesörlerine öfkelerini ifade etmek için protesto gösterisi düzenlemeye çağırdı.
Yeni hükümetin kurulduğuna dair resmi duyuru beklenirken basına sızan bilgiler, yeni hükümetin büyük ihtimalle Kayravan eyaletine (ülkenin merkezinde) mensup, 52 yaşındaki Tevfik Şerafeddin tarafından yönetileceğini gösteriyor. Avukat ve Avukatlar Birliği üyesi olan Şerafeddin, Hukuk Fakültesi'nde Lisans ve Doktora derecelerini tamamlayarak 1995 yılında deneyim, uygulama ve yeterlilik belgesi aldı. Şerafeddin, 24 Ağustos 2020’de Hişam el-Meşişi hükümetinde İçişleri Bakanı olarak görev yaptı. Ancak Cumhurbaşkanı Kays Said ile Başbakan Hişam el-Meşişi arasında ortaya çıkan bir anlaşmazlığın ardından, Başbakan tarafından kendisine haber vermeden İçişleri Bakanlığı’ndaki güvenlik liderlerini değiştirmeye çalışmakla ve Cumhurbaşkanına hizmet etmekle suçlanarak Ocak 2021’de görevden alındı.
Tevfik Şerafeddin, 2019 seçimleri sırasında Susa şehrinde Kays Said'in cumhurbaşkanlığı kampanyasını yürüten seçim ekibi arasında yer aldı. Şerafettin, Tunus Cumhurbaşkanı ile yakın ilişkilerini hala sürdürüyor.



Ahmed eş-Şera ilk resmi yurt dışı ziyareti için Riyad'da

TT

Ahmed eş-Şera ilk resmi yurt dışı ziyareti için Riyad'da

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ilk resmi yurt dışı ziyareti için Riyad'a geldi.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ilk resmi yurt dışı ziyareti için Riyad'a geldi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, ilk resmi yurtdışı ziyareti için bugün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a geldi. Eş-Şera, Riyad Emiri Vekili Prens Muhammed bin Abdurrahman bin Abdulaziz tarafından karşılandı.

Eş-Şera, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve üst düzey Suudi yetkililerle bir araya gelerek Suriye sahnesindeki gelişmeleri, Suriye'de güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik planları, Şam ile Arap başkentleri arasındaki ilişkilere yönelik beklentileri ve Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılmasına yönelik çabaları ele alacak.

Suudi Arabistan, kardeş ülkenin ekonomisinin ilerlemesine olanak sağlamak ve Suriye halkının insanca yaşamasını desteklemek amacıyla Suriye'ye uygulanan yaptırımların bir an önce kaldırılması için üst düzey diplomatik çabalara öncülük ediyor.

Daha önce başkent Riyad önde gelen Arap ve uluslararası katılımcıların yer aldığı bakanlar düzeyindeki toplantılara ev sahipliği yapmıştı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan toplantıların ardından düzenlenen basın toplantısında, Suriye'ye uygulanan tek taraflı ve Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının kaldırılmasının önemini vurguladı.

Prens Faysal bin Ferhan, söz konusu basın toplantılarında ayrıca, yeni Suriye yönetimi tarafından atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını ve Suriye'ye desteklerinin devam edeceğini belirtti.

Suudi Arabistan'ın başkenti, Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'nin ocak ayı başında gerçekleştirdiği ilk yurt dışı ziyaretinin adresi olmuştu.

Prens Faysal bin Ferhan geçtiğimiz ay Suriye'yi ziyaret ederek Ahmed eş-Şera ile görüşmüş ve Suudi Arabistan'ın Suriye'nin güvenliği, istikrarı ve ilerlemesi için verdiği desteği vurgulamıştı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı bugün erken saatlerde Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı’nın bir uçakta otururken çekilmiş fotoğrafını yayınladı. Paylaşımda, “Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani bugün Suudi Arabistan’a ilk resmi ziyaretlerini gerçekleştiriyor” ifadesi yer aldı.

Suriye'nin yeni yönetimi, Beşşar Esed'in devrilmesinden bir aydan fazla bir süre sonra, geçtiğimiz çarşamba günü Ahmed eş- Şera'nın ülkenin geçici cumhurbaşkanı olarak atandığını duyurdu. Yeni yönetim, tüm silahlı grupların feshedilmesi de dahil olmak üzere geniş kapsamlı birçok karar aldı. Anayasayı iptal eden yeni yönetim, Esed rejimine bağlı ordu ve güvenlik kurumlarının yanı sıra ülkeyi onlarca yıldır yöneten Halk Meclisi ile Baas Partisi'ni de feshetti.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre, Askeri Operasyonlar İdaresi Sözcüsü Albay Hasan Abdulgani, “Ahmed eş-Şera’nın geçiş döneminde ülkenin cumhurbaşkanı olarak atandığını duyuruyoruz. Eş-Şera, cumhurbaşkanlığı görevini üstlenecek ve uluslararası platformlarda ülkesini temsil edecek. Kendisine geçiş dönemi için, kalıcı anayasa onaylanıp yürürlüğe girene kadar görev yapacak geçici bir yasama konseyi kurma yetkisi veriyoruz” ifadelerini kullandı.