Borrell, Viyana platformuna geri dönmenin önemini vurguladı

Borrell, Viyana platformuna geri dönmenin önemini vurguladı
TT

Borrell, Viyana platformuna geri dönmenin önemini vurguladı

Borrell, Viyana platformuna geri dönmenin önemini vurguladı

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İran ile nükleer müzakerelerde Viyana platformuna bir alternatifin bulunmadığını söyledi. Şarku’l Avsat’ın sorularını yanıtlayan Borell, Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na (KOEP/nükleer anlaşma) geri dönülmesi için sürdürülen çabaların Tahran'ın diğer ülkelerin iç işlerine müdahalesine ilişkin diğer dosyaları ele almada yalnızca ‘ilk adımı’ teşkil ettiğini vurguladı.
Borrell, Şarku'l Avsat’ın Avrupalıların İran'ın balistik füze ve insansız hava araçları geliştirme programından endişelenip endişelenmediğine dair sorusuna şu yanıtı verdi:
“Elbette başka birçok konuda endişeleniyoruz. Ancak tüm sorunları aynı anda çözemeyiz. Şu an nükleer anlaşmanın yeniden hayata geçirilmesi için görüşmeler yapılıyor. Bu henüz son değil. Daha fazla tartışılması gereken birçok konu var. Adım adım gidelim. İlk adım nükleer bir İran'dan kaçınmaktır. Sonra diğer meselelerle ilgileniriz.”
Borell, İran’ın diğer ülkelerin iç işlerine müdahalesini durdurmadığı takdirde daha fazla anlaşmazlığa gidileceğinden endişelenip endişelenmediği konusunda şunları söyledi:
“Bölgedeki tehlike konusunda endişelenmek için birçok neden var. Ancak riski azaltmak için çözmemiz gereken ilk başlık yine bu nükleer anlaşmadır.”
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullah Abdullahiyan ise ülkesinin Viyana’daki müzakerelere ‘çok yakında’ döneceğini duyurdu ancak bir tarih vermedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de yaptığı açıklamalarda görüşmelere söz konusu dönüşün, İran'ın istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini ele almak için önemli bir zemin olduğunu kaydetti.
ABD’nin İran Özel Elçisi Rob Malley'nin New York'ta ‘çok verimli birkaç gün’ geçirdiğine dikkat çeken ABD Dışişleri Bakanı, Viyana müzakerelerine geri dönme yönünde İran ile aralarında ‘henüz bir anlaşma olmadığını’ vurguladı. ABD'nin bu dönüşe ‘tamamen hazır’ olduğunu yineleyen Bakan Blinken sözlerini şöyle sürdürdü:
“İran hazır mı değil mi? Hazırsa ne zaman? Karşılıklı uyuma geri dönme, bizim ve diğer birçok ülkenin İran hakkındaki tüm endişelerini ele alma yönünde, hedeflere sahip bir diplomasi yolu izleme konusunda çok kararlıydık.”
Karşılıklı olarak uyuma geri dönüşün ABD’nin çıkarına olduğunu vurgulayan Blinken “Mevcut en iyi seçenek, İran'ın nükleer programını kısıtlamak ve diğer istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini ele almak için bir zemin sağlamaktan geçiyor” dedi.  Geri dönüş imkanının süresiz olmadığı uyarısını yenileyen Blinken şu ifadeleri kullandı:
“Sorun şu ki İran her geçen gün anlaşmaya uygun olmayan adımlar atmaya devam ediyor. Yüzde 20, hatta yüzde 60 oranında yüksek biçimde zenginleştirilmiş uranyum stokunu artırması ve santrifüjlerde adımlarını hızlandırması bu adımlarının başında geliyor. Böyle giderse karşılıklı uyumun anlaşma konusunda fayda geri getiremeyeceğini göreceğimiz bir noktaya varacağız. Zira İran, KOEP’e döndüğümüzde nükleer programında geri alınmayacak, ciddi ilerlemeler kaydetmiş olacak. Bu, müttefik ve ortaklarımızın bildiği bir durumdur.”
New York'taki Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurulu (BMGK) kapsamındaki üst düzey toplantılarda birçok grup toplantısında ve ikili görüşmede ele alınan İran dosyası Blinken tarafından Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri dışişleri bakanlarıyla yaptığı temaslarda da gündeme getirildi. Blinken’ın görüştüğü isimler arasında Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Bahreyn Dışişleri Bakanı Dr. Abdullatif ez-Zeyyani, Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman, Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Ahmed Nasır el-Muhammed es-Sabah, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Bakanı Halife Şahin el-Marar ve KİK Genel Sekreteri Nayif el-Hacraf vardı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, görüşmelere ilişkin şunları aktardı:
“Blinken, ABD'nin ortaklarının dıştan gelen saldırganlığa karşı güvende olduğu barışçıl, güvenli ve müreffeh bir Ortadoğu'yu teşvik ettiğini, bölge halkları ve hükümetleri ile dayanışma içinde olduğunu vurguladı. Görüşmelerde Yemen'deki çatışmaya kalıcı çözüm bulmak için ortak bir yaklaşıma ulaşma konusu da ele alındı. Aynı zamanda KOEP’e karşılıklı olarak uyum sağlama ve İran'ın Körfez'de ısrarlı bir biçimde devam eden saldırgan davranışına karşı koyulması için yürütülecek diplomasi hamleleri de gündeme geldi. ABD, Suudi Arabistan'daki sivil yerleşim bölgelerine ve altyapıya yönelik Husi saldırılarını kınama konusunda Körfez’deki ortaklarımızın yanındadır.”
ABD’nin İran Özel Elçisi Rob Malley ile bir araya gelen Prens Faysal bin Ferhan da İran nükleer programıyla ilgili başlıkları görüştü.



Trump, Somaliland'ın bağımsızlığını tanıma konusunda İsrail'in yolunu izlemeyeceğini vurguladı

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump, Somaliland'ın bağımsızlığını tanıma konusunda İsrail'in yolunu izlemeyeceğini vurguladı

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in Somali'den ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Somaliland'ı resmen tanımasının ardından, Somaliland'ın bağımsızlığını tanımayı reddettiğini açıkladı.

Trump, New York Post'a dün verdiği röportajda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun izinden gidip Somaliland'ı tanıyıp tanımayacağı sorusuna "hayır" yanıtını vererek, "Somaliland'ın ne olduğunu gerçekten bilen var mı?" diye sordu.


Ukrayna'nın başkenti Kiev'de füze saldırısının ardından şiddetli patlamalar meydana geldi

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
TT

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de füze saldırısının ardından şiddetli patlamalar meydana geldi

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)

Bu sabah Kiev'de birkaç güçlü patlama meydana geldi ve yetkililer Ukrayna başkentinin füze saldırısı altında olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko Telegram'da şunları yazdı: "Başkentte patlamalar oldu. Hava savunma kuvvetleri çalışıyor. Sığınaklarda kalın."

Ukrayna Hava Kuvvetleri de bu sabah ülke genelinde hava alarmı ilan etti.


ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast