Pakistan ve Hindistan, BM Genel Kurulu’nda karşılıklı aşırılık suçlamalarında bulundu

Pakistan Başbakanı İmran Han konuşma yaparken (AP)
Pakistan Başbakanı İmran Han konuşma yaparken (AP)
TT

Pakistan ve Hindistan, BM Genel Kurulu’nda karşılıklı aşırılık suçlamalarında bulundu

Pakistan Başbakanı İmran Han konuşma yaparken (AP)
Pakistan Başbakanı İmran Han konuşma yaparken (AP)

Pakistan Başbakanı İmran Han, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Hindistan’ı Müslümanlara karşı terörizm olgusunu yaymakla itham etti. Bu durum, Hindistan heyetinin sert bir şekilde tepki vermesine neden oldu.
Fransız haber ajansı AFP’nin aktardığına göre, İmran Han dün (cuma) BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi Hindistan’daki Müslümanları ortadan kaldırmak istemekle itham etti.
İmran Han video konferans yolu ile gerçekleştirdiği konuşmasında, “İslamofobinin en kötü koşullarının, yaygın bir şekilde şu anda Hindistan’da hüküm sürdüğü” ve ülkede yaşayan yaklaşık 200 milyon Müslümanın bu durumdan etkilediğini belirtti.
Hindistan ve Pakistan arasındaki zorlu konulardan birini, iki ülke arasında Himalayalar’da bulunan bir bölge olan Keşmir teşkil ediyor.
Yeni Delhi’nin Keşmir Yarı Özerk Yönetimi’ni ortadan kaldırdığı ve bölgeyi doğrudan kendi yönetimine bağladığı 2019 yılından bu yana, Keşmir’de öfke giderek artıyor. Çoğunluğu Müslüman olan bölge sakinleri, baskının o zamandan bu yana arttığını belirtiyorlar.
İmran Han, Narendra Modi’nin Beyaz Saray’ı ziyaret ettiği gün yaptığı konuşmada, ABD makamlarını Hindistan’ın gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerinin cezasız kalmasını görmezden gelmekle itham etmişti.
BM’deki Hindistan misyonunun ilk sekreteri olan genç diplomat Sneha Dubey, Han’ın ithamlarına, Pakistan’ı, 2011 yılında ABD özel kuvvetleri tarafından, saklanmakta olduğu Abbottabad şehrinde gerçekleştirilen bir baskında öldürülen Usame bin Ladin’e yardım ve yataklık etme ithamları ile yanıt verdi. Dubey ayrıca Bangladeş’in bağımsızlığını kazandığı 1971 yılında işlenen kültürel ve dini soykırıma dikkat çekerek Pakistan’daki azınlıklara karşı uygulanan şiddette de değindi.
Hindistan Başbakanı Modi ise Biden ile yaptığı görüşme sırasında, Pakistan’ın Afganistan’daki rolü ile ilgili endişelerini dile getirdi.
Hindistan Dışişleri Bakanı Harsh Vardhan Shringla görüşmelerin sona ermesinin ardından gazetecilere verdiği demeçte, Hindistan’ın Pakistan’ın Afganistan’daki rolünün ve Pakistan’ın terör konusundaki rolünün derinlemesine incelenmesi ve takip edilmesi çağrısında bulunduğunu söyledi.



Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

TT

Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Suriye'de savaşan çeşitli tarafların buradaki çatışmaları sona erdirecek belirli adımlar üzerinde anlaştıklarını söyledi.

"Suriye'deki çatışmalarda yer alan tüm taraflarla görüştük. Bu rahatsız edici ve dehşet verici durumu bu gece sona erdirecek belirli adımlar üzerinde mutabık kaldık" dedi.

Rubio sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun için tüm tarafların verdikleri taahhütleri yerine getirmeleri gerekiyor ve biz de onlardan tam olarak bunu bekliyoruz.”

Rubio daha önce yaptığı açıklamalarda, Suriye'deki durumun “karmaşık” olduğunu ve bir “yanlış anlaşılma” olduğunu belirterek, önümüzdeki birkaç saat içinde gerilimi azaltma yönünde ilerleme kaydedileceğine inandığını ifade etmişti.

Rubio Oval Ofis'te Başkan Donald Trump'ın huzurunda şunları söyledi: “Gün ve gece boyunca her iki tarafla da iletişim kurduk ve gerilimi azaltma yönünde ilerlediğimize inanıyoruz.” “Önümüzdeki saatlerde gerçek bir ilerleme görmeyi umuyoruz” diyen Rubio, “Suriye'nin güneybatısındaki farklı gruplar, Bedeviler ve Dürzi toplumu arasındaki tarihi, uzun süredir devam eden rekabet, talihsiz bir duruma ve görünüşe göre İsrail tarafı ile Suriye tarafı arasında bir yanlış anlaşılmaya yol açtı” ifadelerini kullandı.

Rubio, ABD'nin İsrail'in Suriye'deki saldırılarından “derin endişe” duyduğunu ve çatışmaların durmasını istediğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye'ye gerilimi düşürmek için güçlerini geri çekmesi çağrısında bulunduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ten aktardığına göre Bruce, “Suriye hükümetine, tüm tarafların çatışmasızlığa ulaşabilmesi için güçlerini geri çekmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.

İsrail, 300'den fazla kişinin ölümüne yol açan üç günlük şiddet olaylarının ardından, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda kasabasından çekilmemeleri halinde hükümet güçlerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırma tehdidinde bulunduktan sonra dün Şam'daki Suriye ordu karargahını bombaladı.

Rubio çeşitli taraflarla telefonda görüştüğünü söyledi, ancak bu tarafların isimlerini vermedi. “Bu konuda çok endişeliyiz (...) Umarım daha sonra haber alırız” diyen Rubio, salı günü bir ‘ateşkese’ varıldığını ancak kısa bir süre sonra “bozulduğunu” doğruladı.

Daha önce ABD elçisi Tom Barrak tüm tarafları Suriye'de ateşkes için diyalog başlatmaya çağırmıştı.

Axios'un üst düzey bir ABD'li yetkiliden aktardığına göre Başkan Donald Trump yönetimi, bir kez daha İsrail'den Suriye'ye yönelik saldırılarını durdurmasını ve Şam hükümetiyle diyaloğa girmesini istedi. Axios, bu talebin İsrail'in dün Suriye ordusu karargâhına ve Şam'daki başkanlık sarayı yakınlarına düzenlediği saldırılardan önce mi yoksa sonra mı geldiğini belirtmedi.

Suriye'nin güneyindeki Suveyda kentinde dün Suriye hükümet güçleri ile yerel Dürzi savaşçılar arasında yeniden başlayan şiddetli çatışmalarla eş zamanlı olarak İsrail duruma müdahalesini arttırdı ve Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine yönelik saldırıların yanı sıra Şam'daki başkanlık sarayı ve Suriye ordu karargahı yakınlarına art arda saldırılar düzenledi.