Kovid-19 aşılamanın yetersiz olduğu ülkelerde endemik hastalığa dönüşebilir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Kovid-19 aşılamanın yetersiz olduğu ülkelerde endemik hastalığa dönüşebilir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, "Aşılamayla beraber pandeminin sadece dünyanın belli bölgelerinde görüleceği yani endemik hale geleceği yönünde bir yaklaşım söz konusu" dedi.
Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, aşılamayı başarıyla uygulayan ülkelerde bir süre sonra Kovid-19 vaka sayısının azalacağını, aşılama oranı düşük bölgelerde ise salgının büyüyerek endemik hale gelebileceğini söyledi.
İlhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ikinci doz aşılamada iyi bir noktaya geldiğini ancak toplumsal bağışıklık hedefinin yakalanabilmesi için bu oranın yüzde 80'leri geçmesi gerektiğini söyledi.
Üçüncü doz aşılamanın da en az ikinci doz kadar önemli olduğunu vurgulayan İlhan, başta 65 yaş üstü olmak üzere Sağlık Bakanlığınca üçüncü dozu tanımlanan herkesin bir an önce aşılarını yaptırması gerektiğini vurguladı.
İlhan, hem dünyada hem de Türkiye'de ağustostan itibaren vaka artışları yaşandığını belirterek, kış döneminin daha rahat geçebilmesi için maske, mesafe, temizlik kurallarına uyulması ve ülke genelinde yeterli aşılama oranının sağlanması gerektiğini kaydetti.

"Aşıların her ülkeye yetecek şekilde dağıtılması salgından kurtulmanın anahtarı"
Salgının son bulması için sadece Türkiye'de değil tüm dünyada aşılama oranlarının artması ve kurallara uyulması gerektiğini vurgulayan İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oysa dünyada hala aşıya ulaşamayan ülkeler var. Bunların Afrika, Güney Amerika ve Asya'daki bazı ülkeler olduğunu biliyoruz. Bu ülkelerin aşı stoğu olan ya da aşı üreten ülkeler tarafından desteklenmesi gerekiyor. Çünkü aşıda milliyetçilik yapılmaması, aşıların her ülkeye yetecek şekilde dağıtılması salgından kurtulmanın anahtarı. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sağlık Bakanımızın da açıkladığı gibi bizim TURKOVAC aşımız, sadece bizim değil tüm dünyanın kullanımına açılacak."

"Aşılamayı başarıyla devam ettiren ülkelerde vaka sayısının giderek azalması bekleniyor"
İlhan, Kovid-19 salgınının aşılanmayan ülkelerde giderek endemik bir hastalığa dönüşebilme ihtimali olduğuna da dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Aşılamayla beraber pandeminin sadece dünyanın belli bölgelerinde görüleceği yani endemik hale geleceği yönünde bir yaklaşım söz konusu. Yani bir süre sonra Türkiye, Avrupa ülkeleri, Kuzey Amerika kıtası gibi aşılamayı başarıyla devam ettiren ülkelerde vaka sayısının giderek azalması, Hindistan, Pakistan, Afrika, Güney Amerika gibi aşılama oranı düşük bölgelerinde salgının daha çok görülerek endemik hale gelmesi bekleniyor. Dünya Sağlık Örgütü de geçtiğimiz günlerde böyle bir yaklaşım ortaya koymuştu. Bunun bir sene içerisinde olması muhtemel tabii herhangi bir güçlü varyant ortaya çıkmadıkça."



"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP