Suudi Arabistan’ın petrol türevleri bağışı Aden'e ulaştı

Suudi Arabistan’ın bağışlarının dördüncü kısmı da tamamlandı. (SABA NET)
Suudi Arabistan’ın bağışlarının dördüncü kısmı da tamamlandı. (SABA NET)
TT

Suudi Arabistan’ın petrol türevleri bağışı Aden'e ulaştı

Suudi Arabistan’ın bağışlarının dördüncü kısmı da tamamlandı. (SABA NET)
Suudi Arabistan’ın bağışlarının dördüncü kısmı da tamamlandı. (SABA NET)

Yemen için Suudi Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı (SDRPY) aracılığıyla sağlanan Suudi petrol türevleri bağışının 75 bin tonu dizel, 40 bin tonu da mazot olmak üzere toplam 115 bin tondan oluşan dördüncü partisi Yemen'in Aden Limanı’na ulaştı. Böylece Suudi Arabistan tarafından Yemende elektrik ihtiyacını karşılamak için gönderilen petrol türevlerinin toplamı 302 bin ton oldu. Söz konusu petrol türevlerinin Yemen şehirlerine ulaştırılması konusunda Yemen hükümeti ile bir anlaşma yapılmıştı.
Aden'deki SDRPY ofisinin müdürü Mühendis Ahmed Madhali yaptığı açıklamada, söz konusu bağışın Suudi Arabistan yönetiminin talimatlarıyla Yemen halkına çeşitli alanlarda yardım etmek için yapıldığını ifade etti. Suudi petrol türevleri hibesinin elektrik enerjisi seviyesinin iyileştirilmede olumlu bir etkisi olduğuna işaret ederek ilk çeyrekte 764 megavattan fazla üretime katkıda bulunduğunu vurguladı.
Mühendis Medhali hibenin ekonomi, sağlık, eğitim ve hizmet alanlarında genel koşulların iyileştirilmesine katkıda bulunduğunun altını çizdiği açıklamasında ayrıca dükkanlardaki operasyonel kapasitenin artırılmasına katkı sağladığını ve şehirlerde elektrik çalışma saatlerini artırdığını kaydetti. Bunun ekonomik istikrarın sağlanmasına katkıda bulunduğunu ifade ederek kesinti saatlerini ve tekrarını azalttığına dikkat çekti.
Önceki üç bağış, Yemen valiliklerindeki santrallerin ihtiyacı doğrultusunda, Petrol Türevleri Dağıtım Komitesi gözetim ve takibinde Yemen vilayetlerine dağıtılan 80 santralin işletilmesine katkıda bulunmuştu.
Suudi petrol türevleri hibesi, çeşitli Yemen valiliklerine ulaşan ödemeleri aracılığıyla ülkenin hükümetinin bütçesindeki yükün hafifletilmesine ve Yemen Merkez Bankası'nın küresel piyasalardan petrol türevleri satın almak için kullandığı dövizin tükenmesinin önlenmesine de katkıda bulundu. İş olanakları sağlanmasına, Yemen vatandaşının üretken gücünün artırılmasına, hayati sektörlerde hizmetlerin iyileştirilmesine ve Yemen vatandaşlarının geçim kaynaklarının geliştirilmesine de yardımcı oldu.
Suudi Arabistan söz konusu hibe aracılığıyla akaryakıt fiyatlarının istikrarına katkıda bulunmayı, hayati sektörlerdeki hizmetleri iyileştirmeyi, altyapının geliştirilmesini sağlamayı ve Yemen'deki temel hizmetlerin düzelmesine yardımcı olmayı, sık yaşanan elektrik kesintilerini azaltmayı ve Yemen vatandaşlarını refaha çıkartmayı amaçlıyor.
Yemen Elektrik ve Enerji Bakanlığı, elektrik santrallerinin zayıf verimliliği ve elektrik şebekelerinin periyodik bakımının olmaması gibi bir dizi zorlukla karşı karşıya. Eski iletim ve dağıtım şebekeleri, elektrik besleme hatlarının uzunluğu ve üretilen enerjinin yüzde 46'sının satılması enerji kaybına neden oluyor. Bu oran, Aden vilayetinde ise yüzde 57'ye ulaşıyor. Elektrik şebekesindeki gelişigüzel yapılan bağlantı ve petrol türevlerinin maliyetleri de dahil olmak üzere Genel Elektrik Kurumu’nun işletme maliyetlerini karşılayamayacak denli ciddi olan azalma zorlukların başında geliyor.
Bakanlık ayrıca gelir tahsilatı ve bunların ortak kamu hesabına arzı konusunda da zorlukla karşı karşıya. Hibenin ilk çeyreğinde elektrik enerjisi satışlarından elde edilen tahsilat miktarı 9,421 milyon dolara, yani 19,5 milyon dolarlık toplam satışların yüzde 48'ine ulaştı. Bunun bir kısmı Genel Elektrik Kurumu’nun işletme bütçesi ve maaşları için harcandı.
Petrol türevleri hibesi, Yemenlilere kalkınma programlarına ek olarak eğitim, sağlık, su, ulaşım, tarım ve balıkçılık, devlet kurumlarının kapasite geliştirmesi alanlarında, Yemen valiliklerinde uygulanan  204'ten fazla kalkınma projesini ve girişimini sağlayan Suudi Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı'nın desteğinin bir parçası olarak yapılıyor.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz