Şebva ve Marib'de yaşanan çatışmalarda bilanço ağırlaşıyor

Halk direniş güçlerinin desteklediği Ulusal Ordu, Şebva kentindeki bir dizi stratejik bölgeyi yeniden ele geçirdi. (Saba Net)
Halk direniş güçlerinin desteklediği Ulusal Ordu, Şebva kentindeki bir dizi stratejik bölgeyi yeniden ele geçirdi. (Saba Net)
TT

Şebva ve Marib'de yaşanan çatışmalarda bilanço ağırlaşıyor

Halk direniş güçlerinin desteklediği Ulusal Ordu, Şebva kentindeki bir dizi stratejik bölgeyi yeniden ele geçirdi. (Saba Net)
Halk direniş güçlerinin desteklediği Ulusal Ordu, Şebva kentindeki bir dizi stratejik bölgeyi yeniden ele geçirdi. (Saba Net)

Yemen hükümetinin Husi projesine karşı koymak için siyasi güçleri ve hizipleri birleştirme çağrıları sürüyor. Yemen’deki askeri kaynakların Şarku'l Avsat'a aktardığına göre, Yemen ordusu ve aşiret mensupları tarafından, grubun Şebva ve Marib illerinde ele geçirdiği bölgeleri ve cepheleri geri almak için yürüttüğü mücadelede, geçen salı gününden bu yana İran destekli milisler safında yaklaşık 150 ölü kaydedildi.
Kaynaklar dün (Usaylan semtinde çatışmaların aralıklı olarak devam ettiğini aktarırken milisler Ayn ve Beyhan ilçelerindeki camilerde ibadet edenleri “Hmeymim çığlığı” adını verdiği hutbeyi okumaya zorladı.
Diğer yandan, ordu güçleri Harib ilçesinin merkezini yeniden kontrol altına almak ve Marib vilayetinin güneyindeki El-Abdiye mahallesini savunmak için şiddetli çatışmalar yürüttü. Kaynakların aktardığına göre Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu'nun hava saldırıları ve Yemen ordusu ile girilen çatışmalar sonucunda milisler safında yaklaşık 150 ölü ve düzinelerce yaralı kaydedildi. Bunun yanı sıra milislerin çok sayıda ağır ve orta makineli silahları ve askeri aracı imha edildi.
Yerel kaynaklara göre hükümet güçleri Harib ilçesinin merkezini yeniden ele geçirmek için Marib vilayetinin güney cephesinde ilerleyişini sürdürdü. Beyhan ve Ayn'a doğru ilerlemek üzere Şebva vilayetindeki Usaylan'da çatışmalar sürerken bazı dağlar ve Maala noktası kontrol altına alındı.
Ordu medyası ulusal ordunun ve halk direnişinin, Marib'in güneyindeki El-Abdiye cephesinde İran destekli Husi isyancı milislerin saldırısını püskürttüğünü bildirdi.
Yemen Silahlı Kuvvetleri Medya Merkezi’nin askeri bir kaynaktan aktardığına göre perşembe günü patlak veren çatışmalarda Husi milislerinin çoğunluğu öldürüldü. Bunun üzerine milisler El-Beyda'ya doğru geri çekildiler. Milislerin cesetlerinin büyük bölümü halen çatışmaların yaşandığı alanlarda dağılmış halde duruyor. Yemen kuvvetleri ayrıca hafif ve orta makineli silahları ve çok miktarda mühimmatı ele geçirdi.
Aynı gün Yemen ordusunun resmi internet sitesinde, Marib Valiliği civarındaki güçler ve takviye güçlerini hedef alan topçu ateşi sonucu çok sayıda milis mensubunun öldürüldüğü bildirildi. Topçu atışları, Kasara cephesindeki Husi milislerini hedef aldı. Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’na ait savaş uçakları da aynı ilde ayrı cephelerde milis takviyelerini hedef alarak can ve teçhizat kayıplarına neden oldu.
Yemenli resmi kaynaklar, Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik’in geçen salı gününden bu yana Husi milislerine karşı yürütülen operasyonların seyrini izlediğini bildirdi. Marib'in batısında, güneyinde ve Şebva'nın eteklerinde Ulusal Ordu, halk direniş güçleri ve aşiret mensupları, Suudi Arabistan liderliğindeki meşruiyeti destekleyen Koalisyon’un desteğiyle milislere yönelik operasyonlarını sürdürüyor. Savaşın devletin kaybettiği bölgeleri geri alınana ve darbe sonlandırılana kadar süreceği belirtildi.
Yemen resmi haber ajansı SABA’nın aktardığına göre Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik,  saha durumunu öğrenmek ve takviye ve desteğe olan ihtiyaç hakkında bilgi edinmek için Yemen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sağir Bin Aziz, Marib Valisi Sultan el-Arade ve Şebva Valisi Muhammed Salih bin Adyu ile telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Abdulmelik, savaşta zafer kazanmanın ve bunun için tüm ihtiyaçları karşılamanın hükümetin en önemli önceliği olduğunu vurguladı.
Resmi kaynaklara göre Yemen başbakanı sahadaki durum, Husi milislerinin sivilleri hedef alması ve ulusal ordu, halk direniş güçleri ve aşiret mensuplarına yönelik saldırılar hakkında brifing aldı.
Husilerin adımları meşruiyeti destekleyen Yemen sokaklarında öfkeye yol açarken Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani tüm siyasi ve ulusal bileşenleri anayasal meşruiyetin arkasında birleşmeye çağırdı.
İryani açıklamasında şu ifadeleri kulandı:
“Bu haydut çete tarafından meydanlarda kan döküldü, çocuklar yetim kaldı, kadınlar dul bırakıldı, namusa el uzatıldı, halkın parası yağmalandı, dokunulmazlıklar ihlal edildi. Şimdi kanaat önderleri, siyasiler ve seçkinler farklılıkları unutmak, geçmişe bir sünger çekmek ve İran projesine karşı mücadelede birleşip Husi milislerinden kurtulmak için neyi bekliyorlar? Husiler kan döktükten ve kırmızı çizgileri aştıktan sonra Yemenliler arasındaki bölünmenin ve ayrılığın sürmesinin artık hiçbir gerekçesi yok.. Yemen'in topraklarını, insanlarını, bugününü, geleceğini ve komşuları ve dostlarıyla olan ilişkilerini tehdit eden asıl tehlike, ülkenin İran projesinin uygulanması bağlamında kaos ve terörün yayıldığı bir yuvaya dönüşmesidir.”
Yemenli Bakan ayrıca tüm Yemenlileri anlaşmazlıkların üstesinden gelmeye, safları birleştirmeye, ulusal çıkarları geliştirmeye ve Husi milisleri dışında herkesi kapsayan bir diyalog yoluyla bakış açılarındaki farklılıkları gidermeye çağırdı.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.