Irak ve Suudi Arabistan arasında açılması beklenen Cemime Sınır Kapısı’nın çevresinde bir silahlı grubun faaliyetleri gözlemlendi

Suudi Arabistan ile olan kapının açılmasını engellenmesinden endişe ediliyor.

Irak ve Suudi Arabistan arasında açılması beklenen Cemime Sınır Kapısı’nın çevresinde bir silahlı grubun faaliyetleri gözlemlendi
TT

Irak ve Suudi Arabistan arasında açılması beklenen Cemime Sınır Kapısı’nın çevresinde bir silahlı grubun faaliyetleri gözlemlendi

Irak ve Suudi Arabistan arasında açılması beklenen Cemime Sınır Kapısı’nın çevresinde bir silahlı grubun faaliyetleri gözlemlendi

Irak’ın güneyinde bulunan Semave kentindeki yerel yetkililer, Suudi Arabistan ve Irak arasındaki Cemime Sınır Kapısı’nda yakında düzenlenecek olan açılışı engelleyebilecek birtakım siyasi ve güvenlik sorunlarının olduğuna işaret etti.
Suudi Arabistan ve Irak yetkilileri bu ayın başında Arar Sınır Kapısı’nda bir araya gelerek, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılmasını görüştü. Irak ve Suudi Arabistan arasında daha önce imzalanan mutabakat muhtırasında gümrük çalışmalarının genişletilmesi, ithalat izniyle ilgili karmaşık işlemlerin iyileştirilmesi, Cemime Sınır Kapısı’nın açılması ve diğer sınır kapılarındaki ticari hacmin artırılması konularında uzlaşıya varıldı. Müsenna vilayeti Valisi Ahmed Menfi, daha önce yaptığı bir açıklamada, açılacak olan yeni Cemime Sınır Kapısı’nın Irak için bir kazanım olacağını, ticari yolları kısaltacağını ve hacı adayları ile yolcuların Suudi Arabistan’a taşınmasını kolaylaştıracağını belirtmişti.
Güvenilir kaynaklar, bir silahlı grubun Cemime Kapısı civarındaki toprakları ve yolları ‘kontrol etmek’ ve Suudi Arabistan ile olan ticari hareketi izlemek için kapıya yakın tarım arazilerini satın aldığını ortaya çıkardı. Semave kentinden yerel bir kaynak, “Semave Çölü’nde yeni sınır kapısıyla bir ilgisi olan garip bir hareketlilik söz konusu” dedi.
Söz konusu kaynaklar, iki yerel şirketin geçen haftalarda Semava Çölü’ne giderek, 3 dönüm arazi üzerinde tarımsal yatırımlar yapmak için sözleşme imzaladığını aktardı.
Bölgedeki görgü tanıkları, iki şirketin satın aldığı arazide geçen hafta silahlı kişilerin gezindiğini gördüklerini ve akabinde bu alanın bir silahlı gruba bağlı milislerin konuşlandığı askeri karargâha dönüştüğünü belirtti. Semave kentinden iki yetkili ve bir yerel gazeteci toplam 3 kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Irak ve Suudi Arabistan’ın Cemime Sınır Kapısı’nın açılması hususunda anlaşmaya varmasının ardından Irak Meclis’inde milletvekilleri bulunan bir silahlı grubun bu bölgede yatırım sözleşmesi imzaladığını bildirdiler.
3 kaynaktan biri, söz konusu yatırım sözleşmesinin, bölgedeki arazilerde tarım yapılmasını ve bir hayvan yetiştirme tesisinin kurulmasını öngördüğünü söyledi. Diğer kaynak ise militanların araçlarla gelişigüzel bir biçimde bölgeye sevk edildiğini söyledi.
Şii partilerin üyelerine göre, İran yanlısı silahlı grupların komutanları, Suudi Arabistan ile karşılıklı ticareti reddediyor. Ancak buna karşı olmalarının arkasında hangi sebebin olduğu sorusunu yönelten Şarku’l Avsat muhabiri, parti üyelerinden “yeni sınır kapısı Irak’ın ulusal güvenliğini ihlal etmek için bir kapı görevi görecek” yanıtını aldı.
Adının açıklanmasını istemeyen bir hükümet kaynağı ise bu iddiaların “komik” olduğunu ve iki ülkenin stratejik çıkarlarını etkilemeyeceğini söyledi.
Ancak Şarku’l Avsat’a konuşan Semave Çölü’ndeki gazeteci kaynak, “Bölgede sürpriz ve düzenli bir şekilde çobanların yayıldığını” söyledi. Iraklı bir güvenlik kaynağı ise bu çobanların “aylık maaş karşılığında silahlı grupların adına çalışan bilgi kaynakları” olduğunu kaydetti.
Çölün kalbine kurulan Operasyonlar Karargahı ise söz konusu silahlı grupların buraya yerleşme planına sahip olduğunu gösteriyor. Bir güvenlik kaynağı, silahlı bir grubun Nakra el-Selman Cezaevi’nde kontrolü ele geçirmek için siyasi nüfuzunu kullandığını bildirdi. Şarku’l Avsat, cezaevi binasının silahlı gruba tahsis edilmesinin talep edildiği belgeye ulaştı. Fakat bir saha kaynağı, Irak ordusunun talebi reddettiğini ve cezaevi binasına asker takviyesi yaptığını belirtti.
Irak'ın en eski hapishanelerinden biri olan Nakra el-Selman, Irak-Suudi Arabistan sınırına yakın Semave Çölü’nün kalbinde bir çöl tepesinde yer alıyor.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.