Korku evi çalışanı ürkütemediği çocuğu bıçakladı

Christopher Pogozelski, bıçakladığı çocuktan sık sık özür diledi (Facebook / 7 Floors Of Hell)
Christopher Pogozelski, bıçakladığı çocuktan sık sık özür diledi (Facebook / 7 Floors Of Hell)
TT

Korku evi çalışanı ürkütemediği çocuğu bıçakladı

Christopher Pogozelski, bıçakladığı çocuktan sık sık özür diledi (Facebook / 7 Floors Of Hell)
Christopher Pogozelski, bıçakladığı çocuktan sık sık özür diledi (Facebook / 7 Floors Of Hell)

ABD'nin Ohio eyaletinde korku evine giden 11 yaşındaki bir çocuk, kendisini korkutmak isteyen çalışan tarafından bıçaklandı.
Karen Bednarski, adı açıklanmayan oğlunun 18 Eylül'de Berea bölgesinin popüler korku evlerinden birine gittiğini söyledi.
Bednarski'nin açıklamalarına göre Christopher Pogozelski adlı çalışan oyun sırasında oğlunu bıçakla korkutmaya çalıştı. Ancak küçük çocuk "Bıçak sahte" diyerek korkmadığını gösterdi.
Pogozelski ise bunun ardından gerçek olduğunu kanıtlamak için bıçağı oğlanın ayaklarının çevresinde yere saplamaya başladı. Bu sırada kazara çocuğun ayak başparmağı kesildi.
Korku evinin sahibi Rodney Geffert, parmağında yaklaşık 3 santimetrelik kesik olan çocuğa ilk yardımın yapıldığını söyledi. Durumu kötü olmayan çocuk, bunun ardından korku evindeki oyuna devam etti.
Bednarski, olay çıkarmak istemediği için çocuğunun devam etmesine izin verdiğini bildirdi.
Öte yandan korku evinde sadece kauçuk ve köpük eşyalar kullanıldığını kaydeden Geffert, çalışanın gerçek bıçak taşımasını kabul edemeyeceklerini ve kovulduğunu açıkladı.
Berea polisinden Tom Walker, 22 yaşındaki Pogozelski'nin ihmal sonucu saldırı suçlamasıyla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Independent Türkçe, CNN International, News 5 Cleveland
 



Musul'da nadir rastlanan bir Asur taş levhası bulundu

Taş levhanın bir parçası (Schmitt)
Taş levhanın bir parçası (Schmitt)
TT

Musul'da nadir rastlanan bir Asur taş levhası bulundu

Taş levhanın bir parçası (Schmitt)
Taş levhanın bir parçası (Schmitt)

Arkeologlar Irak'ta, MÖ 7. yüzyılda yaşamış bir Asur imparatorunu, Mezopotamya uygarlığında tapınılan tanrılarla çevrelenmiş halde tasvir eden ilginç bir antik taş levhayı gün yüzüne çıkardı. 

Yaklaşık 5,5 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğindeki dev levha, Musul yakınlarında yer alan Ninova antik kentindeki Kral Asurbanipal'ın Kuzey Sarayı'nın taht odasında keşfedildi.

Kuzey Mezopotamya'nın en önemli bölgelerinden biri kabul edilen antik kent, MÖ 8. yüzyılın sonlarında Kral Sanherib döneminde Asur İmparatorluğu'nun başkenti olmuştu.

Son kazıda yer alan araştırmacılar taş levhayı sadece büyüklüğünden dolayı değil, aynı zamanda tasvir ettiği sahneler açısından da "olağanüstü" buluyor.

Bunun başlıca nedeni, Asur İmparatorluğu'na ait bugüne kadarki dini kabartma resimlerinde tanrılara pek yer verilmemesiydi.

Prehistorya, Protohistorya ve Antik Yakın Doğu Arkeolojisi Enstitüsü'nden Aaron Schmitt, "Bildiğimiz Asur saraylarına ait çok sayıda kabartma resim arasında büyük tanrıların tasvirleri yok" diyor.

o9p0thyj
Kabartmanın 3D modelinde rekonstrüksiyon koyu renkte gösteriliyor (Michael Rummel)

Kral Asurbanipal'ın yaptırdığı Kuzey Sarayı'nın merkezi bir bölümündeki kazılar 2022'den bu yana devam ediyor. Yeni ortaya çıkarılan levhanın merkezinde, Asur İmparatorluğu'nun son büyük hükümdarı Asurbanipal'ın, iki yüce tanrı tarafından çevrelendiği tespit edildi: Aşur ve Ninova'nın koruyucu tanrıçası İştar.

Ayrıca tanrılara ve hükümdara kurtuluş ve hayat bahşeden balık benzeri bir tanrının yanı sıra büyük olasılıkla bir akrep-adam olarak restore edilmesi gereken, kollarını kaldırmış bir destek figürü de yer alıyor.

Dr. Schmitt, "Bu figürler, kabartmanın üzerine ilk başta devasa bir kanatlı güneş diskinin yerleştirildiğine işaret ediyor" diyor.

defrgthyu
Antik Ninova'daki kazı çalışmaları (Schmitt)

Araştırmacılar gelecek aylarda levhayı detaylıca incelemeyi, tasvirlerin ardındaki bağlamı bulmayı ve sonuçları bilimsel bir dergide yayımlamayı umuyor.

Levha ilk başta, araştırmacıların saraydaki en önemli yer olabileceğini söylediği taht odasının ana girişinin karşısındaki bir alandaydı.

Levhanın parçaları bu girintinin arkasındaki toprak dolu bir çukurda ortaya çıkarıldı.

Araştırmacılar bu çukurun MÖ 3. ya da 2. yüzyılda Helenistik dönemde kazıldığından şüpheleniyor.

Dr. Schmitt şu ifadeleri kullanıyor: 

Britanyalı arkeologların yüz yıldan uzun bir süre önce bunları bulamamasının nedenlerinden biri, kuşkusuz bu parçaların gömülü olmasıydı.

Independent Türkçe