İzlanda’nın yeni parlamentosunda kadınlar çoğunluğu elde ettihttps://turkish.aawsat.com/home/article/3211031/i%CC%87zlanda%E2%80%99n%C4%B1n-yeni-parlamentosunda-kad%C4%B1nlar-%C3%A7o%C4%9Funlu%C4%9Fu-elde-etti
İzlanda’nın yeni parlamentosunda kadınlar çoğunluğu elde etti
İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir (Reuters)
Reykjavik/Şarku’l Avsat
TT
TT
İzlanda’nın yeni parlamentosunda kadınlar çoğunluğu elde etti
İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir (Reuters)
Avrupa’da bir ilk olarak, İzlanda’da yapılan genel seçim sonuçları ülkenin yeni parlamentosunda koltukların yarısından fazlasına kadınların sahip olduğunu gösterdi.
Nihai sonuçlara dayalı tahminlere göre, Parlamento’daki 63 sandalyenin 33’ünü, yani yüzde 52’sini kadınlar kazandı.
Dünya Bankası (WB) tarafından derlenen verilere göre, başka hiçbir Avrupa ülkesinin meclisinde yüzde 50’den fazla kadın milletvekili bulunmuyor. Sadece İsveç yüzde 47 ile İzlanda’ya en yakın ülke.
Parlamentolar Arası Birlik (PAB) isimli örgüt, dünyadaki diğer beş ülkenin şu anda kadınların meclis sandalyelerinin en az yarısını elinde bulundurduğu bildirdi.
Bunlar, Ruanda (yüzde 61), Küba (yüzde 53), Nikaragua (yüzde 51) ve Meksika ve Birleşik Arap Emirlikleri (yüzde 50).
Uzun zamandır kadın hakları konularında lider olan İzlanda, Ekim 1975’te kadınlar için daha iyi ücret ve cinsiyet eşitliği talep etmek için büyük ve eşi görülmemiş bir kadın grevine tanık oldu.
360 bine yakın nüfusu olan İzlanda, 1980’de bir kadını cumhurbaşkanı seçen ilk ülke oldu.
Daha sonra İzlanda, 2018’den beri işverenlere, erkeklere ve kadınlara aynı ücretleri ödediklerini kanıtlama yükümlülüğünü veren öncü bir eşit ücret yasasını uygulamaya koydu ve 12 yıl üst üste Dünya Ekonomik Forumu’nun cinsiyet eşitliği sıralamasında birinci oldu.
Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5157953-katar-i%CC%87ran-i%CC%87srail-ate%C5%9Fkesinde-son-dakika-arabuluculu%C4%9Funu-a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1
Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.
Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”
Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)
Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.
Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.
Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.
Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”
Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.
Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”
Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.
Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”