Yemen’de ekonomik kriz sürüyor para birimi değer kaybediyor

Taiz'de 20 Eylül'de kötüleşen ekonomik koşulları protesto etmek için yapılan grevin ardından kapatılan dükkanlar (AFP)
Taiz'de 20 Eylül'de kötüleşen ekonomik koşulları protesto etmek için yapılan grevin ardından kapatılan dükkanlar (AFP)
TT

Yemen’de ekonomik kriz sürüyor para birimi değer kaybediyor

Taiz'de 20 Eylül'de kötüleşen ekonomik koşulları protesto etmek için yapılan grevin ardından kapatılan dükkanlar (AFP)
Taiz'de 20 Eylül'de kötüleşen ekonomik koşulları protesto etmek için yapılan grevin ardından kapatılan dükkanlar (AFP)

Yemen hükümetinin ekonomik krizi çözmek için daha etkili önlemler almak üzere tekrar geçici başkent Aden'de toplanmasına yönelik çağrılar sürüyor.
Öte yandan Yemen riyali, yaşanan kriz sebebiyle değer kaybetmeye devam ediyor. 
Aden'deki banka yetkilileri Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada, dün döviz bürolarında 1 ABD dolarının bin 200 Yemen riyali sınırını aştığını belirtirken, Sana'daki bankacılar ise 1 ABD dolarının 600 riyal civarında kaldığını bildirdi.
Yemen Merkez Bankası'nın güvenlik önlemleri, yerel bankalarda güvenliğin artırılması ve bankanın talimatlarını ihlal eden döviz şirketlerinin kapatılması dahil olmak üzere son zamanlarda Aden'de aldığı önlemlere rağmen söz konusu önlemler para biriminin düşüşünü durduramadı.
Bankacılık ve finans sektöründe çalışanların açıklamalarına göre Husi milisler, Merkez Bankası'nın Aden'de çıkardığı son banknotların dolaşımını engellemeye devam ederken kendi kontrol alanlarında paralel bir bankacılık sektörü dayattı. Yemen hükümetinin kontrolü altındaki bölgelerden milislerin kontrolündeki bölgelere yapılan ülke içindeki havale ücretleri yüzde 100'e yükseldi.
Ekonomistler, İran destekli milisler tarafından kontrol edilen bölgelerdeki riyal döviz kurunda yaşanan istikrarın ekonomik durumun gerçekliğini yansıtmadığını, grubun döviz kurunu zorla dayattığını ve kendisine bağlı bankacılık şirketlerini hükümet kontrolündeki alanlardan sağlam (rezerv) para birimleri satın almaya zorladıklarını belirtti.  
Yemen Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz Ağustos ayında Yemen Merkez Bankası Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleriyle bir toplantı düzenleyerek Yemen riyalini ve ekonomiyi kurtarmak için önlemler alınması, bankacılık şirketleri tarafından yapılan döviz sahtekarlığı ve spekülasyonlarına son verilmesi ve bu konuda sıkı tedbirler alarak para politikasını kontrol altına alınması gerektiğini vurgulamıştı.
Toplantıda ayrıca, Maliye, Petrol, Madenler, Sanayi, Ticaret, Planlama ve Uluslararası İşbirliği bakanlıkları olmak üzere çeşitli finans kurum ve kuruluşları ile kur istikrarını korumak ve ekonomik istikrarı sağlamak için işbirliği ve entegrasyon çağrısında bulunuldu.
Aden Merkez Bankası geçtiğimiz haftalarda döviz kurunun istikrarını korumak amacıyla Husilerin kontrolündeki bölgelerde eskilerine benzer büyük miktardaki bin riyallik yerel para biriminin piyasaya ve ülkenin tüm bölgelerine pompalanması da dahil olmak üzere bazı önlemler aldı. Aynı zamanda, talimatlarını ihlal eden birkaç borsa şirketini kapatırken, bankalardan merkezlerini Aden şehrine taşımalarını talep etti.
Yemen riyalinin son aylarda değer kaybetmesi, Merkez Bankası'nın sübvanse ettiği temel emtialar da dahil olmak üzere emtia fiyatlarının artmasıyla birlikte nüfusun satın alma gücünün düşmesine neden oldu.
Yemenli ekonomistlerin tahminlerine göre, Yemen'deki ekonomik durum, hükümet ile Husilerin kontrolündeki bölgeler arasındaki bankacılık alanındaki ikiliğin sona erdirilmesini gerektiriyor. Ayrıca, yabancı para akışını durdurmanın yanı sıra, gelirlerin iyileştirilmesi ve yolsuzluğu önleyerek doğalgaz ihracatına devam edilmesini sağlamak için sıkı tedbirler alınması gerekiyor.
Yemenli Ekonomist Abdulhamid el-Mesacidi, kurtarılan bölgelerdeki güvenlik kargaşasının Riyad Anlaşması’nın uygulanmasının ve hükümetin geri dönmesinin tamamlanmaması nedeniyle yaşandığını düşünüyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Mesacidi, “Devletin kamu gelirlerini elde etmede zorluklar var ve gelir kurumlarının durumunun kötüleşmesi söz konusu. Bunun yanı sıra, siyasi ve ekonomik istikrar konusunda vatandaşlar endişeli.  Döviz piyasasında kaos ve para politikasında karışıklık var. Tüm bunlar ulusal para biriminin bu düşüş seviyesine ulaşmasına yol açan temel faktörler” dedi.
Mesacidi, temel olarak Riyad Anlaşması'nın uygulanmasının tamamlanmasını, hükümetin Aden şehri içinden çalışmaya geri dönüşünü hızlandırmayı, gelir kurumlarını etkinleştirmeyi ve devletin kamu kaynaklarının toplanmasının verimliliğinin artırılmasını ve Aden’deki Merkez Bankası’na tedarik edilmesini öneriyor. Ayrıca, valiliklerden yerel kaynakların toplanması konusuyla sıkı bir şekilde ilgilenilmesini ve herhangi bir yolsuzluğa veya israfa müsamaha gösterilmemesini önerdi. 
Yemenli Ekonomist, ortakların hükümete ve uluslararası toplumu destekleyen koalisyona olan güvenini yeniden tesis etmek, para politikası araçlarını harekete geçirmek, bankanın yasal ve teknik yetkilerini kullanmak,  hükümet ve ekonomi konseyi ile Merkez bankası ve valiliklerdeki yerel makamlar arasında birleşik bir kurtarma stratejisi benimsemek ve yeni nakit basarak bütçe açığını finanse etmeyi durdurmak için bu tedbirlerin Merkez Bankası reformu ve yeniden yapılanması ile örtüşmesi gerektiğini vurguladı.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.