Mısır Baş Müftüsü Şevki Allam: Yargılamalar siyasi değil

Mısır Müftüsü Şevki Allâm (Getty Images)
Mısır Müftüsü Şevki Allâm (Getty Images)
TT

Mısır Baş Müftüsü Şevki Allam: Yargılamalar siyasi değil

Mısır Müftüsü Şevki Allâm (Getty Images)
Mısır Müftüsü Şevki Allâm (Getty Images)

Mısır Baş Müftüsü Şevki Allam, insan hakları alanının sadece siyasi alanla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek yargının siyasete bağımlı olmadığını; aksine, tüm yargılamaların hukukun üstünlüğü çerçevesinde gerçekleştiğini ifade etti.
Mısır yargısının bağımsız ve tarafsız olduğunu ve yargılamaların kapsamlı bir adli soruşturmadan sonra gerçekleştiğini söyleyen Allam, “İnsan haklarını (siyasi amaçlara) indirgemek, dini siyasi çıkar ve amaçlara ulaşmak için kullanmak gibidir. İnsan hakkı adil yargılanmadadır, cezadan kaçmada değil. Kim yasayı çiğnerse yaptırıma ve hukukun üstünlüğüne boyun eğecektir.” dedi.
Ölüm cezasının insanın yaşam hakkını elinden aldığı eleştirilerine cevaben Allam, "Mısır mevzuatı eski zamanlardan beri (on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı), bu cezayı güvencelerle kuşatmıştır. Mısır hukukunda olduğu gibi güvenceler getiren başka hiçbir kanuna aşina değiliz ve bu güvenceler şeriat hükümlerine tamamen uygundur” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Allam, “Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi tarafından yakın zamanda başlatılan ulusal insan hakları stratejisinin birçok hedefi vardır. Bunlardan biri de “eşitliği sağlamak ve ayrımcılık yapmamak” şeklinde konuştu.
Mısır’ın, yasama düzeyinde, 1923 anayasasından 2014 anayasasına kadar tüm Mısırlılar arasında eşitliği vurguladığını belirten Mısır Baş Müftüsü, “Herkes kanun ve anayasa önünde eşittir ve aynı haklara ve aynı sorumluluklara sahiptir. Bu durum, Mısır ulusal dokusunun harmanlanmasına ve kaynaşmasına yol açmıştır” diye konuştu.
Mısır cumhurbaşkanı, bu ayın ortasında Mısır'da hayata geçirilmesi 5 yılı alacak siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel 4 ekseni içeren insan hakları için bir "ulusal strateji" başlattı. Sisi ayrıca, ülkenin insan hakları sürecini geliştirmede "kilit yıl ortak" olarak nitelendirdiği 2022'yi bir "sivil toplum yılı" ilan etti.
Mısır Baş Müftüsü dün akşam yaptığı açıklamada, “İslam bir arada yaşama dinidir ve ilkeleri barış çağrısında bulunur, çoğulculuğu tanır ve şiddeti reddeder. Bu nedenle iman etmeyenlere karşı adalet ve merhamet ile muamele etmeyi emretmiş ve kimseyi dine girmeye zorlamamıştır. Bilakis, insanları dinlerini seçmede özgür bırakmış ve ibadetlerini yerine getirmelerine izin vermiştir. Hz. Peygamber (sav) Necran'dan gelen bir Hristiyan heyetinin, mescidinde namaz kılmasına izin vermiştir. Cami, Müslümanlara has olan Allah'ın evidir. Gayrimüslimlerin ibadetlerini ve dini ritüellerini yerine getirecekleri kiliseler ve ibadet yerleri inşa etmek caizdir.”



Irak'taki Sünniler siyasi olarak birleşiyor

Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturan partilerin ve güçlerin liderleri (Ulusal Siyasi Konsey basın ofisi)
Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturan partilerin ve güçlerin liderleri (Ulusal Siyasi Konsey basın ofisi)
TT

Irak'taki Sünniler siyasi olarak birleşiyor

Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturan partilerin ve güçlerin liderleri (Ulusal Siyasi Konsey basın ofisi)
Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturan partilerin ve güçlerin liderleri (Ulusal Siyasi Konsey basın ofisi)

Irak’ta 11 Kasım’da yapılan parlamento seçimlerinde 65'ten fazla sandalye kazanan başlıca Sünni güçler ve partiler, ‘siyasi ve sosyal istikrarı korumak, anayasal hakları güvence altına almak ve devlet kurumlarında temsiliyeti güçlendirmek için çabaları birleştirmek ve ortak bir vizyonla çalışmak’ amacıyla ‘Ulusal Siyasi Konsey’in kurulduğunu duyurdu.

Konseyde eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, milletvekili Musenna es-Samarrai liderliğindeki Azim Partisi, Hamis el-Hancer liderliğindeki Egemenlik İttifakı, mevcut Savunma Bakanı Sabit el-Abbasi liderliğindeki Ulusal Hasim İttifakı ve mahkeme kararıyla parlamento seçimlerine katılmaktan men edilen eski milletvekili Ahmed el-Cuburi'nin liderliğindeki Ulusal Cemahir Partisi yer alıyor.

Bazıları bu adımı memnuniyetle karşılarken, Şarku’l Avsat’a konuşan bir kaynak, sorunun Sünni partilerin ve isimlerin Türkiye, Ürdün, bazı Körfez ülkeleri ve İran dahil olmak üzere çok sayıda bölgesel destekçisinin bulunması ve buna karşın Şii tarafındaki herkesin (Koordinasyon Çerçevesi) Tahran ile ittifak halinde olmasından kaynaklandığını söyledi.


Yabancı basın, İsrail'in Gazze'ye giriş izni verme kararını ertelemesini eleştiriyor

Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)
Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)
TT

Yabancı basın, İsrail'in Gazze'ye giriş izni verme kararını ertelemesini eleştiriyor

Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)
Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)

Kudüs'teki Yabancı Basın Derneği, dün İsrail Yüksek Mahkemesi'ni yabancı gazetecilerin Gazze'ye girişine izin verme kararını bir kez daha ertelediği için eleştirdi.

Hamas'ın İsrail'e saldırdığı Ekim 2023'teki Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden bu yana, İsrail yetkilileri yabancı medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin harap olmuş ve abluka altındaki bölgeye bağımsız olarak girmelerini engelledi.

İsrail ve Filistin topraklarındaki uluslararası medya kuruluşlarını temsil eden ve bünyesinde yüzlerce yabancı gazeteci barındıran Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi.

Mahkeme, 23 Ekim'de İsrail yetkililerine yabancı gazetecilerin Gazze'ye girişine izin verecek bir plan geliştirmeleri için 30 gün süre verdi.

Ancak sürenin pazartesi günü dolması üzerine mahkeme, İsrail hükümetine 10 günlük ek süre vererek kararını 4 Aralık'a erteledi.

Dernek, yaptığı açıklamada "derin hayal kırıklığını" dile getirerek, İsrail Yüksek Mahkemesi'nin, İsrail hükümetine Gazze'ye serbest ve bağımsız erişim için yaptığı başvuruya yanıt vermesi için bir kez daha ek süre verdiğini öğrendiklerini belirtti.

Dernek, "Dilekçenin sunulmasından bu yana geçen 14 ay boyunca bu tür gecikmelere alıştık. İsrail hükümeti, Gazze'ye erişime izin vermek istemediğini ve böyle bir planı olmadığını defalarca açıkça belirtti" ifadelerini kullandı.


İsrail’in Tabtabai suikastı Beyrut'ta korkuları artırdı

İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve diğerleri için büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve diğerleri için büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
TT

İsrail’in Tabtabai suikastı Beyrut'ta korkuları artırdı

İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve diğerleri için büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve diğerleri için büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)

İsrail'in dün Beyrut'un güney banliyölerinde Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai’ye düzenlediği suikastın ardından önümüzdeki günlerde olası bir tırmanışa ilişkin korkular arttı. Yetkililer, bu suikastın siyasi ve güvenlik mesajları içerdiğine inanıyor.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı'na yakın kaynakları, Beyrut’un güney banliyölerinde gerçekleşen saldırıyı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın müzakere girişimlerini önermeye başladığından beri İsrail'in benimsediği eylem planının bir parçası olarak değerlendirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Haftalar önce, Cumhurbaşkanı Avn müzakere girişimini başlattığında, İsrail buna ateşle karşılık verdi ve Bekaa Vadisi ve güney bölgelerine yoğun bombardımanlar düzenledi. Şimdi de İsrail ile krize sürdürülebilir bir çözüm bulmak için bir girişim başlatmasının ardından yanıt Dahiya'ya saldırmak oldu” dediler.

Tabatabai suikastı, İsrail'in yakında gerilimi tırmandırma niyetinde olduğunu teyit eden tehdit mesajları yayınladığı, Lübnan ile kuzey sınırındaki hava savunma sisteminde alarm durumu ilan ettiği ve işgal altındaki Şebaa Çiftlikleri'nde sürpriz askeri tatbikatlar düzenlediği bir dönemde gerçekleşti.

İsrailli liderler, ABD yönetiminin bu tırmanışa itiraz etmeyeceğini ve İsrail'in bu görevi sadece suikastlarla değil, güç kullanarak da üstleneceğini öne sürdüler. Aynı yetkililer, İsrail ordusunun şu anda Lübnan'da işgal altındaki Batı Şeria'da olduğu gibi hareket ettiğini vurguladılar.