Erdoğan-Putin görüşmesi öncesi İdlib dışındaki baskı sürüyor

Geçen Ağustos ayında İdlib’teki M4 uluslararası karayolunda ortak devriye düzenleyen Rus ve Türk güçleri (AFP)
Geçen Ağustos ayında İdlib’teki M4 uluslararası karayolunda ortak devriye düzenleyen Rus ve Türk güçleri (AFP)
TT

Erdoğan-Putin görüşmesi öncesi İdlib dışındaki baskı sürüyor

Geçen Ağustos ayında İdlib’teki M4 uluslararası karayolunda ortak devriye düzenleyen Rus ve Türk güçleri (AFP)
Geçen Ağustos ayında İdlib’teki M4 uluslararası karayolunda ortak devriye düzenleyen Rus ve Türk güçleri (AFP)

Türkiye, Suriye'nin kuzeydoğusunda Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrol ettiği bölgelerde SDG’nin ana omurgasını oluşturan YPG’nin 6 üyesinin etkisiz hale getirirken Rus güçleri de Halep'in Afrin kentinde Türkiye destekli muhalif grupların kontrolündeki bölgelere havadan düzenlediği bombardımanları sürdürüyor. Öte yandan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında önümüzdeki Çarşamba günü Soçi'de yapılması beklenen görüşme öncesinde, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde (İGAB) haftalardır süregelen gerginlik de devam ediyor.
Gözlemciler, önümüzdeki Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında Soçi'de yapılacak ve İdlib'deki gelişmelerle birlikte genel olarak Suriye dosyasının ele alınacağı görüşme öncesinde İdlib'de devam eden gerginliğin yanı sıra Rus güçlerinin Afrin'de gerginliği artırmasını, Türkiye'ye yönelik ek bir baskı girişimi olarak değerlendirdiler.
Rus savaş uçakları, dün, İdlib'in güney kırsalındaki Cebel ez-Zaviye'nin el-Bara bölgesinde bir Türk askeri noktasının yakınlarına 4 hava saldırısı gerçekleştirdi. Türkiye’ye ait askeri nokta, bölgedeki sivil evlerin yakınlarında bulunuyor. Türk güçleri, Rus güçlerinin Afrin'de Türkiye'ye yakınlığıyla bilinen ‘Hamza Tümeni’ mevzilerini bombalamasının ardından Halep-Lazkiye Uluslararası Karayolu'nun (M4), Eriha kenti yakınlarından geçen ve İdlib'in batı kırsalındaki Muhambel beldesine bağlanan kesiminde mevzilendi.
Türkiye Milli Savunma Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, SDG’nin Suriye'nin kuzeyindeki en büyük oluşumu olan Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) 6 üyesinin etkisiz hale getirildiği duyuruldu. Açıklamada, Türk güçlerinin, terör örgütünün Suriye'nin kuzeydoğusundaki Barış Pınarı Harekatı bölgesine yönelik yeni bir saldırı girişiminin engellediği belirtildi.
Putin ve Erdoğan arasında önümüzdeki Çarşamba günü Soçi’de, başta İdlib’teki gelişmeler olmak üzere Suriye dosyanın ele alınacağı görüşme, Rusya'nın, Ankara'yı aşırılık yanlısı muhalif grupları İdlib'den çıkarmasını zorunlu kılan bir anlaşma çerçevesinde bu yöndeki baskısını artırdığı, yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması için baskı yaptığı ve Türkiye'yi Suriye rejimi ile diyaloga girmeye zorladığı bir dönemde gerçekleşecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz Cuma günü yaptığı bir açıklamada, iki ülkenin heyetleri arasındaki görüşme öncesinde Soçi'de Putin ile önemli bir ikili görüşme gerçekleştireceğini ve bu görüşmenin ‘çok önemli olacağını’ söyledi. Suriye rejimini, Türkiye'ye güney sınırlarından gelen bir tehdit olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'nın yaklaşımını değiştirmesini umduğunu ifade etti.
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, dün, Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurul toplantılarına katılmak üzere bulunduğu New York'ta düzenlediği basın toplantısında, “Rusya, Suriye'de teröre karşı kararlı bir mücadele çağrısında bulunan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2254 sayılı kararına dayanarak Suriye'nin kuzeybatısında teröristlere karşı askeri güç kullanıyor” ifadelerini kullandı. Lavrov, ülkesinin ‘teröristlerin’ İGAB’tan Rus güçlerini ve Suriye rejimi güçlerini hedef almalarına müsamaha göstermeyeceğini vurguladı.



Sudanlı Doktorlar: Hızlı Destek Kuvvetleri Kuzey Darfur'da etnik kökene dayalı olarak 200 kişiyi öldürdü

 Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
TT

Sudanlı Doktorlar: Hızlı Destek Kuvvetleri Kuzey Darfur'da etnik kökene dayalı olarak 200 kişiyi öldürdü

 Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)

Sudan Doktorlar Ağı bugün yaptığı açıklamada, Batı Sudan'ın Kuzey Darfur Eyaleti'ndeki Ambro, Sarba ve Ebu Kumra bölgelerinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından etnik kökenleri nedeniyle aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 200'den fazla kişinin öldürüldüğünü duyurdu.

Ağ’ın yayınladığı basın açıklamasında, "Çad'ın El-Tina bölgesindeki mülteci kamplarına ulaşan hayatta kalanların ifadeleri, HDK'nin saldırıları sonucunda Ambro, Sarba ve Ebu Kumra bölgelerinde aralarında çocuk, kadın ve erkeklerin de bulunduğu 200'den fazla kişinin etnik kökenleri nedeniyle öldürüldüğünü ortaya koymuştur; bu, tüm insani ve uluslararası hukuk kurallarının açık bir ihlalidir" denildi.

Ağ, "bu suçların, silahlı saldırılardan kaçan ve Çad devletine doğru yaygın göç dalgalarına neden olduğunu, yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin son derece karmaşık insani koşullar altında yaşadığını, bu koşulların ciddi gıda ve içme suyu kıtlığı, kötüleşen sağlık hizmetleri ve güvenli barınak eksikliği ile karakterize olduğunu, özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere binlerce kişinin hayatını tehdit ettiğini" vurguladı.

"Bu ihlallerin devam etmesi, binlerce sivili Çad'a doğru itecek ve bu, bu bölgelerin tanık olacağı en büyük mülteci operasyonu olacak" denilen açıklamada, "uluslararası sessizliğin ve caydırıcı önlemler alma konusundaki eylemsizliğin, bu insani trajedilere dolaylı olarak ortak olmak anlamına geldiği" belirtildi.

Sudanlı Doktorlar Ağı, bu bölgelerde kitlesel katliamlar sonucu başlayan yerinden edilmeyi sonlandırmak için saldırıların derhal durdurulması çağrısında bulundu ve yerinden edilmiş kişiler ile mültecilere acil destek sağlanarak, tıbbi ve insani yardım için güvenli ve kısıtlamasız insani erişimin sağlanmasını istedi.


Suriye'nin Hama kentinde bir adam karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar etti

Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
TT

Suriye'nin Hama kentinde bir adam karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar etti

Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)

Suriye'nin Hama şehrinin el-Beyad mahallesinde, dün akşam bir ailenin beş üyesi evlerinde gizemli koşullar altında öldürüldü.

İçişleri Bakanlığı'na göre, ilk incelemeler kocanın önce karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar ettiğini ortaya koydu.

Suriye'nin "Al Ekhbariya " kanalında bugün yer alan habere göre, suçun nedenleri ve tüm ayrıntılarını belirlemek için soruşturmalar devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Yerel medyadan aktardığına göre cinayette kullanılan silah Kalaşnikov tipi bir saldırı tüfeği.


İsrail Ramallah'ın kuzeyindeki askeri kontrol noktasını kapattı

İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
TT

İsrail Ramallah'ın kuzeyindeki askeri kontrol noktasını kapattı

İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)

İsrail güçleri, bu sabah Batı Şeria'daki Ramallah'ın kuzeyinde bulunan Atara askeri kontrol noktasını kapattı. Filistin Haber Ajansı (WAFA) haberinde, "işgal güçleri kontrol noktasını sabahın erken saatlerinde kapatarak, özellikle Ramallah'ın kuzeybatı ve batısındaki köylerden ve kasabalardan ve kuzeydeki vilayetlerden gelen ve giden vatandaşların hareketini aksattı" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Duvar ve Yerleşim Direnişi Komisyonu’nun ekim ayında yayınladığı rapordan aktardığına göre, Filistin topraklarını bölen kalıcı ve geçici engellerin toplam sayısı, askeri kontrol noktaları ve kapılar da dahil olmak üzere 916'ya ulaştı.