Biden yönetimi 700 bin düzensiz göçmenin durumunu düzenleyen DACA programını sürdürecek

ABD'de Biden yönetimi federal mahkeme tarafından geçersiz bulunan yüz binlerce yasa dışı göçmenin ülkede kalmasını sağlayan "Çocukken Gelenler İçin Ertelenmiş Eylem (DACA)" adlı programın devam ettirilmesi için yeni bir yasa çıkarılacağını duyurdu.

AA
AA
TT

Biden yönetimi 700 bin düzensiz göçmenin durumunu düzenleyen DACA programını sürdürecek

AA
AA

Barack Obama'nın başkanlığı döneminde çıkarılan ve yüz binlerce yasa dışı göçmenin ülkede kalmasını sağlayan DACA, Joe Biden yönetiminde tartışılmaya devam ediyor.
Teksas Federal Mahkemesi tarafından "geçersiz" olduğu duyurulan yasanın bir benzerini ortaya koymak için Biden yönetimi harekete geçti.
ABD İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas yaptığı yazılı açıklamada, göçmenleri korumak için Biden yönetiminin adımlarının devam ettiğini belirterek, DACA programının devamlılığının sağlanması için yeni bir yasa üzerinde çalıştıklarını duyurdu.
Texas Federal Bölge Yargıcı Andrew Hanen, 17 Temmuz'da Kongrenin hiçbir zaman Beyaz Saray'a, ABD'de yetkisiz olarak bulunan göçmenler için toplu yasal düzenleme yetkisi tanımadığı gerekçesiyle DACA'nın geçersiz olduğuna karar vermişti.
Yargıç Hanen, kararında, "DACA programı ne kadar popüler olursa olsun, bunun için uygun başlangıç noktası Kongre idi ve öyle de." ifadesine yer vermişti.
Mevcut DACA programından faydalananların karardan etkilenmeyeceği ve ileride statülerini yenileyebileceği kaydedilirken, Hanen'in kararının Joe Biden yönetimini, yeni DACA başvurularını onaylaması konusunda engelleyeceği belirtilmişti.

DACA, 700 bin yaşa dışı göçmeni sınır dışı edilmekten koruyor
ABD'de "DACA" olarak bilinen ve 2012 Obama döneminde uygulamaya konulan program, ülkeye yasa dışı getirilmiş çoğu Latin kökenli yaklaşık 700 bin gencin yasal durumlarının düzenlenmesini ve 2 yıllık sürelerle çalışma iznini kapsıyor.
Biden’dan önceki Trump yönetimi de Eylül 2017'de DACA'nın anayasaya aykırı olduğunu savunarak programı bitirme kararı aldığını açıklamış ancak kararın yürütmesi San Francisco Federal Bölge Mahkemesi tarafından durdurulmuştu.
Olayın taşındığı ABD Yüksek Mahkemesi 18 Haziran 2018'de 4'e karşı 5 oyla, Trump yönetiminin DACA'yı sonlandırma kararını reddetmiş ve programın devamına hükmetmişti.



Tahran, müzakere masasına oturmak için ABD'nin saldırılarını durdurmasını şart koştu

İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
TT

Tahran, müzakere masasına oturmak için ABD'nin saldırılarını durdurmasını şart koştu

İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)

Tahran, Washington ile müzakere masasına geri dönmek için ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni saldırılar düzenlemeyeceğine dair garanti vermesini şart koştu.

Öte yandan Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden İran yönetimiyle görüşmediğini ve onlara ‘hiçbir şey teklif etmediğini’ belirtirken, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'a milyarlarca dolar ödediğini, ancak kendisinin bunu yapmayacağını ifade etti. ABD Başkanı, ‘İran'ın nükleer tesislerini tamamen yok ettiğini’ vurguladı.

Diğer taraftan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye yaptığı açıklamada, ABD ve İran'ın diyalog mekanizmaları veya altıncı tur müzakerelerin tarihi konusunda herhangi bir anlaşmaya varmadıklarını söyledi. Tahran'ın müzakereler sırasında saldırıya uğrama olasılığı konusunda netliğe ihtiyaç duyduğunu ifade eden Revançi, “Müzakereler sürerken saldırıya uğrayacak mıyız?” diye sordu.

Bir diğer gelişmede Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde İran'dan altı talepte bulundu. Bu taleplerin başında Fransa vatandaşı olan tutukluların serbest bırakılması, ateşkes ve müzakerelerin yeniden başlatılması geliyordu. Macron ayrıca İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’ndan (NPT) çekilebileceği uyarısında bulundu.