Libya’da hükümetten güvenoyunun çekilmesinden sonra kabine ilk kez toplandı

Libya hükümetinden güvenoyunun geri çekilmesinden sonra kabine dün Trablus’taki ilk toplantısını gerçekleştirdi (UBH)
Libya hükümetinden güvenoyunun geri çekilmesinden sonra kabine dün Trablus’taki ilk toplantısını gerçekleştirdi (UBH)
TT

Libya’da hükümetten güvenoyunun çekilmesinden sonra kabine ilk kez toplandı

Libya hükümetinden güvenoyunun geri çekilmesinden sonra kabine dün Trablus’taki ilk toplantısını gerçekleştirdi (UBH)
Libya hükümetinden güvenoyunun geri çekilmesinden sonra kabine dün Trablus’taki ilk toplantısını gerçekleştirdi (UBH)

Başbakan Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH), Temsilciler Meclisi'nin (TM) hükümetten güvenoyunu geri çekme kararından sonraki ilk toplantısını dün başkent Trablus'ta gerçekleştirdi. Öte yandan TM, ülkenin doğusundaki Tobruk kentinde dün yapılması planlanan oturumun gelecek haftaya ertelediğini duyurdu.
TM Sözcüsü Abdullah Buleyhık, oturumun ertelemesiyle ilgili yaptığı açıklamada, “Erteleme, komisyona, TM seçimlerine ilişkin yasa tasarısını hazırlaması ve tasarıyla ilgili çalışmalarını tamamlaması için daha fazla zaman tanıyor” ifadelerini kullandı.
TM’nin UBH’den güvenoyunu çekme kararından sonra UBH, ‘bakıcı hükümet’ olarak ilk toplantısını dün gerçekleştirdi. UBH’den yapılan yazılı açıklamaya göre, dün başkent Trablus'ta yapılan toplantıda hizmet alanındaki bazı önemli dosyalar ele alındı. Bunları, vatandaşların içinde bulunduğu hayat şartlarını iyileştirmeye yönelik alınan önlemler ve kararlar takip etti.
Başbakanlık Ofisi tarafından yayınlanan açıklamaya göre Başbakan Dibeybe, dün, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed El-Haddad ve birkaç danışmanıyla birlikte İngiltere Savunma Bakanlığı'ndan Kuzey Afrika ve Ortadoğu Danışmanı Jan Martin Smeaton başkanlığındaki bir heyet ile bir araya geldi. Toplantıya İngiltere'nin Trablus Büyükelçisi de katıldı. Toplantıda, 5+5 Ortak Askeri Komite'nin çabalarını desteklemenin yanı sıra paralı askerler ve yabancı savaşçıların ülkeden çıkarılmasına, Libya ordusunun yeniden inşasına ve hükümetin orduyu birleştirme çabalarına yardım edilmesi konuları ele alındı. İki taraf, bahsi geçen konularla ilgili ayrıntıları görüşmek üzere bu ayın sonunda bir toplantının daha yapılmasını kararlaştırdılar.
New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarına katılmasının ardından ülkeye dönen Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi’yi Mitika Uluslararası Havalimanı’nda karşılayan Dibeybe, yerel yönetimleri harekete geçirmenin hükümetin en önemli hedefi olduğunu vurguladı. Önceki akşam bir dekan ve Şuveyrif Belediye Meclisi üyeleriyle yaptığı görüşmede Dibeybe, mevcut imkanlar dahilinde Libya’nın tüm şehirlerindeki vatandaşlara hizmet verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Hükümetten yapılan açıklamada, toplantıya Şuveyrif’in önde gelenlerinin ve akil adamlarının katıldığı belirtilirken Magarha kabilesinin ulusal uzlaşı girişimindeki sosyal rolü ve hükümete ülkenin dört bir yanına hizmet vermesine yönelik desteği vurgulandı. Açıklamaya göre toplantıda ‘ülkeye hizmet etmenin kanunla verilen bir görev olduğunu’ söyleyen Başbakan Dibeybe, bu alanda kanunlar çerçevesinde çalışmanın ‘milli ahlaki bir görev olduğunu ve UBH’nin görevinin sorumluluğunu taşıması gerektiğini’ kaydetti. Dibeybe, Genel İstihbarat Başkanı ve İçişleri Bakanı'nın da katıldığı bir toplantıda ise idari kurumlarda karşılaşılan güçlükler ele aldı. Ebeveynlerinden biri yabancı biri Libyalı olan kişiler gibi Libya vatandaşlığına yapılan başvuruların ve bir kişinin Libyalı olduğunun kanıtlanması için tüm teknik ve yasal ayrıntıların incelenmesi amacıyla bir merkez komite görevlendirdi.

Sayih’ten, kaçırılma iddialarına yanıt
Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı Dr. İmad es-Sayih, önceki akşam başkent Trablus'ta silahlı bir grup tarafından kaçırıldığı ve bilinmeyen bir yere götürüldüğü yönündeki söylentilerini yalanladı. Dr. Sayih, yerel basına yaptığı açıklamada iyi olduğunu ve söylentilerin doğru olmadığını belirtti. Dr. Sayih, bu tür söylentileri ortaya atanların amaçlarının ne olduğunu bilmediğini de sözlerine ekledi.
Karadabiya  ve el- Cufra askeri üsleriyle ilgili iddialar reddedildi
Resmi dayanakları olmayan haberlerde iki üssün içindeki hava savunma radarlarının aniden çalışmayı durdurduğu yönündeki iddiaları yorumlayan Libya Ulusal Ordusu’ndan (LUO) askeri kaynaklar, LUO güçlerinin Karadabiya ve el-Cufra askeri üslerinde olağandışı faaliyetlerinin olduğuna dair iddiaları yalanladı. Ayrıca paralı askerlerin ve yabancı kuvvetlerin kademeli olarak geri çekilmeye ve hava savunma sistemlerinin sökülüp ülkenin doğusuna taşındığı iddia edildi.
Kaddafi destekçilerinin Seyfulislam’ı cesaretlendirme çabaları devam ediyor
Muammer Kaddafi'nin ikinci oğlu Seyfulislam Kaddafi’ye bağlı olanların, geçtiğimiz Pazar günü, ‘önemli’ olarak nitelendirdikleri bir açıklama yapma niyetinde olduklarını duyurmaları tartışmalara yol açtı. Ancak daha sonra açıklamanın yapılma tarihinin ertelendiği açıklandı. Kaddafi rejimine yakın yerel bir televizyon kanalı, Seyfulislam Kaddafi’nin Libya halkına bir açıklama yapma niyetinde olduğunu aktardı. Kaddafi'nin geçtiğimiz yıl serbest bırakılmasından bu yana saklanan oğlu Seyfulislam Kaddafi, geçtiğimiz günlerde yaptığı basın açıklamalarında, siyasete dönmek istediğini söylemiş, ancak bunun için herhangi bir tarih vermemişti.



Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
TT

Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)

Gazze Şeridi’nde halen tıkanmış durumda olan ateşkes anlaşmasını ilerletmek amacıyla arabulucuların temasları sürüyor. Kahire ve Ankara, anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin iki ayrı toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu görüşmeler, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde yeni bir ilerleme sağlanması amacıyla yapılan kapsamlı toplantının ardından gerçekleştirildi.

Mısır ve Türkiye’de yapılan bu yeni toplantıların, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlara göre, tıkanan anlaşmanın önündeki engelleri aşmaya yönelik girişimler niteliği taşıdığı belirtildi. Uzmanlar, İsrail’in ABD baskısı altında anlaşmanın ikinci aşamasına geçmeye itiraz etmeyebileceğini, ancak çekilmeler ve benzeri konulara ilişkin müzakereleri uzatarak uygulama sürecini aksatabileceğini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “Başbakanın talimatıyla, Esirler ve Kayıplar Koordinatörü Gal Hirsch, ordu, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve Mossad yetkililerinden oluşan bir heyetin başında Kahire’ye gitti” denildi.

İsrail heyeti, üst düzey yetkililer ve arabulucu ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşmelerde, Ran Gvili’nin cesedinin geri alınmasına yönelik çabalar ve bu sürecin ayrıntıları ele alındı.

Filistinli gruplar, 10 Ekim’de başlayan ateşkesin ilk aşamasından bu yana 20 İsrailli esiri sağ olarak, 27’sinin de cesedini teslim etti. Ran Gvili’nin cesedi ise henüz bulunamadı. Hamas, Gazze’deki büyük yıkım nedeniyle aramaların zaman alacağını belirtirken, İsrail anlaşmanın ikinci aşamasını başlatmaya yönelik müzakereleri, söz konusu cesedin teslim edilmesine bağlamış durumda.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak Hamas, yaptığı açıklamada, Halil el-Hayye başkanlığındaki bir heyetin Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştüğünü duyurdu. Açıklamada, söz konusu görüşmede ‘Gazze Şeridi’nde savaşı sona erdiren anlaşmanın uygulanma süreci ile sahadaki gelişmelerin’ ele alındığı ifade edildi.

Heyet, Gazze Şeridi’nde ‘İsrail’in süregelen hedef alma eylemleri ve tekrarlanan ihlallerine’ karşı uyarıda bulunarak, bunların ‘anlaşmanın ikinci aşamasına geçişi engellemeyi ve mevcut mutabakatları boşa çıkarmayı amaçladığını’ ifade etti.

Söz konusu iki temas, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde ateşkes anlaşmasının arabulucularını bir araya getiren toplantının ardından gerçekleşti. Toplantı sonrası yayımlanan ortak açıklamada, anlaşmanın uygulanmasına yönelik yolların ele alındığı bildirilmişti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, Kahire ve Ankara’daki görüşmelerin, anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak, engelleri somut biçimde aşmak ve Washington’u İsrail üzerinde baskıyı artırarak tıkanan ikinci aşamaya geçmeye zorlamak açısından kritik bir zamanda yapıldığını söyledi. Ukkaşe, son kalan ceset meselesinin ise Hamas ve İsrail’in karşılıklı kazanım elde etmeye çalıştığı bir oyuna benzediğini dile getirdi.

Ukkaşe’ye göre, kulislerde dile getirildiği üzere Hamas cesedin yerini biliyor, ancak arabulucuların ve zaman baskısının etkisiyle ikinci aşamaya girerken elinde bir pazarlık unsuru tutmak istediği için teslim etmiyor. İsrail ise bundan yararlanarak, çekilmelerle bağlantılı yeni taahhütler üstlenmeden ilk aşamayı sürdürmeye devam ediyor.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise bu toplantılarda, özellikle cesedin ciddi bir engel oluşturması nedeniyle mevcut boşlukların nasıl kapatılacağının ele alındığını belirtti. Mutava, Hamas’ın Türkiye’deki temaslarının silahsızlanma düzenlemeleri ve uluslararası güçlerin sahaya girişi gibi konulara odaklandığını, Ankara’nın bu süreçte rol üstlenmeyi ve Washington ile ilişkilerini güçlendirmeyi hedeflediğini ifade etti.

r
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki yıkılmış evlerin genel görünümü (AFP)

İsrail, anlaşmayı zorlaştıran tutumlarını sürdürmeye devam ediyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ülkesinin ‘Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğini’ söyledi. Şarku’l Avsat’ın Ynet internet sitesinden aktardığına göre Katz, yerleşimleri korumak amacıyla Gazze Şeridi içinde bir güvenlik kuşağı oluşturulacağını belirterek, Hamas’ın silah bırakması gerektiğini, aksi takdirde ‘İsrail’in bu görevi bizzat üstleneceğini’ ifade etti.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, salı akşamı Refah’ta patlayıcı infilakı sonucu bir İsrail subayının yaralanmasından Hamas’ı sorumlu tutmaya çalıştı ve ekim ayında yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ihlal edildiğini öne sürdü. Hamas ise patlamanın İsrail’in tamamen kontrolü altındaki bir bölgede meydana geldiğini, olayın ‘savaş kalıntılarından’ kaynaklanmış olabileceğini belirtti.

Netanyahu’nun Hamas’a yönelik suçlamaları, ABD’de Başkan Donald Trump ile yapması beklenen görüşmeden birkaç gün önce geldi. İsrail basınında yer alan haberlere göre Netanyahu, Trump’ı İsrail ile Hamas’ın kontrol alanları arasında kalıcı sınır olarak sarı hattın kabul edilmesine ikna etmeyi hedefliyor. Bu durumun, Gazze Şeridi’nin yüzde 58’inin İsrail tarafından işgal edilmesi anlamına geleceği ifade ediliyor.

Ukkaşe, İsrail’in Trump ile yapılacak görüşmenin ardından ikinci aşamaya geçilmesine karşı çıkmadığını açıklayabileceğini, ancak bunun teorik düzeyde kalacağını belirterek, uygulamada müzakere takvimini ve maddelerin hayata geçirilmesini uzatacağını, bu süreçte belirleyici unsurun ABD baskısı olacağını söyledi.

Mutava ise İsrail’in engelleyici tutumunu sürdüreceğini, Trump’ın da tüm sorunların tek seferde çözülemeyeceğinin farkında olduğunu dile getirdi. Mutava’ya göre, devam eden toplantılar engelleri aşamalı olarak çözmeyi amaçlıyor ve Trump, anlaşmanın çökmediğini göstermek için ikinci aşamanın gelecek ocak ayında başlatılmasını istiyor.


İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze Şeridi'nde iki Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı.

İsrail ordusu, iki "teröristin" Gazze'nin güneyindeki "sarı hat"ı geçerek İsrail güçlerine yaklaştığını belirtti.

Açıklamada, iki adamın "acil bir tehdit" oluşturduğu ve kimliklerinin tespit edilmesinin ardından "etkisiz hale getirildiği" belirtildi.

İsrail güçleri, Filistinli Hamas grubuyla 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkesin ardından Gazze Şeridi'ndeki sarı hattın gerisine çekildi.

Beton bloklar ve sarı işaretlerle belirlenen hat, Gazze Şeridi'nde yeni bir toprak bölünmesini temsil ediyor ve kıyı şeridine doğru 1,5 ila 6,5 ​​kilometre uzanıyor. Böylece İsrail, Gazze'nin alanının yarısından biraz fazlasını kontrol ediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyyal Zamir, geçtiğimiz günlerde Sarı Hat’ı Gazze Şeridi ile yeni sınır olarak ilan etti.

Ateşkese rağmen, Gazze'de ara sıra yaşanan olaylar can kayıplarına yol açmaya devam ederken, İsrail ordusu da Hamas liderlerini ve merkezlerini hedef almayı sürdürüyor.


Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
TT

Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)

İsrail televizyon kanalı i24NEWS, dün Suriyeli kaynaklara dayandırdığı haberinde Şam'ın, İsrail ile bir güvenlik anlaşmasına varmak için topraklarındaki Türk ve Rus varlığı arasında denge kurmak istediğini bildirdi.

Kanal, Suriye'nin ülkenin güneyinde ve Golan Tepeleri yakınlarında Rus güçlerinin konuşlandırılmasını İsrail ile müzakereleri güçlendirmenin bir yolu olarak gördüğünü belirtti.

Televizyon haberinde, İsrail'in Suriye'deki Rus varlığının devamı konusunda Amerika Birleşik Devletleri ile görüşmeler yaptığı ifade edildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'ya yakın bir kaynak, İsrail ve Suriye arasında güvenlik anlaşması konusunda son haftalarda önemli ilerleme kaydedildiğini ve yakında imzalanmasının mümkün olduğunu bildirdi.

İsrail'in i24NEWS haber sitesine konuşan kaynak, bu son atılımın ABD Başkanı Donald Trump'ın önemli çabaları sayesinde gerçekleştiğini belirterek, diplomatik bir ilave içerecek olan anlaşmanın, yakın gelecekte bir Avrupa ülkesinde yapılacak üst düzey bir Suriye-İsrail görüşmesinde imzalanmasının muhtemel olduğunu kaydetti.

Suriyeli kaynak, Eş-Şara ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında yapılacak bir görüşmede doğrudan imzalanma olasılığını da göz ardı etmediğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail kanalından aktardığına göre Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani geçen ay, Şam'ın 1974 Ateşkes Anlaşması'na dayalı, bazı küçük değişikliklerle ve tampon bölgeler olmaksızın, yıl sonuna kadar Suriye ve İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasına varılmasını beklediğini söyledi.

İsrail ise eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra İsrail ordusunun Suriye'de ele geçirdiği tüm mevzilerden İsrail'in çekilmesi yönündeki Suriye'nin talebini reddediyor.

i24NEWS'e göre İsrail kaynakları, İsrail ordusunun Suriye topraklarında şu anda kontrol ettiği dokuz noktadan bazılarından çekilmesinin ancak Suriye ile tam bir barış anlaşması karşılığında gerçekleşeceğini, güvenlik anlaşması karşılığında olmayacağını belirtiyor.