BM, Sudan'daki iktidar ortakları arasındaki gerilimi durdurmak için harekete geçti

Hartum'da ve bazı eyaletlerde ‘sivil yönetimi baltalama girişimleri’ protesto edildi.

Sudan'daki BM Misyonu Başkanı, Egemenlik Konseyi Sözcüsü Muhammed el-Feki Süleyman ile dün yaptığı görüşmede (SUNA)
Sudan'daki BM Misyonu Başkanı, Egemenlik Konseyi Sözcüsü Muhammed el-Feki Süleyman ile dün yaptığı görüşmede (SUNA)
TT

BM, Sudan'daki iktidar ortakları arasındaki gerilimi durdurmak için harekete geçti

Sudan'daki BM Misyonu Başkanı, Egemenlik Konseyi Sözcüsü Muhammed el-Feki Süleyman ile dün yaptığı görüşmede (SUNA)
Sudan'daki BM Misyonu Başkanı, Egemenlik Konseyi Sözcüsü Muhammed el-Feki Süleyman ile dün yaptığı görüşmede (SUNA)

Birleşmiş Milletlerin (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı Volker Peretz, geçen hafta meydana gelen darbe girişimi çerçevesinde yaşanan mevcut siyasi krizin üstesinden gelmek için sivil ve askeri ortaklar ile silahlı hareketlerin liderlerinden barış sürecinin tarafları da dahil olmak üzere geçiş yönetimindeki üst düzey yetkililerle kapsamlı görüşmeler başlattı. Diğer taraftan, Hartum'da ve bazı eyaletlerde ‘sivil yönetimi baltalama girişimlerini’ reddetmek için protesto gösterileri düzenlenirken, Eski Rejimin Kalıntılarını Dağıtma Komitesi’nden üst düzey bir yetkili, dışarıdan bir grubu darbe girişimini desteklemekle suçladı.
UNITAMS Başkanı, iktidar ortaklarını gerilimi azaltma ve medyada suçlayıcı dil kullanmama ve diyalog ve işbirliğine odaklanmaya çağırdı. Peretz, geçiş hükümetinin sivil ve askeri ortakları arasında gerilimin artmasına neden olan krizin etkilerinin üstesinden gelmek için Egemenlik Konseyi'nin bir dizi sivil ve askeri üyesiyle görüşmeler yaptı. Sudan'daki Egemenlik Konseyi'nin iki üyesi Muhammed el-Feki Süleyman ve Muhammed Hasan et-Teayişi, Peretz ile ayrı ayrı görüştüler. Peretz yaptığı basın açıklamasında, "Geçiş döneminin asker ve sivil ortakları arasındaki ortaklığı sürdürmek çok önemli. Sivil ve askeri unsurlar arasındaki bu ortaklık örnek teşkil etmektedir ve demokratik sivil yönetime ve barışa tam ve kapsamlı bir geçişe imkan tanıyacaktır" ifadelerini kullandı.
Siyasi farklılıkların normal olduğuna işaret eden Peretz, tüm tarafları gerginliği azaltmaya, medyada suçlayıcı dil kullanmamaya ve diyalog ve iş birliğine odaklanmaya çağırdı. Siyasi geçiş, iç barış ve demokrasi yolunda ilerlemek için iş birliğine duyulan ihtiyacı vurgulayan Peretz, BM’nin Sudan’da geçiş döneminin ortakları arasında yapıcı diyalog yoluyla geçiş süreci konularını ele almak için kapsamlı bir diyaloğu teşvik ettiğini belirtti.
Sudan'da ülkenin eski lideri Ömer el-Beşir başkanlığındaki İslamcı rejimin tasfiyesi için kurulan komitenin alternatif başkanı Egemenlik Konseyi Üyesi Muhammed el-Feki Süleyman, "Biz herhangi bir çatışma istemiyoruz. Ülkeyi askeri darbelerden korumak için anayasal belgede yer alan hakları koruyan siyasi bir çözüm arıyoruz. Sivil demokratik geçişi engellemeye çalışan hiç kimseye izin vermeyeceğiz ve onu kitlelerin gücüyle yeneceğiz. Şu anda siyaset sahnesinde yaşananlar devrimi yenilemek ve hesap sormak için bir fırsattır” dedi. 
Egemenlik Konseyi Üyesi Teayişi ise Peretz ile yapılan görüşmede geçiş döneminin karşı karşıya olduğu siyasi krizleri açıkça ele aldıklarını belirterek, Anayasal Bildiri ve geçiş dönemi ortakları arasında üzerinde anlaşmaya varılan siyasi anlaşmaya bağlı kalma gereğini vurguladı. Teayişi ayrıca, demokratik geçişin temelleri üzerinde ortaklık kurmak ve Sudan'da demokratik geçişin garantilerini sağlamak, geçiş dönemi ortaklarının uyması gereken temel ilkeler arasında yer aldığını belirtti.
Teayişi görüşmede, "Ortaklar olarak bizler bu ilkelere bağlı kalmalı ve bu siyasi krizden çıkma fırsatını değerlendirmeliyiz, çünkü geçiş dönemini başarılı kılmaktan ve ülkede tam bir demokratik sisteme geçişten başka seçenek yok" diye konuştu.
Yolsuzlukla Mücadele Komitesi Üyesi Salah Menna ise geçen hafta yurtdışındaki ismi açıklanmayan kişileri darbe girişimini desteklemekle suçladı. Menna açıklamasında, “Devrik İslami rejimin bel kemiği olan İslami hareket, parasını ve şirketlerini askeri kurum içinde sakladı. Komite, devrik rejimin kalıntılarına bağlı güvenlik ve istihbarat servislerini dağıtmak için çalışacak. Çünkü İslamcı ideolojileri değişmedi” ifadelerini kullandı.
Sivil geçişi desteklemek için anayasal bir hak olarak değerlendirdiği devrik rejimin dağıtılmasından geri adım atılmaması gerektiğini belirten Başbakan Abdullah Hamduk,  komiteye güvenini yineleyerek, Komitenin Aralık devriminin kazanımlarından biri olduğunu ve bunu korumanın görev olduğunu ifade etti. Hamduk, önceki gün Sudan TV ile verdiği röportajda, ülkede şu anda yaşanan çatışmanın askerler ile siviller arasında değil, demokratik dönüşüme inanan sivil ve askerler ile dönüşümün önündeki yolu kesmek isteyenler arasında olduğunu söyledi. Ayrıca tüm tarafları anlaşmalara sıkı sıkıya bağlı kalmaya, tek taraflı tutumlardan uzak durmaya, tüm sorumluluklarını üstlenmeye, ülkenin ve halkın çıkarlarını her şeyin üstünde tutmaya çağırdı. Hamduk, ilan ettiği “ulusal kriz ve geçiş dönemindeki sorunlarla mücadele yolunda kapsamlı ulusal girişimin”, sivil ve askeri ortaklardan oluşan halkın gücünü demokratik geçişi destekleyen güçler olarak genişleteceğini belirterek, girişimin hedeflerine ulaşmak için önümüzdeki günlerde ciddiyetle çalışacağını vurguladı.
Bunun yanı sıra, ikinci gün siyasi liderler ve dayanışma aktivistleri, ordu güçlerinin komitenin eski rejimden geri aldığı bölgeleri ve merkezleri korumaktan ve güvenlik altına almaktan çekilmesinin ardından başkent Hartum'un merkezindeki Eski Rejimin Kalıntılarını Dağıtma Komitesi binasını savunmaya devam etti.
Başkentin ikinci büyük şehri olan Omdurman'da binlerce kişi, ülkede demokratik dönüşüme giden yolu engellemeye yönelik her türlü girişimi reddetmek için toplandı. Geçtiğimiz Salı günü gerçekleşen darbe girişiminin ardından geçici yönetimde siviller ile askerler arasında tansiyon yükselmiş ve bunun sonucunda ordu, Egemenlik Konseyi üyelerinden ve Eski Rejimi Dağıtma Komitesi’nin geri aldığı genel merkezden koruma ve güvenlik güçlerini çekmişti.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.