Soçi Zirvesi ve Putin ile Erdoğan’ın 'karşıt' çıkarları

Türk ve Rus zırhlı araçları Suriye'de ortak devriye geziyor (AFP)
Türk ve Rus zırhlı araçları Suriye'de ortak devriye geziyor (AFP)
TT

Soçi Zirvesi ve Putin ile Erdoğan’ın 'karşıt' çıkarları

Türk ve Rus zırhlı araçları Suriye'de ortak devriye geziyor (AFP)
Türk ve Rus zırhlı araçları Suriye'de ortak devriye geziyor (AFP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yarın Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki tatil beldesi Soçi kentinde bir araya gelecekler. İki liderin Soçi Zirvesi’nde, Rus kuvvetlerinin Eylül ayında İdlib'e yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdığı ve Ankara'da Türkiye'nin güney sınırındaki istikrarın daha da bozulmasına ilişkin korkuları artırdığı bildirilen Suriye'nin kuzeybatısındaki askeri gerilimle ilgili son gelişmeleri ele almaları bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz Cuma günü yaptığı açıklamada, “Suriye’de rejim, maalesef bizim için ülkemizin güneyinde adeta bir tehdit oluşturuyor. Burada dost ülke olarak Rusya’dan dayanışmamızın bir gereği olarak farklı yaklaşımlar bekliyorum” ifadelerini kullandı.
ABD merkezli National Interest dergisinin ulusal güvenlik konularından sorumlu muhabiri Mark Episkopos tarafından kaleme alınan bir makalede, Soçi Zirvesi’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden ile hayal kırıklığına uğradığı gözlemlenen ikili görüşmenin hemen ardından geldiğine dikkat çekildi. Erdoğan, görüşme hakkında “Amerika ile ilgili münasebetler konusunda şu ana kadar beklediğim Sayın Biden ile olan görüşmelerde o istenilen neticedeydi dedim. Şu anda da aynı şeyi düşünüyorum, aynı şeyi söylüyorum. Zira iki NATO ülkesi olarak bizim çok daha farklı bir konumda olmamız gerekir” ifadelerini kullandı. ABD'nin Suriye'deki silahlı Kürt gruplara verdiği desteğin devam etmesiyle ilgili eleştirilerine devam eden Erdoğan, Putin ile yapacağı görüşmede Türkiye-Rusya ilişkilerini ‘çok daha ileriye’ taşımak istediğini de sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'nın Rus yapımı gelişmiş S-400 Triumph füze savunma sistemini satın alma konusundaki tartışmalı kararıyla ilgili kararlılıklarını bir kez daha yineledi. Erdoğan, S-400 sisteminin ikinci partisinin 2021 yılı sonuna kadar Türkiye’ye getirilmesinin planladığına dair haberleri de doğruladı. Makalenin yazarı Episkopos, Türkiye ve Rusya’nın İdlib'in geleceği konusunda herhangi bir kalıcı ve uzun vadeli anlaşmaya varmasının beklenmediğine inanırken Rus dış politika uzmanı Fyodor Lukyanov, Rusya’nın ve Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarının ‘tamamen zıt’ olduğunu belirtti. Lukyanov, silahlı güçlerin (Suriye’nin kuzeybatısından) çekilmesi ve Türkiye'nin orada büyük bir birliği olduğu için onları başka bir yere taşıması konusunda varılan anlaşmaların uygulanmadığını belirtti.
Türkiye destekli muhalif gruplar ile Rusya destekli Suriye rejimi güçleri arasındaki askeri gerilim riskini azaltmak amacıyla anlaşmazlıkları gidermek için düzenlenen Soçi Zirvesi, Rusya ile Türkiye arasındaki Suriye ile alakalı büyük sorunlara ilişkin süregelen çıkmaza rağmen, çatışmayı önlemeye yönelik mevcut çabalar için ileriye doğru bir adım olabilir. Ancak Moskova'daki bazı çevrelere göre zirvenin Ortadoğu gündemine, Rusya’yı yakından ilgilendiren gelişmeler damgasını vurdu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz haftanın başlarında, Kırım'da da düzenlenen Rusya Federasyonu Devlet Duması seçimlerinin sonuçlarının Türkiye tarafından tanınmayacağına ilişkin bir açıklama yayınladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurul toplantılarında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Rusya’nın 2014 yılında Kırım'ı ilhak etmesini tanımadığını belirterek, Ankara'nın ‘Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunma’ konusundaki kararlılığını yineledi.  National Interest dergisi muhabiri Episkopos, Erdoğan'ın yorumlarına Kremlin'den beklenmedik bir şekilde hızlı ve güçlü bir karşılık geldiğini söyledi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova tarafından yapılan açıklamada, “Türkiye, Kırım'ın Rusya Federasyonu'nun egemen bir parçası olduğunu ve bu tür açıklamaları asla göz ardı etmeyeceğimizi çok iyi biliyor” ifadeleri yer aldı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise, “Bu tür açıklamaları kabul etmiyoruz ve bunu Türk meslektaşlarımıza açıkça söylüyoruz. Kırım, tutumlarımızın çok farklı olduğu bir konudur. Bu durumdan dolayı üzgün olduğumuzu ifade etmeliyim. Ancak zaman içinde siyasi iradenin ortaya çıkacağını, Türkiye'nin bu tavrını değiştireceğini ve sadece mevcut gerçeği kabul edeceğini umuyoruz” şeklinde konuştu.
Episkopos, Kremlin ve iktidardaki Birleşik Rusya Partisi’nin, seçimlerden önce ve sonra yaptıkları açıklamaların çoğunda, Rusya'daki seçim sürecine olası dış müdahale tehlikelerini vurguladıklarına dikkati çekti.
Öte yandan Rus eleştirmenler, yorumcular ve politikacılar, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Avrupa'nın Duma seçimlerinin sonuçlarının ‘hileli olması halinde’ tanımayı reddetmesi gerektiğini söyleyen bir raporu üzerinden Avrupa Birliği'ne (AB) sert eleştirilerde bulundular. AB, işgal altındaki Ukrayna topraklarında yapılan Duma seçimlerini yalnızca resmi olarak tanımayı reddederek daha ılımlı bir yol izlemeyi seçti. Episkopos, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Duma seçimlerini tanımayı kısmen reddetmesinin yansımalarının, bir kez daha, Moskova ile Ankara arasındaki karmaşık ve zaman zaman değişken olan ilişkiyi ortaya koyduğunu belirtti.



Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun görev süresi uzatıldı

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, çalışmalarını iki ay daha uzatma kararı aldı. (TBMM’nin resmi X hesabı)
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, çalışmalarını iki ay daha uzatma kararı aldı. (TBMM’nin resmi X hesabı)
TT

Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun görev süresi uzatıldı

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, çalışmalarını iki ay daha uzatma kararı aldı. (TBMM’nin resmi X hesabı)
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, çalışmalarını iki ay daha uzatma kararı aldı. (TBMM’nin resmi X hesabı)

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Terörsüz Türkiye sürecinin hukuki zeminini hazırlamakla görevli komitenin çalışma süresi iki ay daha uzatıldı. Söz konusu sürecin, PKK’nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması üzerinden ilerlemesi öngörülüyor.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu olarak bilinen komisyona başkanlık ediyor. Kurtulmuş, 5 Ağustos’ta kurulan komisyonun çalışma süresi boyunca son derece hassas kritik aşamaların geride bırakıldığını söyledi.

Komisyon dün 20’nci toplantısını yaparak önceki toplantıların sonuçlarını ele alıp değerlendirdi. Bu toplantının, sürece katılan siyasi partilerin hazırlayarak TBMM’ye sunduğu raporlar temelinde ‘ortak bir rapor’ hazırlanması amacıyla gerçekleştirildiği belirtildi.

adfrgt
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, PKK'nın silahsızlandırılması için yasal zemini hazırlamak üzere kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısında konuşuyor. (TBMM’nin resmi X hesabı)

Toplantı sırasında yapılan oylamada, komisyonun çalışma süresinin 31 Aralık itibarıyla iki ay süreyle uzatılması oybirliğiyle kabul edildi. Kurtulmuş, sürecin ekim ayında tamamlanmasının hedeflendiğini, ancak komisyonun çalışmalarını bu tarihe kadar bütünüyle sonuçlandıramadığını ifade etti.

Çözülmemiş sorunlar ve belirsizlikler

Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun meselenin tamamını çözecek bir yapı olmadığını vurgulayarak, Suriye’de PKK’nın uzantısı olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) silah bırakmasına ilişkin ayrı bir boyut bulunduğuna dikkat çekti. SDG’nin, Türkiye’de tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı ve örgütün kendisini feshetmesi ile bağlantılı tüm yapıların dağıtılması çağrısına nasıl karşılık vereceğinin belirsiz olduğunu belirten Kurtulmuş, “Komisyon SDG’nin silah bırakmasını nasıl sağlayacak?” sorusunu yöneltti.

Toplantıda iki Türk akademisyen, komisyonun bugüne kadarki çalışmalarına ilişkin hazırlanan analiz raporunun özetini sundu. Buna göre, 19 toplantı kapsamında yapılan 58 oturumda, hükümet, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarını temsilen 135 kişi dinlendi. Görüşülenler arasında PKK saldırılarında hayatını kaybedenlerin aileleri ile gazi derneklerinin temsilcileri de yer aldı.

uı
PKK militanlarının geri dönüşü ve topluma entegrasyonu, Türkiye'nin barış sürecinde belirsizliğini koruyan bir konu olmaya devam ediyor. (Reuters)

Analiz, hükümetin ‘terörsüz Türkiye’ olarak adlandırdığı, bazı çevrelerin ise ‘barış ve demokratik toplum süreci’ şeklinde nitelediği süreçte, güvenlik ve özgürlük kavramları arasında denge kurulmasına yönelik yaklaşımlarda belirgin farklılıklar bulunduğunu ortaya koydu.

Raporda, sürecin nihai hedefi olan ‘terörün sona erdirilmesi’ konusunda belirsizliğin devam ettiği, ‘uzlaşma’, ‘PKK’nın tasfiyesi’, ‘kardeşlik’, ‘normalleşme’, ‘demokrasi’ ve ‘siyasal entegrasyon’ gibi farklı hedeflerin dile getirildiği ifade edildi. Bu hedeflerin nasıl bir araya getirileceği ve hangi somut adımların atılacağı konusunda ise net bir uzlaşma bulunmadığı kaydedildi.

Analizde ayrıca, PKK mensuplarına yönelik af ve toplumsal entegrasyon konularında ciddi görüş ayrılıkları olduğu, sorunun kök nedenlerinin tanımlanmasında da farklı çerçevelerin kullanıldığı belirtildi. Bu başlıkların nihai raporda ele alınması gerektiği vurgulandı.

Temel prensipler

Toplantıda söz alan komisyona üye siyasi partiler, nihai raporun gecikmeden tamamlanması çağrısında bulundu. Partiler, demokrasinin güçlendirilmesi amacıyla atılacak adımlarda Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri, ulusal kimlik ve dil konularına bağlı kalınması gerektiğini vurguladı; bu adımların terör örgütlerine yeni alanlar açmaması gerektiğini ifade etti. AK Parti milletvekili Kürşad Zorlu ise yürütülen süreci tanımlamak için ‘barış’ kavramının kullanılmasına karşı çıkarak, “Savaş devletler arasında olur” dedi.

df
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, 24 Aralık 2025 (İYİ Parti’nin resmi X hesabı)

Bu çerçevede, sürece başından bu yana karşı çıkan ve Abdullah Öcalan ile herhangi bir müzakereye itiraz eden İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a parlamentonun zamanının rapor hazırlamakla harcanmaması çağrısında bulundu.

Dervişoğlu dün partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın süreçte zaman zaman AK Parti Genel Başkanı, zaman zaman da Cumhurbaşkanı sıfatıyla hareket ettiğini savundu. Sürecin bir ‘devlet projesi’ ve ‘yüzyılın projesi’ olarak sunulduğunu belirten Dervişoğlu, “Eğer bu sürecin arkasında kendisi varsa ve yetki kendisindeyse, TBMM’nin rapor hazırlamakla vakit kaybetmemesi gerekir; hatta gücü yetiyorsa Öcalan’ı serbest bıraksın” ifadelerini kullandı.


BM uzmanı Pakistan eski Başbakanı İmran Han'ın eşinin gözaltı koşullarını kınadı

Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)
Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)
TT

BM uzmanı Pakistan eski Başbakanı İmran Han'ın eşinin gözaltı koşullarını kınadı

Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)
Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)

Birleşmiş Milletler uzmanı dün yaptığı açıklamada, Pakistan eski Başbakanı İmran Han'ın eşinin, fiziksel ve ruh sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atabilecek koşullar altında tutulduğu konusunda uyardı.

Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalar Özel Raportörü Alice Gill Edwards, Pakistanlı yetkilileri duruma müdahale etmek için acil önlem almaya çağırdı. 

df
İmran Han ve eşi Büşra Bibi (Arşiv- AFP)

Han ve eşi Büşra Bibi, ocak ayında yolsuzluktan suçlu bulunarak sırasıyla 14 ve 7 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Cumartesi günü, Pakistan'da bir mahkeme, Han'ın görevde olduğu dönemde aldıkları hediyelerle ilgili suçlamalardan dolayı onları ilave olarak 17 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Han ve Bibi, devlet hediyelerinin değerini düşük gösterdikleri iddiasıyla açılan bir davada, güveni kötüye kullanmaktan 10 yıl ve yolsuzluktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılmışlardı.

fthy
Güvenlik görevlileri, 12 Mayıs 2023'te İmran Han'ı mahkeme salonuna götürüyor (Reuters)

Edwards yaptığı açıklamada, "Devletin Bayan Han'ın sağlığını koruma ve gözaltı koşullarının insan onuruna uygun olmasını sağlama görevi vardır" dedi.

Edwards, Bibi'nin elektrik kesintileri nedeniyle sık sık karanlık olan küçük, pis bir hücrede tutulduğu yönündeki raporlara atıfta bulundu.

Edwards, "Bu koşullar, asgari uluslararası standartların çok altında kalıyor," dedi.

"Hiçbir tutuklu aşırı sıcağa, kirli yiyecek veya suya veya önceden var olan bir sağlık durumunu kötüleştiren koşullara maruz bırakılmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Raporlar ayrıca, kendisinin günde 22 saatten fazla neredeyse tamamen tecrit altında tutulduğunu da gösteriyor.

Edwards, yetkililere "Bayan Han'ın gözaltı süresi boyunca avukatına erişiminin, aile üyeleriyle görüşmesinin ve etkili insan temasının sağlanmasını" talep etti.

BM Özel Raportörü, Bibi'nin durumunu İslamabad'daki hükümete resmen iletti.

rgt
Eski Başbakan İmran Han'ın tutulduğu Adiala Hapishanesi önünde göstericiler, ailesinin ve avukatlarının kendisini ziyaret etmesinin engellenmesini protesto ediyor (EPA)

BM raportörleri bağımsızdır ve BM'yi temsil etmezler; İnsan Hakları Konseyi tarafından atanırlar.

Bu ayın başlarında Edwards ayrıca Han'ın işkence ve insanlık dışı muameleye varabilecek koşullar altında tutulduğunu açıkladı ve yetkilileri 73 yaşındaki kişinin gözaltı koşullarının uluslararası standartlara uygun olmasını sağlamaya çağırdı. 1992 Kriket Dünya Kupası'nda Pakistan'ı zafere taşıyan 1992 Kriket Dünya Kupası'nda Pakistan'ı zafere taşıyan Han, 2018'de seçimleri kazanarak Başbakanlık görevini üstlenmesiyle Pakistan siyasi manzarasını kökten değiştirdi.

Askeri desteğini kaybettikten sonra 2022'de güvensizlik oylamasıyla görevden uzaklaştırıldı.

Eski kriket yıldızı, Ağustos 2023'ten beri siyasi amaçlı olduğunu iddia ettiği düzinelerce davayla ilgili suçlamalar nedeniyle gözaltında tutuluyor.


Kaliforniya, benzeri görülmemiş bir Noel günü fırtınasına hazırlanıyor

İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)
İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)
TT

Kaliforniya, benzeri görülmemiş bir Noel günü fırtınasına hazırlanıyor

İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)
İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)

ABD Ulusal Hava Durumu Servisi, dün Los Angeles ve Güney Kaliforniya'nın büyük bir bölümü için ani sel uyarısı yayınladı; bölge, Noel gününde son yıllarda benzeri görülmemiş bir fırtına yaşıyor.

Hawaii tropiklerinden Batı Kıyısı'na doğru ani nem akışı olarak bilinen "ananas ekspresi" adı verilen bir hava olayının etkisiyle oluşan fırtınanın, önümüzdeki günlerde aylarca sürecek yağış miktarını getirmesi bekleniyor.

Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, hızlı seferberlik ve kaynak tahsisini kolaylaştırmak için Los Angeles dahil olmak üzere birçok ilçede olağanüstü hal ilan etti. Ulusal Hava Servisi, "dağlarda yoğun kar ve şiddetli rüzgarların devam etmesiyle birlikte, Güney Kaliforniya'da bugün ve yarın hayatı tehdit eden ani sel baskınları yaşanabileceği" uyarısında bulunarak, "can ve mal güvenliği açısından önemli bir risk bulunduğunu" belirtti.

Bölgeyi, salı gecesi ilk şiddetli rüzgarlar ve sağanak yağışlar vurdu; Los Angeles sakinleri devrilmiş ağaçların sokakları kapatması, küçük çaplı sel baskınları ve binlerce kişinin elektriksiz kalmasıyla karşı karşıya kaldı. Noel fırtınası şiddetlenirken, Pasifik Palisades ve Malibu'nun kıyı bölgeleri, ocak ayında yaşanan yıkıcı orman yangınlarından hala kurtulmaya çalışırken, yüksek alarmda kalmaya devam ediyor. Yangın hasarı, yağmur devam ederken zemini toprak kaymalarına karşı savunmasız hale getirdi.

Güney Kaliforniya'da bazı sakinlere tahliye emri verilmesinin ardından bölge genelinde sığınaklar açıldı. Bölgenin büyük bir bölümünde geçerli olan ani sel uyarıları nedeniyle birçok ana yol trafiğe kapatıldı.

Meteorolog Ariel Cohen gazetecilere yaptığı açıklamada, "Çarşamba gecesinden cuma gününe kadar birçok bölgede, özellikle yüksek kesimlerde ve vadilerden geçen yollar boyunca, önemli sel, toprak kayması ve çamur kayması yaşanması muhtemel" dedi. Güney Kaliforniya'nın bazı bölgelerinde 30,5 santimetreye kadar yağmur yağabileceğini belirten Cohen, bölge sakinlerine, "Noel tatili boyunca seyahat etmeyi planlıyorsanız, lütfen planlarınızı yeniden gözden geçirin" uyarısında bulundu.

Eyalet yetkilileri, 2025 yılında Kaliforniya genelinde 212 bin 551 hektarlık alanı yakan 8 bin 19 orman yangınında 31 kişinin hayatını kaybettiğini, bu yılın başlarında Los Angeles'taki Pacific Palisades de dahil olmak üzere yerleşim bölgelerinde büyük yangınların çıktığını bildirdi. Kaliforniya'nın doğu sınırındaki Sierra Nevada sıradağlarında bu hafta yaklaşık 30 santimetre kar yağdı ve fırtına sona ermeden önce 152 santimetreye ulaşması bekleniyor.

Fırtınanın saatte 88 kilometreye varan rüzgarlar getirmesi de bekleniyor. Meteorologlar, "giderek daha fazla suya doyan toprak ve güçlü rüzgarların birleşimi, geniş çaplı ağaç ve elektrik hattı devrilmelerine neden olabilir... can ve mal güvenliği ciddi risk altında" uyarısında bulundu.