S&P, Türkiye’nin 2021 büyüme tahminini yüzde 8,6’ya yükseltti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

S&P, Türkiye’nin 2021 büyüme tahminini yüzde 8,6’ya yükseltti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s, Türkiye'ye yönelik 2021 yılı için ekonomik büyüme tahminini yüzde 6,1’den yüzde 8,6’ya yükseltti.
Kredi derecelendirme kuruluşunun yayımladığı “Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) Bölgesi 2021 yılı 4.çeyrek raporunda, bölgedeki gelişen ekonomilerin tahmin edilenden daha güçlü bir ekonomik büyüme performansı gösterdiği belirtildi.
Raporda, Türkiye’de ekonomik aktivite verilerinin daha önce tahmin edilenden güçlü olduğu, 2021 yılı için ekonomik büyüme tahmininin yüzde 6,1’den yüzde 8,6’ya yükseltildiği belirtildi.
S&P’nin raporunda yaz aylarında uluslararası turizm sektörünün görece hızlı bir şekilde toparlandığı, reyting kuruluşunun Türkiye’nin 2022 yılı için ekonomik büyüme beklentisinin ise yüzde 3,3 seviyesinde olduğu kaydedildi.
Raporda, Türkiye’de enflasyonun 2021 yılında yüzde 17,3, 2022 yılında ise yüzde 12 seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğüne dikkat çekildi. Raporda ayrıca 2021 yılı için Polonya’nın büyüme tahmininin yüzde 4,5’ten 5,1’e, Rusya’nın yüzde 3,7’den 4’e, Güney Afrika’nın yüzde 4,2’den 4,6’ya yükseltildiği kaydedildi.
Raporda, Avrupa’nın gelişmekte olan ekonomilerinde enflasyonun artmaya devam ettiği ve enflasyon ile merkez bankalarının hedef seviyeleri arasında mesafenin açılmaya başladığı vurgulandı.
S&P'nin açıklamasında, EMEA bölgesindeki merkez bankalarının gelecek dönemde ekonomik toparlanmayı desteklemekle, arz baskısının tahmin edilenden daha uzun sürmeyebileceği bir ortamda enflasyon beklentilerini sabitlemek arasında kalabileceği kaydedildi.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal