Kişisel Verileri Koruma Kurulu Kovid-19 aşı ve test sonucu bilgisinin işlenmesini kanuna aykırı bulmadı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Kişisel Verileri Koruma Kurulu Kovid-19 aşı ve test sonucu bilgisinin işlenmesini kanuna aykırı bulmadı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Kovid-19 aşı ve test sonucu bilgisinin işlenmesinin kanuna aykırı olmadığına hükmetti.
AA muhabirinin Kişisel Verileri Koruma Kurumundan aldığı bilgiye göre, kurum karar organı Kişisel Verileri Koruma Kurulu (KVKK), işverenlerin çalışanlar ya da müşterilerden aşı olup olmadığı ya da PCR test sonucu istemelerine yönelik genelgelere ilgili Kişisel Verilerin Korunması Kanunu açısından nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine ilişkin görüş sorulması üzerine konuyu gündeme aldı.
Kurul, salgınla mücadele kapsamında yetkili kurumlar ve işverenlerin aşı ve PCR test sonucunu işlemesinin kanuna aykırı olmadığına karar verdi.
Kurulun kararında, dünya genelinde yayılma hızı giderek artan Kovid-19 virüsünün neden olduğu hastalıklardan korunmak için aşıların kullanıma sunulduğu hatırlatıldı.
Devletlerin, kamu sağlığının korunmasını teminen iş yerleri de dahil olmak üzere toplu halde bulunulacak alanlarda Kovid-19 aşı bilgisi veya PCR testi sonuçlarının işlenmesi zorunluluğunu getirdiği aktarılan kararda, İçişleri Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı genelgelerinde de karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik risklerine yönelik koruyucu ve önleyici tedbirler alındığı, iş yeri ya da işveren tarafından Kovid-19 aşı bilgisi veya negatif sonuçlu PCR test bilgisinin istenebileceğinin belirtildiğine işaret edildi.

Bilgiler kanundaki şartlara göre işlenmeli
Kararda, kişilerin tahlil, test, rapor, aşı gibi sağlık durumlarına ilişkin bilgilerin Kanuna göre kişisel sağlık verisi olduğu ve bu bilgilerin Kanunun 6. maddesinde yer verilen işleme şartlarına uygun olarak işlenmesi gerektiği kaydedildi.
Kovid-19'un dünya çapındaki sağlık, sosyal hayat ve ekonomi üzerindeki etkileri dikkate alındığında, salgınla mücadele kapsamında aşı durumu ve PCR test sonucu gibi kişisel sağlık verilerinin kamu sağlığının, kamu güvenliğinin ve kamu düzeninin korunması amacıyla işlenmesi gerekliliğinin ortaya çıktığı ifade edilen kararda, Kanunun 28. maddesinde "kişisel verilerin milli savunmayı, milli güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini veya ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik olarak kanunla görev ve yetki verilmiş kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen önleyici, koruyucu ve istihbari faaliyetler kapsamında işlenmesi" halinde kanun hükümlerinin uygulanmayacağının düzenlendiği aktarıldı.
Kararda, salgın hastalık gibi kamu güvenliği ve kamu düzenini tehdit eden durumlarda bu tehdidi ortadan kaldırabilmek ve salgın hastalığın bulaşıcılığının önüne geçilebilmesini sağlamak amacıyla kanunla yetki verilmiş kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen faaliyetler kapsamında kişisel verilerin işlenmesinin, Kanunun 28. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Kurulun kararında, Kovid-19'un sebebiyet verdiği salgın hastalığın kamu güvenliği ve kamu düzenini tehdit etmesi sebebiyle ve hastalığın yayılımını engellemek amacıyla, aşı bilgisi, negatif sonuçlu PCR test bilgisinin iş yeri/işverenler tarafından işlenmesinin söz konusu kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen önleyici ve koruyucu faaliyetler kapsamında gerçekleştirilebileceği, dolayısıyla bu faaliyetlerin Kanun kapsamı dışında olduğu aktarıldı.
Ayrıca kararda, salgın kapsamında yürütülen kamu güvenliğini ve kamu düzenini koruma amacına yönelik faaliyetler dışında kalan ya da bu amacı aşan nitelikteki kişisel veri işleme faaliyetlerinin ise Kanun kapsamında yer alacağı vurgulandı.



30 yıllık kült filmin devamı geliyor: Denzel Washington dönebilir

Üç dalda Oscar'a aday gösterilen Denizde İsyan, Rusya'da aşırı milliyetçilerin ABD ve Japonya'ya nükleer füze fırlatma tehdidinde bulunduğu bir siyasi kargaşa döneminde geçiyor (Buena Vista Pictures Distribution)
Üç dalda Oscar'a aday gösterilen Denizde İsyan, Rusya'da aşırı milliyetçilerin ABD ve Japonya'ya nükleer füze fırlatma tehdidinde bulunduğu bir siyasi kargaşa döneminde geçiyor (Buena Vista Pictures Distribution)
TT

30 yıllık kült filmin devamı geliyor: Denzel Washington dönebilir

Üç dalda Oscar'a aday gösterilen Denizde İsyan, Rusya'da aşırı milliyetçilerin ABD ve Japonya'ya nükleer füze fırlatma tehdidinde bulunduğu bir siyasi kargaşa döneminde geçiyor (Buena Vista Pictures Distribution)
Üç dalda Oscar'a aday gösterilen Denizde İsyan, Rusya'da aşırı milliyetçilerin ABD ve Japonya'ya nükleer füze fırlatma tehdidinde bulunduğu bir siyasi kargaşa döneminde geçiyor (Buena Vista Pictures Distribution)

Denizde İsyan (Crimson Tide) gösterime gireli tam 30 yıl oldu. 1995 yapımı film, eleştirmenlerden olumlu yorumlar almış ve gişede büyük başarı elde etmişti. 

Filmin yapımcısı Jerry Bruckheimer'a göre, izleyicileri yeniden nükleer gerilimle dolu denizaltıların derinliklerine götürecek bir devam filmi yolda olabilir.

Bu hafta The Rich Eisen Show adlı sohbet programına konuk olan Bruckheimer, Denizde İsyan'ın devam filmi üzerinde çalıştığını açıkladı.

"Gerçekten iyi bir yönetmen ve senarist, şu anda deniz kuvvetleriyle denizin altındaki güncel gelişmeler hakkında görüşmeler yürütüyor" diyen Bruckheimer, bu isimlerle ilgili detay vermedi.

Bruckheimer ayrıca, filmde idealist ikinci kaptanı canlandıran Denzel Washington'ın da projeye geri dönmeye ikna edilebileceğini ima etti. Washington, filmde Gene Hackman'ın oynadığı otoriter komutanla çatışma yaşayan baş karaktere hayat veriyordu.

Bruckheimer, "Eğer ona iyi bir senaryo sunarsak, yapacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Washington'a yakın bir kaynak ise oyuncunun projeye katılımının tamamen senaryoya bağlı olduğunu ve henüz tamamlanmış bir senaryonun bulunmadığını belirtti.

Eğer Washington projeye dahil olursa, karşısında rakibini canlandıracak yeni bir oyuncu yer alacak. Zira Gene Hackman, bu yıl şubatta 95 yaşında hayatını kaybetmişti. İlk filmin yönetmeni Tony Scott ve senaristlerinden Robert Towne da artık hayatta değil.

"Tony Scott gibi olağanüstü bir yönetmenimiz vardı" diyen Bruckheimer, sözlerine şöyle devam etti:

Quentin Tarantino ve Robert Towne gibi sinemanın iki büyük ismi o filmde senaryo yazımına katkı sağlamıştı. Böyle bir senaryoyu bir daha yakalayabilir miyim bilmiyorum.

Denizde İsyan'ın resmi senaristi Michael Schiffer olarak görünse de filmin hikayesi uzun geliştirme sürecinde birçok yazarın elinden geçmişti. 

Washington ve Hackman, başroller için ilk düşünülen isimler değildi. Projeye farklı zamanlarda dahil olması gündeme gelen diğer oyuncular arasında Warren Beatty, Al Pacino, Tommy Lee Jones ve Brad Pitt de vardı.

Independent Türkçe, Variety, Deadline, The Rich Eisen Show