Koronavirüs varyantlarına karşı ‘süper güçlü’ bir antikor keşfedildi

Çalışmada, ABD’li araştırmacılar tarafından geliştirilen teknoloji kullanıldı.

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)
TT

Koronavirüs varyantlarına karşı ‘süper güçlü’ bir antikor keşfedildi

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)

ABD Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi'nde geliştirilen bir teknoloji, Delta varyantı da dahil olmak üzere Kovid 19’a neden olan birden fazla koronavirüs türüne karşı ‘süper güçlü’ bir monoklonal antikorun keşfedilmesini sağladı. Araştırmacıların Cell Reports dergisinin son sayısında yayımlanan açıklamasında "Antikor, yaygın tedavi için etkili adaylar olan sınırlı etkili antikor grubuna değerli bir katkı sağlayan nadir özelliklere sahip" ifadelerine yer verildi.
LIBRA-seq adı verilen teknoloji, virüsleri nötralize edebilen antikorların keşfini hızlandırmaya yardımcı olurken, aynı zamanda henüz beşeri hastalığa yol açmamış ancak potansiyeli yüksek diğer virüslere karşı antikorların taranmasını da sağlıyor. B-hücresi reseptörünün dizilim yoluyla antijen reseptörüne bağlanmasını temsil eden LIBRA-seq teknolojisi, şu an biyoteknoloji endüstrisinde çalışan, Vanderbilt Üniversitesi'nden eski yüksek lisans öğrencisi Ian Setliff ve yine aynı üniversiten yüksek lisansına devam eden Andrea Shiakolas tarafından geliştirildi. 
Setliff söz konusu çalışmada, antikorların genetik dizisini ve antikorların aynı anda ve yüksek verimli bir şekilde tanıdığı ve saldırdığı proteinlerin işaretleri olan spesifik viral antijenlerin kimliklerini belirleyip belirleyemeyeceğini araştırdı. Amaç, belirli bir viral antijene odaklanacak antikorları tanımlamanın daha hızlı bir yolunu bulmaktı. Setliff ve Shiakolas'ın çalışması 2019'da Cell dergisinde yayınlanan LIBRA-seq teknolojisinin geliştirilmesiyle sonuçlandı.
Vanderbilt Patoloji, Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve Vanderbilt Mikrobiyoloji ve Bilgisayar Bilimi Programı Müdürü Ivelin Georgiev, yeni çalışmasıyla bu teknolojiyi kullanarak Kovid 19’dan iyileşen bir hastadan bir monoklonal antikoru izole etmede başarılı oldu. Bu antikor, virüse karşı güçlü nötralizasyon özelliği gösterirken salgını kontrol etme çabalarını yavaşlatan virüs varyantlarına karşı da etkili oldu.
Keşfedilen antikor, Kovid 19’u tedavi etmek için yaygın olarak kullanılan diğer monoklonal antikorlardan ayıran alışılmadık genetik ve yapısal özelliklere sahip. Bu da virüsün daha önce görmediği bir antikordan kaçmak için mutasyona uğrama olasılığını azaltıyor. Georgiev, 23 Eylül'de Vanderbilt Üniversitesi internet sitesinde yayınlanan raporda şu ifadeleri kullandı:
“Bundan 3 ya da 4 yıl önce, şu anki kadar hızlı hareket etmek imkansızdı. Monoklonal antikorların keşfi ve aşı geliştirme söz konusu olduğunda, çok kısa sürede çok şey değişti. Kaybedecek zaman yok. Virüs, yeterince zaman verirsek mevcut aşılardan kaçma yolunu bulacak ve Delta varyantından daha kötü etkiye sahip birçok tür ortaya çıkacak. Tam da bu yüzden mümkün olduğunca çok seçeneğe sahip olmamız gerekiyor. Bu çalışmada açıklanan antikor da bu seçeneklerden biri.”



40 yıllık klasiğin uyarlamasında Henry Cavill'in aşkı bulundu

28 yaşındaki Marisa Abela, Sam Taylor-Johnson yönetmenliğindeki Back to Black'te de henüz 27 yaşındayken yaşamını yitiren Amy Winehouse'u canlandırmıştı (StudioCanal / Focus Features)
28 yaşındaki Marisa Abela, Sam Taylor-Johnson yönetmenliğindeki Back to Black'te de henüz 27 yaşındayken yaşamını yitiren Amy Winehouse'u canlandırmıştı (StudioCanal / Focus Features)
TT

40 yıllık klasiğin uyarlamasında Henry Cavill'in aşkı bulundu

28 yaşındaki Marisa Abela, Sam Taylor-Johnson yönetmenliğindeki Back to Black'te de henüz 27 yaşındayken yaşamını yitiren Amy Winehouse'u canlandırmıştı (StudioCanal / Focus Features)
28 yaşındaki Marisa Abela, Sam Taylor-Johnson yönetmenliğindeki Back to Black'te de henüz 27 yaşındayken yaşamını yitiren Amy Winehouse'u canlandırmıştı (StudioCanal / Focus Features)

Eleştirmenlerce beğenilen Britanya dizisi Industry'nin yıldızlarından Marisa Abela, 1980'lerin kült klasiği İskoçyalı'nın (Highlander) Amazon MGM imzalı yeniden çevriminde Henry Cavill ve Russell Crowe'la birlikte rol alacak.

Yönetmen koltuğunda, John Wick serisiyle tanınan Chad Stahelski oturuyor. Filmin sadece Amazon Prime Video'da değil sinemalarda da vizyona girmesi planlanıyor.

İlk İskoçyalı, 1986'da gösterime girmiş ve Christopher Lambert'in canlandırdığı Connor MacLeod karakterini merkeze almıştı. Ortaçağ İskoçyası'nda yaşayan MacLeod, ölümsüz bir savaşçı olduğunu keşfediyor ve Sean Connery'nin hayat verdiği kılıç ustası Ramirez'in rehberliğinde, yüzyıllar boyunca başka ölümsüzlerle savaşıyordu. Hikaye, farklı zaman dilimleri arasında gidip geliyordu.

Yeni uyarlamada MacLeod karakterini Henry Cavill, Ramirez'i ise Oscarlı aktör Russell Crowe canlandırıyor.

Senaryosu Predators ve John Wick 4'le (John Wick: Chapter 4) tanınan Michael Finch tarafından kaleme alınan proje, ilk filme sadık kalsa da hikayeyi daha derin ve karmaşık bir evrende yeniden kurguluyor. Kaynaklara göre, bu versiyonda dünyanın dört bir yanından gelen daha fazla ölümsüz karakter yer alacak.

Öne çıkan yeni karakterlerden birine Marisa Abela hayat verecek. Abela, MacLeod'un geçmişteki büyük aşkı, kılıç ustası ve eğitmeni olan ölümsüz bir karakteri canlandıracak.

Çekimlerin eylülde başlaması planlanıyor. Prodüksiyon, İskoçya ve Britanya'nın yanı sıra Hong Kong gibi farklı lokasyonlarda gerçekleştirilecek.

Abela, yakın zamanda Industry dizisinin üçüncü sezonundaki performansıyla BAFTA kazanmıştı. 

Ayrıca yılın beğeni toplayan casus gerilimi Kara Torba Operasyonu'nda (Black Bag), Michael Fassbender ve Cate Blanchett gibi dev isimlerle kamera karşısına geçmiş ve dikkatleri üzerine çekmişti. Film, Steven Soderbergh yönetmenliğinde vizyona girmiş ve övgü dolu eleştiriler almıştı.

Independent Türkçe, Deadline, Hollywood Reporter