Erdoğan ve Putin’in önündeki İdlib konulu ‘zorlu müzakereler’

Rus bir kaynak, Suriye Askeri Konseyi ile temas haberlerini yalanladı

Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı Ofisi
Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı Ofisi
TT

Erdoğan ve Putin’in önündeki İdlib konulu ‘zorlu müzakereler’

Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı Ofisi
Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı Ofisi

Bugün tüm gözler bir kez daha, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, iki ülkenin İdlib’deki iş birliğinin geleceğini belirlemek amacıyla ‘zorlu ve belirleyici’ olarak nitelendirilen görüşmeler yaptıkları, Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki tatil beldesi Soçi'ye çevrilmiş durumda.
İki lider,  sahada devam eden askeri tırmanış ve her iki tarafın art arda yaptıkları ateşli açıklamalarının ardından bundan üç yıl önce söz konusu bölgede ortak eylem mekanizmalarını düzenleyen Soçi Anlaşması’nın imzalanmasından sonra bugün bir kez daha Soçi’de bir araya gelecekler. Rus diplomatların açıklamalarına göre görüşme, İdlib Ateşkes Anlaşması ve genel olarak Suriye uzlaşısı için yeni formüllere ulaşılmasına ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov dün yaptığı açıklamada, Rus tarafının ele alınacak dosyalardan bir paket hazırladığına işaret ederek Kremlin'de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya ziyaretiyle ilgili hazırlıkların sürdüğünü söyledi. Gazetecilere yaptığı açıklama sırasında tartışmalı konular hakkında doğrudan konuşmaktan kaçınan Peskov, zirvede Rusya ile Türkiye'yi ilgilendiren çeşitli dosyaların ele alınacağını belirtti. İki liderin her zaman konuşacağı çok şey olduğunun altını çizen Peskov, “Öncelikle Suriye ve elbette Afganistan gündemde olacak. Libya ve diğer uluslararası meseleler konusunda geleneksel şekilde görüş alışverişinde bulunulacak” dedi. İkili ilişkiler açısından birçok ortak nokta olduğunu da ifade eden Kremlin Sözcüsü, bunların ekonomi alanında ortak projeler üzerinde çalışma, ticari ve ekonomik ilişkiler olduğunu kaydetti.
Fakat daha önce yaptığı bir açıklamada, İdlib dosyasının tartışılacak en öncelikli konu olacağını belirten Peskov, iki liderin ‘siyasi irade gösterip İdlib konusunda anlaşmaya vardıklarını, ancak ne yazık ki o bölgede terör faaliyetlerinin devam ettiğini’ açıkladı. İdlib'deki mevcut durumu ‘kabul edilemez ve tehlikeli’ olarak nitelendiren Kremlin Sözcüsü, “Bu durum Suriye'deki çözüm sürecini engelliyor. Bunların hepsinin gündemde olması muhtemel” dedi.
Putin ve Erdoğan arasındaki ilişkileri ‘karşılıklı güvene dayalı çok iyi çalışma ilişkileri’ olarak tanımlayan Peskov, bunun da iki liderin aralarında ‘yeni ve yapıcı görüşmeler’ yapılmasını kolaylaştırdığını söyledi. Rus diplomatlar, bu görüşmede İdlib konusunda yeni bir anlaşmaya varılacağını öne sürmüştü. Rus bir diplomatik bir kaynak, bugün yapılacak görüşmenin, daha önce imzalanan Soçi Anlaşması'nın uygulanmasına çıkmaza girilmesinden sonra, iki tarafın önceliklerini yeniden düzenleyen ve İdlib'de iş birliği ve ortak eylem için yeni temeller atan yeni bir uzlaşıya varması için zorlu ve gerekli olduğunu ifade etti.
Moskova, Ankara’yı birkaç kez, 2018 yılında imzalanan ve Türk tarafının muhalif gruplardan ılımlıları ve aşırılık yanlılarını bir birinden ayırma sorumluluğunu üstlenmesini öngören Soçi Anlaşması’ndaki ‘taahhütlerini yerine getirmemekle’ suçlamıştı. Anlaşma aynı zamanda Türkiye'nin silahlı muhalifleri ve ağır silahları tahliye etmekle yükümlü olduğu temas hatları boyunca bir tampon bölge kurulmasını şart koşuyordu. Moskova, son haftalarda bölgedeki askeri eylemleri ‘Türkiye’nin başarısızlığıyla’ ilişkilendiren söylemlerini artırdı. Bu karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’yı Suriye’deki duruma ilişkin tutumlarını tam olarak gözden geçirmeye çağırdı.
Rus analistler, karşılıklı olarak yapılan açıklamaları, Putin ve Erdoğan’ın ‘zirveden önce müzakere için baskıyı artırmaya yönelik adımları’ olarak nitelediler. Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) uzmanı Kirill Semenov, “Rusya ve Türkiye’nin Suriye konusunda artan sayıda karşılıklı gözlemleri ve talepleri var” değerlendirmesinde bulundu. Semenov’a göre eğer Suriye muhalefetinin, Rus savaş uçaklarının, Türkiye tarafından Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekâtı bölgesindeki noktaları bombaladığına dair verileri doğrulanırsa, bu, Suriye’nin kuzeydoğusundaki hava kontrol alanlarında değişiklikler olduğu anlamına gelir.
Moskova’nın bu bölgeler üzerindeki uçuşlarını Amerikalılarla koordine etmesinin doğal olduğunu da sözlerine ekleyen Semenov, “Bu da söz konusu değişikliklerin, Rusya-ABD istişarelerinin sonucu olduğu gerçeğinin göz ardı edilemeyeceği anlamına geliyor” dedi.
Sahada tansiyonun yükselmeye devam etmesine rağmen Semenov’a göre İdlib'e yönelik olası bir askeri operasyonun, Suriye ordusu ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) arasında doğrudan bir çatışma yaşansa bile Moskova ile Ankara arasında ciddi bir krize yol açarak ilişkilerin kopmasına ve ortaklığın sona ermesine neden olması pek olası değil.
İdlib’deki askeri gerilimin buz dağının sadece görünen kısmı olabileceğine dikkati çeken Semenov, bu durumun, Rusya ile Türkiye arasında henüz resmi olarak açıklanmayan derin çelişkileri yansıttığına ve bu konuda iki tarafın uzlaşma sağlayamadığına işaret etti. Ancak hem Ankara'nın hem de Moskova'nın şimdiye kadar anlaşmazlıkların boyutunu gün yüzüne çıkarmamaya çalıştıklarını belirten Semenov, sahadaki durumda yaşanan değişikliklerin, Soçi'deki görüşmelerden sonra daha belirgin hale geleceğini söyledi.
Öte yandan diplomatik ve askeri bir kaynak, Rus basınında geçtiğimiz günlerde yer alan ve Rusya’nın Suriye Askeri Konseyi ile resmi düzeyde temas kuruduğuna dair haberleri yalanladı.
Dün Şarku'l Avsat'a konuşan kaynak, şunları söyledi:
“Rusya ile Suriye arasındaki askeri temaslar sadece Suriye Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay'ın resmi kanalları aracılığıyla gerçekleşiyor. Astana görüşmeleri çerçevesinde Suriye muhalefetini temsil eden askeri heyet ile yapılan görüşmeler de dahil olmak üzere, askeri konulardaki diğer temaslar, ancak Suriye’nin resmi makamları ile koordineli olarak gerçekleştirilebilir. Suriye Askeri Konseyi ile Rusya arasındaki temaslarla ilgili tüm söylentiler tamamen asılsızdır. RIA Novosti ve Russia Today (RT) dahil olmak üzere çeşitli medya kuruluşları tarafından bu tür görüşmeler olduğuna dair aktarılan haberler asılsız.”



Irak'ta bir alışveriş merkezinde çıkan yangında yaklaşık 60 kişi hayatını kaybetti

Irak Sivil Savunması, Kut yangınını söndürmeye ve mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya çalışıyor (Irak Haber Ajansı)
Irak Sivil Savunması, Kut yangınını söndürmeye ve mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya çalışıyor (Irak Haber Ajansı)
TT

Irak'ta bir alışveriş merkezinde çıkan yangında yaklaşık 60 kişi hayatını kaybetti

Irak Sivil Savunması, Kut yangınını söndürmeye ve mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya çalışıyor (Irak Haber Ajansı)
Irak Sivil Savunması, Kut yangınını söndürmeye ve mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya çalışıyor (Irak Haber Ajansı)

Irak İçişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamaya göre Bağdat'ın 170 km güneydoğusundaki Wasit vilayetinin merkezinde beş katlı bir ticaret merkezinde çıkan yangında 61 kişi hayatını kaybetti.

Irak televizyonlarında yer alan haberlere göre Kut kentindeki alışveriş merkezinde çıkan yangında ölenlerin sayısı 77'ye yükseldi.

Wasit vilayetindeki yerel yetkililer daha önce kentteki bir alışveriş merkezinde gece çıkan yangında yaklaşık 50 kişinin öldüğünü ve yaralandığını açıklamıştı.

Şarku’l Avsat’ın Irak Haber Ajansı’ndan aktardığına göre Vali Muhammed Cemil el-Miyahi yaptığı açıklamada, “Wasit vilayetindeki büyük bir ticaret merkezinde meydana gelen trajik yangında şehit olan ve yaralananların sayısı yaklaşık 50 kişiye ulaştı” ifadelerini kullandı.

Eyalette üç günlük yas ilan eden yetkili, “ilgili makamların yangının nedenlerini araştırmaya devam ettiğini ve ilk sonuçların 48 saat içinde açıklanacağını” kaydetti.

“Yerel makamlar olayla ilgili olarak bina sahibi ve alışveriş merkezi hakkında yasal işlem başlattı” dedi.

Kut'taki bir AFP muhabiri, ilk raporların yangının altı katlı binanın birinci katında çıktığını ve büyüyerek son kata yayıldığını söylediğini belirtti.

Şehirdeki bir hastanede yanmış cesetler gördüğünü, hastanenin sabah 4:00'e (01:00 GMT) kadar yaralı taşıyan ambulanslarla dolu olduğunu belirtti.

Son günlerde sıcaklıkların artmasıyla birlikte Irak'ın çeşitli bölgelerindeki dükkan ve depolarda yangınlar çıktı.

Petrol zengini Irak'ta, özellikle inşaat ve taşımacılık sektörlerinde güvenlik düzenlemelerine genellikle uyulmuyor. Ülke ayrıca onlarca yıldır süren çatışmalar nedeniyle harap olmuş altyapıdan muzdarip ve bu durum defalarca yangınlara ve ölümcül felaketlere yol açtı.

Eylül 2023'te Irak'ın kuzeyindeki Karakuş kasabasında bir düğün merasimi sırasında salonda çıkan yangında 134 kişi hayatını kaybetmiş, yetkililer yangına havai fişeklerin ve yüksek derecede yanıcı yapı malzemelerinin neden olduğunu açıklamıştı.