Hz. Muhammed'den sonraki peygamber olduğunu iddia eden Pakistanlı kadın idam cezasına çarptırıldı

Pakistan'da 1987'den bu yana en az bin 472 kişi acımasız yasalar uyarınca cezalandırdı (Pexels)
Pakistan'da 1987'den bu yana en az bin 472 kişi acımasız yasalar uyarınca cezalandırdı (Pexels)
TT

Hz. Muhammed'den sonraki peygamber olduğunu iddia eden Pakistanlı kadın idam cezasına çarptırıldı

Pakistan'da 1987'den bu yana en az bin 472 kişi acımasız yasalar uyarınca cezalandırdı (Pexels)
Pakistan'da 1987'den bu yana en az bin 472 kişi acımasız yasalar uyarınca cezalandırdı (Pexels)

Pakistan'da bir mahkeme pazartesi günü bir okul müdürünü peygamber olduğunu iddia ettiği için dine hakaret suçlamasıyla idam cezasına çarptırdı. Lahor kentindeki sulh ceza mahkemesi ayrıca Salma Tanveer'e 50 bin Pakistan rupisi (yaklaşık 2 bin 600 lira) para cezası verdi.
Tanveer peygamberliğin sona erdiğini reddettiği yazılarının kopyalarını dağıtmakla suçlandı. Müslümanlar, Hz. Muhammed'in Tanrı tarafından gönderilen son peygamber olduğuna ve ondan sonra başka peygamberin gelmeyeceğine inanıyor.
Lahor polisi 2013'te yerel bir din adamının şikayetine dayanarak Tanveer'e dine hakaret davası açmıştı.
22 sayfalık kararda yargıç Mansoor Ahmad Qureshi şunları söyledi:
"Sanık Salma Tanveer'in Hz. Muhammed'e saygısızlık içeren yazıları yazdığı ve dağıttığı şüpheye mahal bırakmayacak şekilde kanıtlanmış ve sanık, vakasının Pakistan Ceza Kanunu'nun (PPC) 84. maddesince sağlanan istisnai hükümler kapsamında değerlendirilebileceğini kanıtlayamamıştır."
Ceza kanununun 84. maddesine göre akıl hastası bir kişinin işlediği suçlar suç sayılmıyor.
Duruşma sırasında Tanveer'in avukatı Muhammad Ramzan, müvekkilinin olay sırasında "akli dengesinin yerinde olmadığını" savunmuş ve mahkemeyi bunu dikkate almaya çağırmıştı.
Fakat savcılık, Pencap Akıl Sağlığı Enstitüsü'nden bir sağlık kurulunun Tanveer'in "akli dengesinin yerinde olduğu için yargılanmaya uygun" olduğunu belirttiği bir rapor sundu.
Pakistan'ın sömürge döneminden kalma dine hakaret yasaları 1980'lerde eski Cumhurbaşkanı Ziya ül Hak tarafından cezaların şiddetini artırmak için değiştirilmişti. İslamabad yasayı dini azınlıkları ve Şii ve Ahmediye gibi İslami mezhepleri yargılamak için kullanmakla suçlanıyor.
Pakistan'da 1987'den bu yana en az 1472 kişi acımasız yasalar uyarınca cezalandırdı. Birleşik Devletler Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu'na göre dine hakaretten idam veya müebbet hapis cezasına çarptırılan yaklaşık 80 hükümlü var.
Ağustos'ta 8 yaşındaki bir Hindu çocuk ülkede dine hakaretle suçlanan en genç kişi olmuştu. Çocuk, İslami bir din okulunun kütüphanesine işemekle suçlanmıştı. Çocuğun kefaletle serbest bırakılmasının ardından Müslüman çoğunluktan oluşan kalabalığın bir Hindu tapınağına saldırması üzerine çocuğun ailesi ve Rahim Yar Khan bölgesindeki azınlık topluluğundan başkaları kaçmak zorunda kalmıştı.
Pakistan sözde dine hakaret eylemlerinin bir sonucu olarak en fazla çete şiddeti vakasının bildirildiği ülke.
Independent Türkçe



İsrail ordusu İran'ın Arak reaktörü çevresindeki bölgenin boşaltılması çağrısında bulundu

İsrail ordusu, İran'ın Arak ve Khandab köylerinde yaşayanlardan köyleri boşaltmalarını istediği broşür (İsrail ordusu)
İsrail ordusu, İran'ın Arak ve Khandab köylerinde yaşayanlardan köyleri boşaltmalarını istediği broşür (İsrail ordusu)
TT

İsrail ordusu İran'ın Arak reaktörü çevresindeki bölgenin boşaltılması çağrısında bulundu

İsrail ordusu, İran'ın Arak ve Khandab köylerinde yaşayanlardan köyleri boşaltmalarını istediği broşür (İsrail ordusu)
İsrail ordusu, İran'ın Arak ve Khandab köylerinde yaşayanlardan köyleri boşaltmalarını istediği broşür (İsrail ordusu)

İsrail ordusu, bugün yaptığı açıklamada, İran'ın Arak ağır su reaktörünü çevreleyen bölgeyi boşaltmaları konusunda sakinlere bir uyarı yayınladı.

İsrail ordusu, nükleer tesislerin yakınında bulunan İran'ın Arak ve Khandab köylerindeki sakinleri bölgeyi tahliye etmeye çağırdı ve yakın zamanda saldırılar düzenleneceğini duyurdu. OrdununTelegram'da yer alan açıklamasında, "İsrail Savunma Kuvvetleri, İran'ın Arak ve Khandab köylerinde yaşayan sakinleri, işçileri ve herkesi... askeri tesisler vurulmadan hemen önce tahliye etmeye acilen çağırıyor" denildi.

Uyarı, X platformunda, önceki hava saldırılarından önce yapılan uyarılara benzer şekilde, reaktörün kırmızı bir daire ile çevrili uydu görüntüsünü içeren bir gönderiyle yapıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Arak ağır su reaktörü Tahran'ın 250 kilometre güneybatısında yer almakta. Ağır su nükleer reaktörleri soğutmak için kullanılır, ancak bir yan ürün olarak nükleer silahlarda kullanılabilen plütonyum da üretir. Bu İran'a, bu yolu izlemeye karar verirse, uranyum zenginleştirmeye ilave olarak nükleer bomba üretmek için başka bir yol sağlar.

İran, 2015 yılında dünya güçleriyle varılan nükleer anlaşma kapsamında nükleer silahların yayılması endişelerini en aza indirmek için reaktörü yeniden tasarlamayı kabul etmişti. İran 2019 yılında Arak reaktörünün ikincil devresini çalıştırmaya başladı ki bu o dönemde, nükleer anlaşmanın ihlali olarak görülmüyordu.