BM: Lübnan'daki Suriyeli mültecilerin yüzde 90'ı aşırı yoksulluk sınırında yaşıyor

Arşiv_AA
Arşiv_AA
TT

BM: Lübnan'daki Suriyeli mültecilerin yüzde 90'ı aşırı yoksulluk sınırında yaşıyor

Arşiv_AA
Arşiv_AA

Birlemiş Milletler (BM), Lübnan'da ikamet eden Suriyeli mültecilerin yüzde 90'ının aşırı yoksulluk sınırında yaşam mücadelesi verdiğini duyurdu.
BM'ye bağlı Dünya Gıda Program (WFP), BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından Lübnan'daki Suriyeli mültecilerin durumu hakkında ortak bir yazılı açıklama yaptı.
Yapılan ortak açıklamada, mültecilerin ülke içerisindeki durumuyla ilgili 2021 için yapılan değerlendirme raporunun sonucuna göre her 10 Suriyeli mültecinden 9'unun halen aşırı yoksulluk sınırında yaşadığı ifade edildi.
Açıklamada, Lübnan'daki ekonomik ve sosyal krizin içindeki mültecilerin, on yıldır hayata kalabilme mücadelesi verdiği ve temel ihtiyaçlarını dahi artık karşılayamaz durumda olduklarına dikkat çekildi.
Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.
Lübnan para birimi olan "Lira", 2020 itibariyle dolar karşısında yüzde 90'lık bir değer kaybetti.
Dolar kurundaki artış, ekonomik ve ardından gelen yakıt kriziyle birlikte resmi verilere göre ülkedeki enflasyonun yüzde 400 üzerine çıktı.
Ancak ülkedeki gerçek enflasyonun yüzde 700 civarında olduğu dile getiriliyor.
Ülkenin resmi verilerine göre, 2011'de patlak veren iç savaş nedeniyle yaklaşık 1,5 milyon Suriyeli mülteci Lübnan'a göç etti.



Irak Başbakanı: İran'daki rejimin çökmesi bölgenin istikrarını sarsar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
TT

Irak Başbakanı: İran'daki rejimin çökmesi bölgenin istikrarını sarsar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, İran’daki rejimin çöküşüne ilişkin ‘aceleci hesaplamalar’ konusunda uyarıda bulunarak, bunun bütün bölgenin istikrarını bozacağını ve zaten istikrarsız olan bölgede bir güvenlik boşluğu yaratacağını söyledi.

Sudani, dün İngiliz haber ağı BBC'ye verdiği röportajda şunları söyledi:

“İran'daki rejim, hızla çökecekmiş gibi gösterildiği kadar zayıf değil. Bu rejim köklü bir rejim ve çok sayıda destekçisi ve yandaşı var.”

Irak Başbakanı İran'daki rejimin çöküşünün Irak'a etkisiyle ilgili bir soruya verdiği yanıtta, “Mantık, komşularda herhangi bir yerde çıkan yangının tüm bölgeye yayılacağını söylüyor. Bu yangından kimse korunamaz” ifadelerini kullandı.

Sudani, Irak'ın savaşın tüm bölgeye yayılmasından ‘gerçek bir endişe’ duyduğunu söyledi.

İsrail savaş uçakları, geçtiğimiz ay 12 gün süren savaş sırasında Irak hava sahasını kullanarak İran’daki hedefleri bombaladı. Başbakan Sudani bunu ‘ülkenin egemenliğinin ihlali’ olarak nitelendirdi.

Hükümetinin ülkenin savunma yapısında bir zayıflık tespit ettiğini, bunun üzerine Güney Kore ve Fransa'dan hava savunma sistemleri satın almak için çalışmalara başladığını ve son gerginliklerin ardından da bu süreci hızlandırmaya karar verdiğini söyleyen Irak Başbakanı, “Bizim bu tür ihlallere karşı koyacak yeterli ve ileri teknolojiye sahip bir hava savunma sistemimiz yok. Bu, aslında Irak'ı dahil olmadığı bir savaşa sürüklemek anlamına geliyordu” şeklinde konuştu.

Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Planlarımızı kesinlikle sürdüreceğiz ve İsrail ya da başka herhangi bir ülkenin Irak hava sahasını ihlal etmesine izin vermeyeceğiz. Mümkün olan tüm araçları kullanacağız.”

Irak'ın yeni radar sisteminin bazı parçalarını teslim aldığını ve bu yıl içinde sistemin büyük bir kısmını teslim alacağını belirten Sudani, “Güney Kore'den ilk sevkiyatı alacağız, ancak daha fazlasına ihtiyacımız var” dedi.

İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kırılganlığından duyduğu endişeyi dile getiren Sudani, ateşkesi tehdit eden en önemli unsurlardan birinin İsrail hükümetinin başında Binyamin Netanyahu'nun bulunması olduğunu söyledi.

Irak Başbakanı, şunları söyledi:

“Bu, tüm bölge için bir endişe kaynağı, çünkü savaşları ve çatışmaları tüm bölgeye yaymak bu kişinin hayatta kalma stratejisidir. Bu da bölgedeki tüm ülkelerle sorunlar yaratıyor. Gazze'de ateşkes sağlanamadı, Lübnan'da da durum aynı, Suriye'ye istediği zaman saldırıyor. Bu endişe verici bir durum.”