Brezilya’dan Nahda Barajı konusunda Mısır'a destek

Sisi, Kahire'de Brezilya Devlet Başkanı Yardımcısı ile yaptığı görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Kahire'de Brezilya Devlet Başkanı Yardımcısı ile yaptığı görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Brezilya’dan Nahda Barajı konusunda Mısır'a destek

Sisi, Kahire'de Brezilya Devlet Başkanı Yardımcısı ile yaptığı görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Kahire'de Brezilya Devlet Başkanı Yardımcısı ile yaptığı görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Brezilya hükümeti, su ve gıda güvenliği açısından Nil Nehri'nin Mısır için hayati önem taşıdığını ifade etti. Brezilya, Kahire’nın su payı üzerindeki etkisinden dolayı endişe ettiği, Etiyopya'nın Nil Nehri'nin ana kolu üzerine inşa ettiği Nahda (Rönesans) Barajı’na ilişkin Mısır'ın Etiyopya ile olan anlaşmazlığında Mısır’a dolaylı olarak destekledi.
Brezilya hükümeti, Arnavutluk, Gabon, Gana ve BAE ile birlikte Ocak ayı başında iki yıllık bir süre için  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) geçici üyesi olarak görev yapacak. Mısır ve Sudan, baraj dosyasını bu ayın ortasında üç ülkeyi Afrika Birliği (AfB) himayesinde müzakerelere devam etmeye çağıran BM Güvenlik Konseyi'ne taşıdı. BM tarafından yayınlanan açıklamada, baraj konusunda tüm taraflar için kabul edilebilir ve bağlayıcı ve makul bir zaman çizelgesi dahilinde bir anlaşmaya varılması gerektiği vurgulandı. 
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi dün Kahire'de, Brezilya Başkan Yardımcısı Hamilton Mourao'yu, Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Brezilya'nın Kahire Büyükelçisi Antonio Patriota'nın huzurunda kabul etti.
Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre taraflar görüşmede, BM Güvenlik Konseyi'nin son başkanlık açıklamasının yayınlanması da dahil olmak üzere Rönesans Barajı konusundaki son gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulundu. Mourau görüşmede, Mısır'ın su ve gıda güvenliği açısından Nil Nehri'nin önemini anladığını ifade etti. Mısır ve Sudan, Etiyopya ile Rönesans Barajı konusunda anlaşmaya varmak için 10 yıldır görüşüyor Ancak görüşmelerden henüz sonuç alınamadı. Mısır, Sudan'la birlikte barajın doldurulmasını ve işletilmesini düzenleyen bağlayıcı bir yasal anlaşmaya yönelik tutumunu korurken, Etiyopya "kalkınma" hakkı olarak gördüğü tutumunu sürdürerek anlaşmayı reddediyor.
Öte yandan Mısır-Brezilya görüşmesinde Ortadoğu'daki bölgesel duruma ilişkin son gelişmeler ele alınırken, Filistin sorunu ile Libya ve Tunus'taki gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. Açıklamaya göre Brezilya Başkan Yardımcısı görüşmede, Mısır’ın bölgesel güvenliği korumak ve bölge ülkelerinin tamamı için istikrar ve güvenliği sağlamak için gösterdiği çabalara övgüde bulundu.
Sisi ise, Mısır'ın Brezilya ile sahip olduğu seçkin ilişkilerden gurur duyduğunu belirterek, iki ülke arasında çeşitli alanlardaki ilişkileri geliştirme, özellikle  Brezilya'nın kalkınma deneyimi çerçevesinde iki ülkenin sahip olduğu çeşitli yeteneklerden ve Brezilya'nın Latin Amerika'da önemli bir ticaret ortağı olarak Mısır için temsil ettiği önemli stratejik ilişkilerden yararlanma arzusunu dile getirdi. Brezilya Başkan Yardımcısı da ülkesinin iki ülke arasında özellikle ekonomik, ticari ve askeri alanlarda ikili işbirliğini ilerletme konusundaki arzusunu ifade etti. Açıklamaya göre toplantıda, Mısır'daki yatırım fırsatlarından yararlanmanın ve Brezilya turizmini Mısırlı turistlere teşvik etmenin yanı sıra, askeri, güvenlik, ticari ve ekonomik alanlar başta olmak üzere çeşitli alanlarda iki ülke arasındaki işbirliğini artırma konusunda fikir birliğine varıldı. İki taraf, özellikle iki dost ülkenin silahsızlanma ve uyumsuzluk konuları da dahil olmak üzere tüm uluslararası ve bölgesel konulardaki vizyon anlaşmasının yanı sıra, uluslararası forumlarda dünyanın en etkili ülkeleri arasında yer almaları ve coğrafi çevrelerinde bölgesel istikrarı artırmaları çerçevesinde, gelişmekte olan ülkelerin çıkarlarını ve vizyonlarını ifade eden uluslararası forumlarda koordinasyonu sürdürme konusundaki arzularını yinelediler. Diğer taraftan, Mısır Sulama ve Su Kaynakları Bakanlığı'ndan bir sözcü dün yaptığı açıklamada, Sisi'nin 6 ay içinde tüm ihlalleri kaldırmaya yönelik talimatının ardından Nil Nehri, kanallar ve kanalizasyonlar üzerindeki tüm ihlallerin tespit edildiği vurgulandı. Sisi, Sulama ve Su Kaynakları Bakanlığı'na, İçişleri Bakanlığı'na ve Silahlı Kuvvetlere tüm ihlallerin ortadan kaldırılması ve yapılanlar hakkında aylık rapor sunulması talimatı verdi.



Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
TT

Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)

Şam'ın güneydoğusundaki Ceramana’nın nüfusunun bir kısmını Dürzi mezhebine mensup vatandaşlar oluşturuyor. Şarku'l Avsat dün şehre yaptığı gezide, bölgenin normal ve sakin bir hayat sürdüğüne tanık oldu.

Bu sakinliğe, Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar ile Bedevi aşiretler arasında meydana gelen olaylar nedeniyle Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu komşu kasaba ve köylerde yaşayanların tepkisinden çekinen bölge sakinlerinin girişlerdeki kontrol noktalarının ve gözetimin arttırılması yönündeki taleplerine Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'nin verdiği yanıt eşlik ediyor.

Ceramana'nın kuzey girişinde, semt merkezine giden araçların hareketi dün öğleden sonra normal görünürken, giriş kontrol noktasında duran bir İç Güvenlik Güçleri görevlisi bölgedeki durumun ‘istikrarlı ve tamamen sakin’ olduğunu doğruladı. Şarku'l Avsat muhabiri Ceramana'nın merkezine giden yolu takip etmekte tereddüt ederken, görevli şöyle dedi: “Bir şeyden mi korkuyorsunuz? İçeride hiçbir gerginlik yok. İçeri girin.”

İç Güvenlik Güçleri görevlisi, geçtiğimiz pazar günü Suriye'nin güneyinde Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda vilayetinde kanlı olayların patlak vermesinden bu yana Ceramana'da ‘bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda Dürzi gencin Suveyda'daki gelişmeleri protesto etmek için gösteri yapması ve hemen dağıtılması’ dışında kayda değer bir olay yaşanmadığını bildirdi.

) Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)

Dört ana yolun tali bulvarlara açıldığı şehir merkezindeki el-Kerame Meydanı'na ulaştığımızda dükkanların çoğu açıktı, ancak araç ve yaya hareketliliği oldukça zayıf görünüyordu. Kuruyemiş ve şekerleme satan bir dükkânın sahibi bu durumu bugünün cuma ve resmî tatil olmasına bağladı ve ‘normal günlerde daha fazla yoğunluk olduğunu’ vurguladı.

Bölgedeki güvenlik durumuyla ilgili resmi bir güvence işareti olarak, mağaza ve kafelerin iş yaptığı tüm ana yollarda İç Güvenlik Güçleri personeli konuşlandırılmadı. Ancak Ceramana'nın girişlerindeki kontrol noktalarında konuşlanan güvenlik personeli, hem giriş hem de çıkış yollarındaki araçları kapsamlı bir şekilde denetliyor.

Bölgedeki Dürzi toplumundan bir aktivist, Ceramana'daki durumun ‘Suveyda'daki olaylar başladığından beri sakin olduğunu ve herhangi bir değişiklik olmadığını’ doğruladı. Aktivist, “Hükümet birimleri her zamanki gibi çalışmalarına devam ediyor. İç Güvenlik Güçleri, güvenlik, istikrar ve sivil barışı koruma görevlerini yerine getiriyor” ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'a konuşan aktivist, aşılmaması gereken kırmızı çizgiler olduğunu, Ceramana'nın Doğu Guta'nın komşusu olduğunu, Şam ile ilişkilerin iyi ve etkili olması gerektiğini, ayrıca kent ve çevresinde iç barışın korunmasına bağlı kalınması gerektiğini belirtti.

Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)

Aktivist, ‘Suveyda'daki ihlallerin faillerinin sorumlu tutulması ve vilayetteki sivillere yardım ulaştırmak için insani yardım geçişlerinin açılması talepleri’ olduğunu belirtti. Aktivist, ‘bölgenin komşu kasaba ve köylerden herhangi bir tacize maruz kalmadığını ve Suveyda'daki olayların patlak vermesinden bu yana herhangi bir iç sorun yaşanmadığını’ vurguladı.

Bir başka yerel kaynak ise ‘semt sakinlerinin herhangi bir çatışma ya da anlaşmazlıktan uzak durmak istediklerini, çünkü Ceramana'nın devletin bir parçası olduğunu’ vurgulayarak, “Bu bölgeyi korumak devletin sorumluluğudur ve semt sakinleri de bu konuda devlete yardımcı olmaktadır” dedi.

Ancak kaynak Şarku’l Avsat'a ‘bazı sakinlerin Suveyda'da yaşananlar ışığında banliyönün komşu kasabalardan taciz ya da saldırılara maruz kalacağına dair korkuları olduğunu’ gizlemedi. Kaynak, “Bu korkulara yanıt veren, bölgenin girişlerine ek kontrol noktaları kuran ve kontrol noktaları ile banliyö çevresinde gözetimi artıran İç Güvenlik Güçleri ile iletişim halindeyiz” şeklinde konuştu.

İdari olarak Rif Şam'ın bir parçası olan ve Şam'ın merkezine yaklaşık beş kilometre uzaklıkta bulunan Ceramana, 1990'ların sonunda kentsel bir rönesansa tanıklık etti.

Yerel tahminlere göre 2011 başlarında Beşşar Esed rejimine karşı Suriye devriminin patlak vermesinden önce nüfusu 600 bin civarındaydı ve çoğunluğu Dürzi ve Hıristiyanlardan oluşuyordu.

Savaş yıllarında çatışmalara sahne olan tüm Suriye vilayetlerinden yüz binlerce yerinden edilmiş insana sığınak görevi gören bölgenin nüfusu, 14 yıl süren iç savaş boyunca önemli ölçüde arttı. Bazı sakinlerinin tahminlerine göre şu anda Ceramana’nın nüfusu yaklaşık iki milyon.

Ceramana'ya yönelik büyük göç dalgalarından sonra, nüfus tüm vilayetlerin, milliyetlerin, dinlerin ve mezheplerin bir karışımı haline geldi.

Silahlı muhalif gruplar Kasım 2024'ün sonlarında ülkenin kuzeybatısında Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nu başlatıp Şam'a yaklaşırken, Ceramana halkı eski başkan Hafız Esed'in heykelini devirdi ve Beşşar Esed rejimi 8 Aralık'ta düştü.

Ancak Ceramana, 28 Nisan'da İslam'a hakaret içeren bir ses kaydının dolaşıma girmesinin ardından çok sayıda kişinin ölümüne yol açan şiddet olaylarına sahne oldu.

Suriyeli yetkililer o dönem, yerel aktörler ve ileri gelenlerle yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde Ceramana'da kontrollerini genişletmeyi ve güvenlik ve istikrarı yeniden sağlamayı başardılar.