Cezayir, Fas’ı ‘kendisini zayıflatmak için içeriden ajan toplamakla’ suçladı

Cezayir Genelkurmay Başkanı, Rabat'ın ‘halkın birliğini baltalamaya çalışmak için karalama kampanyaları başlattığını’ söyledi

Cezayir Dışişleri Bakanı Ramazan Lamamra, geçtiğimiz Pazartesi günü New York’taki BM Genel Kurul toplantılarının oturum aralarında BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Muhammed ile bir araya geldi (AP)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramazan Lamamra, geçtiğimiz Pazartesi günü New York’taki BM Genel Kurul toplantılarının oturum aralarında BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Muhammed ile bir araya geldi (AP)
TT

Cezayir, Fas’ı ‘kendisini zayıflatmak için içeriden ajan toplamakla’ suçladı

Cezayir Dışişleri Bakanı Ramazan Lamamra, geçtiğimiz Pazartesi günü New York’taki BM Genel Kurul toplantılarının oturum aralarında BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Muhammed ile bir araya geldi (AP)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramazan Lamamra, geçtiğimiz Pazartesi günü New York’taki BM Genel Kurul toplantılarının oturum aralarında BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Muhammed ile bir araya geldi (AP)

Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha, Faslı yetkilileri, ‘Cezayir'e baskı yapmak için ülkedeki hainleri ve zayıf karakterlileri ajan olarak kullanmakla’ suçladı. Korgeneral Şangariha, Cezayir’in batı komşusunun (Fas) ‘şüpheli planları’ olduğunu söyledi. Şangariha’nın bu sert açıklamaları, Cezayir'in Rabat ile diplomatik ilişkilerini kesmeye karar vermesinin üzerinden bir ayı aşkın bir süre geçtikten sonra yapması dikkati çekti.
Cezayir’in batısındaki Vahran şehrinde bulunan bir askeri üssü ziyaret eden Şangariha, burada Fas’ı sert bir şekilde eleştirdiği açıklamalarda bulundu. Şangariha, Fas’ı ‘Cezayir'in bölgedeki rolünü sınırlamak ve zenginliklerini tüketmek için karalama kampanyaları başlatan, Cezayir halkı arasında fitne ve bölücülük fitilini ateşleyerek ülkenin birliğini bozmaya çalışan bir rejim’ olarak niteledi. Cezayir’in düşmanlarının, ‘ülkedeki hainleri ve zayıf karakterlileri bulup bu kişileri ajanları yaptıklarını ve onları Cezayir'i içeriden zayıflatmak, Cezayir’in sabitelerini ve asil değerlerini terk etmesini sağlamak ve milletin sorunlarını terk etmek gibi hedeflerine ulaşmak için baskı aracı olarak kullandıklarını’ söyledi. Cezayir Genelkurmay Başkanı, “Ülkemizin sabitelerine sahip çıkması Fas'ı rahatsız ediyor” dedi.
‘Hainler ve zayıf karakterliler’ diyerek kimleri kast ettiğine dair detay vermeyen Şangariha, ‘Cezayir'in sabiteleri’ diyerek ise, Fas ile eski bir anlaşmazlık olan Batı Sahra meselesindeki tutumuna ve Filistin meselesine işaret ediyordu. Fas, geçtiğimiz Ağustos ayında İsrail ile ilişkilerini normalleştirme anlaşması yapmış ve İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Rabat’ı ziyaret etmişti. Bu gelişmelerle birlikte Fas'ın Cezayir'in İran ile ilişkilerine ilişkin açıklamaları Cezayirlileri çok kızdırmıştı.
Hainler ve zayıf karakterlilere yönelik açıklamalarını sürdüren Cezayir Genelkurmay Başkanı şunları söyledi:
“Yeni bir döneme giren, ordusu ve halkıyla güçlü bir ülke olan Cezayir, egemenliğini, milli birliğini ve egemen kararını korumaya kararlıdır. Devletin bekasını ve simgelerini hedef almak için gizli ve aleni olarak gerçekleştirilen tüm alçakça girişimlere kararlılıkla karşı koymaya hazırım. Cezayir halkı, bağımsızlığını ve egemen kararını korumak, tüm dünyada daima barış ve güvenliğin peşinde koşmak, başkalarının iç işlerine karışmamak, haklı davalara ve mazlum halklara destek olmak gibi asil ilke ve değerlerinden sapmamak konusunda hâlâ aynı kararlılığa sahiptir.”
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramazan Lamamra, 24 Ağustos'ta, ‘Cezayir’e karşı düşmanlıklarını asla durdurmadığı’ için Fas ile ilişkilerin kesildiğini duyurmuştu. Cezayir Dışişleri Bakanlığı, Fas'ı, son dönemde 218 kişinin ölümüne neden olan, özel mülklere ve bitki örtüsüne zarar veren Kabylie bölgesinde çıkan yangınlara karıştıkları kanıtlanan terör örgütleri; ayrılıkçı el-Kabail Hareketi (MAK) ve İslamcı Reşad Hareketi için topraklarını üs haline getirmekle suçladı.
Bununla birlikte iki ülke arasındaki ilişkilerin kesilmesinin ilk etkileri de ortaya çıkmaya başladı. Cezayir, geçtiğimiz Çarşamba günü, Fas’ı ‘provokasyonlara ve düşmanca uygulamalara devam etmekle’ suçlayarak hava sahasını Fas’ın tüm sivil ve askeri uçuşlarına kapattığını duyurdu.
Öte yandan Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Cezayir Dışişleri Bakanı Lamamra, Pazartesi akşamı, Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarına katılmadan önce ‘Sahravi halkına (Batı Sahralılar) kendi kaderlerini tayin hakkı verilmesi’ çağrısında bulundu. Lamamra ayrıca ‘Fas'ın Batı Sahra'daki çatışmayı çözme konusundaki uzlaşmaya yanaşmayan tutumunu da’ kınadı.
Batı Sahra'da bir referandum düzenlenmesi için ‘sonsuza kadar Fas’ın uzlaşmazlığının sona ermesinin beklenemeyeceğini’ söyleyen Lamamra, çatışmayı ‘kendi kaderini tayin etme ilkesini hayata geçmeden çözüme ulaşılamayacak olan bir sömürgesizleştirme meselesi’ olarak niteledi. Sahravi halkının kendi kaderini tayin hakkının ‘kaçınılmaz, değişmez ve devredilemez’ olduğunu vurgulayan Cezayir Dışişleri Bakanı, “Cezayir, her zaman bir komşu ve siyasi sürecin gözlemcisi olarak, çevresi için daima barış, güvenlik ve istikrar kaynağı olmayı hedefler” ifadelerini kullandı.



Savaşta bacağı kesilen Filistinli çocuk doktoru Gazze'de çalışmalarını sürdürmekte ısrar ediyor

 İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalaması sonucu oluşan yıkımdan (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalaması sonucu oluşan yıkımdan (AP)
TT

Savaşta bacağı kesilen Filistinli çocuk doktoru Gazze'de çalışmalarını sürdürmekte ısrar ediyor

 İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalaması sonucu oluşan yıkımdan (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalaması sonucu oluşan yıkımdan (AP)

Filistinli çocuk doktoru Halid el Seydani, Deir el Balah'taki El Aksa Şehitleri Hastanesi'nde yürüteç kullanarak yaralı çocukların odaları arasında yapay bir bacakla yorulmadan hareket ederek gerekli tıbbi bakımı sağlıyor.

Doktor odalardan birinin turuncu kapısından içeri giriyor ve çocuklardan birini gülümseyerek okşamaya başlıyor, ardından boynuna doladığı steteskopuyla onu muayene ediyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Doktor el- Seydani, geçen yıl İsrail'in evine düzenlediği hava saldırısında şarapnel parçaları nedeniyle bacağını kaybetti, bu nedenle özellikle çocukların yaralanmalarının doğasını çok iyi biliyor.

Doktor Seydani, "Şarapnel parçası bana çarptı, şeker hastası olduğum için durumum kötüleşti ve bacağımı kesmek zorunda kaldık. Protez taktırdım ama geçici olarak, kalıcı değil. Deneysel ve birçok olumsuzluğu var" dedi.

Doktor çocuğu muayene ederken, eli bandajla sarılmış ve yapay solunum tüpü takılmış olan çocuk onu izliyordu.

Yakınlarının eşlik ettiği hastaların yatakları koridorlara dağıtılan hastanede, İsrail bombardımanında yaralananların birçoğu tedavi altında.

“El-Aksa Şehitleri Hastanesi” İsrail güçleri Hamas savaşçılarına karşı savaşmaya devam ettiği Gazze Şeridi'nin ortasındaki Deyr el-Balah'ta bulunuyor.

Hastane yakınındaki geniş mahalleler, savaşın başlangıcından bu yana şiddetli çatışmalara sahne oluyor. Bu çatışmalar, başlangıçta Gazze Şeridi'nin kuzeyine odaklanan askeri saldırının son aylarda genişlemesiyle daha da yoğunlaştı.

Sağlık sektörü çalışanlarının ölümleri

Gazze'deki savaş Ekim 2023'te patlak vermesinden bu yana, sağlık çalışanları ve tıbbi tesisler üzerinde ağır bir etki yarattı.

Hamas yönetimindeki Gazze Şeridi'nde Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanan verilere dayanarak Birleşmiş Milletler tarafından yakın zamanda yayınlanan bir rapor, savaşın başlangıcından bu yana Gazze'de en az bin 57 Filistinli sağlık çalışanının öldürüldüğünü belirtti.

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu, insanların ihtiyaç duydukları tedaviye erişimini engellediğini söylediği "Gazze Şeridi'ndeki sağlık tesislerine yönelik devam eden saldırılardan" duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Gazze hastanelerine ve çevresine saldırılar düzenleyen İsrail güçleri, bu tesislerin Hamas tarafından kendisine karşı faaliyetlerde kullanıldığını söylüyor, ancak hareket bunu reddediyor.

Savaş, Gazze Şeridi'ndeki 36 hastanenin çoğunu yok etti; aralarında, Şeridin ana sağlık tesisi olarak kabul edilen El Şifa Hastanesi de geçen yıl İsrail güçleri tarafından hedef alındıktan sonra enkaz haline getirildi.

Ancak el- Seydani gibi doktorlar, zar zor işleyen tıbbi tesislere gitmeye devam ederek hastalara ellerinden gelen tedaviyi sağlamayı sürdürüyor.

Doktor şunları söylüyor: “Protez uzuvdan dolayı kendimi yorgun hissetsem de çalışırken psikolojik olarak mutlu ve rahatım. Bu yüzden işime dönmeye karar verdim."

Annesine göre, böbrek hastası Mira Hamid'in annesi de dahil olmak üzere, hastalarının ebeveynleri el- Seydani’nin çocuklarını tedavi etmesinden mutlu görünüyor.

Anne, doktorla ilgili olarak, “Bacağı kesilmesine rağmen çocukları ve durumlarını takip ediyor ve hizmetlerini sunuyor, emeklerine sağlık” ifadelerini kullandı.