İslami Cihad'dan İran'a yanıt: Direnişimiz sadece işgale karşı

İslami Cihat Hareketi’nin Han Yunus'ta İsrail hapishanelerindeki tutuklularla dayanışma yürüyüşü (AFP)
İslami Cihat Hareketi’nin Han Yunus'ta İsrail hapishanelerindeki tutuklularla dayanışma yürüyüşü (AFP)
TT

İslami Cihad'dan İran'a yanıt: Direnişimiz sadece işgale karşı

İslami Cihat Hareketi’nin Han Yunus'ta İsrail hapishanelerindeki tutuklularla dayanışma yürüyüşü (AFP)
İslami Cihat Hareketi’nin Han Yunus'ta İsrail hapishanelerindeki tutuklularla dayanışma yürüyüşü (AFP)

Filistin'deki İslami Cihad Hareketi yaptığı resmi açıklamada, direnişlerinin sadece İsrail işgaline karşı olduğunu, başka bir hedefle bağlantılı olmadığını belirtti. Hareket’in açıklaması, İran Devrim Muhafızları'ndan bir yetkilinin, İslami Cihat Hareketi’nin ve Filistin'deki diğer grupların İran'ı savunmak için orada olduğu yönündeki sözlerine yanıt olarak geldi.
Hareket, yaptığı basın açıklamasında, Siyonistlerin Filistin'i işgali karşısında İran ile ittifak yapıldığını belirtti. Ancak Filistin halkının direnişinin Siyonist projenin kurulmasından ve Filistin’i işgalinden bu yana var olduğunu, başka bir hedefle bağlantılı olmadığını vurguladı.
İslami Cihad Hareketi, söz konusu açıklamasının, İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Gulam Ali Reşid'in, Filistin'deki İslami Cihad hareketi de dahil olmak üzere Filistin'deki direniş gruplarının İslam Cumhuriyeti'ni savunmak için orada olduklarını belirttiği ve medyada olumsuz bir şekilde yayılan açıklamasına yanıt olarak geldiğini kaydetti. Hareket, "İran da dahil olmak üzere direniş güçleri, Siyonist düşmana ve müttefiklerine karşı hedef olarak tek cephede duruyor" dedi.
Reşid açıklamasında, “Kudüs Gücü'nün eski Komutanı Kasım Süleymani'nin suikastından üç ay önce İran kuvvetlerinin liderlerini bilgilendirerek,  İran toprakları dışında, İran sınırından başlayıp Akdeniz kıyılarına kadar uzanan bir noktada 6 orduyu örgütlediğini ve bu orduların ve halk güçlerinin bin 500 kilometreden daha geniş bir bölgede konuşlandırıldığını” belirtti. 
Reşid bu orduların Lübnan'da Hizbullah, Filistin'de Hamas ve İslami Cihat, Yemen'de Ensarullah Güçleri (Husiler), Irak'ta Haşdi Şabi milisleri ve Suriye ordusu olduğunu açıkladı. Reşid bu güçleri "İran'a yönelik saldırılara karşı caydırıcı güç" olarak nitelendirerek, Kasım Süleymani'nin o dönem, "Düşman İran rejimini hedef almak istiyorsa, önce bu ordularla yüzleşmeli" dediğini kaydetti.
Uzun yıllardır İran'dan doğrudan destek alan İslami Cihad, ilişkileri Arap meseleleri üzerindeki anlaşmazlık nedeniyle desteği kesme noktasına gelen gerilimle gölgelenmesine rağmen İran'a en yakın grup olarak biliniyor. İran,  Filistin Yönetimi’nin Filistin bölünmesini beslediğini ve güçlendirdiği gerekçesiyle, Filistin topraklarındaki İslami Cihat, Hamas ve diğer silahlı grupları destekliyor.



Kahire, HDK'nin ‘sınır üçgeni’ üzerinde kontrol sağladığını duyurmasına nasıl bakıyor?

Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
TT

Kahire, HDK'nin ‘sınır üçgeni’ üzerinde kontrol sağladığını duyurmasına nasıl bakıyor?

Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)

Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Mısır, Sudan ve Libya arasındaki ‘sınır üçgeni’ bölgesinin kontrolünü ele geçirdiğini açıklaması, Kahire'nin Sudan savaşında sahadaki gelişmelere ilişkin tutumu konusunda soru işaretleri yarattı.

Mısırlı uzmanlar, ‘Mısır'ın Sudan'daki askeri gelişmeleri yakından takip ettiğini ve ulusal güvenliğinin doğrudan etkilenmesi halinde karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu’ belirterek, HDK'nin sınır üçgeni bölgesini kontrol etmesinin ‘başkent Hartum'daki son kayıplarını telafi etmek için manevi bir kazanç’ olduğunu kaydetti.

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir kenti yakınlarında bulunan sınır üçgeni bölgesi, Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden savaşın ana cephelerinden birini oluşturuyor.

Nisan 2023 ortalarında başlayan Sudan savaşı, Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki HDK arasında devam eden çatışmalarla üçüncü yılının ikinci ayına girdi. Birleşmiş Milletler (BM) tahminlerine göre savaş, ülke içinde ve dışında yaklaşık 14 milyon insanın yerinden edilmesine neden oldu.

HDK dün yaptığı açıklamada, Sudan, Libya ve Mısır arasındaki sınır üçgeni bölgesini kontrol altına aldığını duyurdu. ‘Sudan, Libya ve Mısır arasında önemli bir buluşma noktası olan stratejik bölgeyi niteliksel bir adımla özgürleştirmeyi başardığını’ belirten HDK tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Sudan ordusuna asker ve teçhizat açısından ağır kayıplar verdirdik… Onlarca savaş aracını ele geçirdik.”

Bunun öncesinde Sudan Silahlı Kuvvetleri Genel Komutanlığı, ‘saldırganlığı püskürtmek için savunma düzenlemeleri olarak tanımladığı adımın bir parçası olarak sınır üçgeni bölgesini boşalttığını’ duyurdu. Sudan ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, “Bu hareket, sınır bölgesindeki saha gelişmeleri ışığında ulusal egemenliği korumak ve stratejik konumları güvence altına almak için operasyonel planların bir parçası olarak yapıldı” ifadesi yer aldı.

Gelişmeler, Sudan ordusunun salı günü yaptığı açıklamada, HDK ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter'e bağlı Libya güçlerini ‘bölgeyi ele geçirmek amacıyla Mısır, Sudan ve Libya arasında bulunan sınır üçgenindeki sınır noktalarına saldırmakla’ suçlayarak, bunu ‘Sudan'a, topraklarına ve halkına karşı bariz bir saldırganlık’ olarak nitelendirmesinin ardından geldi.

Mısır Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi Tümgeneral Muhammed Salah Ebu Hemile, “Kahire, Mısır'ın ulusal güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğu için Sudan'daki gelişmeleri yakından takip ediyor” dedi. Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte HDK'nin sınır üçgeni bölgesini kontrol etmesinin güvenlik üzerindeki etkisini küçümseyen Ebu Hemile, bunun ‘özellikle başkent Hartum'daki son saha kayıplarını örtbas etme girişimi’ olduğunu söyledi ve Kahire'nin ‘Sudan'daki ulusal kurumları desteklemeye istekli olduğunu, ancak bir tarafı diğerinin aleyhine desteklemekle meşgul olmadığını’ belirtti.

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Semir Ferec, HDK'nin sınır üçgeninde kontrolü sağladığını duyurmasının ‘savaşın saha gerçekliği üzerinde hiçbir ağırlığı olmayan manevi bir kazanım’ olduğunu ifade etti. Ferec, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “HDK, başkent Hartum'u kaybettikten sonra herhangi bir saha başarısını duyurmaya çalışıyor… Mısır, güney sınırlarındaki güvenliğiyle doğrudan ilgili olduğu için Sudan savaşındaki gelişmeleri izlemeye devam ediyor. Mısır'ın Sudan'daki savaşa müdahale etmeme konusunda bir isteği var” ifadelerini kullandı.

Hamideti defalarca, ‘Mısır'ın Sudan ordusuna savaş uçakları da dahil olmak üzere askeri destek sağladığını’ iddia etti. Ancak geçen yıl Mısır Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanlamış ve o dönemde yaptığı bir açıklamada ‘uluslararası toplumu HDK Komutanı’nın söylediklerinin doğruluğunu kanıtlayan delilleri bulmaya’ çağırmıştı. Söz konusu suçlamalar, Kahire'nin savaşı durdurmak ve sivilleri korumak için yoğun çaba sarf ettiği bir dönemde geldi.

Mısır'ın Sudan'daki meşruiyeti ‘askeri değil siyasi olarak’ desteklediğini belirten Ebu Hemile, “Kahire, Sudan'ın devam eden iç savaş ışığında kurumlarını restore etmesini istiyor ve kısa süre önce sivil bir başbakanın atanmasını memnuniyetle karşıladı” dedi.

Diğer yandan Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli salı günü Sudanlı mevkidaşı Kâmil et-Tayyib İdris'i arayarak, ‘Kahire ile Hartum arasındaki ikili ilişkilerin iki ülke arasında daha fazla koordinasyona katkıda bulunacak şekilde çeşitli düzeylerde güçlendirilmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini’ bildirdi.

Mısır'ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Salah Halime, HDK'nin sınır üçgenini kontrol etmesini Sudan ordusunun LUO’nun bu güçlere askeri destek verdiği yönündeki suçlamalarıyla ilişkilendirerek, “Sınırdaki gelişmeler Sudan'daki savaşın henüz bitmediğini ve sahada niteliksel bir gelişme olduğunu gösteriyor” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Halime, ‘Mısır'ın güney sınırlarında herhangi bir doğrudan ihlal olması halinde harekete geçeceğini’ belirterek, “Mısır'ın olup bitenleri yakından takip etmesinin temelinde toprakları üzerindeki tam egemenliğini korumak yatıyor” dedi. Halime ayrıca, askeri gelişmeleri Sudan'daki iç siyasi durumla ilişkilendirerek, “HDK'nin hamleleri, önümüzdeki dönemde kontrolü altındaki bölgelerde paralel bir hükümet kurulacağını duyurma hazırlığından kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.

Hamideti, merkezi Port Sudan'da bulunan Sudan hükümetine paralel bir hükümet olarak Barış ve Birlik Hükümeti’nin kurulduğunu duyurmuştu.