Yemen Başbakanı: Ekonomi devlet araçlarıyla kontrol altına alınmalı

Başbakan, Aden'e döndükten sonra Maliye Bakanı ve Merkez Bankası liderleriyle bir toplantı yaptı.

Aden'de dün Yemen Maliye Bakanlığı ve Yemen Merkez Bankası liderlerinin katıldığı bir toplantıya başkanlık eden Muin Abdulmelik (SABA)
Aden'de dün Yemen Maliye Bakanlığı ve Yemen Merkez Bankası liderlerinin katıldığı bir toplantıya başkanlık eden Muin Abdulmelik (SABA)
TT

Yemen Başbakanı: Ekonomi devlet araçlarıyla kontrol altına alınmalı

Aden'de dün Yemen Maliye Bakanlığı ve Yemen Merkez Bankası liderlerinin katıldığı bir toplantıya başkanlık eden Muin Abdulmelik (SABA)
Aden'de dün Yemen Maliye Bakanlığı ve Yemen Merkez Bankası liderlerinin katıldığı bir toplantıya başkanlık eden Muin Abdulmelik (SABA)

Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, Güney Geçiş Konseyi ile yaşanan anlaşmazlık ve Riyad Anlaşması’nın güvenlik ve askeri maddelerinin uygulanmasının tamamlanmaması nedeniyle aylarca süren bir aradan sonra geçici başkent Aden'e dönüşünün ardından, maliye ve para politikaları arasında ortak koordinasyon çağrısında bulundu. 
Başbakan Abdulmelik'in Aden'e dönüşü Güney Geçiş Konseyi tarafından memnuniyetle karşılanırken, liderleri yaptıkları açıklamada maaşların ödenmesini ve ekonomideki bozulmayı durdurmayı hızlandırmayı vurguladılar.
Bir hükümet kaynağı, Abdulmelik’in dönüşüne ilişkin yaptığı açıklamada, "Hükümet, Cumhurbaşkanı’nın direktiflerini uygulamak, güçlerin, imkanların ve çabaların seferber edilmesine öncelik vermek ve bunları devletin geri dönüşü ve darbenin sona ermesi sağlanana kadar Yemen'de ve bölgede ırkçı Husi milislere ve İranlılara karşı ulusal savaşta kullanmak için çalışıyor" dedi. 
Kaynak açıklamasında, Husilere karşı mücadeleye yönelik çabaların yönlendirilmesini, hükümetin halka karşı görevlerini yerine getirmesini ve ekonomik gerilemenin sonuçlarını hafifletmeyi ve hizmetler dosyasının iyileştirilmesini garanti eden Riyad Anlaşması'nın tüm hükümlerinin uygulanmasının kısa sürede tamamlanması için acele edildiğini vurguladı. 
Resmi kaynaklar dün (Çarşamba), Abdulmelik'in Maliye Bakanlığı ve Yemen Merkez Bankası liderlerinin ortak toplantısına başkanlık ettiğini bildirdi. Toplantıda ekonomik istikrarı sağlamak ve vatandaşların günlük yaşamlarını ve geçim kaynaklarını doğrudan etkileyen mal ve hizmet fiyatları enflasyonundaki düşüşe yansıyacak olan ulusal para biriminin döviz kurlarını kontrol etmek için maliye ve para politikaları arasındaki koordinasyonu etkinleştirmeye ve entegre etmeye yönelik mekanizmalar tartışıldı. 
Yemen resmi ajansı SABA’ya göre, toplantıda maliye ve para politikalarının performansını artırmaya yönelik bir dizi önlemi onaylandı. Ayrıca, Maliye Bakanlığı'nın gelirleri artırma ve harcamaları kontrol etme planları ve Merkez Bankası'nın döviz kurlarını kontrol etme ve hile ve spekülasyon operasyonlarını kontrol etme kampanyalarının uygulanmasına verdiği destek vurgulandı. 
SABA’ya göre Yemen Başbakanı, ulusal döviz kurlarının iyileşmesine yansıyacak olan ekonomik istikrar ve kontrol performansını sürdürmek için, devletin parasal ve finansal performansını kontrol etmekten sorumlu makamlar arasındaki sürekli koordinasyona verdiği önemi vurguladı. Ayrıca, ekonominin ancak devlet araçlarıyla kontrol edilebileceğine dikkat çekerek, tüm devlet kurumlarının bütünleştirici sorumluluğunu vurguladı.
Kaynaklara göre Abdulmelik, vatandaşları mümkün olan en kısa sürede etkileyecek ekonomik istikrarı sağlamak için hükümet, Merkez Bankası ve yerel makamlar arasında ortaklaşa çalışmayı emretti. Başbakan açıklamasında, “Mevcut ekonomik gerçeklik üzücü bir durumda ve vatandaşları olumsuz etkiliyor. Bu, Husi milislerin ekonomik savaşı ve siyasi anlaşmazlık durumu gibi çeşitli sebeplerden kaynaklanıyor” diye konuştu.
Merkez Bankası'nın döviz piyasasını kontrol etmek, döviz spekülasyonunu önlemek ve piyasayı ve vatandaşları güvence altına almak için aldığı tedbirlere hükümetin tam desteğini vurgulayan Abdulmelik, devletin kara para aklama ve terörle mücadele konusundaki araçlarını harekete geçirme gerekliliğinin altını çizdi. Ayrıca, gelirleri artırma ve harcamaları kontrol etme ihtiyacına işaret etti.
Başbakan Abdulmelik, Aden’den önce Şebve kentinin merkezi Atak şehrini ve Hadramut kentinin en büyük şehri Mukalla'da temaslarda bulundu. Yemenliler özellikle Marib ve Şebve’de Husi saldırılarının artmasının ardından hükümetin ekonomi, hizmet ve askeri düzeylerde etkili kurtarma önlemleri almasını bekliyor. 
Yemen para biriminde son günlerde yaşanan düşüş, kurtarılan şehirlerde öfkeye neden oldu. Bununla eşzamanlı olarak BM’nin ve uluslararası arenanın, hükümete yönelik darbe nedeniyle ile 7 yıldır devam eden çatışmayı durdurma çabalarına rağmen Husiler saldırılarını sürdürerek unsurlarını seferber etmeye devam etti. 
Yemen riyalinin dövize karşı bu ekonomik bozulmasıyla birlikte Yemen bölgeleri mevcut duruma karşı çeşitli gösteri ve protestolara sahne olurken, Yemen Merkez Bankası döviz bürolarının ve havale şirketlerinin kapatılması emrini verdiğini inkar ederek sürekli bozulmayı durdurmak için önlemler alacağını taahhüt etti. 
Son günlerde meşru hükümetin kontrolü altındaki bölgelerde 1 ABD doları 1200 riyal'e ulaştı. Bu da mal fiyatlarına yansıdı.
Aden'de Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, "Durumu mümkün olduğunca reforme etmek, yerel para birimi değerindeki ciddi bozulmayı durdurmak için bankacılık ve döviz sektörleri düzeyinde yakın zamanda kesin kararlar ve önlemler almayı planladığı" belirtildi. 
Bankacılık ve finans sektöründe çalışanların açıklamalarına göre Husi milisler, Merkez Bankası'nın Aden'de çıkardığı son banknotların dolaşımını engellemeye devam ederken kendi kontrol alanlarında paralel bir bankacılık sektörü dayattı. Yemen hükümetinin kontrolü altındaki bölgelerden milislerin kontrolündeki bölgelere yapılan ülke içindeki havale ücretleri yüzde 100'e yükseldi.
Ekonomistler, İran destekli milisler tarafından kontrol edilen bölgelerdeki riyal döviz kurunda yaşanan istikrarın ekonomik durumun gerçekliğini yansıtmadığını, grubun döviz kurunu zorla dayattığını ve kendisine bağlı bankacılık şirketlerini hükümet kontrolündeki alanlardan sağlam (rezerv) para birimleri satın almaya zorladıklarını belirtti. 
Yemen Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz Ağustos ayında Yemen Merkez Bankası Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleriyle bir toplantı düzenleyerek Yemen riyalini ve ekonomiyi kurtarmak için önlemler alınması, bankacılık şirketleri tarafından yapılan döviz sahtekarlığı ve spekülasyonlarına son verilmesi ve bu konuda sıkı tedbirler alarak para politikasını kontrol altına alınması gerektiğini vurgulamıştı.



Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

Times of Israel'in haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi'nde yaptığı toplantıda, Suriye'de Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünen silahlı grupların bulunduğunu söyledi.

Katz, İsrail'in Şam ile bir güvenlik anlaşmasına veya normalleşmeye ulaşma yolunda olmadığını ve ülke içindeki Suriye güçlerinin veya çeşitli milislerin İsrail yerleşimlerine saldırmaya çalışabileceği veya Suriye Dürzi toplumunu yeniden tehdit edebileceği senaryolara hazırlandığını sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre Husilerin Golan Tepeleri'ne kara harekâtı düzenlemeyi düşündükleri belirtildi.

İsrail güçleri ise Beşşar Esed rejiminin Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana Güney Suriye'de dokuz noktaya konuşlandı. Bunların çoğu, iki ülke sınırında Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölge içinde yer alıyor. Bu noktalardan ikisi Hermon Dağı'nın Suriye tarafında bulunuyor.

İsrail, İsrail yerleşimlerini korumak ve Lübnan Hizbullahı veya diğer İran destekli milisler de dahil olmak üzere düşman güçlerin eline geçmesi durumunda tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak için Suriye topraklarının 15 kilometreye kadar uzanan bölgelerinde faaliyet gösterdiğini açıkladı.

Golan Tepeleri, Suriye'nin güneybatı köşesinde, Şam'ın 60 kilometre batısında yer almakta ve yaklaşık bin 860 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

İsrail, Haziran 1967'deki "Haziran Gerilemesi" olarak bilinen savaş sırasında Golan Tepeleri'nin yaklaşık bin 250 kilometrekarelik bir alanını işgal etti ve ardından 1981'de fiilen ilhak etti; ancak bu hamle Birleşmiş Milletler tarafından tanınmadı ve burası işgal edilmiş Suriye toprağı olarak görülmeye devam edildi.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.