Katar'da ilk kez yapılacak milletvekili seçimlerinde kadın adaylar öne çıkıyor

AA
AA
TT

Katar'da ilk kez yapılacak milletvekili seçimlerinde kadın adaylar öne çıkıyor

AA
AA

 Katar'da 26 kadın aday, iddialı fikir ve programlarıyla, ülkede ilk olma özelliğini taşıyan 2 Ekim'de yapılacak Şura Meclisi (Parlamento) seçimlerini bekliyor.
Katar'daki 30 seçim bölgesinde 284 aday, 45 sandalyeden 30'unu kazanmak için yarışacak. Meclisteki diğer sandalyeler ise Emir Şeyh Temim bin Hamed Al Sani tarafından atanacak.
Seçimlere katılan kadın adaylar, programları ve hedeflerine dair AA muhabirine konuştu.

İlk demokratik deneyim
Seçimlere Rayyan al-Atik bölgesinden aday olan Lina Nasır ed-Defa, Katar'ın Şura Meclisinin ilk demokratik deneyimine katılmaktan gurur duyduğunu belirterek, bunun tarihe geçecek bir durum olduğunu söyledi.
Defa, "Bir milletin sadece evlatlarının yardımıyla ayağa kalkabileceğini düşünüyorum. Bu sebeple Katar halkı için karar alma sürecinin bir parçası olmak amacıyla aday oldum." dedi.
Özel sorunlarının ele alınması ve tüm haklarının talep edilmesi için Şura Meclisinde kadınların varlığının önemine dikkati çeken Defa, seçim programı hakkında ise şunları ifade etti:
"Programım, Katar halkının nabzını tutuyor, kamu yararına ve ulusal görüşümüze uygun olarak devletin genel kalkınmasını gerçekleştirmeyi amaçlayan birkaç hayati temele dayanıyor."
Katarlı kadın aday, programının temaları arasında insani, sosyal, ekonomik, siyasi ve çevresel kalkınmanın bulunduğunu ve bu deneyimin başarılı olmasını umduğunu dile getirdi.

Kalkınmanın temel taşı
20. Bölge adaylarından Amal İsa el-Muhennedi ise "Seçilmiş Şura Meclisi, ülkedeki siyasi, ekonomik ve kalkınma hareketini desteklemek için önemli bir unsurdur." diye konuştu.
Muhennedi, seçilmiş Şura Meclisinin, halkın karar almada farkındalığının artmasına etki edeceğini vurgulayarak, aynı zamanda Katar'ın yaklaşmakta olan siyasi kalkınmasının da temel taşı mahiyetinde olacağını savundu.
"Kadınların üst düzey siyasi pozisyonlardaki temsili küresel siyasi arenada hala zayıf. Şura Meclisinde birden fazla kadın adayın kazanmasını umuyorum." diyen Muhennedi, kadınların siyasi hayata dahil olması konusunda toplumda büyük bir etkileşim olduğunu dile getirdi.
Muhennedi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demokrasiden bahsederken, temellerinden birinin eşitlik ve cinsiyet ayrımı yapmadan, gençler ve yaşlılar arasında herkese fırsat vermek olduğunu kabul etmeliyiz. Katar, vatandaşın karar alma sürecine katılımını destekleme yolunda ilerledi ve demokrasinin slogandan önce bir uygulama olduğunu gösterdi. Başlangıçlar tökezleyebilir ve eksiklikleri olabilir ancak sonunda demokratik pratiğin kök salması kaçınılmaz olacaktır."

Karar almanın ortakları
22. Seçim Bölgesi adayı Aişe Binti Casim el-Kuvari de "Karar alma süreçlerinde ortak olalım" sloganıyla seçim kampanyasını başlattı.
Kuvari, bu sloganı devletin kalkınmasının toplumun tüm kesimlerinin ve kamu ile özel sektörün karar almada ortak hareket etmesiyle mümkün olduğuna inanması sebebiyle seçtiğini ifade etti.
Bu seçimlerin, bir Körfez ülkesinin tanık olduğu ilk Şura Meclisi seçimleri olduğuna işaret eden Kuvari, kadın adayların yüzdesinden memnuniyetini vurguladı.
"Bir Katarlı kadın olarak, kadın adayların zor koşullarda gösterdikleri büyük çabadan gurur duyuyorum." diyen Kuvari, Katarlı kadınların siyasette aldığı rollerle değerlerini kanıtlayarak toplumu daha fazla kadını seçimlerde kabul etmeye zorlaması gerektiğini aktardı.
Kuvari, seçimleri kazanması durumunda önündeki çalışma programı ile ilgili olarak, "Kadınlar meselesi bir kadın ve Şura Meclisi üyesi olarak benim için özel öneme sahip. Kadınlarla ilgili yasaların aktifleştirilmesinin takip edilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Seçimlere 25. bölgeden aday olan Fatıma Binti Ganim el-Kubeysi de seçimlerden olumlu sonuçlar beklediğini ifade etti.
Kubeysi, "Kadın adayların seçim programlarını takip ettiğim için bazılarının şansının yaver gideceğini hissediyorum. Kadın ve erkek aday önerilerinde toplumda büyük bir etkileşim görüyorum. Bence toplumun kadınların kamu işlerine katılımı konusundaki çekincelerini bir kenara bıraktığı açık."
Katar'ın ilk olarak 1999'da belediye meclisi seçimlerinde, ardından 2003'teki daimi Anayasa referandumu ve halihazırda yasama seçimleri ile halkın karar alma süreçlerine katılımının önünü açtığına işaret eden Kubeysi, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmasını desteklediğini aktardı.



Suudi Arabistan ile Fas arasında çok alanlı iş birliği anlaşması

Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan ile Fas arasında çok alanlı iş birliği anlaşması

Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)

Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Abdulaziz bin Suud ve Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi'nin dün (Çarşamba) Riyad'da iki bakanlık arasındaki iş birliği yollarını geliştirme ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu ele alma amacıyla gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından Suudi Arabistan ve Fas, Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı ile Fas Adalet Bakanlığı arasında bir dizi alanda iş birliği anlaşması imzaladı.

Şarku’l Avsat’ın Fas resmi haber ajansı MAP’tan aktardığına göre, Fas Adalet Bakanı imza töreninin ardından yaptığı açıklamada, “Bu anlaşmalar iki ülke arasındaki hukuki ve adli iş birliği programını tamamlamakta olup Fas ve Suudi Arabistan arasındaki tarihi ortaklığın büyük bir takdiridir. Söz konusu anlaşmalar ayrıca, adaletin pekiştirilmesine ve sınır ötesi suçlarda cezasızlıkla mücadeleye katkıda bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

scdf
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet törenine katıldı. (SPA)

Vehbi, anlaşmaların ‘iki ülkenin güvenlik ve istikrarı sağlama çabalarını destekleyeceğini ve aralarındaki adli ve hukuki iş birliği olanaklarını arttıracağını’ söyledi.

Mezuniyet töreni

Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi Yüksek Konseyi'ne başkanlık eden Prens Abdulaziz bin Suud dün yaptığı açıklamada, bölgenin karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarının, Arap ülkelerine refah ve huzur getirmek, umut ve özlemlerini gerçekleştirmek amacıyla güvenliği sağlamaya yönelik ortak çabaların sürdürülmesini engellemeyeceğini vurguladı.

Suudi Arabistan İçişleri Bakanı, dün üniversitenin Riyad'daki kampüsünde düzenlenen yedi Arap ülkesinden 259 kız ve erkek öğrencinin 42. dönem mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, insana yapılan yatırımın geleceğe yapılan en büyük yatırım olduğunu söyledi. Prens Abdulaziz bin Suud, “Çabaları ve vizyonuyla Arap ülkelerinin takdirini kazanan bu üniversitenin kurucusu Prens Naif bin Abdulaziz'in vefatına kadar bu üniversite için istediği de buydu” dedi.

sdcf
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin 42. dönem mezunlarıyla hatıra fotoğrafı çekildi. (SPA)

Arap İçişleri Bakanları Konseyi'nin kuruluşundan bu yana güvenlik alanında Arap iş birliğini teşvik etmek için büyük çaba sarf ettiğini belirten Suudi Bakan, Konsey'in iki organı olan Genel Sekreterlik ve Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'ni, Konsey tarafından onaylanan plan ve stratejilerin başarısı ve kırk yılı aşkın bir süredir uygulanması temelinde başarılı Arap örgütleri için bir model olarak gördüğünü ifade etti. Arap güvenlik kurumları arasındaki koordinasyonu güçlendirmenin yanı sıra Konsey, Arap halkının güvenliğini korumak ve Arap bölgesinde suç oranını azaltmak amacıyla güvenlik işleriyle ilgilenen uluslararası örgütlerle ilişkilerini pekiştirmek için büyük çaba sarf ediyor.

Prens Abdulaziz bin Suud, Suudi Arabistan'ın Arap İçişleri Bakanları Konseyi'nin çalışmalarına gösterdiği yoğun ilginin Konsey'in hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunduğuna işaret etti. Ayrıca, Suudi Arabistan'ın, ortak Arap eyleminin önemine olan inancı ve Arap dayanışmasını güçlendirme ve Arap bölgesinde güvenlik ve barışı sağlama konusundaki kararlı yaklaşımının bir uzantısı olarak, Genel Sekreterliğin çalışmalarına verdiği desteğe ve bilimsel organı olan Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi’ne ev sahipliği yapmasına ve her türlü kolaylığı sağlamasına dikkat çekti.

dfrg
Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi ise Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin merkezi olarak Suudi Arabistan'ın bu üniversitenin gelişiminde çok önemli bir rol oynadığını söyledi. Vehbi, “Suudi Arabistan, üniversitenin kendisine verilen görevleri kaliteli ve mükemmel bir şekilde yerine getirmesi için sağladığı mali ve lojistik destekle, üniversitenin bugün gördüğümüz haline gelmesinde, birçok yüksekokul ve bilim merkezini kucaklamasında önemli bir rol oynamıştır” şeklinde konuştu.

Vehbi, 42. mezuniyet töreninin, kolluk kuvvetlerinin yeteneklerinin geliştirilmesine ve hızlı gelişim ve zorluklar doğrultusunda çoklu güvenlik alanlarında uzmanlaşmış liderler ve uzmanlar yetiştirilmesine katkıda bulunan bu üniversitenin personeli tarafından yürütülen ciddi ve büyük çalışmaların bir örneği olduğuna dikkat çekti.

Üniversite Rektörü Dr. Abdulmecid el-Bunyan ise üniversitenin 1978'deki kuruluşundan bu yana uzun bir yürüyüşe dayandığını belirttiği yeni stratejik planını hayata geçirmek üzere hazırlıkların sürdüğünü ifade etti. El-Bunyan, geçtiğimiz yıllarda üniversitenin Arap İçişleri Bakanları Konseyi tarafından onaylanan Arap güvenlik stratejileri ve planlarının çıktılarını uyguladığını, birçok Arap lider ve kadro yetiştirdiğini, geniş bir çalışma yelpazesi sunduğunu ve küresel güvenlik eğitimi veren sınırlı sayıdaki elit kurum arasından kendi alanındaki en önemli uluslararası gruplara seçilerek çabalarını doruğa ulaştırdığını belirtti.

Üniversite bu yıl, Suudi Arabistan'daki Eğitim ve Öğretim Değerlendirme Komisyonu'ndan tam kurumsal akreditasyon aldı.