Fas ve Avrupa Birliği arasındaki iki anlaşma, ‘Batı Sahra’ nedeniyle iptal edildi

Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita (AP)
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita (AP)
TT

Fas ve Avrupa Birliği arasındaki iki anlaşma, ‘Batı Sahra’ nedeniyle iptal edildi

Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita (AP)
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita (AP)

Avrupa Adalet Mahkemesi, 29 Eylül’de Fas ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki ‘ilki Fas’tan tarım malzemelerinin ithalatı ve ikincisi ise balıkçılıkla ilgili olmak üzere’ iki anlaşmayı iptal etme kararı aldı. İlk Derece Mahkemesi karar metnine göre karar, ‘AB, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmek için yasal önlemler alana kadar’ sürecek. Kararın yürürlüğe girmesi 2 ayı bulabilir.
Karar, Cezayir’in desteklediği ayrılıkçı Polisario Cephesi’nin 2019’da Avrupa Mahkemesi’nde iki anlaşmayı iptal etmek için açtığı davanın ardından geldi.
Mahkeme, kararında hukuki olmaktan çok siyasi gerekçeler benimseyerek ayrılıkçı Polisario Cephesi’nin argümanlarını destekledi. AB, Polisario Cephesi’nin davasını reddetmesine ve “AB yasalarına göre böyle bir dava açacak tüzel kişiliğe sahip değilsiniz” açıklaması yapmasına rağmen ancak mahkeme, Polisario Cephesi’ne Batı Sahra anlaşmazlığını çözmeye yönelik uluslararası sürece dahil olduğu için dava açma yetkisi verdi, fakat Batı Sahra halkının münhasır temsilini vermedi.
Öte yandan Brüksel’deki meseleye aşina olan kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Avrupa Mahkemesi’nin ön kararında cephenin ‘Sahra halkının tek ve meşru temsilcisi’ olduğunu kabul etmediğini belirtti. Kaynaklara göre Avrupa Mahkemesi, Polisario’nun Sahra’daki uluslararası sürece dahil olduğunu belirtti ve ona, Avrupa Mahkemesi’nde dava açma hakkı verdi. Bu bağlamda mahkeme, ayrılıkçı cephenin istediği ‘Sahra halkının tek ve meşru temsilcisi’ tanımını kararına eklemedi.
Aynı kaynaklar, Avrupa Mahkemesi’nde yaşananları, Polisario adına ‘somut bir yasal manevra’ olarak nitelendirdi.
Öte yandan aynı kaynaklar, Sahra’dan Avrupa’ya ihracatçıların yasal bir statüye sahip olduklarını ve 2016’da olduğu gibi bu meselede takip edilecek yasal yolun beklendiğini söylediler.
Bu karara cevaben AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell ile Dışişleri, Afrika İşbirliği ve Yurtdışında İkamet Eden Faslılar Bakanı Nasır Burita ortak bir bildiri yayınladı. İki yetkili, ‘(özellikle bir yandan tarımsal ve diğer ürünlerle, diğer yandan da sürdürülebilir balıkçılık alanındaki Ortaklık Anlaşması olmak üzere) AB ve Fas Krallığı arasındaki Ortaklık Anlaşması’nın 1. ve 4. protokollerinde yapılan değişikliklerle ilgili olarak, AB Konseyi kararlarına ilişkin Avrupa Adalet Mahkemesi kararlarını dikkate aldıklarını’ ifade etti. Taraflar, AB ve Fas arasındaki ticari ilişkilerin sürekliliğini ve istikrarını garanti eden yasal çerçeveyi sağlamak için gerekli önlemleri alacaklarını ifade etti.
Haziran 2019’da başlatılan Ortak Refah için Avrupa-Fas Ortaklığını güçlendirmek amacıyla AB ve Fas Krallığı arasındaki iş birliğini sakin ve bağlılık ortamında sürdürmeye tam olarak hazır olacaklarını kaydetti.
Ortak açıklamada, iki tarafın ‘aynı seferberlik, uyum ve dayanışma ruhu içerisinde bu stratejik ortaklığın çoklu boyutlarını geliştirmeye’ çalışacağı belirtildi. Aynı şekilde iki taraf, bu ‘eşit ortaklığın’, Fas ve AB arasında sağlam bir ikili ilişki, güven ve karşılıklı saygıya dayandığına vurgu yaptı.
Diğer taraftan Avukat Jennifer Forwood, 29 Eylül’de Fas ile tarım ve balıkçılık anlaşmalarına ilişkin ön kararın ‘tarım ve balıkçılık sektörlerindeki ekonomik aktörler açısından sahada hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini’ ifade etti. Forwood, “Kararın, Fas ile AB arasında imzalanan tarım ve balıkçılık anlaşmalarına yasal bir etkisi bulunmamaktadır. Bu karara karşı Avrupa Adalet Mahkemesi nezdinde temyize gidilecek” dedi.



İsrail Hizbullah'a saldırı zamanını bekliyor

Lübnan ordusu askerleri, dün Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınlarındaki Tayr Felsay köyünde İsrail hava saldırısının gerçekleştiği bölgeyi inceliyor (AFP)
Lübnan ordusu askerleri, dün Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınlarındaki Tayr Felsay köyünde İsrail hava saldırısının gerçekleştiği bölgeyi inceliyor (AFP)
TT

İsrail Hizbullah'a saldırı zamanını bekliyor

Lübnan ordusu askerleri, dün Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınlarındaki Tayr Felsay köyünde İsrail hava saldırısının gerçekleştiği bölgeyi inceliyor (AFP)
Lübnan ordusu askerleri, dün Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınlarındaki Tayr Felsay köyünde İsrail hava saldırısının gerçekleştiği bölgeyi inceliyor (AFP)

İsrail, Hizbullah'a karşı saldırı hazırlıklarını sürdürerek Lübnan sınırına yakın kuzey bölgesine takviye kuvvetler konuşlandırdı. Bu, aynı bölgede askeri tatbikatların sona ermesiyle eş zamanlı oldu. Ayrıca İsrail'in Hizbullah mevzilerine yönelik olduğunu iddia ettiği güney Lübnan'daki hava saldırıları da devam ediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamalarına göre, "İsrail ordusu, sanki yarın savaş çıkacakmış gibi çok yüksek bir hazırlık seviyesinde."

Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Maariv gazetesinden aktardığına göre "Tel Aviv'deki değerlendirme, tüm İran ekseninin son iki yılda İsrail güçlerinin elinden aldığı darbelerin yarattığı utancı silmek için İsrail ile yeni bir savaşa hazırlandığı" yönünde. İsrail ordusu ise "bu savaşın kaçınılmaz ve tek sorunun zamanlama olduğuna" inandığını, bu nedenle beklemeyeceğini ve "önleyici bir saldırı" başlatacağını belirtti.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, güçlerinin yıkıcı darbeler indirmeye her zamankinden daha hazır olduğunu ve ordunun bu tür operasyonları tüm cephelerde gerçekleştirebilmesi için güç ve kabiliyetlerini artırmaya yönelik bir plan geliştirdiğini belirtti. Zamir, Lübnan cephesinin bir model olduğunu vurguladı.

İsrail Maliye Bakanlığı kaynakları, Zamir'in kuzeyde kullanılan çok eski Apache helikopterlerinin modern savaş helikopterleriyle değiştirilmesi ve sayılarının iki katına çıkarılması için acil bütçe talebinde bulunduğunu açıkladı.


Gazze savaşı: ABD, Filistinlilerin canlı kalkan olarak kullanıldığını biliyordu

İsrail askerleri, Gazze savaşında Hamas'ın kurduğu tünelleri imha ediyor (Reuters)
İsrail askerleri, Gazze savaşında Hamas'ın kurduğu tünelleri imha ediyor (Reuters)
TT

Gazze savaşı: ABD, Filistinlilerin canlı kalkan olarak kullanıldığını biliyordu

İsrail askerleri, Gazze savaşında Hamas'ın kurduğu tünelleri imha ediyor (Reuters)
İsrail askerleri, Gazze savaşında Hamas'ın kurduğu tünelleri imha ediyor (Reuters)

ABD istihbaratının, İsrailli yetkililerin Filistinlileri Gazze’de canlı kalkan olarak kullanma planlarından haberdar olduğu ortaya çıktı. 

Adlarının paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan kaynaklar ABD’nin, İsrail ordusunun Gazze’deki tünellere düzenlediği operasyonlarda Filistinlileri canlı kalkan olarak kullanmayı değerlendirdiğine dair istihbarat topladığını söylüyor. 

Yetkililer, 2024’ün sonlarına doğru toplanan bu istihbaratın Joe Biden yönetimiyle paylaşıldığını belirtiyor.

Biden yönetimindeki bazı isimler, Filistinlilerin canlı kalkan olarak kullanıldığından uzun süredir şüpheleniyordu. 

Amerikan istihbarat yetkililerinin bu bilgileri Tel Aviv yönetimiyle paylaşıp paylaşmadığının netleştirilemediği aktarılıyor. 

Öte yandan İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), "sivillerin canlı kalkan olarak kullanılmasına müsaade edilmediğini" savunurken, iddialarla ilgili soruşturma başlatıldığını bildirdi. 

Haberde, canlı kalkan olarak kullanılan Filistinlilerin sivillerden mi yoksa mahkumlardan mı oluştuğuna dair bilgi verilmiyor. 

İsrail askerlerinin ordunun talimatıyla hareket edip etmediğinin de belirlenemediği bildiriliyor. 

İsrail Başbakanlık Ofisi, Biden döneminden yetkililer ve CIA yorum taleplerini yanıtsız bıraktı.

Diğer yandan Amerikan haber ajansı Associated Press (AP), bu yıl mayısta yayımladığı haberinde İsrail'in Gazze'de Filistinli sivilleri sistematik şekilde canlı kalkan olarak kullandığını yazmıştı. 

Ajansın İsrail askerleriyle Filistinli tutuklulardan edindiği bilgilere dayandırdığı haberinde, Filistinlilerin operasyonlarda patlayıcı ve bubi tuzağı riskine karşı bina ve tünellere önden gönderildiği savunulmuştu. Bu vakaların hem Gazze hem de Batı Şeria’daki harekatlarda yaşandığı aktarılmıştı.

2024'te yaklaşık üç hafta boyunca İsrail ordusu tarafından gözaltında tutulan Filistinli Eymen Ebu Hamadan, Gazze’de farklı birimler tarafından canlı kalkan olarak kullanıldığını söylemişti. 

IDF ise sivillerin askeri harekatlara zorla katılmasının yasak olduğunu bildirmiş, iddialarla ilgili soruşturma başlatıldığını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel


İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'da bir camiyi yaktı

Filistinli bir çiftçi (solda), Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusundaki Silvad köyü yakınlarında hasat edilen bir zeytinliğe yaklaşan İsrailli yerleşimciyi engellemeye çalışıyor. (AFP)
Filistinli bir çiftçi (solda), Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusundaki Silvad köyü yakınlarında hasat edilen bir zeytinliğe yaklaşan İsrailli yerleşimciyi engellemeye çalışıyor. (AFP)
TT

İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'da bir camiyi yaktı

Filistinli bir çiftçi (solda), Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusundaki Silvad köyü yakınlarında hasat edilen bir zeytinliğe yaklaşan İsrailli yerleşimciyi engellemeye çalışıyor. (AFP)
Filistinli bir çiftçi (solda), Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusundaki Silvad köyü yakınlarında hasat edilen bir zeytinliğe yaklaşan İsrailli yerleşimciyi engellemeye çalışıyor. (AFP)

Filistinli bir aktivist, bu sabah erken saatlerde Batı Şeria'nın kuzeybatısındaki Salfit'te yerleşimcilerin bir camiyi yakıp duvarlarına ırkçı sloganlar yazdığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, yerleşim faaliyetlerine karşı mücadele eden aktivist Nazmi Selman, “Yerleşimciler bugün şafak vakti Deyr İstiya ve Kifl Haris kasabaları arasında, Salfit'in kuzeybatısında bulunan el-Hace Hamide Camii'ni yakınca bölge sakinleri şaşkına döndü” dedi.

“Yerleşimciler caminin girişine yanıcı maddeler döktüler, ancak bölge sakinlerinin müdahalesi yangının tüm camiye yayılmasını engelledi” diyen Selman, ‘yerleşimcilerin caminin duvarlarına Araplara ve Müslümanlara karşı ırkçı sloganlar yazdıklarını’ belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise dün, Batı Şeria'da İsrailli yerleşimcilerin son şiddet dalgasının, ABD'nin desteklediği ateşkes çabalarını baltalayabileceğinden endişe duyduğunu ifade etti. Batı Şeria'daki olayların Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi tehlikeye atıp atmayacağına ilişkin bir soruya yanıt veren Rubio, “Umarım böyle bir şey olmaz... Böyle bir şey beklemiyoruz. Bunun olmaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı.

fr
İsrailli yerleşimciler, Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeydoğusundaki Silvad köyü yakınlarında hasat edilen bir zeytinliğe yaklaşmaya çalışıyor. (AFP)

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir de dün, Filistinlileri hedef alan bir dizi saldırının ardından Batı Şeria'daki yerleşimci şiddetini durdurma sözü verdi.

İsrail polisi ve ordusu, Batı Şeria'nın Tulkerim kenti yakınlarında Filistinlilerin yaralandığı ve mülklerin tahrip edildiği çatışmaların ardından güvenlik güçlerinin bir dizi yerleşimciyi gözaltına aldığını açıkladı.

Ordu, ‘maskeli İsrailli sivillerin Filistinlilere saldırıp bölgedeki mülklere ateş açması’ üzerine güçlerini bölgeye gönderdiğini ve yaralanan dört Filistinlinin tedavi için hastaneye sevk edildiğini belirtti.

Zamir “İsrailli sivillerin Filistinlilere saldırdığı son şiddet olaylarından haberdarız. Bu olayları şiddetle kınıyorum” şeklinde konuştu.

Zamir, ordunun ‘yasalara uyan halkın itibarını zedeleyen küçük bir azınlığın suçlu davranışlarını hoş görmeyeceğini’ ifade etti. İsrail, 1967'den beri Batı Şeria'yı işgal altında tutuyor ve 500 binden fazla İsrailli, Filistin topraklarındaki yerleşim yerlerinde yaşıyor.

Yerleşimciler Filistinlilere karşı şiddet eylemleri gerçekleştiriyor ve Filistinliler, İsrail güçlerinin genellikle saldırganları tutuklamadığından şikâyet ediyor. Batı Şeria'daki tüm yerleşim yerleri uluslararası hukuka göre yasadışı.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Ekim 2025'in 2006'da bu tür saldırıların kaydedilmeye başlanmasından bu yana en şiddetli ay olduğunu ve 264 saldırının can ve mal kaybına yol açtığını belirtti. İsrail makamları, faillerin neredeyse hiçbirini sorumlu tutmadı. 2023 Ekim ayında Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesinden bu yana Batı Şeria'da şiddet artıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre, savaşın başlamasından bu yana Batı Şeria'da en az bin 3 Filistinli İsrail güçleri ve yerleşimciler tarafından öldürüldü. Aynı dönemde, İsrail'in resmi rakamlarına göre, Batı Şeria'da Filistinliler tarafından düzenlenen saldırılarda askerler de dahil olmak üzere 43 İsrailli öldürüldü.